banner1006
RÖPORTAJ:
Her zaman daha iyisi yapılır!

07 Aralık 2015 Pazartesi 09:32

Gebze Gazetesi: Öncelikle sizi tanımak isteriz. Akplas ve Akım Metal’in içerisinde yer aldığı A Grup’un kuruluş hikayesini anlatır mısınız?
Mustafa Böyet: 1953 Konya doğumluyum. Aslında zengin bir ailenin çocuğuyuz. Babamın Kereste üzerine iş yeri vardı. Ama 1964 yılında müteahhide kereste veren babam, parasını alamayınca tefeciye düşüp borç almak zorunda kaldı ve mağdur oldu. Borcunu ödemek için elinde ne varsa satmak zorunda kaldı. Babam ekmek alacak para bulamıyordu. 1967 yılının başında bütün mal varlığıyla borçlarını ödeyerek işçi olarak İstanbul’a geldi. 1969’a kadar banka borcunu ödedik. Daha sonra ilk testere kaynak makinesini aldık. Testere kaynak makinesiyle egzozculuk yapmaya başladık. Çok zor şartlarda çalışıyorduk. Uygun fiyatlı boru alabilmek için Unkapanı’na giderdik. O zamanki imkanlar kısıtlı idi tabi Maltepe’den vapurla, trenle gider gelirdim. Trenle Maltepe’de indikten sonra en az 2.5 kilometre yürüyerek malzemeleri taşırdım. Getirdiğimiz buruyu arabalar için elle egzoz haline getirirdik. İlk torna tezgâhımızı 1974 yılında aldık. Onun da peşinatını verip teslim alabilmek için sıraya adımızı yazdırdık, o zamanlar kuyruklar vardı maalesef; gaz, ekmek, yağ, benzin kuyruğu. 1976 yılında Maltepe’ de bir iş hanında 200 metre kare yer kiraladık. Orada sıkışınca 1986 yılında Kartal’a taşındık. Makine parkının oturduğu alanı 1000 m2 ye çıkarttık. Daha sonra Gebze‘de 5 bin m2 yer alıp üzerine bina yaptık. 2004 yılında Tuzla’da OSB içinde yer aldık. Ağırlıklı olarak beyaz eşya ve otomotiv sektörüne işler yapıyoruz. İşimize özel imal ettiğimiz makineleri de sürekli geliştirmek için çalışmalar yapıyoruz. Diğer taraftan kendi markamızı oluşturup katma değerli işler yapmak üzere çalışıyoruz.

Gebze Gazetesi: Bu başarının sırrı nedir?
Mustafa Böyet: Çalışma hayatında 45 yıla yakın bir geçmişimiz var. Çok daha iyisini yapabilirdik ama Konya’dan zor şartlarla gelindiği için çok rahat hareket edemedik. Bu arada yokluğu tekrar yaşamamak için sağlam adımlarla yürümeye çalıştık. Bunun sırrı nedir sorunuzun cevabı aslında; hayat bir mücadele, firma içinde ve firma dışlında yarış olmalı. Ülkeler zaten kendi içinde yarış halinde, firmalar da yarış halinde olmalı. En iyisini üreten ya da insanlara hitap edecek üretimi yapan ülkeler bugün lider ülke konumunda. Başarının sonu yok. Başarıyı hiç bir zaman yeterli bulmadım. Yarın ne kadar büyük iş yapılırsa yeterli olmayacaktır. Hep daha iyisini yapmak gerekir.

Gebze Gazetesi: İhracatta durumunuz nedir?
Mustafa Böyet: Toplam üretimimizin yaklaşık yüzde 40’ ı ihracat üzerinedir. Çin, Fransa, Brezilya, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkeler başlıca ihracat noktalarımız arasındadır. Şu an ürettiğimiz bir çok ürünümüzde emek yoğunluğu var. Katma değerli işler yapabilmek için çocuklarımızı doğru alanlarda yetiştirmeye dikat etmeliyiz. Nasıl yetiştirmek diye düşündüğümüzde, elektronik ve yazılım alanına ağırlık verilmeli. Mekaniği biliyoruz, elektronik ve yazılımı bilmiyoruz, Türkiye’ de m deneyimli insan sayısı çok az. Bunu sağladığımız zaman ülkemiz dünyada daha çok söz sahibi olur.
Bir firmanın sunumuna gitmiştim. Firma temsilcisi “Dünyada kaç ülke var?” dedi kimse cevap veremedi. Üzüldüm çünkü Türkiye’deki firmalar dünya firması olmalı. Bugün son parçalanmalarla beraber 213 tane ülke var dedi ve “190 ülkede fabrikamız 325 bin çalışanımız 400 milyar dolar ciromuz var.” dedi. Böyle bir firma böyle bir ülke batmaz. Bizim ne yapmamız gerektiğini düşünürsek makine üreten ülkeler zengin ülkeler. Bina üreten ve nüfusu yoğun ülkeler zengin ülkeler değil. Bu yüzden “ben makine üreteceğiz” dedim. Kendi ürettiğimiz ürünlerde de makine üzerine yoğunlaştık. Bununla ilgili çalışmalar yapıyoruz, çok yoruluyoruz ama bunun karşılığını Türkiye görecek inşallah. 

