Yunanistan’a ilk kez 2004 Tarihinde gidip İlim kültür tarih araşturmaları merkezi olarak www.iktav.com olarak gidip araştırma ve devri alem belgesel programı www.devrialem.tv olarak çekimi yapmıştım o tarihilerde çok zor şartlar altında çektiğim belgesel halen TGRT belgesel tv olmak üzere bir çok kanalda yayınlanmaya devam ediyor
Daha sonra Yunanistan’a Atina. Selanik. Batı Trakya bölgesi Rodos Girit ve Güney kıbrısa giderek belgesel çekimleri canlı yayınlar belgesel söyleşilerle tarihe not düşüp zamana noterlik yapmıştım.
Bu gün 22 ve 23 Temmuz 2023 tarihinde Yunanistana daki gazetecilik ve belgeselcilik hatıralarımı sizlerle paylaşmak istiyorum
İPSALA SINIR KAPISINDAN CANLI YAYIN
An itibari ile Yunanistan’a gitmek üzere İpsala gümrük kspıdındsn çöküş yapıyoruz
AN İTİBARİ İLE İPSALA DAN YUNANİSTANA GİRİŞ YAPIYORUZ
İLK DURAĞIMIZ BATITRAKYA ÜZERPNDEN KAVALA. OLACAK
MERİÇ NEHRİN DEN YUNANİSTAN A DEVRİ ALEM
TÜRK YUNAN SINIRI MERİÇ NEHRİ ÜZERİNDEN GEÇİP YUNAN GÜMRÜĞÜNDE PASAPORT KONTROLÜ İÇİN BRKLİYOTUZ
Türkiye’nin İpsala gümrük kapısındaki gösteriş ve şatafatın tam aksine Yunan gümrüğünde her şey sade gösterişsiz
MERİÇ NEHRİN DEN EVLADI FATİHAN TARİHİ AKAR
Nehrler dağlar ovalar kültür Tarihimizin Temel taşı sınır çizgisidir MERİÇ nehrinden du değil Rumeli Balkanlar tarihi akar.
Meriç (Bulgarca: Марица, Maritsa, Yunanca: Εβρος, Evros) Yunanistan ile Türkiye sınırının bir kısmını oluşturan, Bulgaristan'da doğarak Türkiye'ye giren ve Edirne üzerinde İpsala dan geçer Ege Denizi'ne dökülen ırmaktır.
MERİÇ NEHRİNİN KAYNAĞINDAN SU İÇTİK
Balkanlar'ın en büyük nehirlerinden biri olan Meriç, Rila Dağı’nın kuzey eteği yakınlarından çıkar. 1998 yılında belgesel çekmek için gittiğim Bulgaristan da Meriç nehri boylarını gezmiş kaynağından su içmiştim
MERİÇ Bulgaristan'da Filibe ovasını, Türkiye’de Edirne şehrini, Batı Trakya'yı suladıktan sonra, Ege Denizi’ne dökülür. Meriç, 480 km uzunluğundadır. Başlıca kolları Ergene, Arda ve Tunca'dır. Meriç nehri Türkiye'nin 10. büyük nehridir.
Meriç’in 172/211 kilometresi Türkiye'dedir
Nehir, Türkiye sınırları içinde ilk olarak Edirne kuzeyinde Arda Nehri ile karışır. Bundan sonra Edirne güneyinde Tunca Nehri, Meriç ile birleşir. Uzun bir süre Türk-Yunan sınırını çizerek akan Meriç Nehri’ne İpsala'laya (30) otuz km kala Adasarhanlı köyünde Ergene Nehri karışır.
Meriç Nehri, İpsala güneyinde başlıca iki kola ayrılır. Birinci kol Türkiye sınırını terk ederek Yunanistan’a geçer ve Saros Körfezi’ne dökülür. Diğer kol ise bataklıklar oluşturarak Gala gölü gibi göllenmeler yaparak Türkiye topraklarından Enez yakınlarında Saros Körfezi’ne (Ege Denizi) dökülür.
Meriç, 1371 yılında yapılan Çirmen Savaşı’nın da geçtiği yerdir. Osmanlı İmparatorluğu ile Sırp Devleti arasında yapılan bu savaş, Türk zaferi ile sonuçlanmıştır.
