Papa ve Sözde Ermeni soykırımı
İSMAİL KAHRAMAN'IN KALEMİNDEN
24 Nisan Sözde Ermeni soykırımı ile ilgili bütün lobiler faaliyette. Türkiye’de ki gizli Ermeniler bile Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak için var güçleriyle çalışıyorlar. Papa ve Avrupa birliğinden sonra Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Obama’nın 24 Nisan’da yapacağı konuşma şimdiden merak konusu. Muhtemelen Obama’da Türkiye’yi hedef alan sözde ermeni soykırımı yalanına çanak tutacak.
Sözde ermeni soykırım yalanı her geçen yıl Türkiye’nin alenine sonuçlanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ında ifade ettiği gibi Türkiye’de on binlerce Ermenistan vatandaşının kaçak bulunmasına rağmen, Türkiye Ermenilere hiçbir şey yapmıyor. İstese bu şahısları bir günde sınır dışı edebilir ama etmiyor. Bugün Ermenistan Ekonomik sıkıntı içerisinde. Türkiye sınırı kapalı olmasına rağmen Türk Tırları ve işadamları Gürcistan üzerinden Ermenistan ile ticaret yapıyorlar.
Ermenistan ile ilgili yaptığımız araştırma ve derlemeleri geniş çaplı olarak www.belgeselyayincilik.com ve www.gebzegazetesi.com sitesinde yayınladım. Bu yazıların tümünü okumak için bu sitelerdeki yazıları okumak için http://www.belgeselyayincilik.com/ismail-kahraman/makaleler/papanin-hedefindeki-turkiye-2 Linkine tıklayabilirsiniz.
Son 150 yıldır, Ermeniler sürekli kullanılıyor. Osmanlının milleti sadıkası olarak, bildiği Ermenileri en büyük desteği Türkler verdi. Ancak 100 yıl önce Rusların ve İngiltere’nin kışkırtması ile Ermeniler Türklere arkadan vurduğu için tehcir denen zorla geç ettirme olayı gerçekleşti. Bu olayı sözde soykırım yalanına çeviren Ermeniler, Türkiye’ye karşı savaş açtılar.
Geçtiğimiz yıllarda Ermenistan’a giderek belgesel çekmiştim. Ermenistan gerçekten büyük sıkıntı içerisinde. Ermeni vatandaşları oldukça mağdur. Türkiye’den geldiğimizi öğrenince ilgi gösteriyorlar. Sınırların açılmasını isteyen Ermeniler, yurt dışındaki diespora Ermenilerine tepki gösteriyorlar. Bazı Ermeniler kendilerinin kullanıldığından da yakınıyorlar.
Sözde Ermeni soykırımını Türkiye’nin tanıması halinde Türkiye tazminat ve toprak talebi ile karşı karşıya bulunacak, buda Türkiye’nin parçalanmasına sebep olacaktır. Türkiye hiçbir zaman bu talepleri kabul etmeyecek. Sözde Ermeni soykırımı yalanına karşı Türkiye kendini savunma yerine, Rusların ve İngilizlerin oyununa gelerek, Türkiye’ye saldıran ve Türkleri arkadan hançerleyen ve yüzbinlerce türkün ölmesine ve şehit olmasına sebep olan Ermeni mezalimini tüm yönleri ile araştırıp kamuoyu gündemine getirmelidir.
Bugün Ermeni mezalimine uğrayan insanlarımızın hak ve hukukunu arayamadık. Türkiye’de ki ermeni lobileri ve köşe başını tutan gizli Ermeniler, Türklerin ve Müslümanların uğradığı mezalim ile ilgili dolaylı veya direk araştırma yapmasını ve kamuoyu oluşturmasını engelliyorlar. Türkiye devletine tarihi bir görev düşüyor. Ermeni mezalimi ile ilgili ciddi araştırmalar yapılmasına imkan sağlanmalı ve ermeni mezalimini kamuoyu ile paylaşmalıdır.
Papa’nın sözde Ermeni soykırımı yalanına sarılması normal bir olay değil. Türkiye hiç böyle bir olay beklemiyordu. Papa ayağındaki tozu daha silmeden Türkiye’yi hedef alan sözde ermeni soykırımı yalanını sahiplenmesinin altında çok büyük nedenler var. Papa’nın daha önce Türkiye’ye geldiğinde yazdığım geniş araştırma yazıları Papa’nın asil niyetinin ne olduğunu ortaya koyuyor. İsterseniz Papa’nın Türkiye’ye gelişi ile ilgili daha önce kaleme aldığım yazıların bir bölümünü bizlerle bu köşeden paylaşırken yazıların tümünü www.gebzegazetesi.com adresindeki köşemden okuyabilirsiniz
PAPA’NIN HEDEFİNDEKİ TÜRKİYE (03/27/2015)
Papa, yine Türkiye’de. Sekiz yıl aradan sonra Papa Franciscus yine Kasım ayı sonunda Türkiye’ye geldi ve Türkiye gelmesi olay oldu. Papalar tarafından 4 kez Türkiye ziyarete ediliyor ve aynı tarihte ziyaret edilmesinin bir numaralı sebebi, Fener patriğinin kuruluş yıl dönümü törenlerine katılmak ve papalıkla ve fener patriği arasındaki düşmanlığı sona erdirmek dolayısıyla dünya Hristiyanlığının birleşmesi noktasında ciddi adımlar atmak. Papalık her hangi bir yer değil. Papa sadece Hristiyanların Katolik mezhebine mensupların merkezi değil. Devlet içinde devlet deyiminin kullanıldığı, İtalya devletindeki Vatikan devletinin de başkanı. Vatikan öyle büyük bir nüfusa sahip devlette değil, birkaç bin nüfusu ve askeri olan dünyanın bir çok ülkesinde büyük elçiliği olan ve birleşmiş milletler tarafından kabul edilen bir devlet. Papa aynı zamanda Vatikan devletinin başkanı ama papalık sadece Katoliklerin de mezhep ve dini lideri değil, bir anlamda siyasi örgüt. Amaçları dünyada İslamiyet’i bitirmek ve dünyayı Hristiyan yapmak. Zaten bir önceki papanın yaptığı açıklamada 3. Binyılda bütün Asya coğrafyasını Hristiyan yapacaklarını açıklamıştı. Papanın Türkiye’ye gelişini çok iyi tahlil etmek gerekiyor. Papa’nın Türkiye’ye gelişi ile ilgili gündemde bu dönem fazla tartışma olmadı. Bir önceki dönem yani 2006 yılının Kasım ayı sonundaki Papanın ziyareti çok konuşulmuş ve tartışılmış Saadet Partisi miting bile düzenlemişti. Biz de belgesel yayıncılık ve Devr-i Alem olarak geniş araştırma yaparak makaleler hazırlamıştık ve araştırmalar yapmıştık. Bu makale ve araştırma yazısını www.gebzegazetesi.com adresindeki… linkinden okuyabilirsiniz.
………….