Gebze Gazetesi: Türkiye’de yapılan G-20 zirvesini bir sanayici olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mustafa Böyet: G-20 Türkiye’nin yüz akıdır. Talihsizliğimiz Paris’teki terör saldırısıyla aynı döneme rastlaması oldu. Terör saldırısı nedeniyle G-20 geri planda kaldı. Çok başarılı bir organizasyon ve ev sahipliği yaptığımızı düşünüyorum. Hatta bir sonra ki ev sahibi olan Çin, organizasyon konusunda Türkiye’den yardım istedi. Sayın Cumhurbaşkanımız’ ın ciddi çalışmaları var, güçlü bir sinerji için çalışıyor. Devlet adamlarımıza teşekkürü borç biliyoruz. 


Gebze Gazetesi: Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Ar-Ge çalışmalarınızdan dolayı takdir belgesi aldınız. Bu konuda düşüncelerinizi almak isteriz.
Mustafa Böyet: Senelerdir çeşitli başarı belgeleri alıyoruz. Ancak Devletimiz tarafında fark edilip, bize makine tesisat konusunda ödül verilmesi bizim için çok önemliydi. A Grup ailesinin motivasyonu ve ivmelenmesi için  bu tür teşvikler gerçekten çok değerli. Aslında firmalarla daha yakın çalışmak devlet olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin yaşam biçimi olmalı. Hangi firmanın ne yaptığını daha iyisini nasıl yapacağını çeşitli destek ve yönlendirmelerle kalkınmaya faydasını artırmak için çalışılmalı. Ayrıca Üniversite-Sanayi iş birliğinin de sağlanmasını ve artırılmasını beklerim. Kimin ne iş yaptığını, neler yapabileceğini ortaya çıkarmak gerekir. Devletin organizasyonunda bu firmaların yükselmesi kolay olur. Son zamanlarda kümelenme denilen sistemi üzerinde duruluyor ama aynı işi yapan çok firma var. Biz yüksek katma değerli ürünler üreteceksek, önemli olan kümelenmeden ziyade gösterilecek alanda yoğunlaşma şeklinde önermedir. Yoksa Devlet olmazsa katma değer yapacağız diye birbirimizi ezeceğiz.

Gebze Gazetesi: Otomotiv sektöründe de faaliyet gösteriyorsunuz. Yerli otomobil ile ilgili çalışmalar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Mustafa Böyet: Ben Türkiye’de şunu görüyorum. Devletimiz yönlendirdiğinde Allah’ ın izniyle denizde, karada ve havada yapamayacağımız hiç bir iş yok. Devletimizin sabırla bu konularda çalışabilecek şirketlerimizi yönlendirmesi lazım. Türkiye, elektrikli aracı üretebilecek konuma geldi. Çünkü elektrikli aracın motorunu ürettik, elektronik kartı ve sürücüsünü önerdik. Halihazırda kullanılacak bir çok parçanın benzerleri Türkiye’de üretiliyor. Bu parçalar geliştirilip bir sistem dahilinde üretim yapılabilir. Havada, karada ve denizde her aracı üretmeliyiz. Yerli otomobille ilgili gelişmeleri yakından takip ediyor ve olumlu buluyorum. Herkesin de sahip çıkması gerekir. Güneydoğuda savaşın durmasını istiyorsak, tren yolunu oralara götürmeliyiz. Nakliye maliyetini devlet karşılarsa, bizler güneydoğuya fabrikalarımızı götürüp kalkınmaya katkı sağlayabiliriz . Bunun sonucunda bölge halkının refah düzeyi de artırılabilir. 