An itibari ile Gün doğarken Yunan gümrüğünden geçip BATITRAKYA giriş yapıyoruz
An itibari ile Yunanistan Selanik den CANLI yayındayız
Ege’nin karşı tarafında komşumuz yunanistandayız Kavala dan Selanik e devri alem farkı İle belgesel görüntülerle Yunanistan da devri alem diyor
www.devrialem.tv olarak belgesel çekimlerimize devam ediyoruz
ATATÜRKÜN 1881 YILIN DA SRLANİK DE DÜNYAYA GRLDİĞİ EVDE BELGESEL ÇEKİMİ YAPTIK
Atatürk 1881 yılında Selanik'te doğmuştur. O’nun, doğduğu, çocukluk ve gençlik günlerinin bir kısmını geçirdiği tarihi ev bugün (Atatürk Evi) adıyla müze olarak tanzim edilmiş ve ziyarete açılmıştır. Bu tarihî yapı, günümüzde Selanik’in Apostolou Pavlu Caddesi, 17 numarada bulunmakta olup, Agiou Dimitriou 151 adresindeki Türkiye Cumhuriyeti Selanik Başkonsolosluğu ile birlikte aynı yerleşkenin parçasıdır. Selanik'te Atatürk Evi, arşiv kayıtlarına göre, Selanik'in Koca Kasım Paşa mahallesi, Islahhane caddesi üzerindedir. Ev, bodrumu ile birlikte üç katlı ve bir avlu içerisindedir. Evin mülkiyeti 1878 yılı başlarında Ali Rıza Efendi ve eşi Zübeyde Hanım’a geçmiştir.
Geniş Bilgi için kültür Bakanlığı sayfası
CANLI YAYIN İÇİN TIKLAYIN
BİR ZAMANLAR MUSLUKLARIN DAN BAL ŞERBETİ NİN AKTIĞI ABDÜLHAMİT HAN TARAFIN DAN YAPTIRILAN SELANİK HAMİDİYE VAKFI ÇRŞMESİ NİN BELGESELİNİ ÇEKTİK
YUNANİSTAN DA OSMSNLI MEDENİYETİNİN ŞAHİDİ SELANİĞİN SİMGESİ BEYAZ KULENİN DİLİ OLSADA KONUŞABİLSE BİZE ANLATSA SELANİK DE YAŞAN KAHRAMANLIKLARI. İHANET VEFASIZLIK VE EN ÖNEMLİSİ TEK KURŞUN ATILMA DAN SELANİĞİN YUNANLILARA NASIL TESLİM EDİLDİĞİNİ
YUNANİSTAN SELANİK DE OSMANLI TARİHİ
YIkılıp yok olan Vakıf Medeniyeti
Tarihi Selanik fotoğraflarına bakınca duygulanıp hüzünleniyoruz tarihi fotoğraflarda yer alan bir çok osmsnlı medeniyet ve Vakıf eserleri yok Elif misali minareler yıkılmış Selanik de belgesel çekerken derlediğim özet bilgiyi sizlerle paylaşıyorum sizleri de Selanik’e davet ediyorum
“.. Bugün Yunanistan'ın ikinci büyük şehri olan ve sahip olduğu kültürel mirasla öne çıkan Selanik, Osmanlı Devleti döneminde de önemli bir merkezdi. İlk kez 1387 baharında Çandarlı Hayreddin Paşa ve Gazi Evrenos Bey kumandasındaki birlikler tarafından fethedilen şehir, daha sonra Osmanlı’nın Timur’a kaybettiği ve dağılma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığı Ankara Savaşı (1402) sonrasındaki kısa kaos döneminde elden çıkarak Bizans idaresine geçti. Bizans Devleti, şehri, koruyamamaktan korktuğu için bir süre sonra Venedik’e sattı.
‘’Osmanlı Sarığını, Latin külahına tercih eden’’ sefalet altındaki Selanik halkının durumunu göz önüne alan Sultan İkinci Murad, şiddetli bir kuşatma sonucunda 1430 baharında Selanik’i ikinci ve son kez fethetti. Bundan sonra yürütülen iskân politikası ve Sultan İkinci Bayezid döneminde Endülüs’teki kıyımdan kaçarak Osmanlı’ya sığınan Seferad Yahudileri ile şehir yeni bir canlılık kazandı. Müslüman, Hristiyan ve Yahudilerin uzun bir süre, rahat bir şekilde, beraber yaşadıkları Selanik, zamanla önemli bir ekonomik-kültürel merkeze dönüştü…”(bilginin kaynağı
https://www.gzt.com/.../selanikte-parlayan-son-osmanli...)
