İsmail Kahraman - Sanayi Tarihimizin Canlı Şahidi Metin Eriş ile Belgesel Söyleşi
Korona vebası, en çok tecrübe, bilgi birikim sahibi, tarihimizin canlı şahidi olan büyüklerimizi hedef almakta.
Yaşlılarımız, büyüklerimiz, bilge insanlarımız, akkoca, aksakallılarımız tek tek aramızdan göçüp gidiyor.
Gazeteci ve belgeselci olarak, vefa borcumuz olan bu insanlarla belgesel söyleşi yaparak, geleceğe bilgi ve belge bırakmaya çalışıyorum.
Bu insanlarımızdan birisi, sanayi tarihimizin canlı şahidi, Dilovası BASF Sümerbank Fabrikası'nın Türk Genel Müdürü Dr. Metin Eriş. Kendisini ilk kez 1983 yılında, 23 yaşında genç bir gazeteci olarak tanıdım.
Dilovası’nın 51 yıllık canlı şahidi ile arkadaş ve dostluğumuz sürdü. Dilovası’nın bu günlere gelmesinde çok büyük emeği var.
Türkiye'de ilk kez, Dilovası Sanayiciler Vakfını kurup, Dilovası sanayicilerini organize edip okul, postane ve tren istasyonu kurulmasına öncülük etti.
Dilovası sanayi tarihi ile ilgili İstanbul'da Metin Bey'in başkanlığını yaptığı Kültür Konseyi Derneği'nin Beşiktaş’taki merkezinde uzun bir söyleşi yapıp, belgesel çekimi yaptım.
Metin Bey vefasızlığa kırgın. Dilovası’ndan ayrıldıktan sonra kendisini sadece, Polisan Fabrikası'nın sahibi merhum Fuat Aydemir aramış. Dilovası Sanayiciler Vakfı'nın öncülüğünde yapılıp, Metin Eriş Dilovası Sanayiciler Vakfı Ormanı'ndan adının ve vakfın silinmesine çok üzülmüş. Gerçekten Metin Bey'e büyük vefasızlık, bu yanlıştan vazgeçileceğine inanıyorum.
Devri Alem Belgesel kameralarına, Metin Bey hem kendi hayatını hemde 1960'lı yılların Sanayi Bakanı Mehmet Turgut'un özel kalem müdürlüğü dönemini anlattı.
Metin Bey Dilovası’na 1969 yılında Türk-Alman ortaklığı ile yapılan BASF Sümerbank Fabrikası'nın Türk tarafı genel müdürlüğünde geçen 31 yıllık sürede, Dilovası'nda yaşananları anlattı. Metin Bey'le yaptığımız belgesel söyleşinin bir kısmını, özel sosyal medya hesabım ve Gebze Gazetesi www.gebzegazetesi.com 'dan canlı yayınladık.
Yaptığımız canlı yayını sizlerle paylaşıyorum
Sanayi tarihimizin canlı şahitlerinden, gönül insanı ve kültür adamı, Kocaeli Dilovası’nın 40 yıllık geçmişini bilen, Türk Konseyi Deneği Genel Başkanı Dr. Metin Eriş'i Devri Alem Belgesel Programı olarak İstanbul'da dernek merkezinde (29 Kasım 2020 ) ziyaret edip, www.devrialem.tv belgesel çekimi yapıp, Gebze Gazetesi www.gebzegazetesi.com canlı yayınında söyleşi yaptık.
https://www.facebook.com/belgeselciismail/videos/1858729550948310/?extid=0&d=n
***
Dilovası’nda Gazetecilik Anılarım
Bende, gazeteci ve belgeselci olarak Dilovası’nın 42 yıllık canlı şahidiyim. Gazeteci ve belgeselci olarak Dilovası’nın nasıl, Çerkeşli Köyü’ne bağlı mahalle, sonra köy ardından ise belediye ve son olarak ise 2008 tarihinde nasıl ilçe olduğunu takip ederek, hem belgeselleştirmiş hem de bu konuda kitap hazırlamış birisi olarak Dilovası’na vefa borcumu ödemeye çalıştım. O günlerde yazdığım yazımın linkini sizlerle paylaşıyorum.
https://www.kocaeligazetesi.com.tr/amp/haber/1309654/gecmisten-gelecegi-dilovasi-paneli-basliyor
***
DİLOVASI
Geçmişten kopmadan bugünlere gelen Dilovası tarih, kültür, turizm, sanayi, tarım ve medeniyet merkezidir. Ancak atalar der ki "Pırıl pırıl gökkuşağını görmek için önce yağmur ve fırtınaları yaşamak gerek." Yağmur ve fırtınaları çoktan geride bırakan Dilovası için artık gökkuşağı zamanıdır. Dilovası koskoca adımlarla şimdiden yarınlardaki yerini almaya hazır. Dilovası'nın geçmişine canlı şahitlik yapan bir gazeteci ve belgesel yönetmeni olarak bugün Batman Valisi olan Hulusi Bey’in Kaymakamlığı sırasında Dilovası tarihine ışık tutacak “Geçmişten Geleceğe Dilovası İlçesi“ panelinin düzenleme kurulunda görev alarak bölgeye vefa borcumu ödemeye çalıştım. Panel öncesi yazdığım yazının özetini sizlerle bir kez daha paylaşıyorum.