Gebze Gazetesi: Genç Girişimcilere en büyük tavsiyeniz nedir? Girişimcilere yönelik destekler için ne düşünüyorsunuz?
Mustafa Böyet: Mutlu olmak için başarmak lazım. Önemli olan çalışmak ve başarmaktır. Ben çalışmayı hiç bir zaman 8 saat üzerinden yaşamadım. Kendim için bile yaşamadım. Çalışma hayatımın ilk yıllarında rahat edeyim dedim ama çocukluğumdan beri rahat yüzü görmedim. Her sabah tatil yapmadan bir ömür bitti ve hep mücadele ettik. Ben kendi başına yaşayan insanların başarılı olacağına inanmıyorum. Neden? Çünkü ben ağabeyimin çok desteğini gördüm yıllarca. Bir ekip olmak gerekir. Genç arkadaşlarım girişimcilik için yola çıkarken kendilerine beraber çalışacakları partner bulmalarını tavsiye ederim. Görev ve sorumluluklarını belirleyip bir ekip olmalılar. Nispeten mücadeleden çekildiğim oluyordu ama o arada hep ağabeyim devreye girip benim tekrar mücadeleye girmeme yardımcı oluyordu. Ağabeyim çekileceğinde de ben devreye giriyordum. Bu şekilde çalışmanın verdiği mücadeleyle devam ediyoruz. Girişimciler birbirlerine destek olursa, ülkemiz adına faydalı olacağına inanıyorum. Genç girişimciler tek olduğu sürece başarılı olamayacak. Sadece paraya bakılmamalı, sürekli daha iyisi için mücadele edilmeli. Ayrıca firmalardaki çalışanlar çok önemli. İşlerinin gelişmesi için çok özveride bulunmaları lazım. Yapılan iş geliştirildiğinde sadakat ve aidiyet de artıyor. Çok kaliteli, çalışma ortamı sağlanmış oluyor. 

Gebze Gazetesi: İş yerinizde sosyal projelere de önem veriyorsunuz. Örneğin çalışanların ailelerine iş yerini gezdirmeniz gibi. Bu konu hakkında ne söylemek istersiniz?
Mustafa Böyet: İş yerlerinde psikolog çok önemli. Çok evvelden bunun gerekliliğini gördüm. Kocaeli Üniversitesi Psikiyatri Bölüm Başkanı benim kuzenim. Kendisine “İş yerimde sıkıntı çekiyorum, psikoloğa ihtiyacım var.” Demiştim. 2 Psikolog yönlendirdi bana. Onlarla hep bir şeyler yapıyoruz. Önerileri var ve yerine getiriyoruz. En sonuncusu da “Anne-babanı işe getir” projesiydi. Projeyi görünce hemen uygulamaya aldım.  300 tane çocukla yakından ilgilenecek ortamı yakalamak lazımdı onun için üç grup halinde 3 gün boyunca süren bir etkinlik oldu. Netice olarak çocuklarımız anne-babalarını işe getirdiler, onlar işlerini yaparken çocuklar da çeşitli etkinliklerle değişik bir gün geçirdiler. Üçüncü gün kapanışta şunu gördüm. Firmaların sürekliliğinin çok önemli olduğunu anladım. Çocuğun anne-babası her gün sabah evden çıkıyor, hangi şartlarda çalıştığını bilmiyor. Ama her gün onlardan ayrılması da çok zordu. O çocukların iş hayatında nerede çalışabileceğini görmesi için yaptık ve bundan sonra da devam edeceğiz. Çocukların öz güveni çok yüksekti. Bizim çocuk yaşlarımızda yapılan katkıyla şimdiki çocuklara yapılan katkının arasında ki farkı gördük. Verdiğimiz mesajın cevabını çok olumlu şekilde aldım. Zaten sosyal içerikli böyle bir faaliyet yaparak gelecek için, çocuklar ve anne babaları için faydalı olur diye düşünüp hemen onaylamıştım.

Gebze Gazetesi: Bilişim Vadisi Hakkında ne düşünüyorsunuz?
Mustafa Böyet: Bilişim Vadisi’nin çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Ar-Ge ve Bilişim Vadisinde çok geç kaldık. ABD’de de bulunan Silikon Vadisi’nin katkılarını görüyoruz. Bu zamana kadar Yaşlanan kişiler katma değer üretmeden gün geçirdiler. Emekli olmuş katma değer katmayan o kadar çok insan var ki geçinebileceksek, ben de emekliyim bu emekli maaşıyla bende geçinebilirdim. Muhakkak Bilişim Vadisi gibi yerlerde devletin verdiği Ar-Ge teşviklerini de çok iyi değerlendirmek lazım. Bu destek tüyü bitmemiş çocuğun hakkıdır diye düşünüyorum ve bu paralar çar-çur edilmemeli. Buralar devlete katkı yapan gençlerin yetiştiği yerler olacaktır. Bundan dolayı teşekkür ediyoruz.