SELANİK DE OSMANLININ KORUYUP YAŞATTIĞI BALKANLARIN EN ÖNEMLİ KUTSAL KİLİSESİ AZİZ DİMİTRİ KİLİSESİN DE BELGESEL ÇEKEREK TARİHE NIT DÜŞTÜM
YUNANİSTAN KAVALA DA KANUNİNİN ŞEHRE SU GETİRMEK İÇİN YAPTIRDIĞI VAKIF SU KEMERLERİ BGEÇMİŞİN NWZLI YADİĞARI SU VAKIFLARININ EN GÜZELİ
KAVALA DA MİMAR SİNAN ESERİ PARGSLI İBRAHİM PAŞA CAMİSİNİN MİNARESİ YIKILMIŞ KİLİSE HALİNE GETİRİLEREK YIKILMAKTAN KURTULMUŞ
OSMANLI YA BAŞ KALDIRAN KAVALALI MEHMET ALİ PAŞANIN VAKIF ESERLERİ KORUNMUŞ DOĞDUĞU EV TAMİR EDİLMİŞ EVİN ÖNÜNE HEYKELİ YAPILMIŞ 2003 DE ÇEKTİĞİM GOTOĞRAFLARI PSYLAŞIYORUM
ŞEBİNKARAHİSAR DAN. KAVALAYA GÖÇEN RUMLAR KAVALA DA FESTİVALİ DÜZENLİYOR
Bizim Kavala üzerinden Selanik geçtiğimiz bu gün 29 Temmuz 2023 akşamı Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi ile Şebinkarahisar’dan Yunanistan'a göç eden Rumların geçmişe dönük özlemi ve Şebinkarahisar’a unutmamaları önemli. Giresunlu gazeteci arkadaşım Sadi Toygar ın festivalle ilgili haberini sizlerle paylaşırken Kavala dan Anadolu’ya göçen Türklerin Kavala’yı unutmamaları istiyorum
HABER METNİ
Şebinkarahisar’dan göç edenler Selanik’te bir mahalleye Nea Nikopole (Şebinkarahisar) ismini vererek ve orada dernek kurarak geçmiş kültürlerini yaşatmaya devam ediyorlar
''Aynı müzik, aynı horan, aynı coşku'' ile davul zurna, kemençe, horan ve türkülerin yankılanacağı gecede Şebinkarahisar bölgesinin zengin kültürel mozaiği de ortaya çıkacak.
Şebinkarahisar Balcana ,Asarcık, Alışar,Karagevezit, Kayadibi, Gedehor,Hahavla,Keylik,Esküne,Turpçu,Göreze,Gölve, İstirefil,Anna ve Sipahi köyleri ile Tamzara’dan göç eden Rumların torunları ve akrabaları 29 Temmuzda Selanik Kavala’da Şebinkarahisar Licese köyünde yaşamış olan eski Rum kemençeci Theophılos Papadopoulo adına Şebinkarahisar Festivali düzenleyecekler
ŞEBİNKARAHİSAR DAN KAVALAYA GÖÇEN RUMLARIN KURDUĞU. SOSYAL MEDYA SAYFASI
Festivale katılıp görmek istiyordum tur firması SELANİK e geçtiği için katılamadım
BELGESEL TADINDA YUNANİSTAN’DA 2 GÜNDE DEVRİ ÂLEM (II)
KAVALA’DA MİMAR SİNAN ESERİ PARGALI İBRAHİM PAŞA CAMİSİNİN MİNARESİ YIKILMIŞ, KİLİSE HALİNE GETİRİLEREK YIKILMAKTAN KURTULMUŞ.
OSMANLI’YA BAŞKALDIRAN KAVALALI MEHMET ALİ PAŞA’NIN VAKIF ESERLERİ KORUNMUŞ, DOĞDUĞU EV TAMİR EDİLMİŞ VE EVİN ÖNÜNE HEYKELİ YAPILMIŞ. 2003’DE ÇEKTİĞİM FOTOĞRAFLARI PAYLAŞIYORUM:
ŞEBİNKARAHİSAR’DAN KAVALA’YA GÖÇEN RUMLAR KAVALA’DA FESTİVAL DÜZENLİYOR
Bizim Kavala üzerinden Selanik geçtiğimiz bu gün 29 Temmuz 2023 akşamı Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi ile Şebinkarahisar’dan Yunanistan'a göç eden Rumların geçmişe dönük özlemi ve Şebinkarahisar’a unutmamaları önemli. Giresunlu gazeteci arkadaşım Sadi Toygar’ın festivalle ilgili haberini sizlerle paylaşırken, Kavala’dan Anadolu’ya göçen Türklerin Kavala’yı unutmamaları istiyorum.
