‘U’ TİPİ DÜZELME
Dünyanın dengelerini alt üst eden Covid-19 salgınının armatür sektörüne etkilerini değerlendiren Gökhan Turhan şu ifadeleri kullandı: “Kademeli bir iyileşme yaşıyoruz. Tam ‘v’ olmasa da ’u’ şeklinde geriye dönüş yaşadık. Sektör olarak iş sürekliliği ve sürdürülebilir bir tedarik zinciri için alternatif kaynakları değerlendirdik. Sektörümüzün ilk ve tek derneğiyiz. Armatür Derneği olarak; armatür, valf, musluk, tesisat ekipmanları ve vana sanayicilerini temsil ediyoruz. Yeni bir dernek olmamıza rağmen sektörün çoğunluğunu temsil etmeye başladık. Ernst&Young ve İstanbul Sanayi Odası iş birliği ile sektör raporumuzu çıkartıyoruz. Buradan gelecek bilgiler sonrasında stratejilerimizi, nerelerde yer almamız gerektiğini, sektörün bizlere ne vaat ettiğini ve şu an ki durumumuzu çok daha net anlayacağız. Sanayide teknolojiye yapılan yatırımlarla dünyadan alacağımız payın artacağını düşünüyoruz. Bir ülkenin gücü sanayisinin gelişmişliğine bağlı. Büyüme, yeni pazarlar kadar yeni ürün, üretim sistemi ve tedarik zinciri kurmakla gerçekleşiyor.Güney Amerika, Asya Pasifik, Sahra Altı Coğrafya, Avrupa ve Amerika Kıtası pazarlarının gittikçe artan bir öneme sahip olacağını bilerek çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
HEDEF YENİ NESİL İHRACAT: ‘SINIR ÖTESİ E-TİCARET’
Armatür Derneği Başkanı, E-ihracatın geçici bir çözüm olmadığını, aksine dünya ticaretine yakın gelecekte yön verecek en önemli araç olacağını düşünüyor: “Makine sanayinde dijitalleşme, tam otomasyon ve akıllı makineler süreci hızla gelişiyor ve yaygınlaşıyor. Bu nedenle Türkiye'de Armatür sanayisi de dijital dönüşüm konusuna gelişme ekseni olarak öncelik vermeli. Firmalarda, tüm süreçlerde, dijitalleşmenin yanı sıra üretilen ürünlerin de bu özelliklere sahip olması ana hedef olmalı. Covid-19'dan dolayı bu yıl fotoselli ürünlerde yüzde 150-200 arası bir satış artışı yaşandı. Bu rakam önceki yıllara göre 2 kat artış anlamına geliyor. Ürünlere özellikle resmi dairelerden, belediyelerden ve okullardan talep söz konusu. Özel sektörlere bakıldığında ise yeme-içme sektöründen fazlasıyla talep alınıyor. Bireysel kullanım için göze çarpan bir artış yok. Bu bağlamda E-ihracatın da Türk sanayisi için yakın gelecekte vazgeçilmez bir unsur olacağını düşünüyorum.”
“E-İHRACAT BİRLİĞİ KURULMALI”
Gökhan Turhan, E-ihracatla ilgili görüşlerini şu ifadelerle sürdürdü: Yapılan araştırmalara göre dünya genelinde perakende e-ticaret satışları 2014 yılında 1.336 trilyon dolar olarak gerçekleşti. 2019 yılında 3.535 trilyon dolar olan perakende e-ticaret satışlarının 2023 yılında 6.542 trilyon dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Sınır ötesi E-ticaret diye adlandırılan E-ihracatın ise küresel e-ticaret içindeki payı 2016 yılında yüzde 15. Bu oranın 2022 yılında yüzde 22 oranına ulaşması bekleniyor. Sınır ötesi e-ticaret hacminin 2020 yılında 994 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. Yunanistan'da bile 36 milyar dolar ihracatın yüzde 16'sı E-ihracattan gelirken; Türkiye'nin 2019 yılında dünya genelinde ihracatının 180 milyar 468 milyon dolar olduğunu, fakat E-ihracat’ın bunun içindeki payının 2 yüzde 1 (yüzde 0.5) civarlarında olduğunu biliyoruz. E-İhracat, 300 kilogram ve 15 bin Euro limitine kadar ETGB ile yurtdışı edilen bedelli ihracatlara verilen isim. E-ihracat sınır tanımıyor, ülke tanımıyor, marka tanımıyor. Adaletli bir sistem. Öncelikle hız ve ulaşılabilirlik ön planda. Maliyeti de düşük. Konunun devlet politikası haline getirilerek bütünlük içinde ele alınması gerektiğini düşünüyorum. E-ihracat için devlet destekleri daha da artmalı. İhracatçının sırtındaki yük azaltılmalı. Bu konuda Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) çatısı altında bu yeni oluşuma özel teşvik ve destekleri arttırabilecek, yeni dünya düzenine ayak uydurulabilmesi sağlanabilecek yeni bir birlik oluşturabiliriz.”
TEVKİFAT VE KDV ORANLARI GÜNCELLENMELİ
Armatür sektörünün güncel sorunlarına da değinen Gökhan Turhan, “Sektörümüzün büyümesi ve gelişmesi anlamında uzun yıllardır çözülemeyen ve adeta kangren haline gelen Tevkifat ve KDV oranlarımızda güncellemeye gidilmesi gerekiyor. Bu adım atılırsa üreticilerimiz büyük oranda rahatlar. KDV Tevkifat oranının yüksek olması kayıt dışı işlemlerin çoğalmasına, düşmesi ise piyasadaki sahte faturaların yaygınlaşmasına sebep oluyor. Bu durumun da önüne geçmemiz gerekiyor. Ek gümrük vergilerinin de bazı stratejik ürünlere getirilmesi ve yerli ürün tercihi kritik konu başlıklarımız arasında yer alıyor.” şeklinde konuştu.