Geçmişte mahalle bile olmayan, sadece bir kaç ev ve fabrikadan ibaret olan Dilovası, bugün on binlerce nüfusun, yüzlerce sanayi kuruluşu, 5 organize sanayi bölgesiyle Türkiye'nin en önemli ilçesi konumuna geldi. Dilovası artık olumlu olarak anılmalı. Gazetecilik hayatımda Dilovası ile ilgili birçok yazı hazırlayıp, belgesel TV programı çektim. Geçtiğimiz günlerde arşivimi incelerken 1990 yılında TRT 2 Televizyonu, Market Programı’nda Dilovası ve Taş Ocakları ile ilgili yaptığım haberin görüntülerini izledim.
Dilovası Deresi’nin zehir aktığını, içme suyuna fabrika kimyasallarının karıştığını, Türkiye’ye duyurmuştuk. Gebze'de yaşı 90'a merdiven dayamış Feyzi Aysal ile Dilovası'nı gezerek belgesel çekmiştim. Aysal, gençlik yıllarında 1943'te Dilovası’nda meydana gelen sel felaketini bize anlattı. Burada bağlarının olduğunu ve muhtemelen 1943 yılı Ağustos ayında yaşanan sel felaketinde bağda çalışan 15 kişinin sel sularında boğulup öldüğünü, bugünkü belediye binasına kalan bölümün su altında kaldığını bize anlattı ve bunun da belgeselini, canlı şahidi olarak çektik.
1970 yıllarında da bölge büyük bir sel felaketi daha yaşamıştı. Kimyasal dolu variller ve tanklar İzmit Körfezi’ne sürüklenmişti. Dilovası birçok sorun ile uğraşıyor. Bu sorunları çözmek için devlet-millet iş birliği içinde çalışmalar yapılmalı. Geçmişte Dilovası’ndan Salih Gün ve son dönemde de Lütfü Türkkan mecliste milletvekili olarak bulundular. Eski milletvekillerinden Eyüp Ayar başkanlığında TBMM Çevre Araştırma Komisyonu bile kurularak, Dilovası’nın çevre sorunları meclis gündemine geldi. Son olarak, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun Dilderesi ıslahı ile ilgili açıklamaları bölge için önemliydi. Dilovası'nın kentleşme süreci bir anlamda Türkiye Cumhuriyeti’nin de nasıl gelişip büyüdüğünü göstermesi bakımından önemli. Geçmişte bölge Diliskelesi, İzocam, Nasaş olarak adlandırılıyordu. Daha sonra Aşağı Çerkeşli Mahallesi oldu. Köy haline geldi. Çerkeşli ve Muallim Köyleri’nin birleşmesiyle Belde Belediyesi kuruldu. 2008 yılında da Kocaeli'nin 12 ilçesinden birisi haline getirildi. Dilovası baş döndürücü hızla gelişip büyüdü. Dilovası ekonomik ve sanayi potansiyelinden çok çevre kirliliği ile anılır oldu. Aslında bu durum hızlı büyümenin bir sonucuydu. Dilovası'nda sadece sanayi değil; çarpık kentleşme, devlet yönetiminin yıllarca buraya ilgisizliği ve en önemlisi yıllar önce Aktüel Dergisi’nin yazdığı gibi bölgenin ranta dayalı bir mafya üssü olmasından kaynaklanıyor.
Dilovası, jandarmadan polise devredilememiş ve yıllarca bunun mücadelesi verilmişti. Yıllar sonra Jandarma bölgeyi polise devretmişti. Her gün on binlerce kamyon, onlarca büyük tonajlı geminin yük boşaltıp indirdiği Dilovası, üniversitelerimiz için bilimsel araştırmalara konu olmalı. Üniversiteler ve akademisyenler, Dilovası'nı sadece sanayi ve çevre kirliliği açısından değil, her bakımdan bilimsel incelemeye almalı. Geçmişten Geleceğe Dilovası İlçesi paneli bir başlangıç olacaktır. Dilovası artık farklı bir şekilde anılmalı. Bu konuda Dilovası Kaymakamlığı çok ciddi çalışmalar yapıyor. Kaymakam Bey Dilovası’nı artık marka kent olarak tanıtmak için çalışmalar yaptığını bildirdi. Bu konuda, Dilovası Köyleri Derneği Başkan Yardımcısı Çerkeşli Köyü’nden yetişen Gebze Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof . Dr. Numan Akdoğan’ın bilim kurulu başkanlığını yaptığı Dilovası Paneli çalışmaları bölge için çok önemli bir hizmet olacak. Bu panelin düzenleme kurulunda görev alıp, geniş çaplı bir araştırma yaparak, Dilovası’nın canlı şahidi olarak bildiri ile bölgeye vefa borcumuzu azda olsa ödemeye çalıştık. (Kaynak: Gebze Gazetesi)