HABER METNİ
Şebinkarahisar’dan göç edenler Selanik’te bir mahalleye Nea Nikopole (Şebinkarahisar) ismini vererek ve orada dernek kurarak geçmiş kültürlerini yaşatmaya devam ediyorlar.
''Aynı müzik, aynı horan, aynı coşku'' ile davul zurna, kemençe, horan ve türkülerin yankılanacağı gecede Şebinkarahisar bölgesinin zengin kültürel mozaiği de ortaya çıkacak.
Şebinkarahisar Balcana, Asarcık, Alışar, Karagevezit, Kayadibi, Gedehor, Hahavla, Keylik, Esküne, Turpçu, Göreze, Gölve, İstirefil, Anna ve Sipahi köyleri ile Tamzara’dan göç eden Rumların torunları ve akrabaları 29 Temmuzda Selanik Kavala’da Şebinkarahisar Licese köyünde yaşamış olan eski Rum kemençeci Theophılos Papadopoulo adına Şebinkarahisar Festivali düzenleyecekler.
Gecede davul, zurna ve kemençe ile eski yöresel yemekleri yapacaklar ve aynı kültürü yaşayacaklar.
ŞEBİNKARAHİSAR’DAN KAVALA’YA GÖÇEN RUMLARIN KURDUĞU SOSYAL MEDYA SAYFASI
Festivale katılıp görmek istiyordum fakat tur firması Selanik’e geçtiği için katılamadım.
YUNANİSTAN’DA BELGESEL ÇEKİMLERİMİZ SÜRÜYOR
6 ŞUBAT KAHRAMANMARAŞ DEPREM FELAKETİ İLE YENİDEN BAŞLAYAN TÜRK YUNAN DOSTLUĞU ORMAN YANGINLARINDAKİ İŞBİRLİĞİ İLE GÜÇLENDİ. YUNANİSTAN DEPREM FELAKETİNDE EN FAZLA YARDIM YAPAN ÜLKELER ARASINDA YER ALDI.
Yunanistan’da yaptığımız araştırmalar ve edindiğimi bilgiye göre deprem felaketinden hemen sonra Yunan arama kurtarma ve yardım ekipleri bölgeye akın etti. Yunan Dışişleri Bakanı ve Savunma Bakanı Türkiye’ye geldi. Yunan devleti ve halkı yardım seferberliği başlattı. Papazlar, kiliselerde yardım kampanyaları düzenledi.
YUNANİSTAN’IN DEPREM YARDIMI
Yunanistan'da devlet yetkililerinin yanı sıra tüm siyasi partiler Türk halkının yaşadığı faciadan duydukları derin üzüntülerini paylaşan mesajlar yayımladı.
Yunanistan Türkiye’ye 36 arama kurtarma çalışanı, 5 doktor, 2 mühendis ve 3 eğitimli kurtarma köpeği gönderdi.
Bir ekip Hatay'da Salı günü arama kurtarma çalışmalarına başladı. Yetkililer Yunan görevlilerinin Hatay’da 5’i sağ 10 kişiyi enkazdan çıkardıklarını söyledi.
Yunan deprem dairesi başkanı sismolog Efthimios Lekkas'ın da Türkiye’ye gönderildiği kaydedilmişti.
Başbakan Kiryakos Miçotakis Türkçe tweet'inde "Yunanlar ve Türkler hayat kurtarmak için birlikte savaşıyor" dedi.
Yunanistan’dan Türkiye’ye gönderilecek 500 çadır, 1500 yatak, 7500 battaniye ve ilaçların ilk kısmı da, Perşembe günü Adana’ya ulaştı.
Hükümet yetkilileri toplam 80 ton yardımın gönderileceğini açıkladı.
Yunanistan’ın hem cumhurbaşkanı hem de başbakanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arayarak taziyelerini iletmiş ve yardım teklif etmişti.