Gelelim Papa’nın şimdiki ziyaretine. Papa’nın ziyareti üzerinde durulacak bir konu. 2006 yılında dönemin başbakanı olan bugünün Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Papa ile görüşmem ek için için adeta yurt dışı seyahatine çıkmış, hava limanında Papa ile kısa bir görüşme yapmışlardı. Ancak bugün Papa Türkiye’ye geldiğinde Cumhurbaşkanlığı sarayı olarak yapılan ilk binada ağırlanan Dünya lideri olarak karşılanması gerçekten manidar. Papa’nın asıl hedefi öncelikle Türkiye’yi parçalamak ve misyonerler aracılığıyla Türkiye’yi Hristiyanlaştırmaktır. Çünkü İslam coğrafyasında Türkleri çekip çıkardığınızda İslam Coğrafyası yok sayılacaktır. Papa dediğim gibi sadece bir dini lider değil, onun ötesinde Hristiyanlığın koruyucusu, Katolik, ortadoksprodestan ve diğer mezheplerle parçalanmış Hristiyanlığın birleştirmek misyonuna sahip. Papalık dünyanın en büyük ticari şirketi olarak da biliniyor. Trilyonlarca lira dolar bütçesi olan, bankaları ve şirketleri var dolayısıyla, büyük holdingi ve para babası. Bu paraları rahatlıkla kendi amaçları için kullanmakta. Dünya’yı Hristiyan Katolik Hristiyan yapmak için çalışmakta. Papa’nın İslam coğrafyasında da gizli kardinalleri olduğu bilinmekte. Bu kardinaller islami kimliğe bile sahip olarakpapalık ve vatikana hizmet yapmakta. Şöyle geriye doğru baktığımızda Vatikan ve Papalık, İsrail’le İran’la çok içli dışlı durumdalar. İsrail, İran Papalığın adete gözdesi ve ittifak kurduğu yerler. Büyük Ortadoğu Projesi adı altında dinler arası diyaloglar gibi bir takım uydurmalarla Papalık adeta orta doğuyu kana buladı. Bugün Müslümanlar terörist olarak gösteriliyorsa, çok yerde aşağılanıyorsa bunun arka planında Papalığın olduğunu çok iyi bilmemiz gerekiyor. Tarih boyu Papalık ve Vatikan olaylarına baktığımızda çok acı gerçeklerle de karşı karşıya kalıyoruz.
Fatih Sultan Mehmet’i Papalar mı zehirledi?
Fatih Sultan Mehmet’in Gebze Hünkar Çayırında şehit edilmesinin altında papalık ve Vatikan olduğunu çok iyi bilmemiz gerekiyor. Zira fatih o dönem İtalya’ya sefer düzenlemiş ve Fatih’in orduları İtalya’nın Otlanto şehirlerini ele geçirmiş ve İtalya’da teklifler yapıyordu. Fatih’in orduları Vatikan’a yaklaşmış, başkent Roma’yı ele geçirmek üzereydi. Bunu bir türlü içine sindiremeyen Vatikan ve Papalık çok büyük planlarla ve sinsi oyunlarla dönemin Venedik kralı ile iş birliği yaparak Fatih’i zehirletmişti. Yine Fatih’in zehirlenmesi planında o dönem İran’ın da olduğu çok iyi bilinmekte. Bugün bir çok sinsi planlarla ve oyunlarla İslam coğrafyası üzerinde büyük oyunlar oynanmakta. Dinler arası diyalog, kültürler arası işbirliği ve büyük orta doğu projelerinin temelinin Vatikan ve papalık olduğunu unutmayalım. Papa 2006 yılında 8 yıl önce gelmeden Orta Doğu projesi, dinler arası diyalog ve Medeniyetler ittifakı konuşuluyordu. Türkiye’ye de büyük roller biçilmişti, Türkiye bugün hiç gündemde olmayan medeniyetler ittifakı ve Büyük orta Projesinde eş başkanlığı bile verilmişti. Büyük Orta Doğu projesinin altında sözde Arap baharı oyunu oynanmış başta Kuzey Afrika’nın Tunus, Mısır, Suriye, Libya, Irak adeta kan deryasına döndü. Buraların kan deryasına dönmesinin temel sebebinin altında Papalığın olduğunu unutmayalım. papalığın asıl hedefinin Türkiye’yi parçalamak olduğu da bir gerçek. Türkiye’yi ve Asya’yı Hristiyan yapmak için çok sinsi ve gizli çalışmalar yapıyor. İsterseniz önce sizlerle Papa’nın Türkiye ziyareti ile ilgili haberleri paylaşalım. Ardından 2006 yılında, daha önceki Papa’nın yaptığı ziyareti Devr-i Alem belgesel yayıncılık makalesinden birlikte okuyalım. Papa’nın Türkiye’ye gelişi inşallah başka sıkıntılara neden olmaz. Barış süreci gibi bir takım gelişmelerin konuşulduğu dönemde Papa’nın gelmesi düşündücü. 8 yıl sona Türkiye’de ve İslam coğrafyasında neler olup bittiği ortada gelecek 8 yıl sonra Papa’nın bir dahaki gelişinde acı olaylar yaşamak Türk ve İslam Coğrafyasında sıkıntılar olmasını istemiyorsak geçtiğimiz sekiz yıldaki tarihten ders ve ibret almalıyız.
PAPA FRANCİSCUS İSTANBUL´DA NE YAPTI?
Sanki tarih tekrar ediyor. 8 yıl önce Papa Türkiye’de ne yaptıysa 8 yıl sonea 2014’ün Kasım sonunda Türkiye’ye gelen Papa da aynı şeyleri yaptı. Ankara’da önce ANıtkabiri ziyaret etti ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu ve Diyanet İşleri Başkanı Prof Doktor Mehmet Görmez’i ziyaret edip önemli açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı´nda ağırladığı ilk konuk olan Papa Françesko’nun ortak basın toplantısına, Erdoğan´ın diplomatik sitemi damga vurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ak Saray’daki basın toplantısında diplomatik bir üslupla Papa Françesko´ya “Sisi siteminde” bulundu. Papa, beş gün önce Mısır´ın darbeyle iktidara gelen lideri Abdülfettah Es-Sisi´yi ağırlamıştı. Sisi’nin en büyük görevi Papalık ve Vatikan tarafından Arap dünyası ve Afrika coğrafyasının sinsi şekilde Hristiyanlaştırma planı ve İsrail’in koruyucusu olma misyonu bugün herkesçe biliniyor ve çok iyi anlaşılıyordu.
Ankara’dan sonra Papa İstanbul’a gelmişti. Papa’nın asıl amacı hiçbir zaman İstanbul olarak içine sindiremedikleri kendilerine göre Doğu Roma’nın başkenti olan İstanbul’a gelerek ziyaretleri önemliydi. Şimdi kısaca Papa’nın 2014 Kasım ayında İstanbul’daki gezisini sizlerle paylaşmak istiyorum. “Papa, Franciscus, ayine katılmak için Fener Rum Patrikhanesi´ne geldi. Geceyi geçirdiği Harbiye´deki Vatikan Temsilciliği´nden 09.20´de çıkan Papa Franciscus´un bulunduğu konvoy, Harbiye, Taksim, Şişhane ve Unkapanı güzergahını kullanarak Fener Rum Patrikhanesi´ni ziyaret etti. Ayinler düzenledi Fener Rum Patrikhanesi ile tarihle geçmişi unutarak can ciğer kuzu sarması oldular. Televizyonun canlı yayınında bu manzarayı izlerken aklıma Papalık ve Katoliklerin Ortadoks mezhebine mensup İstanbul’a Haçlı seferi düzenleyip İstanbul’u yakıp yıktıklarını büyük vahşet yaptıkları hiç dillendirilmedi ve tartışma konusu yapılmadı.
