banner1006


Kimyasal silah kullanmak yasaktır, savaş ve insanlık suçudur. Dünyanın gözü önünde bir kez daha Esed rejimi İdlip’de kimyasal silahla, Türkiye'nin yanı başında çoğu çocuk yüzden fazla insanı katletti. Dünya suskun, vicdanlar kararmış, İslam Dünyası kendi sorunları ile uğraşıyor, Müslüman zenginler zevk-i sefa içinde. 
 Suriyeli bir göçmen görsem, Suriye'de bir bomba patlasa Belgesel çekmek için iki kez gidip geldiğim Şam, Halep, Hama, Humus ve Busra gözümün önüne gelir, rejimin baskısı olsa da Suriyeliler hallerinden memnundu.
Bugün Suriye kan ağlıyor. Vicdanlar sessiz. Türkiye'nin sahip çıktığı kadar diğer İslam ülkeleri de Suriye'ye sahip çıksa, Suriye'de kan dururdu. Suriye iç savaşının çıktığı ilk günlerde www.gebzegazetesi.com da “3.Dünya savaşı mı çıkıyor?” başlığı ile araştırma yazısı kaleme almıştım. Acı ama gerçek, Kimyasal silahlarla Suriye'de çocuklar öldürülürken, Ortadoğu'yu kana boğan Amerika'nın yeni lideri, Beyaz Saray'da Mısır'ın darbeci lideri Sisi’yi ağırlayıp övgüler söylemekteydi.
Suçlu ve sorumlu İslam dünyası. Nerede Müslüman ülkeler ve zengin İslam devletleri liderleri. Gezilere onlarca uçak ve yüzlerce araba ile giden liderler Suriye'de yaşananlara sadece Türkiye tepki koyup tavır alıyor. Milyonlarca göçmene kucak açıp, zalime dur diyor. İslam dünyası ve Müslümanların 100 yıl önceki halini birde Mehmet Akif’ten dinleyelim, değişen bir şey var mı siz karar verin:
Müslümanlık nerde, Bizden geçmiş insanlık bile
Alem aldatmaksa maksat, Aldanan yok nafile
Kaç hakiki Müslüman gördümse hepsi makberdedir
Bilmem amma Müslümanlık galiba göklerdedir
 Hazar Kağanlığı: 651-983 
Hazar Kağanlığı 7. ve 11. yüzyıllar arasında Hazar Denizi'nin çevresinde; Van Gölü'nden, Karadeniz kıyılarından, Kiev'e; Aral Gölü'nden, Macaristan'a kadar olan geniş topraklarda hüküm sürmüş, Doğu Avrupa'da düzenli bir Türk devletidir. Hazar kelimesi, gez(mek) anlamına gelen kaz- kökünden türemiştir. Ka-zar; gezer yani serbest dolaşan, bir yere bağlı olmayan anlamına gelmektedir. Hudūd al-'Ālam adlı esere göre, Hazar Kağanları Ansa' sülalesindendir (bunun Batı Göktürk'ün Aşina olduğuna dair iddialar bulunmaktadır) ve Orta Asya'dan gelmişlerdir. Hazarların bir süre Büyük Hun Devleti'ne bağlı kavimler arasında bulunmuş olmaları ihtimali vardır. 586'dan sonraki Bizans kaynaklarında Hazarlar, "Türkler" olarak geçmektedir.
  İslamiyet'ten önce Türklerin tamamına yakını Tengrici olmasına rağmen Hazar Kağanı ve yönetim kademesindeki Türklerin çoğu, 740'lı yıllarda Museviliği benimsemiştir. Birkaç akademisyen, Hazar Türklerinin birçok Doğu Avrupa ve Rus Yahudisinin ataları olduğunu düşünmektedir. Tüm bunların yanı sıra Hazarlar dini toleransın yaygın olduğu ve Paganizmin serbestçe yayıldığı bir toplumdu.
  10. yüzyılın başına kadar genişlemesini sürdüren ve Hazar Denizi'ne adını veren Hazarlar, daha çok Halife Osman'ın başında bulunduğu İslam Devleti ve Sasanilerle savaştılar. Kağanlık doğudan gelen Peçenekler sebebiyle zayıfladı ve Kiev Knezliği tarafından yıkıldı.
BÖRİ ŞAD KİMDİR?
Batı Göktürk Kağanlığı'nın Tong Yabgu Kağan döneminde ülkenin en batı bölgesini (Kafkasya) komuta etmiş olan Tudun Tong Yabgu'nun yeğeni olan Böri Şad, Hazar birliklerinin başında bulunmuş ve Kariye kuşatmasında yer almıştır.

banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981

banner934