AN İTİBARİ İLE 30 TEMMUZ 2023 SELANİK’TE KALDIĞIMIZ OTELDEN
www.devrialem.tv CANLI YAYINDA
İSTANBULUN FETHİNDEN ÖNCE ALINAN VE 1912 BALKAN SAVAŞLARINDA KAYBEDİLEN TAŞÖZ ADASINDAN
www.devrialem.tv CANLI YAYININDA
Yaşoz veya Taşyüz/Taşözü (Yunanca: Θάσος, Osmanlıca: Taşoz-i Osmaniye) bir Yunan adasıdır, coğrafi olarak Kuzey Ege'dedir fakat idari olarak Kavala bölgesel bölümünün parçasıdır. En kuzeydeki ve alan olarak 12. en büyük Yunan adasıdır. Bu isim aynı zamanda adanın en büyük kasabası ve kuzey tarafında, ana karanın tam karşısında, Keremetli'den yaklaşık 10 kilometre (6 mil) uzaklıkta bulunan Taşoz'un da adıdır (resmi olarak Limenas Thasou, "Taşoz Limanı" olarak da bilinir). Antik zamanlardan beri termae bulunması Taşoz adasını tatil yeri olarak bilinmesini sağlamıştır.
YUNANİSTAN TAŞÖZ ADASINDA OSMANLI TARİHİNİN CANLI ŞAHİDİ ASIRLIK ÇINAR AĞAÇLARI TARİHİ BİNALAR SAAT KÜLESİ VE ÇEŞME GÖZ VE GÖNÜL ZİYAFETİ SUNUYOR.
GEÇMİŞ BİRÇOK UYGARLIĞA EV SAHİPLİĞİ YAPAN OSMANLI DÖNEMİNDEN BİRÇOK ESER VE İZLERİN BULUNDUĞU EGE ADALARINDA BELGESEL TADINDA DEVRİ ÂLEM
EGE ADALARININ OSMANLI YÖNETİMİNE GİRMESİ İLE İLGİLİ ÖNEMLİ BİR ARAŞTIRMA
Doç. Dr. Yasemin DEMİRCAN
Ege adalarının adını aldıkları deniz günümüzde, iki ülkenin (Türkiye-Yunanistan) kıyıdaş olduğu, coğrafî, siyasî ve tarihî bakımdan üzerinde durulması gereken “kendine özgü” bir denizdir. Zira bazıları karaya çok yakın olan adaların Balkan savaşları sonunda başlayan süreçte Türkiye’den ayrılmış bulunmaları sonucunda anormal denebilecek bir durum meydana gelmiştir. Rodos ve dolaylarında birkaç ada bir tarafa bırakılırsa Anadolu toprakları önünde yer alan bütün adalar (güneyden itibaren İstanköy, Leros, Lipsos, Patmos, Sisam, Nikarya, Sakız ve Midilli) Anadolu’yu taşıyan platformun (kıta sahanlığı) üzerindedirler ve fizikî bakımdan Anadolu’nun bir parçasıdırlar. Kaynak ve geniş bilgi:
https://www.altayli.net/ege-adalarinda-osmanli-hakimiyeti...
YUNANİSTAN’DA BELGESEL ÇEKİMLERİMİZİ TAMAMLAYARAK TÜRKİYE’YE GÜN BATARKEN GİRİŞ YAPTIK. YUNAN GÜMRÜK KAPISINDA İKİ KİLOMETRE UZUNLUĞUNDA ARAÇ KUYRUĞU VAR. TÜRK DIŞİŞLERİ BAKANLIĞIMIZ YUNAN YETKİLİLERLE GÖRÜŞME YAPARAK SORUNU ÇÖZMELİ. YUNAN SINIR KAPISI BAKIMSIZ PERİŞANLIK İÇİNDE, YUNANİSTAN’A YAKIŞMIYOR. TÜRKİYEYE GİRİŞ YAPMANIN MUTLULUK VE HUZURUNU SİZLERLE PAYLAŞIYORUM:
Evet, 2 günde Yunanistan’da tam anlamı ile devri âlem yaptık. İlim kültür tarih ve teknoloji merkezi
www.iktav.com olarak araştırmalar yapıp birçok TV kanalında yıllardan beri yayınlanan, beğeni ile izlenen Devri Âlem belgesel programı
www.devrialem.tv olarak belgeseller çekip tarihe not düşüp zamana noterlik yapmak için Belgeselcinin Not Defteri köşesinde kayıt altına akmak için makale haline getirip kültür ve medeniyet tarihimize vefa borcumuzu ödemeye çalıştım.(Kaynak
https://www.gebzegazetesi.com/belgesel-tadinda...)