Papa Franciscus ve Patrik Bartholomeos birlikte Aya Yorgi Kilisesi´nde “Doksoloji ayini”ni izledi ve kilisede bulunanları kutsayarak, şükür ve barış duası etti Papa Franciscus ve Patrik Bartholomeos, ayinin ardından birbirlerini yanaklarından öperek, sarıldı. Ekümenlik yani bütün Ortadoks dünyasının başkanı ve lideri olarak kendini gören İstanbul’u Bizans başkenti oalrak kabul eden Bartholomeos,’un Papa’yı başından öperek kutsaması kültür tarihimiz açısından ibret almak açısından düşündürücüydü.
Öte yandan Papalar ve Hristiyan alemi Ayasofyanın cami olmasını hiçbir zaman içine sindiremediler. Fatih’in vakıf fermanına fethin sembolü olan Ayasofya bir oldu bittiyle müzeye dönmesinin altında çok ciddi sebepler onlar ayrı konu.Katolik aleminin ruhani lideri Papa Franciscus´a, Ayasofya Müzesi´ni ziyaret etmesi dünya Hristiyanlığına mesaj niteliğinde. Papa’ya Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Haluk Dursun ile Müze Müdürü Cengiz gezdirdi Ayasofya Müzesi´nin kubbesine hayran kalan Papa Franciscus, kubbenin havada uçuyor gibi durduğunu söyledi Günün anısına Papa Franciscus´a iki tarihi kitabın tıpkıbasımı hediye edildi.
Evet sonuç olarak biz gazeteci ve belgeselci olarak tarihe not düşüp zamana noterlik yapıyoruz amacımız kimsenin dinine , diline, kültürüne ve inancına saygısızlık yapmak değil. Ancak kendi kültür değerlerimizi geçmişten ve tarihten ders ve ibret alarak korumak. Papa’nuın bu ziyaretinden sonra hedefin Türkiye olduğunu hiçbir zaman unutmayalım. Türkiye üzerinde büyük oyunlar oynandığı birlik ve beraberliğin yok edilmesi için gizli planlar yapıldığını bu işin planlayıcısının da Papalık ve Vatikan siyasi örgütü olduğu bilinmeli. Tarihten ders ve ibret alınmadığı sürece tekrar edecektir. Tarihten ve ders ibret almak için sizleri Kasım 2006 yılında Papa’nın Türkiye ziyareti ile ilgili yazılarla başbaşa bırakmak istiyorum.
———————————————————————————————————————————————
Papa´nın İzmir Çıkarması ve Meryem Ana evi Gerçeği (Gebze gazetesi/Devri Alem:30 Kasım 2006)
1 Mİlyaralık katolik hıristiyanların ruhani lideri Papa ´nın Türkiye gezisi ve haçlı Seferi ile ilgili 3 gündür yorumlar yazıyormu. Bugün tarihe tanılık etmekteyiz. Gelecekte Haçlı seferleri ve Papa´nın Türkiye çıkarması ile ilgili belgesel program hazırlayıp gelecek kuşaklara aktaracağım. Papa´nın gezisi ile ilgili tesbit ve yorumlarımı sizlerlede paylaşmak için yazılarıma devam ediyorum. Türk ve islam alemini yok etmek için gerçekten haçlı seferleri ülkemizin geleceği açısından da önemli.
Türkiye’ye yaptığı resmi ziyaretin ilk durağı Ankara’da Diyanet işleri başkanlığında gerçekleşen zirve her bakımdan çok önemli. Diyenet işleri başkanı Prof.Dr.Ali Bardakoğlu ile Papa 16. Benedictus´un bir araya gelip İslam alemi ve Hıristiyan dünyasına verilen mesajlar çok önemliydi. Yapılan açıklamaların önemli bölümlerini yazımın son bölümünde sizlerle paylaşmak istiyorum. Papa dün İzmir’e giderek, Efes’te bulunan Meryem Ana Kilisesindeki ziyaretine dikkat çekeceğim
* Meryem Ana evi ne zaman kutsal yer olarak ilan edildi ?
Bilmiyorum sizler kaç kez Efes´e gittiniz? Ben Bugüne kadar 3 kez gidip belgesel Tv programı çektiğim Selçuk bölgesi, Efes harabeleri ve meryem ane evinin buludduğu bölgede Selçuklu Türk eserleri yıkılıp yok olurken Roma harabelerine büyük paralar harcanması üzücü ve düşündürücüdür.. . Meryem ana evinin hıristiyan alemi tarafından kutsal yer olarak kabul edilmesi tartışmalı ilginç bir olaydır.
Efes Meryem ana evi , 1961 yılında Vatikan tarafından hac yeri ilan edilmiş; hem, 1967 yılında Türkiye’yi ziyaret eden ilk papa olan 6. Paul, hem de, 1979’da gelen Papa 2. Jean Paul tarafından Meryam ana evi ziyaret edilmişti. Türkiye’ye gelen 3 papa tarafından da ziyaret edilmesi, Vatikan’ın, Meryem Ana Evi’ne verdiği önemi gösteriyor. Türkiye ye gelen Papa 29 Kasıam 2006 tarihinde buraya giderek ain düzenlemiş ve hacı olmuştur.
* Meryem Ana evi gerçeği ve cevap bekleyen sorular ?
İki bin yıllık geçmişi olan İzmir Selçuk ( Efes) deki Meryem ana evi iki bin yıl bekletildikten sonra vatikan tarafından neden 45 yıl önce Kutsal yer olarak ilan edildi ? Bu olayın arkasındaki gerçekler nelerdir ? İsa peygamberin annesi olan Meryem Ana gerçekten burada yaşamışmıdır? Buranın kutsal yer olmasında hangi din ve milletin çıkarı olmuştur? Meryem ana evinin kutsal yer olmasında İsrail ve Yahudilerin parmağı varmı ? Adını Andudu Selçuklu devletinden alan Selçuk bölgesinin adı neden Efes olarak değiştirilmiştir.
Bu sorulara yenilerini ilave ederek araştırmalar yapıp ayrıntılı cevaplar bulmak gerekiyor. Selçukdaki Meryem Anaevi olarak kabul edilen yerin Vatikan tarafından kutsal yer olarak ilan edilmesi İsrilin büyük bir oynudur. Katolik Hırıstiyanların İsrail ve Kudüs´e gemesini istemeyen Yahudi lobisi´nin bir planıdır.
* Yahudi Lobisinin Büyük Oynu. .
Dünyadaki Yahudi semayeli basının uyduruk bir rüya ile buranın Meryem ananın yaşadığı yer olduğu propogandası yapılmış. Yahudi lobisi´nin bu sinsi planı tutmuş Vatikan tarafından Meryem ana evi kutsal yer olarak ilan edilmesi sağlanmıştır. Her yıl onbinlerce Katolik hıristiyanlar İsrail´den daha çok Efes Meryem ana evine gelerek hacı olmakta.
Papa 16. Benedictus, Vatikan’dan ayrılmadan önce yaptığı bir açıklamada, Türkiye ziyaretinin öncelikle hac niteliği taşıdığını söylemişti Papa,.16. Benedictus Meryem ana evinde, 2 saat kalarak bir ayin yönetti…Ayine, Türkiye’de yaşayan ve isimleri Vatikan tarafından belirlenen 500 Hıristiyan katıldı.
* Papa´nın geçek niyeti ?