Gebze Gazetesi: Son olarak Futbol. Bir dönem Gebzespor’da yöneticilik ve başkanlık yaptınız nasıl değerlendirirsiniz?
Mustafa Böyet: Konya’da cezaevi müdürü olan dedem Konyaspor’un yöneticiliğini yaptı. Mal varlığınının çoğunu da Konyaspor için değerlendirdi. Spor yapan insan çok karakterli ve mücadeleci oluyor. Dedem bunun için yani kaliteli gençler için para harcadı. Hiçbir zaman da pişman olmadı. Gebzespor’ da yöneticilik yaparken şunu gördüm; kötü alışkanlığı olan insan yetiştirmeyeceksek eylem olmalı ve gönül birliği olmalı. Kötü alışkanlıkları engelleyecek birim budur. İnsanları yetiştiren kulüplere de devletimiz katkı sağlamalı. Gebzespor’ dayken de duruşumuzla mücadelemizle takımı 2.Lige çıkartmıştık. Maddi ve manevi olarak çok yorulmuştum. Ama imkân olduğu zaman el verdiğinde yeniden gençler için mücadele etmek isterim.

Gebze Gazetesi: Gençsiad Başkanı olarak öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?
Abdullah Böyet: 1981 doğumluyum. Çalışma hayatına aile şirketinde başladım. Makine mühendisliğini bitirip işletme mastırı yapıp çalışma hayatına başladık. Bu zamana kadar firmalarımızda çeşitli görevlerde çalışarak bu günlere geldik. Aile bireylerimizin bazılarında önce dışarıda çalışıp sonra aile şirketinde çalışmaya başlayanlarımız oldu. Ama ben firmamızda başladım. Önümüzde değerli büyüklerimiz vardı. Onların tecrübe ve birikimlerinden de almamız gerekenler var. Muhterem babam ve amcam hayatlarını çalışma üzerine adamışlar. Çok küçük yaşlarda çalışmaya başlamışlar ve halen çalışıyorlar. Emekli olup köşeme çekileyim düşüncesinde değiller. 50 yılın üzerinde bir birikim ve tecrübe var. Ülkemize faydalı olmak için kendilerinden öğreneceğimiz ve uygulamaya geçireceğimiz çok konu var.


Gebze Gazetesi: Gençsiad olarak Genç Girişimcilere yönelik destek paketleri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Abdullah Böyet: Genç girişimcilerle ilgili yeni teşvikler çıktı ve daha da çıkacaktır. Bu destekler değerlendirilebilirse genç girişimcilerimize iş hayatına ilk adımlarında destek olacaktır. Yeni talepler yeri geldiğinde devletimiz tarafından değerlendirilir, uygun olanların hizmete sunulacağına inanıyorum. Gençsiad olarak genç girişimcilerimizin taleplerini iletmek görevlerimiz arasındadır. STK’lar aracılığıyla ilgili makamlara ulaşıldığında çok daha etkin sonuçlar alınacaktır. Genç girişimci arkadaşlar gelsinler, taleplerini bizlere iletsinler. Bizler de özel sektör ya da kamuda kendilerine yardımcı olmak için gerekli başvuruları yapmak isteriz. Bizim derneğimizin birinci misyonu yol göstermek. Aile olarak Gençsiad’ın yıllardır içindeyiz. Şu an da bayrağı biz temsil aldık. Gebze’ye geldiğimiz günden beri bu bölgenin hizmetinde olmak gerçekten güzel. Ben Gebze’ yi küçük bir Türkiye olarak nitelendiriyorum. Burası kozmik bir bölge, sokağa çıktığınızda Artvin’den, Muş’tan, Edirne’den, Giresun’ dan, Kayseri’ den, Manisa’ dan, Konya’ dan ve daha bir çok şehrimizden farklı kültürlerden insanlarla buluşmak çok kolay. Türkiye’nin bir çok değerini burada bulabilirsiniz. Bu birliktelik çok güzel sonuçları da beraberinde getiriyor. Biz de bölge halkımıza ve ülkemize faydalı olmak için mücadelemizi burada sürdürüyoruz.