Türk – Yunan dostluğu kurulabilir mi?
Türkiye ile Yunanistan yıllardan beri sorun ve sıkıntı içerisinde komşuluklarını sürdürüyorlar. Türk-Yunan dostluğu bir türlü kurulamadı. Türkiye ile Yunanistan arasında inişli çıkışlı mücadeleler devam ediyor. Zaman zaman bahar havası esse de, bazen savaş tehlikesi bile yaşanıyor.
Türk-Yunan dostluğunun bir türlü kurulamaması, her iki ülke için de büyük bir kayıp. İki ülke arasında dostluk köprüleri kurulsa, her iki ülke de bundan kazançlı çıkar. En çok kazançlı çıkacak ülke ise Yunanistan. Çünkü ekonomik sıkıntı içerisinde krizler yaşıyor.
Türk-Yunan dostluğunun kurulamaması tarihin derinliklerinden kaynaklanmakta. Osmanlı Devleti’nin Yunanistan topraklarını fethi ile başlayan gerginlik, Osmanlı’nın son dönemlerinde Girit savaşı ve Osmanlı Yunan savaşı ile Yunanlılar Osmanlılar karşısında güç kazanmaya başlamıştı. Osmanlı’nın yıkılışı Yunanlıların Polatlı’ya kadar Anadolu’yu işgal etmeleri ile çok farklı boyutlara çıkmıştı.
Bugün Türk-Yunan ilişkilerinde yaşanan gerginlerin temelinde geçmişin tarihi dönüm noktaları yatmaktadır. Ancak bu durum sadece Türk ve Yunanlılar arasında değil, daha 1945’te 65 sene önce Avrupa’da birçok ülke ikinci dünya harbinde birbirini işgal etmiş, milyonlarca insan ölmüştü. Fakat bu ülkeler dostluk köprüleri kurmuşlar ve Avrupa Birliği’ni oluşturarak sınırları kaldırmışlar. Ortak para birimi bile kurmuşlar. Avrupa ülkeleri tarihi geçmişe takılıp kalsalardı, bugün çok farklı bir Avrupa Ülkeleri olur ve Türk-Yunan ilişkilerinde yaşananların çok daha farklı boyutu bu ülkeler arasında yaşanabilirdi.
TARİHTEN DÜŞMANLIK DEĞİL DOSTLUK ÇIKARTILMALI
Devri Alem Belgesel programı olarak, dünya coğrafyasında araştırmalar yapıyoruz. Tarihten düşmanlık değil, dostluk çıkartan ülkeler hep kazanmış. Türk-Yunan ilişkileri tarihten düşmanlık çıkartılmadan, dostluk köprüleri kurularak, tarihte yaşananlardan ders ve ibret alınarak iki ülke arasında dostluk ilişkileri başlayabilir.
40 yıllık gazetecilik hayatımda, 1974’te Kıbrıs Barış Harekatı’nın başlaması ile her iki ülke de yaşanan sıkıntılar, meydana gelen olaylar, her iki ülke deki sivillerin gördüğü sıkıntı ve mezalim… Gerçekten tarihin unutamadığı olaylar. Kıbrıs Barış Hareketı’nı bahane eden Yunanlıların, Batı Trakya ve Rodos’ta yaptığı hareketler tarihin utanç tablosudur. Ancak Türkiye’de yaşanan 6-7 Eylül olaylarında İstanbul’daki Rumların ev ve iş yerlerinin yağmalanması Türkiye’nin hatırlamak istemediği utanç tablosu arasındadır.
Bazı karanlık odakların Atatürk’ün evi bombalandı diye o gün gazetelere manşet attırıp, ardından da İstanbul’daki Rum azınlığın mallarını talan etmesi gerçekten üzücüdür. Yunanlıların Batı Trakya’daki Türk azınlığına bugün bile reva gördüğü durum gerçekten vicdanları sızlanmaktadır.