Papa 16. Benedictus, Meryem Ana Evi’ndeki ayinin ardından İstanbul’a gelmiş, Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi’nde Patrik Bartholomeos’u ziyaret etmiştir. Pek çok uzmana göre, Papa 16. Benedictus´un Türkiye ziyaretinin en önemli amaçlarından biri, Doğu ortodoks Kilisesi’nin lideri sayılan Fener Rum Patrikhanesi ile Katolik dünyası arasındaki ilişkileri geliştirmektir.Papa’nın İstanbul’daki amacı, iki kilise arasında yaklaşık 30 yıl önce, Türkiye’yi ziyaret eden ilk Papa olan 6. Paul tarafından başlatılan yakınlaşmayı sürdürmek.Papa´nın İstanbul gezisi ile ilgili yazı ve yorumlarımız devam edeceğiz. Biz şimdi Ankaraya dönmek istiyoruz.
* Papa ile Diyanet İşleri Başkanı´nın buluşması
Papa, Türkiye´ye yaptığı ziyaretin ilk gününde Ankara´da Diyanet İşleri Başkanlığı´na giderek, Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu´nu makamında ziyaret etmesi çok önemli.. Papa görüşmede, görevlerinin barışa katkı bulunmak olduğunu belirterek, ortak hedefler için hizmet yapabileceklerini söyledi. 16´ıncı Benediktus, dinler arası diyaloğun yeniden boyutlandırılması gerektiğini söylerken, Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu ise dinler ve medeniyetler arası diyaloğun geliştirilmesinden yana olduklarını belirterek, “İnanıyorum ki, sadece İslam değil tüm ilahi dinler barışın kaynağıdır.
* Diyanet İşleri Başkanı´nın Papa´ya Cevabı
Bu açıklamanın ardından iki din adamı bir süre baş başa görüştü ve ardından ortak bir açıklama yaptılar. Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu konuşmasında ilahi dinin, barış ve esenlik kaynağı olduğunu vurguladı ve dinin, yüce yaratanın, insanoğluna dünyada mutlu olması ve uhrevi kurtuluşa ermesi için uzattığı bir yardım eli olduğunu söyledi.
“Dinin sayesinde biz yaratanı ve kendimizi tanırız, varoluşun nihai anlamını kavrarız, iç ve dış dünyamızda barış ve huzuru yakalarız” diyen Bardakoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Son on asırda İslam Medeniyeti´nin bütün güzelliklerini bağrında toplamış olan Anadolu´yu yurt edinmiş olan biz Müslümanlar, diğer dinlere ait tarihi ve kültürel mirası muhafaza etmeyi, dini ve kültürel çeşitliliği tarihte olduğu gibi bugün de korumayı hem tarihten aldığı değerlere saygının, hem de İslam´ın engin müsamahasının bir icabı olarak telakki etmekteyiz.”
Bardakoğlu, insanlığı gerçeğe ve iyiye yönlendirme ve rehberlik etme konusunda din adamlarına büyük görevler düştüğünü vurguladı.
Diyanet İşleri Başkanı, konuşmasında son zamanlarda İslam dinini tarihi ve kaynaklarıyla şiddet içerdiği İslam fobisinin yükseldiğini belirterek “Bizler İslam’ın kılıçla yayıldığını, şiddeti körüklediğini söyleyen, kime karşı işlenirse işlensin terörü insanlık suçu olarak görüyoruz. Önyargılar önemli ölçüde tarihsel korku ve kaygılardan beslenir. İslam’ın kılıçla yayıldığını, şiddeti körüklediğini söyleyen iftiralar adalet ve insaf ölçüleriyle bağdaşmaz. İslam dini peygamberler arasında ayrım yapmayı reddeder. İslam aklı en temel kıstas olarak benimsemiştir” dedi.
* Papa´nını açıklaması
Bardakoğlu´nun ardından kürsüye gelen Papa 16´ıncı Benediktus sözlerine, “Benim için burada bulunmak, Türk halkının yaratıcılığına yakından tanıklık etmek büyük memnuniyettir. Dini tarihinize tanıklık etmek benim için memnuniyet verici” diye başladı.
Diyanet İşleri başkanı Ali bardakoğlu´na hitaben “Sayın Başkan, şahsınızda, Türkiye´deki bütün müslümanları sevgi dolu hürmetle selamlıyorum” diyen Papa 16. Benediktus, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İlk Hıristiyan topluluklarının çoğu, havarilerin, özellikle Aziz Pavlus ve Aziz Yuhanna´nın öğretilerinden esinlenerek burada kuruldu ve gelişti. Hıristiyan din geleneklerimizden günümüze varan bilgilere göre, İsa´nın annesi Meryem, Efes´te Aziz Yuhanna´nın evinde yaşamıştır. Aynı zamada bu asil topraklar, İslam medeniyetinin edebiyat ve sanat dahil olmak üzere, farklı alanlarında ve kurumlarında olağanüstü bir yeşermeye tanık oldular. Türkiye, görkemli geçmişine tanıklık eden bir çok Hristiyan ve İslam eserine sahiptir. Ülkenize gelen sayısız ziyaretçinin hayranlığını kazanan bu eserlerle gurur duyup onları muhafaza etmeniz çok doğrudur.”
Türk ulusunun nitelikli bir ulus, bir halk olduğunun altını çizmek istediğini belirten Papa, kendisinden önceki Papa Papa İkinci Jean Paul´un, 1979´daki ziyaretindeki ´Hıristiyan ve Müslümanlar tarihte yeni bir çağa girmişken, bizi birleştiren ruhsal bağları kabul edip geliştirmek için, tüm insanların yararı doğrultusunda, barış, özgürlük, sosyal adalet ve ahlaki değerleri koruma ve yaymanın acil olduğu konusunda kendimi sorguluyorum´ sözlerini kendisine mâl ettiğini ifade etti.
Evet; Papa´nın Türkiye´ye gelişi Türk dünyası ve İslam aleminin geleceği açısından çok önemli. Bugün tarihi tanıklık ettiğimiz için yorumlar yazmaya devam ediyoruz.
———————————————————-
Papa´nın gelişi yeni bir haçlı seferi mi ? (Gebze Gazetesi:26 Kasım 2006)
Bugünkü yazıma şu sorularla başlamak istiyorum. Papa neden Peygambarimize hakeret etti ? Papa Kıbrıs Rum yönetimi ile Kuzeyırak kürt liderini neden kabul etti ? AB ile ilgili Türkiye aleyhine neden açıkça tavır koydu? Her şeye rağmen Papa neden Türkiye´ye geldi ? Papalığın siysi ve ekonomik gücü nedir ?
Demokrasi getirme vaddi ile Irak´a giren haçlı orduları Sünni ve fiii müslümanları bir birine kırdırırken, Papalıkla Fener patriği arasında gizili işbirilğimi yapılıyor ? En önemlisi Papa´nın Türkiye ziyareti yeni bir haçlı seferi´nin başlangıcımi ? Bugün tarihe tanıklık ederek zamana not düşüyoruz. Gelecekte Papa´nın Türkiye ziyareti ile ilgili çok şeyler yazılacak.
Yukarki soruları cevap vermek için tarihi geçmişi araştırıp incelemek gerekiyor.Hemen belirtelim Cumhurbaşkanı Sezer Papayı resmi olarak davet etmese´de Papa yine İstanbul´a gelip Fener patrikhanesindeki ainlere katılacaktı. Papa´nın Türkiye ziyareti yakın bir geleçekte önemli gelişmelere neden olacak.
* BAŞBAKAN ERDOGAN PAPA İLE NEDEN GÖRÜŞTÜ ?
