İsmail Kahraman - Kardeş Şehir Değirmenlik’ten haberimiz var mı?
Değirmenlik….Kuzey Kıbrıs’ın Başkenti Lefkoşa’da yer alan, Ercan havalimanına çok kısa mesafede şirin bir belde. Gebze’de kaç kişi Değirmenlik’i bilir. Ya da Gebze ile değirmenlik arasında ki ilişkiden acaba kaç kişinin haberi var. ismi bize yabancı gelse de Değirmenlik beldesi, Gebze’nin kardeş şehirlerinden birisidir. Çok eski geçmişi olan Değirmenlik, 1996 yılında Merhum Gebze Belediye Başkanı Ahmet Penbegüllü’nün döneminde Gebze ile kardeş şehir olmuştu. aradan 21 sene geçti, ne yazık ki Değirmenlik’i unuttuk. Güzel başlayan kardeşlik ilişkisinde ne yazık ki unutma sürecine girdik.
Değirmenlik çok şirin bir kasaba. Geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiğimiz Kıbrıs gezisinde biz bu şirin kasabayı, kardeş belediyemizi unutmadık ve bir dizi ziyaretler gerçekleştirdik. Gerçekten görülmeye değer, sakin, huzurlu bir yer burası. Buradan yetkililere sesleniyor ve 21 yıl önce kurduğumuz bu kardeşlik ilişkisinin devam etmesini, karşılıklı faaliyetler yapılmasını, kültür gezileri düzenlenmesini öneriyorum.
DEĞİRMENLİK BELDESİ’Nİ TANIYALIM
Değirmenlik antik dönemde hepsi birbirine bağlı Başpınar suyunun aktığı derelerin her iki tarafına kurulu dört köyden oluşmuştu.
İlk yerleşim yeri ise antik ismi Cythera olarak adlandırılan Kythrea’ da kurulmuş köyün doğusundaki Aziz Dimitrigoos Kilisesi harabeleri yakınındadır. Değirmenlik ismi M.Ö. 12. Yüzyılda Atinalı Akamas’ın torunu olan Cythros idaresi altında Yunanlılar tarafından kolonileştirildiği zamanki yerleşim yeri olan “Chytri” kelimesinden gelişerek oluştuğu belirtilmektedir. Günümüzde kullanılan Değirmenlik isminin ise bir rivayete göre Başpınar’dan akan kaynak suyu ile çalışmakta olan çok sayıdaki değirmenden geldiği söylenmektedir.
YERLEŞTİĞİ KÖY
Osmanlılar, Kıbrıs’a geldikleri zaman, Değirmenlik’e de yerleşmişler… Bugün, Osmanlı mimarisinin birçok örneğini bu köyde bazı evlerde görebiliriz… Hatta köydeki en ünlü değirmenlerden birinin adı Karamehmet Değirmeni’ymiş… Yıllarca Rumlar bile böyle bilmiş bunu…
Tarihi geçmişinden pek fazla kalıntı yok… Ayrıca bu köyün en ünlü özelliği geçmişte suyuydu, pınarıydı… Bölgedeki birçok köyün can damarıydı bu su ve pınar… Ama kurudu… Belki de Kıbrıs’ta son 50 yılın en acı olayıdır Değirmenlik’teki pınarın kuruması… Lapta’da, Kırnı’da da pınarlar hep kurudu… Ama ne Lapta’nın ne de Kırnı’nın pınarları, Değirmenlik’in ya da eski adıyla Kythrea’nın pınarları kadar verimliydi… 1986’dan beri pınar zayıf akıyor, eskisi gibi akmıyordu… Öyle olunca da, bu pınar üzerinde tarih yazmış onlarca değirmenin yerinde şimdi yeller esiyor. Çok, hem de çok az değirmen kalıntısı görülebiliyor. Onları korumak da kimsenin aklına gelmemiş.
Değirmenlik’te eski su yolları, eski değirmenler hepsi gitti. Yıkıldı, sözde temizlik yapıldı ve tarih ellerimizle yok edildi… Bir kişi ormanlarımız için, “Kıbrıslı Türklere Nobel orman yakma yok etme ödülü verilmeli” demişti… Köylerimizi gezdikçe, eski kemerli evleri yıkmakta da ödüle layık olduğumuz gerçeği çıkıyor ortaya…
Kıbrıs adasında on krallık olduğu asırlar öncesinde, krallıklardan biri de burasıymış… Tsirka olarak telaffuz ettiğimiz Kyrka, Chytri, Kythrea, Kythraia derken 30 kadar değirmenden kaynaklanan Değirmenlik isimleri kullanılmış köy için…
Bazı kaynaklara göre Chytri isminin kullanıldığı dönemlerde, Afrodit’in yanı sıra, Apollon ve Artemis gelip buralarda ibadet etmiş… Biz ise Değirmenlik’i unuttuk… Suyu gibi, değirmenlerini de kuruttuk… Öylesine bir memur köyü yarattık. Lefkoşa’ya 19 kilometre uzaklıkta, havanın temiz olduğu günlerde Lefkoşa’yı nefis bir etkileyicilikte görebileceğimiz bir yer olarak bıraktık sadece…
1974 öncesinde Değirmenlik’te Türklerin yaşadığından haberimiz var mıydı? Hayır çoğumuzun yoktu… Oysa Osmanlılar Kıbrıs’a geldikleri zaman, Değirmenlik’e de yerleşmişler… Bugün, Osmanlı mimarisinin birçok örneğini bu köyde bazı evlerde görebiliriz… Hatta köydeki en ünlü değirmenlerden birinin adı Karamehmet Değirmeni’ymiş… Yıllarca Rumlar bile böyle bilmiş bunu… Ancak belli ki sonradan bazı zengin Rumlar da, görkemli Osmanlı Türk evlerine nazire yaparcasına, inanılmaz güzellikte evler inşa etmişler… Çoğu bakımsız ve yıkılmak üzere olan bu evlere, soba delikleri açmışız; tarihi değeri olan görkemli tahta kapılarını söküp, yerine alüminyum kapılar takmışız ve inanmayacaksınız ama Azteklerin bile bulmakta zorlanacağı orijinallikte, ve de çok üzgünüm ama iğrenç parlaklıkta renklerle bu evleri boyamışız…
Değirmenlik’te şu anda 2 bin 500 nüfus yaşıyor… Bunların bin 800 kadarı seçmen. Köyde çok iyi bir sağlık ocağı, belediye, üçüncü ligde şampiyon olup bu sezon ikinci lige terfi eden futbol takımı, bir lise, iki ilkokul var…Köyde Türkiye ve Güney Kıbrıs göçmenleri eşit oranda… Türkiyeli göçmenler daha çok Adana, Manisa ve Trabzon’dan… Kıbrıslılar ise Aleminyo ağırlıklı… Baflı, Limasolu da var…
TÜGVA’DA KUDÜS PROGRAMI
Türkiye Gençlik Vakfı Tügva Gebze şubesi tarafından organize edilen toplantıda Kudüs'ün önemi konulu bir konuşma yapıp devri alem Belgesel TV programı tarafından Kudüs belgeseli sinevizyon gösterimi ile Kudüs ve mescidi aksanın İslam medeniyetindeki yeri ve önemini anlattık. 13 yıl önce hazırladığımız Kudüs ve Mescidi Aksa belgeselimizi sizlerle paylaşıyorum
https://www.youtube.com/watch?v=GHvOh55WjBA&feature=youtu.be