Tarihte yaşanan bu acı olaylar unutulmamalı. Ancak tarihten ders ve ibret alınarak Avrupa Birliği ülkelerinin yaptığı gibi Türk-Yunan dostluğu yeniden inşa edilmeli. Kıbrıs sorunu mutlaka çözümlenmelidir. Şu unutulmasın ki Yunanlılar 500 yıla yakın Osmanlı yönetiminde kalmışlardı. Atina’yı fetih eden Fatih, Akrepol tepesindeki Yunan medeniyetine ait tarihi eserlere dokunmamış, Ortodoks Rumların din, kültür, dil ve etnik kimliğini asimile etmeden korumuştur. Şayet asimilasyon yapılsaydı 500 yıl içerisinde Yunanistan’da bir tane Rum kalmazdı. Fener-Rum patriği bugün İstanbul’da faaliyet gösteremezdi.
TÜRK-YUNAN BAŞBAKANLARI UMUT VERDİ
Yunanistan Başbakan’ı Çipras’ın Türkiye’yi ziyaret ederek Cumhurbaşkanı, Başbakan, Muhalefet partisi liderlerini ziyaret edip görüşmesi gerçekten çok önemli. Çipras farklı bir siyasetçi. Genç, dinamik, cesur olduğu kadar Avrupa Birliği’ne kafa tutabilen, yerleşik düzeni sorgulayabilen, reformcu bir isim.
Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu’da akademik, bilim adamlığının yanında dünya dış politikasını çok iyi bilen, dünyanın birçok ülkesinde akademik çalışmalar yapan bir lider. Davutoğlu ve Çipras’ın konuşmalarını canlı yayında dikkatle dinledim. Her iki liderin Türk-Yunan dostluğu konusunda samimi ve içten davranmaları büyük bir şans. Türkiye ile Yunanistan bölgenin en önemli ülkeleri. Türk-Yunan arasındaki dostluk sadece iki ülkeye değil, dünya barışına ve bölgemizde yaşanan birçok olumsuz olayın çözümüne ciddi katkıda bulunacaktır.
Türk-Yunan dostluğunun kurulması için her iki ülkeden siyasetçilerin yanında, akademisyenlere, sivil toplum örgütlerine, bilim adamlarına, sanatçılara ve en önemlisi iş adamlarına çok büyük görev düşüyor. Şunu net olarak burada söylemek istiyorum. Ne Yunanistan Türkiye’yi işgal edebilir, nede Türkiye Yunanistan’a girebilir. Her iki ülke vakit geçirmeden dostluk köprülerini kurmalı ve tarihten düşmanlık değil dostluk çıkartmalıdır.
Sonuç olarak Yunanistan Başbakanının Türkiye’yi ziyareti çok önemli bir gelişme. Her iki Başbakanın açıklamaları, dostluk ve işbirliği adına önemli bir adım. Yazımı her iki Başbakanın yaptığı açıklamalardan özet bir bölümle noktalamak istiyorum.
'MÜLTECİLER KONUSUNDA TÜRKİYE VE YUNANİSTAN ORTAK MAĞDUR'
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, çalışma ziyareti kapsamında Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüştü. Davutoğlu ve Çipras, görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Birbirlerine “Aleksis” ve “Ahmet” diyerek hitap eden iki lider, Ege’deki insani trajedinin engellenmesi için Dışişleri, İçişleri ve ilgili bakanlarının bir araya geleceği çalışma grubu oluşturacaklarını açıkladı. Çankaya Köşkü’ndeki basın toplantısında Davutoğlu, özetle şunları söyledi:
TAHRİK EDENLER VAR
“Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunlu ilişkilerden memnun olanlar, tahrik edenler çıkabilir. Ama bizler sorumlu devlet adamları olarak bu çevrelerin önyargılı yaklaşımlarına karşı dostluğu inşa edebiliriz. İlişkilerimizi yeniden inşa edebiliriz. İnşallah bir gün İstanbul’dan Selanik’e hızlı trenle ya da İzmir’den Selanik’e feribotla birlikte seyahat edebiliriz. Sorun, mülteciler sorunu değil, Suriye sorunu, Suriye’deki baskıcı rejim ile terörist gruplar sorunu. Bu büyük insani sorun, sadece Türkiye ve Yuanistan’ın sorunu değildir. Kimse, BMGK, bütün sorumluluklarını unutarak, meseleyi Ege sahillerinde yaşanan trajedi dolayısıyla Türkiye ile Yunanistan’ın omuzlarına atmamalıdır.