Bu satırları Papa´nın Türkiye gezisinin Ankara ayağını tv ve ajansların canlı yayınlarını takip etiktan sonra kaleme aldım. Papa´nın gücü daha ilk gün kendini gösterdi, inatçı,sert ve dediğim dedik tavrı ile tanıdığımız Başbakan Erdoğanı bile yumşattı ve daha önce Papa ile görüşmemek için Nato zirvesine gidecek Erdğan; Papayı Esenboğa Havalimanında uçağın merdivenlerinden karşılayıp başbaşa görüşmesi çok ilginçti.Başbakan Erdoğanı Papa ile görüşmeye kimler ikna etti?
Papa ayağının tozu ile Anıtkabre gidip Atatürküh mozolesine çelenk koyup duva etti ve Anı defterine yazılar yazdı.Papa Çankaya köşküne gidip Cumhurbaşkanı ile görüştü. .Papa´nın hırıstiyan kıyafeti ve başında beyez kepi ile kamusal alan olan Cumhurbaşkanlığı köşkünde ilginiç görüntü sergiledi. Papa´nın Ankaradaki son durağı Peygamberine hakaret ettiği islamdini´nin temsil edildiği Diyanet işleri başkanlığı oldu.
Tarihi geçmişe baktığımız´da, Katolik hıristiyan alemi Selçuklulardan beri en büyük düşmanı Türk milleti olmuştur. Haçlı seferi Türk milletine karşı yapılmıştır. Haçlılar 800 yıllık İspanyadaki Endülüs medeniyetini yıkmasına rağmen 8 ayrı haçlı seferine rağmen Türk milletine hiç bir şey yapamamıştır. Bütün yıkımlar ve savaşlara rağmen Türk milleti din. dil ve kültürüne sahip olarak dim dik ayaktadır.
* HAÇLI SEFERLERİ´NİN NEDENİ VE ANADOLU SELÇUKLU DEVLETİ
Doğu Roma imparatorluğundaki Hıristiyanlığının temsilcisi Bizans İmparatorluğu (395-1453 ), 1071 yılında Selçuklu Devleti (1038-1194) ile yaptığı Malazgirt Savaşında yenilince, Türklere Anadolu kapıları açıldı. Selçuklu akıncıları, birkaç sene içinde Ege, Akdeniz ve Marmara kıyılarına ulaştılar ve Bizans´ın başkenti olan İstanbul´u zorlamaya başladılar.
1075´te Türkiye Selçukluları Devletini kurup, İznik´i başkent yapmaları, Avrupa´nın en büyük Hıristiyan devleti olan Bizansı sallamaya başladı. Bu durum Avrupalıları telaşa düşürdü. çünkü Bizans´ın düşmesi Türklerin Avrupa´ya hakim olmasına yol açacaktı. Bunun önüne geçilip, Türklerin durdurulması gerekiyordu. Hatta Anadolu dahil bütün Ortadoğu´dan atılmalıydılar.
Haçlı seferleri´nin en önemli sebebi ekonomikti. Avrupa, 11. asırda müthiş bir fakirlik içindeydi. Kral1arın sarayları bile taş yığınlarından ibaretti. Altın, gümüş ve değerli madenlerin bir çoğu Türklerin ve doğu kavimlerinin elindeydi. Avrupa, en ibtidai maddeler için bile doğuya muhtaçtı. Ziraat çok ilkel usullerle yapılıyordu. Sulama sistemi yoktu. Fransa, Alman
ya, Venedik gibi büyük sayılan Avrupa devletlerinin senelik geliri, en mütevazi Türk beylerinin gelirlerinden azdı. Halk, önüne gelenin yağma ve talanından bıkmış, bir asilzade veya eşkiya tarafından öldürüleceği günü bekliyordu.
* HAÇLI SEFERLERİ VE KUDÜS
Bu sırada Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah vefat etmiş, iç karışıklıklar baş göstermişti. şiî Fâtımî Devleti, Selçukluların amansız düşmanı olup, Hıristiyanların müttefikiydi. Bütün bunlar, Papa İkinci Urbanus´u Hıristiyanları birleştirerek Müslümanların üzerine saldırtmaya teşvik ediyordu. Böylece, bu papaz, Kudüs şehrini, Türklerin elinden almak için faaliyete başladı.
Sadece Pierre L´Ermite isminde yoksul bir Fransız keşişi, etrafına 50.000 Fransız toplamıştı. Bunlar, Almanya´ya gelince, kendilerine 50.000 Alman serserisi daha katıldı. Macaristan´da ve Balkanlarda daha da çoğalan bu çapulcu ordusu, 1096-1270 seneleri arasında tertiplenen sekiz Haçlı seferinin ilk ordusu oldu.
Birinci Haçlı Seferi (1096-1099): Papaz Pierre L´Ermite ve şövalye Yoksul Gautier öncülüğünde İstanbul´a gelen bu topluluk, Bizans İmparatoru tarafından hemen Anadolu´ya geçirildi. bunlar doğunun zenginliklerine kapılıp yağma ve tahribatlar yaparak yerli ahaliye zulmettiler. Anadolu Selçuklu sultanı birinci kılıç Arslan İznik önlerinde bu ilk haçlı kuvvetlerini durdurarak kılıçtan geçirdi.
Bunların arkasından aşağı Lorraine dükü Gedefroi Bouillon’un komutasındaki haçlı ordusu yola çıktı bu orduda bir çok ünlü şövalye,soylu kont ve dukalar vardı. Avrupa’nın bütün imkanları kullanılarak hazırlanmış olan bu ordu, 600.000 kişiden müteşekkildi. Almanya´nın Rhein kıyılarında 10.000 Yahûdiyi kılıçtan geçiren bu Haçlı ordusu, İstanbul´a doğru gelirken, ülkesinde de yağma ve katliam yapılmasından endişe eden Bizans İmparatoru Aleksios Komnenos, onlarla anlaştı.
Haçlılar, erzak ihtiyaçlarının temini karşılığında, Anadolu´da aldıkları yerleri Bizans´a vereceklerdi. Antlaşma sonrası Anadolu´ya geçen Haçlılar, 1097 senesi Mayıs ayında Türkiye Selçuklularının başşehri İznik´i kuşattılar. Kanlı çarpışmalar iki taraftan da ağır kayıplara sebeb oldu.
* HAÇLILAR SELÇUKLU BAŞKENTİ İZNİK´İ İŞKAL EDİYOR.
Altı yüz bin kişilik Haçlı ordusu karşısında verdiği kayıplara dayanamayan Birinci Kılıç Arslan, çarpışarak geri çekildi. İznik, Bizans´ın eline geçti. Eskişehir istikametinden Anadolu´ya giren Haçlı ordusuna karşı Sultan Birinci Kılıç Arslan (1092-1107) yıpratma savaşlarına başladı. Anadolu´da Haçlıları en stratejik bölgelerde yakalayıp, ani baskınlarla imha hareketlerine girişti, pek çoğunu kırdı.
Haçlıların yanında, Bizans İmparatoru da, durumdan faydalanarak Türkiye Selçuklularının batı bölgelerindeki topraklarını işgal etti. Ermeniler ise, Türklerin Haçlılarla uğraşmalarını fırsat bilip, Toroslara bir müddet hakim oldular. Altı yüz bin kişilik kuvvetle Anadolu´ya geçen Haçlılar, Türklerin imha hareketi sonucu Antakya Kalesi önlerine geldiklerinde 100.000´e inmişti.
