Crowne Plaza İstanbul Asia Otel’in ev sahipliğinde 10.Yılını kutlayan birlik eski ve yeni üyeleri ve de sponsor firmalarla unutulmaz bir gün geçirildi. Programın açılışı, son dönem Yönetim Kurulu Başkanı olan Rana Çağlayan’ın hoşgeldiniz cümlesi ile yapıldı. GOSBAB Kurucu Başkanı Sn.Aytaç Şenyıl söz alarak, duygularını kaleme aldığı konuşmasını okuması için, Okan Üniversitesi gençlerinden Buse Özcan’ı davet etti ve konuşmasını genç bir sese teslim etti. Sonrasında ise, programın koordinatörlüğünü üstlenen Okan Üniversitesi öğrencilerinden Minel Demirel kürsüde duygularını ifade ederek, kendisine destek olan Okan Üniversitesi gençlerinin katılımı ile program akışını sürdürdü ve yeni web sayfasını tanıttı. Son bölümde, Sn. Şenyıl tarafından, birliğe katkıları olan üyelere ve sponsor firmalara plaket takdimi yapıldı. Kurucu Başkan Şenyıl, 50’ye yakın isme plaketlerini tek tek kendisi verdi.

 

CROWNE PLAZA’DAN ÖRNEK EV SAHİPLİĞİ

 

GOSBAB’ın 10.Kuruluş Yıldönümü kutlamalarına ev sahipliği yapan Crowne Plaza Asia Hotel  Satış ve Pazarlama Müdürü Sn. Songül Alkan, törende bir konuşma yaparak duygularını aktardı.  GOSBAB üyeleri ve konuklar, törenin ardından aile fotoğrafı çekimi sonrasında, Sn. Alkan tarafından, tertip edilen kokteyle davet edildi. Sn. Alkan kokteylde, Crowne Plaza Asia ile ilgili GOSBAB üyeleri ve misafirlerine bilgi verdi ve çeşitli sohbetler yapıldı.

 

HEDEFİMİZ STK’LARLA BİRLİKTE YENİ PROJELER ÜRETMEK

 

GOSBAB Kurucu Başkanı Aytaç Şenyıl etkinlikte yaptığı konuşmasında “ GOSBAB hayalim, GOSB’daki ilk 20 yılımda hep vardı. Hayal bu ya, gençliğimizde,  genç hissettiğimiz her anda, düşmeyi bekleyen cemre misali. Benim cemrem 2013 yılında düştü. Ne gurur vericidir ki, bu yıl 10.yılımızı kutluyoruz. Hepsi sizlerin sayesinde oldu.  GOSBAB’ı resmi olarak ilan edişimizin 10.yılındayız. Aslına bakarsanız daha yolun başındayız. Hedefimiz STK‘larla birlikte yeni projeler üretmek, gençlerimize yol göstermek daha sağlam daha güçlü olduğumuz hissetmek ve diğer OSB’lere örnek olmak. Ben mesleğimin 44.yılındayım. Mesleğime ilk başladığım yıllarla bugünü kıyasladığımda bugün bu mesleğe verilen değerle birlikte okullarda da bu meslekle ilgili bölümler gördükçe, sizin gibi bu meslekte isim yapmış başarılı kadınların varlığına şahit oldukça sevincim kat be kat artıyor. “Sekreterik” kavramının “asistanlık” kavramına dönüşmesini sağlayan ve bu hususta emeği geçen herkese şükranlarımı iletiyorum. Ancak bu meslek ülkemizde tam olarak istenilen yere gelemedi,  getirilemedi. İnanıyorum ki gençlerin bu mesleğe gönül vermesiyle bu da mümkün olacaktır.”

 

DAHA EMİN BİR ŞEKİLDE YOL ALMAKTAYIZ

 

 “Genel asistanlık faaliyetinin kadınlar tarafından yürütülüyor olması, projelerimizin kolayca hayata geçirilmesinde önemli bir etkendir. Zaman zaman gerçekleştirdiğimiz sosyal projelerde, kadınlık-annelik gibi en saf, gerçek ve öylesine güçlü duygular ile daha emin bir şekilde yol almaktayız. Bununla beraber huzur evleri, sevgi evleri, cezaevleri, kadın sığınma evleri ziyaretlerinde, belirlenen amaca yönelik organize edilen yardım kermeslerinde daha da fazla başarı göstermekteyiz. Bu faaliyetler kadınların ev ve iş hayatında bütünleyiciliğini ortaya koymasında, kendisini bir kadın olarak daha etkin daha faydalı hissetmesinde yardımcı olmaktadır”

 

HEDEFİMİZ TÜRKİYE ASİSTANLAR BİRLİĞİ’Nİ KURMAK

Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün söylediği gibi; “Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener” Bu yolda bizimle birlikte olan meslektaşlarımıza, bizi kuruluşumuzdan bugüne kadar destekleyen, desteklemeye devam eden, faaliyetlerimizde yanımızda yer alan GOSB üst düzey yöneticilerine ve katılımcılarımıza teşekkürü bir borç biliriz. Hedefimiz, mesleki açıdan Türkiye’de bir ilk olacak bu birliktelik ışığında, Türkiye’de yerleşik diğer OSB’lerin de yer alacağı Türkiye Asistanlar Birliği’ni kurmak.  Sonrasında da bu oluşumun, bir yardım vakfına dönüşmesi hedefimize giden bu yolda hep birlikte daha çok çalışmalı, başarmalı ve bu haklı gururu beraberce paylaşmalıyız.”

 

EN BÜYÜK HEDEF “VAKIF” OLMAK

 

Türkiye’de henüz tam olarak karşılık bulamamış, ancak çok büyük bir gereksinim olduğu gerçeğini herkesin bildiği, ileri yaştakilerin bakımı ile ilgili bir oluşumu da hayata geçirebilmek şu an en büyük hedefim.

 

Bir komplekste, kimsesi olmayan yaşlıların ve burada yaşamayı tercih edenlerin birlikte olacağı, aynı zamanda bahçesinde özel bir kreşin yer alacağı, yaşlıların çocuklara masallar anlattığı, yaşlıların oynayan çocukları izlediğinde motive olacakları, ortak mutfakta pişen yemeklerin gece belli bir saatten sonra yardıma muhtaç olanlara dağıtılacağı, ancak günün sonunda tüm gıda atıklarının sokak hayvanlarına yönlendirileceği bir VAKIF.

 

NEDEN OLMASIN…

 

GELECEĞİMİZ OLAN GENÇLERLE, HERŞEY MÜMKÜN. İNANIYORUM… dedi.