Türkiye ve Yunanistan, aynen Suriyeli mülteciler gibi bu sorunun mağdurlarıdırlar. Müsebbipleri değildirler. Bu sorunun nihai çözümü, Şam’dan geçmektedir. İnsani trajediyi engelleme gayreti içinde olacağız. Bu çerçevede Merkel’in, Çipras ve benim üçlü toplantıda bir araya gelme fikri vardı bunları da ele aldık.” Aleksis Çipras ise toplantıda şunları söyledi: “Türkiye ve Yunanistan’ın iki komşu ülke olarak işbirliği Avrupa’daki dengeleri değiştirebilir. Mülteci akınları, terörizm maalesef geniş anlamda olumsuz bir atmosfer doğuruyor bölgemizde” (Kaynak.
https://www.gebzegazetesi.com/m/?id=5373&t=makale)
YUNANLI GAZETECİ İLE BELGESEL SÖYLRŞİ
Yunan Gazeteci Stelyo Berberakis ile Yunan Kaynaklarında Kurtuluş Savaşı Üzerine Söyleşi Ünlü Yunan Gazeteci Stelyo Berberakis ile başta Sakarya Meydan Muharebesi olmak üzere Türk Kurtuluş Savaşı üzerine söyleşi yaptık. Tarihten ders alınması gerektiğini açıklayan Berberakis, Türkiye ile Yunanistan arasında gerçekleşen Kurtuluş Savaşı hakkında önemli bilgiler veriyor. Ünlü Yunan Gazeteci Stelyo Berberakis ile başta Sakarya Meydan Muharebesi olmak üzere Türk Kurtuluş Savaşı üzerine söyleşi yaptık. Tarihten ders alınması gerektiğini açıklayan Berberakis, Türkiye ile Yunanistan arasında gerçekleşen Kurtuluş Savaşı hakkında önemli bilgiler veriyor.
Belgeseli Devri Alem TV youtube kanalından izleyebilirsiniz. İyi seyirler...
Belgeseli izlemek için tıklayın...
Küçük Asya Felaketi nedir?
Yunanlılar, İstiklal Savaşı’nı müteakip başta İzmir olmak üzere Ege havalisinden kaçmak zorunda kaldıkları Eylül 1922’deki bozgunları için “Küçük Asya Felaketi” (Mikra Asiatiki Katastrofi) demektedirler. Küçük Asya Felaketi, aynı zamanda Yunanistan'ın kuruluşundan itibaren bir yüzyıl Yunan Devleti’nin siyasetinde egemen olan ve “Megali İdea” olarak bilinen politikasını da bitirmiştir. Yunanlıla,; Küçük Asya Felaketi’ni Yunan Ordusu için bir yenilgi olmanın yanı sıra, 1924 Nüfus Mübadelesi ile Anadolu'daki Rum/Yunan nüfusun (İstanbul, Gökçeada ve Bozcaada hariç) yok olmasına da neden olduğunu düşünmektedirler. Yunanistan’da her sene Eylül ayı sonlarında Küçük Asya Felaketi ile ilgili anma merasimleri düzenlenir. Çünkü Küçük Asya Felaketi, Türklerin kendilerine yaptığı bir soykırım olarak da addedilmektedir.
Stelyo Berberakis kimdir?
Atia Teknik Üniversitesi Geni İnşaat Fakültesi’ni bitirmeye 1 yılı kalmışken babasının vefat etmesiyle birlikte çalışmak zorunda kalan Stelyo Berberakis, Türkçe ve Helence bilgisinin yardımıyla ilk önce Tercüman ve Milliyet gazetelerinin Atina’da ki muhabirlerinin (Özdemir Kalpakçıoğlu ve Özgen Acar) yanında asistanlık yaptıktan sonra Cumhuriyet Gazetesi’nde as muhabir olarak çalışmaya başlamıştır. Daha sonra Hürriyet, Kanal D, Show TV ve ATV’de çalışmıştır. Halen Sabah Gazetesi ve NTV’nin Atina muhabiri olarak çalışmaya devam etmektedir. Ankara doğumludur. Yaşantısının ilk gençlik yıllarını Türkiye’de özellikle de İstanbul’da geçirmiştir. Askerliğini Burdur’da yapmıştır ve halen Türk vatandaşıdır.(Kaynak.
https://www.gebzegazetesi.com/.../yunan-gazeteci-stelyo...)