1097 yılı Ekim ayında Antakya´yı kuşatan Haçlılar, kale içindeki Hıristiyan ahaliden birinin ihaneti sonucu dokuz ay sonra, Haziran 1098´de şehre girebildiler. Musul Atabeği Kürboğa Beyin kumandasındaki Müslüman-Türk ordusu, Antakya´yı Haçlılardan geri almak için teşebbüse geçti. Fakat şehir alınmak üzereyken aralarında çıkan fitne başarısızlığa yol açtı. Haçlılar yaptıkları huruç hareketiyle bu Müslüman ordusunu dağıttılar.
* BİRİNCİ HAÇLI SEFERİ İLE KUDÜS İŞKAL EDİLİYOR.
Antakya´yı alan Haçlılar, kırk bine düşen kuvvetleriyle Kudüs´e hareket ettiler. şiî-Fatımîlerin elinde olan şehir, kısa sürede haçlıların eline geçti. Müslüman, Mûsevi ve Hıristiyanların yaşadığı ve her üç din mensuplarınca da mübarek olan Kudüs, Haçlıların eline geçince, büyük bir katliama uğradı. Yetmiş bin Müslüman ve Yahûdiyi, mabetlere sığınan kadınlar ve çocuklar dahil, acımasızca kılıçtan geçirdiler. fiehrin sokakları kan ve cesetlerden geçilmez oldu.
Birinci Haçlı Seferi neticesinde Kudüs´te Katolik Latin Krallığı; Antakya ve Urfa´da birer Haçlı devleti kuruldu. Hıristiyanlar Ortadoğu´yu bu vesile ile tanıyıp, Doğu Akdeniz kıyılarına yerleştiler. Müslümanlarca Mekke ve Medine´den sonra en mübarek şehir olan Kudüs´ün, şiîFatımîlerce Haçlılara teslimi büyük üzüntüye yol açtı. Müslümanlar, Haçlıları Ortadoğu´dan atmak için hemen teşebbüse geçtiler. 1144 senesinde Musul Atabeği İmâdeddîn Zengî, Urfa´yı geri aldı. Bu durum İkinci Haçlı Seferine sebeb oldu.
Papa´nın bugün İzmir´de Efes yani Selçuk ilçesindeki Meryem ana kilisesinde yapacağı geziyi takip ettikten sonra Papalik ve haçlı seferleri ile ilgili araştırma yapmaya ve yorumlar yazmaya devam edeceğim.
Evet Papa´nın Türkiye´ye gelişi yeni bir haçlı seferidir.
—
———————————————
Papa Türkiye´ye Neden Gelmesin ? (Gebze Gazetesi :25 Kasım 2006)
Katolik hırıstiyan aleminin manevi temsilcisi Papa´nın Türkiye gelecek olması sadece Tüjrkiyede edğil, İslam alemi ve Hırıstiyan dünyasında tartışma konusu. Papalık ve Fener patriğin temsil ettiği hıristiyan alemı tarih boyu vahşet, soykırım, savaş ve insanlık dışı olaylar yaptığı tarihi belgelerle isbat edilmasina rağmen Papa´nın islam Peygamberine karşı söylediği çirkin sözler Papa´nın gerçek niyetini ortaya koymakta.
İslam tarihi, Selçuklu ve Osmanlı medeniyeti ciddi şekilde incelendiğinde Haçlıların sayısız seferlenrde milyonlarca masun insanın vahşice öldürüldüğü ortaya çıkmakta. Fazla geriye gitmeye gerek yok. Birinci ve ikinci dünya savaşlarında Avrupa topraklarında onlarca milyon insanın hunharca katal edildiği görülmekte.
Bugün süryaniler , Ermeniler ve Ortadokos kıbrıslıl rumların koruyuculuğuna soyunan katolik hırıstiyan alemı mezhepleri farklı olan hıristiyanlara karşı soykırım ve vahşetden Osmanlının kurtardığı tarihi gerçekten Papa´nın haberı var mı ? .
Sadet Partisi İstanbul il başkanlığı tarafından 26 kasım 2006 tarihinrde ( Pazar günü) saat 12´de İstanbul çağlayan´da düzenlediği “Haçlı ittifakına Hayır… Sinsi ve Cahil Papa´ya Hayır demek için Çağlayandayız “ mitingi ile ilgili Gebze ilçe başkanı sayın Recep Kaya´nın düzenlediği basın toplantısına katıldım. Sadet Partisinin Basın bildirisinde çok önemli tesbitler yapılmış. Önemli gördüğüm tesbitleri bugün sizlerle paylaşmak istiyorum.
….” Papa’nın zihniyetine ve mensubu olduğu medeniyetin ülkemiz , bölgemiz ve inancımız üzerinde yüzyıllardır haçlı seferleri ile birlikte sosyal ve ekonomik olarak yürüttükleri sinsi planlar unutulmamalı…”
…… ” Papa’nın Peygamber Efendimizle ilgili sözleri bilinçli olarak son zamanlarda batıda artan İslam karşıtlığını ve dinimize yapılan saldırıları dini bir fetva ile desteklemek amacı ile söylenmiştir…”
….“Tarih’te Müslümanlardan daha merhametlisi bulunamaz. Buna Mekke’nin, Kudüs’ün ve İstanbul Fethi’nde bütün insanlık şahit olmuştur. Bizim medeniyetimiz sevgi ve şefkat medeniyetidir. Papa’nın temsil ettiği medeniyet ise vahşet, gözyaşı ve kan medeniyetidir.”bunu görmek için orta doğuya bakmak yeterli olacaktır…..”
…… ” Kendisini İslam’a hasım olarak gören anlayışla masaya oturup diyalog gerçekleştirilemeyeceğini artık insanlarımızın anlaması gerekiyor, medeniyetler ittifakının beyhude bir uğraştan ibaret olduğunu buradan yüksek sesle ifade ediyoruz ve bu uğurda harcanan emeğin artık aç ve açık bırakılan manevi tahribat’a maruz bırakılan vatandaşlarımızın geleceği için kullanılmalıdır…”
Saadet partisi Gebze ilçe başkanı haklı olark Papa´nın Neden Türkiye geldiğinide sorarak şu tesbitleri yapıyordu .
…. “ Ülkemizi idare edenleri anlamakta göçlük çekiyoruz ve Papa’nın en üst düzeyde karşılanmasını içimize sindiremiyoruz. “Mensubu olduğumuz dinin peygamberine dil uzata bu kişi hangi cesaretle ülkemize gelebiliyor. Değerlerimize küfredip özür dilememesine rağmen Papa’ya kucak açanları anlamakta güçlük çekiyoruz.”…
Saadet Partisi 26 Kasım Pazar günü saat 12.00 ’da İstanbul Çağlayan Meydanın’da düzenleyeceği Papa´ya Hayır mitingine Gebze’den yüzlerce otobüs ve binlerce kişi ile katılacaklarını açıkladılar.
İlçe başkanında ifade etiği gibi bu miting sadece bir partinin değil, tüm milletimizin olmalı. Yarın Türk bayraklarını alarak blzlerde bu mitinge hep birlikte katılarak
- Haçlı ittifaklarına hayır demeliyiz..
- Rahmet Peygamberine yapılan adi saldırıyı kınamalıyız
- Ayasofya’nın yeniden kiliseye döndürülme planlarını bozmalıyız
- Hortlatılmak istenen Bizans hayallerine dur demeliyiz
- Patrikhanenin “Ekümenlik” hayallerini yıkmalıyız.
