İsmail Kahraman - Çin'den Tirebolu’ya tarihi İpek Yolu’nda Devri Alem
Geçen hafta sonu Adana ve Tarsus’daydım, bu hafta sonu Giresun’da belgesel tadında Devri Alem program çekimlerine başladık.
Tirebolu Belediye başkanı sayın Abdullah Karabıçak beyin özel ilgisi ile Çin'den Tirebolu’ya İpek Yolu belgesel çekimlerimiz tüm hızı ile devam ediyor.
21 Temmuz Cuma günü sabah erken saatlerde Ordu Giresun Havalimanına indiğimde, Giresun Federasyonu başkanı Sayın Mehmet Kuğu ile karşılaşarak, Giresun üzerine sohbet ettik. Ağustos ayında anma programı düzenlenecek, Afyon’daki Giresun şehitliği üzerine konuştuk.
Tirebolu Belediyesinden değerli kültür adamı arkadaşım Tahsin İyibil ile Türkiye'nin çok önemli camilerinden, Sivas Divriği ulu cami mimarisi ile taştan yapımı devam eden Bulancak camisinde cuma namazı kıldık.
Kısa adı Dokap olan Doğu Karadeniz Kalkınma İdaresi başkanlığı yetkililerinden bölgeye yapılan çalışmalarla ilgili genel bilgiler aldık.
Giresun'a el sallayıp, Sahilde bir tabloyu andıran Doğu Karadeniz bölgesinde Türk İslam medeniyetinin kurulmasında çok önemli yeri olan, Trabzon Pontus Rum devletinin fethinde çok önemli görev yapan ve Çin'den başlayan tarihi ipek yolunun denizle ilk kez buluştuğu liman olan Tirebolu’ya gelerek belgesel çekimlerimize başladık.
Tirebolu muhteşem manzarası ile insana göz ve gönül ziyafeti sunup, tüm yorgunlukları unutturuyor.
Tirebolu’nun gece ve gündüz manzaralarını Devri Alem Belgesel TV programı olarak belgeselleştirmeye devam ederken, bir çok izleyici ve takipçimizle bire bir sohbet etmenin mutluluğunu da yaşıyorum.
İPEK YOLU DENİZLE TİREBOLU’DA BULUŞUYORDU
Çin’in Şian kentinden başlayan, Doğu Türkistan’ın Kaşgar şehrinden Kırgızistan’a geçen, Kazakistan üzerinden Özbekistan Türkmenistan İran’ı boydan boya geçerek Anadolu’ya giren ve denizle ilk kez Giresun’un Tirebolu limanında buluşan tarihi ipek yolu deniz yolu ile İstanbul ve Avrupa içlerine gidiyordu. İpek yolunun canlanması bölge ve Türkiye ekonomisine büyük katkısı olacak.
MODERN İPEK YOLU TURU BAŞARI İLE GERÇEKLEŞTİ
Modern İpek Yolu turu ile bölge ülkeleri arasında ekonomi ve ticaret gelişecek. İpek Yolu şehirleri dünya kültür turizmine kazandırılacak. 21 Nisan 5 Mayıs 2017 tarihleri arasında düzenlenen ilk tur kapsamında Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan da basın toplantıları düzenlenerek Turun önemi kamuoyuna anlatıldı. 14 gün süren ilk tur başarı ile gerçekleşti.
İPEK YOLUNDA; TİREBOLU VE ALANYA’NIN ÖNEMİ
Çin’in Şian kentinden başlayan, Doğu Türkistan’ın Kaşgar şehrinden Kırgızistan’a geçen, Kazakistan üzerinden Özbekistan Türkmenistan İran’ı boydan boya geçerek Anadolu’ya giren ve denizle ilk kez Giresun’un Tirebolu ve Antalya’nın Alanya limanında buluşan, tarihi ipek yolu deniz yolu ile İstanbul ve Avrupa içlerine gidiyordu. İpek yolunun canlanması bölge ve Türkiye ekonomisine büyük katkısı olacak.
İPEKYOLU NEDİR?
Çin’den başlayarak Anadolu ve Akdeniz aracılığıyla Avrupa’ya kadar uzanan ve dünyaca ünlü ticaret yoludur. İpek Yolu sadece tüccarların değil, aynı zamanda doğudan batıya ve batıdan doğuya bilgelerin, orduların, fikirlerin, dinlerin ve kültürlerin de yolu olmuştur. Milattan yüzyıllar önce Mısırlılar, daha sonra da Romalılar, Çinlilerden ipek satın alırlardı. Ulaşım ise, daha sonra İpek Yolu adı verilen güzergahı izleyen kervanlarla sağlanırdı. İpek endüstrisi, eski çağlardan beri birçok milletin hayatında çok önemli bir yer tutmuştur. Uzak Doğu’dan gelen ipek ve baharat, Batı dünyası için, uluslararası ilişkilerde önemli bir rol oynamıştır. İpek, ayrıca Doğu kültürünün Batı tarafından tanınmasını da sağlamıştır. Doğu’nun ipeği ile baharatının kervanlarla batıya taşınması, Çin’den Avrupa’ya ulaşan ticaret yollarını oluşturmuştur. Orta Çağda, ticaret kervanları, şimdiki Çin’in Şian kentinden hareket ederek Özbekistan’ın Kaşgar kentine gelirler, burada ikiye ayrılan yollardan ilkini izleyerek Afganistan ovalarından Hazar Denizi’ne, diğeri ile de Karakurum Dağları’nı aşarak İran üzerinden Anadolu’ya ulaşırlardı. Anadolu’dan deniz yolu ile Akdeniz ve Karadeniz (Tirebolu) limanlarından veya Trakya üzerinden kara yolu ile Avrupa’ya giderlerdi. Doğudan batıya doğru gelişen bu ticari harekette daha önceki çağlardan beri kullanılmakta olan bir yol şebekesinden yararlanılmıştır. Yoğun bir şekilde ipek, porselen, kâğıt, baharat ve değerli taşların taşınmasının yanında kıtalar arasındaki kültür alışverişine de imkân sağlayan bu binlerce kilometre uzunluğundaki kervan yolları zaman içinde İpek Yolu olarak adlandırılmıştır. İpek Yolu Asya’yı Avrupa’ya bağlayan bir ticaret yolu olmasının ötesinde, 2000 yıldan beri bölgede yaşayan kültürlerin, dinlerin, ırkların da izlerini taşımakta ve olağanüstü bir tarihsel ve kültürel zenginlik sunmaktadır. Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarını kazanmalarından sonra, İpek Yolu’nun hem bir ticaret yolu, hem de tarihsel ve kültürel değer olarak yeniden canlandırılması gündeme gelmiş, bu yol boyunca inşaa edilmiş ve artık kullanılmayan yapıların, yeni işlevler kazandırılarak korunmaları ve yaşatılmaları için çalışmalar başlamıştır. İpek Yolu çeşitli Türk uygarlıklarının ekonomik kaynağı olmuştur.