Gebze Gazetesi: Bilişim Vadisi için sizin düşünceleriniz nelerdir?
Abdullah Böyet: Bu konuların konuşulması bile heyecan verici. Bilişim olarak çok büyük değerlerimiz olmasa da, olanı da konuşmak duyan insanlara ufuk açar. Sıkça konuşup gündeme getirilmeliyiz. Onu sağlayacak kıvılcımlar var. Google, Apple, Bill Gates bir kıvılcımla harekete geçtiler. Teknolojil gelişim ve yatırımların bizim ülkemizde de konuşulması gerekir. Dünya gündemde artık konuşulan bir kavram var, 4.Sanayi Devrimi ya da endüstri 4. Bu kavramın ne olduğu, nasıl olması gerektiği, ne faydası olduğu tartışılıyor. Bunun kökeni ilk sanayi devrimine dayanıyor. Bu da buhar gücünün sanayide kullanılmasıyla başladı. Daha sonra çelik üretim yöntemlerinin gelişmesi, elektrik, içten patlamalı motorlar, deniz aşırı telgraf ve radyo gibi gelişmelerin sanayide kullanılmasıyla ikinci sanayi devrimi başladı. İkinci dünya savaşı sonrası bilgisayar teknolojisi, mikro elektronik teknoloji ve nükleer enerjiyle birlikte Üçüncü Sanayi Devirimi yaşanmaya başlamıştı. Şimdi ana hatlarıyla ʺuyum, kaynak yönetimi ve ergonomi yani müşteri ile üretici arasındaki sağlıklı dinamizm” kavramlarının geliştirilmesiyle Dördüncü Sanayi Devrimi konuşulmaya ve uygulanmaya başladı. Dördüncü Sanayi Devrimi ilk kez 2011’de Almanlar tarafından Hannover Fuarında gündeme getirildi. Sonrasında Siemens, Bosch ve Schneider gibi dünya devlerinin uygulamalarıyla hız lanmaya başladı. Bildiğiniz Amerikan malı elektrikli araç olan Tesla nın fabrikasını da girişimcilerimizin araştırmasını ve oradaki uygulamaları dikkatle incelemelerini tavsiye ederim. Gençsiad olarak biz sanayicilerimize ve girişimcilerimize bunları konuşup uygulamaları konusunda faydalı olmak istiyoruz. Gençlerimizi de ülkemize ve dünyamıza gelecekte faydalı olabilecekleri alanlarda yatırım yapmalarını ve bu yatırımı yaparken teknolojiyi en iyi şekilde kullanmalarını tavsiye ediyoruz. 

Gebze Gazetesi: Türkiye’nin 2023 hedefleri için Bilim, Sanayi ve Teknoloji büyük önem arz ediyor. Gebze’de bunun kalbi konumunda. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Abdullah Böyet: Kuzey Marmara Bölgesi, ülkemiz ekonomisinin yaklaşık %85 ini temsil ediyor. Bu bölgede sanayileşme diğer yerlere göre ilerlemiş vaziyette gözüküyor. Gebze’ den Kocaeli’ye ve çevreye yayılmış bir sanayileşme hareketi var. Bunu tüm ülkemize yayarak daha büyük katkı sağlamak gerekiyor. Bu hedefte Kuzey Marmara otoyoluyla Avrupa’ya geçiş daha kolaylaşacak. Bunun yanında tren taşımacılığı daha da geliştirilmeli. Bu konuda da geç kalmışlığın neticesi olarak bazı bölgelerimizde sanayileşme pahalı taşımacılık nedeniyle az gelişmiştir. Gelişmiş ülkelerin çoğunda tren taşımacılığı çok önemli bir konumdadır. Biz de Hızlı tren taşımacılığını hayata geçirip tüm ülkemize yaybilirsek, herhangi bir şehrimizde üretilen mallar daha hızlı, daha güvenli ve uygun maliyetle ihracat noktalarına ulaştırılabilir. Bu konuya da destek verilirse inşallah daha faydalı işler yapılabilir. 













banner982
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Misafir Avatar
Nihat Tüzün 3 yıl önce

Yusuf bey ve Mustafa beyle aynı site içinde ATELYE’miz vardı.
Çok çalışkan,disiplinli,gayretli,müşfik ve zeki kişilerdi.
Büyük başarılar elde edeceği o zamanlar belliydi.
Adete zamanla yarışırlardı,mesai saati mefhumu yoktu.
Bu büyük başarılarılarından dolayı kendilerini tebrik eder,başarılarının devamını dilerim.

banner376

banner375

banner377

banner981

banner934

Karamürsel sepetinin geleceği Muharrem ustaya...
Osmanlı padişahlarından Sultan Abdülaziz'e içinde kiraz götürülmesiyle üne kavuşan "Karamürsel sepeti"nin...

Haberi Oku