- Türk milleti olarak ” Cahil ve Sinsi Papa’ya “ misyonerler tarafından hırıstiyan yapılmak istenen 10 milyona yakın insanımıza sahip çıkmak için hayır demeliyiz.
En önemlisi Türkiyeyenin birliğini parçalayacak sevri yeniden hortlatmak isteyen Papa Türkiye ye gelmemeli.
———–
Papa neden Günah Çıkartıp ve Camide Dua Etti.? (Gebze Gazetesi:2 Aralık 2006)
Papa dün Türkiye´den ayrıldı. Bir haftadır papa ile ilgili bu köşede geniş yazılar yazmamın nedeni, Papa´nın Türkiye gezisi ile igilil tarihe not düşüp zamana noterlik yapmaktı.Papa´nın Türkiye gezisi ile ilgili yazdığım yazıları kitap ve internet sitesinde yayaınlayıp belgesel tv programı haline getirip gelecekte yapılacak araştırmalara ışık tutmaktır.
Papa´nın Türkiye gezisinin en önemli ayağı hiç şüphesiz Fener patrikhanesidir. Papayı 30 kasım 2006 günü İstanbulda kabul eden Fener Patriği Papa´yı ağırladı. Papa; 1204 yılında yaşanan vahşetin günahınıda çıkartmış oldu.
Vatikan 800 yıl önce Papalık tarafından yapılan Dördüncü Haçlı Seferinde, İstanbuldakı Ortodoks Hıristiyanlara karşı soy kırım ve vahşet yapmıştı. Fener Patriği, Papa´ya Haçlı vahşetini hatırlatmamışsa biz tarihi kısaca yazıp, Papa´nın İstanbul gezisi ile ilgili notları yazacağız.
* Papalığın, Ortadokslara karşı yapılan Haçlı Seferi
Papa Üçüncü İnnocentius´un çağırısı, Foutges de Neville´nin propagandası neticesinde Bonifacio´nun tertib ettiği bu Haçlı seferine Almanya İmparatoru Altıncı Heinrich katıldı. Haçlılar, Venedik gemileriyle İstanbul önüne geldiler. 1204 yılında Ortodoks Bizanslılardan İstanbul´u aldılar.şehrin zenginliği, Katolik Hıristiyanları şaşkına döndürdü. İstanbul´u yağmalayıp, tahrib ettiler.
Hıristiyan dindaşlarına her türlü zulmü, her çeşit kötülüğü yaptılar. İstanbul´da 1261 senesine kadar devam eden ´´Latin İmparatorluğu´´ kuruldu. Bu sefer sonunda Venedik ve Ceneviz Devletleri, Yakındoğu´da, büyük nüfuz ve toprak parçaları elde edip zenginleştiler.
Haçlılar, dindaşları olan İstanbul´un Ortodoks Hıristiyanlarına çok zulüm ve eziyet yaptılar. İstanbul´un sanat eserleri, zengin olmak hırsıyla tahrib edildi, evler yağmalanıp, binlerce İstanbullu şehrin tarihinde görülmemiş insanlık dışı tecavüzlere uğradı, soyuldu ve işkenceyle öldürüldü. Dördüncü Haçlı Seferinden, Müslümanlardan ziyade, Ortodoks Hıristiyanlar zarar gördü.
Katoliklerin temsilcisi Papa, Ortadokslara karşı yaptıkları Haçlı seferlerinden 802 yıl sonra Türkiyede.. Katoliklerin ruhanî lideri Papa 16. Benedict ile Fener Rum Patriği Bartholomeos, 1204 yılında yapılan Haçlı seferinden 802 yıl sonra ortak bir deklarasyonla kiliseler arası işbirliğinin artmasını talep ettiklerini ilan etmesi bakalın nasıl gerçekleşecek?
* Papa ve Patrik İstanbul´da Günah Çıkarttı
Hıristiyanlar arasındaki bölünmüşlüğün bir ´skandal´ olduğunu söyleyen Papa, “Tüm Hıristiyanlar Avrupa´nın Hıristiyan kökenlerini, geleneklerini ve değerlerini yeniden canlandırmalı.” diye konuştu. 16. Benedict´in, Avrupa´nın Hıristiyan kökenleri ve azınlık haklarına güçlü vurgu yapması, “Papa, Türkiye´ye karşı sesini sertleştiriyor.” yorumlarına yol açtı.
Önceki akşam Aya Yorgi Kilisesi´nde onuruna düzenlenen şükran ayinine katılan Papa 16. Benedict, dün de aynı kilisede Aziz Andreans için düzenlenen bayram ayinine katıldı. İki saat 45 dakika süren ayinin bitiminde Papa ile Patrik Bartholomeos kucaklaşıp öpüşerek aralarında düşmanlık olmadığını, aksine dost olduklarını ilan etti. Bu ritüelin ardından birer konuşma yapan iki dini lider, kiliseler arasındaki diyaloğa dikkat çekti.
Papa Benedict, “Roma ve İstanbul kiliselerinin tam birliğini oluşturmak için, Allah´ın lütuf dolu yardımıyla birlik yolunda ilerlemek ve ortak angajmanımızı yenilemek için buraya geldim. Engelleri aşmak ve bu amaçtaki pastoral işbirliğine yarar sağlayabilecek tüm yolları, Ortodoks kardeşlerimizle beraber aramak için Katolik Kilisesi´nin bütün gayreti göstermeye hazır olduğuna sizi temin ederim.´´ dedi.
İki kilise arasındaki yakınlaşmanın Hıristiyan geleneğine sahip tüm Avrupa kültürlerini yakından ilgilendirdiğini söyleyen Papa, “Hıristiyanlar arasındaki bölünmeler, dünya için bir skandal olup, İncil´i müjdelemek için bir engeldir.” dedi. Papa´nın, ayin sırasında bir ilki gerçekleştirerek Rumca dua okuması, Ortodoks dünyasında büyük bir jest olarak yorumlandı.
* Papa ve Patrik´ten ortak deklarasyon
Ayin sonrası heyetler arası görüşmenin ardından Papa 16´ncı Benedict ve Patrik Bartholomeos ortak deklarasyon yayınladı. İki dinî lider, deklarasyonla, dinler arası diyalog çağrısı yaptı. Deklarasyonda, “Masum insanları ´tanrı´ adına öldürmek tanrıya karşı suçtur. Hıristiyan kardeşlerimizin de yaşadığı Ortadoğu´da barış konusunda, barışın bu bölgede yeniden tesis edilmesi alanındaki umudumuzu dile getiriyoruz.
Dinler arası diyalogda şiddetin her türüne karşı mücadelemizi bir kez daha dile getiriyoruz. Bizler dinî liderler olarak bütün çabaların desteklenmesi konusunda taahhüdümüzü dile getirdik.” denildi. Deklarasyon, “Avrupa´nın Hıristiyan kökleri, gelenek ve değerlerinin de korunması gerekli.” derken sekülerizm ve nihilizmin yükselişine dikkat çekti. Deklarasyonda ayrıca azınlık haklarına değinilerek, “AB, bütün halkları ve insan haklarını göz önünde bulundurmalıdır. Azınlıklar da bu çerçevede korunmalıdır.
Dinî özgürlüklere saygı duyulmalı, azınlık hakları korunmalıdır.” ifadelerine yer verildi. Deklarasyonun, Arapça, İngilizce, Fransızca, Almanca, Yunanca, Rusça ve İspanyolca metinleri bulunmasına rağmen Türkçe metninin bulunmaması dikkat çekti.
* Papa´nın Ziyaretinin Avrupa Basınındaki Yankısı
Papa 16. Benedict´in Türkiye ziyareti öncesinde çatışma ve kutuplaşma olgusunu ön plana çıkartan Avrupa basını üslup değiştirdi. Papa´nın ziyaretine ilişkin resim ve görüntüler Avrupa´ya ulaştıkça bu durum yerini hoşgörüye bıraktı. Bu önemli değişim Türkiye´nin ve Türk basınının “sürpriz” düzeyde dostça tavır sergilemesi ve Kardinal Ratzinger´in papa olduktan sonra üslup değiştirmesine bağlandı.
Alman haber Ajansı DPA, Türk basınının “sürpriz bir dostane tutumla” umulmayan bir tavır sergilediği yorumunu yaparken, Bild Gazetesi de Papa´nın elinde Türk bayrağı bulunan Efes´te çekilmiş resmini ve Türk bayrağının öyküsünü yayınladı. İtalyan La Repubblica, “Benedict´in konuşması terazinin kefelerini dengeledi” başlıklı haberinde, “Papa, Müslümanlara elini uzatarak, ´Hepimizin Allah´ı bir´ diyor. Türkiye´nin AB´ye girişini destekliyor. Yeni kimliği ile İslam dünyası ile ilişki kurmakta kararlı olduğunu gösteriyor.” diye yazdı. Norveç gazetesi Aftenposten de “Papa´nın Türkiye´de büyük bir kabul görmesi önemli.” değerlendirmesinde bulundu.
* Papa Ayasofya´da
Papa 16. Benedict, Patrikhane´nin ardından İstanbul Valisi Muammer Güler eşliğinde Ayasofya Müzesi´ni gezdi. 35 dakika süren gezi dolayısıyla müzeye ziyaretçi alınmadı.
Papa, Ayasofya hakkında müze Başkanı Dr. Haluk Dursun´dan bilgi aldı.Vali Güler, müze içinde Papa´ya, üzerinde Hz. Meryem´i temsil eden figürün bulunduğu cam bir kavanoz hediye etti.
Ayasofya şeref defterini imzalayan Papa, İtalyanca şu satırları yazdı: Farklılıklar içerisinde karşılıklı hep tek tanrılı inancı buluyoruz. Tanrı bizi aydınlatsın. Sevgi ve barışın yolunu bulmamızı sağlasın.
Görme engelli milletvekili Lokman Ayva, müze gezisi sırasında Papa´ya özürlülerin sorunları hakkında bir mektup verdi. Papa da Ayva´ya özürlülerin sorunlarına gösterdiği ilgi için de teşekkür etti.
Ziyaret sonunda Papa, “Çok faydalandım. Çok kısa zamanda çok şeyler öğrendim.” sözleriyle teşekkür etti.
* Papa Sultan Ahmet Camisinde
Ayasofya´dan bir araçla Sultanahmet Camii´ne gelen Papa, cami kapısında ayakkabılarını çıkardıktan sonra giydiği bir terlikle camiyi gezdi. Papa, Sultanahmet´i gezerken ” ziyaretimin en yüksek mertebesi burası.” dedi.
* Kıbleye yönelerek dua etti
Papa 16. Benedict, Sultanahmet Camii´ni ziyareti esnasında kıbleye dönüp el bağlayarak Allah´a dua etti. Camiye girişinde ayakkabılarını çıkartan Papa, yaklaşık 25 dakika boyunca camiyi gezdi. İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı rehberliğinde camiyi gezen 16. Benedict, Çağrıcı´nın “30-40 saniye bir huzur duruşunda bulunalım” daveti üzerine kıbleye yönelerek Allah´ın huzurunda dua etti. Papa´nın bu önemli anın ardından, hakkı olmasına rağmen haç çıkarmaması ´önemli bir hassasiyet´ olarak yorumlandı. Birçok televizyon tarafından canlı yayınlanan Papa´nın müftü ile yan yana dua edişini, yabancı haber ajansları flaş haber olarak geçti.
20 dakika süren Sultanahmet gezisi sırasında Papa´ya rehberlik eden İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı, Papa´ya güvercin figürü şeklinde ´besmele´ yazısı ve iki zeytin dalı bulunan İznik çinisi bir karo hediye etti. Besmele´nin anlamı hakkında Papa´ya bilgi veren Çağrıcı, Kur´an-ı Kerim´in ilk ayeti ve bütün surelerin başı olduğunu söyledi. Papa da Çağrıcı´ya bir kaptan su içen güvercinlerin bulunduğu bir tablo verdi. Her ikisinin de birbirinden habersiz olarak hazırladıkları hediyelerin barışı temsil eden güvercin figüründen olması dikkat çekti.
* Papa Ermeni Kilisesinde
Papa, bir saat süren Ayasofya ve Sultanahmet Camii ziyaretleri sonrası Kumkapı´daki Ermeni Kilisesi´ne giderek burada Ermeni Patriği II. Mesrob´la görüştü. Papa, görüşmede ´Ermeni soykırımı´ ifadesini kullanmadı.
Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II, ´´15. yüzyılda kurulmuş olan İstanbul Ermeni Patrikliği, kutsal makamınızla zaman zaman ruhani anlamda memnuniyet verici ve faydalı, zaman zaman ise oldukça üzücü ilişkiler içinde olmuştur´´ dedi. Papa 16. Benediktus ile ´´Kelam Töreni´´ ayinini yöneten Mesrob II, ayin sırasında yaptığı konuşmaya Papa´ya Almanca ´´Hoş geldiniz´´ diyerek başladı, daha sonra konuşmasına Ermenice devam etti.
Mesrob II, Papa´ya hitaben, “Sizi 20. Dünya Gençlik Günü nedeniyle Köln´de ve daha sonra da Aziz Egidio Topluluğu tarafından düzenlenen 39. Dünya Barışı Günü´ndeki kısa görüşmemizden sonra bugün patrikliğimizin merkez kilisesinde ağırlamak bizler için gerçekten büyük bir ruhani sevinçtir´´ diye konuştu. Patrik Mesrob II, İstanbul Ermeni Patrikliği´nin tarihçesini anlatarak, ´´15. yüzyılda kurulmuş olan İstanbul Ermeni Patrikliği, kutsal makamınızla zaman zaman ruhani anlamda memnuniyet verici ve faydalı, zaman zaman ise oldukça üzücü ilişkiler içinde olmuştur´´ dedi.
* Papa Türkiye´den nasıl ayrıldı ?
Evet Papa dün Türkiye´den ayrıldı. Bir haftadır papa ile ilgili bu köşede geniş yazılar yazdım. Papa´nın Türkiye gezisi ile igili gelecekte tarih hükmünü verecektir. Papa´nın Türkiye gezisi ile ilgili yazdığım yazıları kitap ve internet sitesinde yayaınlanan bu yazılar tarihi belge niteliğindedir.
Tarihe tanıklık eden bir gazeteci olarak “Haçlı Seferleri ve Papa´nın Türkiye Çıkarması” adı ile hazırlayacağım belgesel tv programı gelecekte yapılacak araştırmalara ışık tutacaktır. Kültür ve medeniyet tarihimize karşı vefa borcumu ödediğime inanıyorum. orum.
Papa´nın Patrikhanede Günah Çıkartıp Sultanahmet Camisinde dua etmesinin sebebi Haçlı seferlerinde yaptıkları vahşet ve zulmü affetirmek içindir.