İsmail Kahraman - Kurtuluş Savaşında Kocaeli ve Yahya Kaptan
Yahya Kaptan'ın şehit edilişinin 101. yıl dönümü. 8 Ocak’ta (bugün) Kocaelili yetkililere tarihi görev düşüyor. Kurtuluş Savaşı komutanı, Kocaeli ve Türkiye kamuoyundan vefa bekliyor.
Kurtuluş Savaşı Milli Mücadele yıllarında Kocaeli Gebze ve Dilovası bölgesi, çok sıkıntılı ve zor günler geçirdi. Konuyla ilgili dün sosyal medya köşemde yazdığım bilgi notunu sizlerle paylaşıyorum.
Stratejik önemi olan bölgeyi, önce İngilizler ve sonra da Yunanlılar işgal etti ve bölgede büyük katliamlar yaptılar.
8 Ocak önemli bir gün. Kuvâ-yi Milliye Teşkilatı kurulup, işgalcilere ve Rum çetelerine karşı mücadele veren, Yahya Kaptan'ın Tavşancıl'da şehit edilişinin 101. yıl dönümü.
Başta Kocaeli Valisi Sayın Seddar Yavuz ve Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Tahir Büyükakın olmak üzere yetkililerimiz, Yahya Kaptan'ın Dilovası Tavşancıl'daki anıt mezarını ziyaret ederek Kocaeli’nin verdiği değeri göstermeli.
Geçtiğimiz günlerde TRT Gebze Muhabiri Ümit Ülker, Dilovası Belediye Başkanı Sayın Hamza Şayir ve benimle, Yahya Kaptan'ın vefatının 101. yıl dönümü dolayısı ile anıt mezarda söyleşi yaparak, Türkiye genelinde tanınmasına vesile oldu.
Devri Alem Belgesel TV Programı olarak, Dilovası Kültür Mirası Projesi kapsamında Kurtuluş Savaşı'nda Dilovası ve Yahya Kaptan konusunda belgesel sinevizyonu hazırlayarak kamuoyu ile paylaştık.
Belgesel sinevizyonu birlikte izleyelim;
https://m.youtube.com/watch?v=1Ft_l9x-5D0
Bir Millet Uyanıyor Filmini İzlediniz mi?
Kurtuluş Savaşı'nda çok önemli görev yapan Kocaeli bölgesi Gebze, Dilovası ve Tavşancıl sahilleri ile köylerde İngiliz ve Yunan işgaline direnen, Kurtuluş Savaşı'na destek veren Atatürk'ün büyük değer verdiği Yahya Kaptan ve arkadaşlarının mücadelesi, 1966 yılında film haline getirillip, beyaz perdeye aktarıldı. Kartal Tibet’in baş rolünü oynadığı filmi, izlemek için tıklayın.
https://www.dailymotion.com/video/x4cjphz
***
Kurtuluş Savaşı'nda Kocaeli ve Gebze Bölgesi ile ilgili araştırma
Milli Mücadele'nin başlangıcı olması ve 23 Nisan 1920'de meclisin açılışının 100. yılı dolayısı ile Kocaeli ve Gebze bölgesinde pandemi kurullarına uyarak etkinlikler yapılabilir, gençlerde tarih ve kürtür bilinci oluşmasına imkan sağlanabilirdi.
Milli Mücadele'nin 100. yılı bitmeden Gebze bölgesinin Kurtuluş Savaşı'na katkısı ile ilgili yazılar yazıp, araştırma yapmaya, ulusal ve bölgesel basın ve medya kuruluşlarımızla paylaşmaya devam edeceğiz.
Kurtuluş Savaşın'da Gebze Bölgesinde İngiliz ve Yunan Mezalimi İle İlgili Tarihi Araştırma
“.....Gebze ve çevresinde Mondros Mütarekesi'nden sonra işgallere karşı ilk milli teşkilatı Karakol Cemiyeti’nin kurduğu anlaşılmaktadır. Kara Vasıf ve Kara Kemal gibi eski ittihatçıların kurduğu bu cemiyete daha sonra Yenibahçeli Şükrü ve daha birçok eski Teşkilat-ı Mahsusa üyesi de katılmıştı. İstanbul ile Anadolu arasında irtibat temini için Kocaeli mıntıkasında bir menzil teşkilatı kuran bu teşkilat, Kocaeli Mıntıkası Kumandanlığına ve Kocaeli Menzil Kumandanlığına Yenibahçeli Şükrü Bey’i atamıştı. Kocaeli’deki Rum köylerinin Müslüman köylerine saldırmaları, mezalim ve adam öldürmeleri üzerine Şükrü Bey, Endaht Mektebindeki cephane ve silahları, daha önce Teşkilat-ı Mahsusada çalışan çete kaptanlarına dağıtarak Venizelist Rumların daha ileri gitmesini engellemişti. Yenibahçeli Şükrü Bey maiyetinde birçok subay çalıştırmıştı. Bunlardan Kadıköy İnzibat Karakolunda görevli piyade Yüzbaşısı Sipahi Dayı Mesud Bey ve Doktor Fahri Can Bey bölgede önemli çalışmalar yapmışlardır. Bu kişiler, Anadolu’ya kaçırılacak subaylar işiyle de meşgul olmuşlardı.
Sadık Baba, İstiklal Harbi’nde hemen hemen ilk Kuvâ-yı Milliye'cilerden olmuş, Kocaeli mıntıkasında hassaten Rum çetelerinin imhasında mühim roller oynamıştı. Bunun dışında Doktor Fahri Necip (Fahri Can) bölgede milli teşkilat için önemli çalışmalar yapmıştı. Fahri Can mütareke ile ordudan terhis edilmiş ve sonra kendi teşebbüsü ile Gebze Hükümet Tabipliğine atanmasını sağlamıştır. Bu sırada Yeniköylü Rum çeteleri her gün bir köyü basıyor, bir Türkü öldürüyorlardı. Doktor Fahri Can hemen her gün bir cürm-ü meşhudun keşfine gidiyordu. Hükümet, hükümet konağı denilen binadan ibaret, jandarma ise adı var kendisi yok bir mahiyetteydi. Vatanperver ve heyecanlı bir genç olan Doktor bu halden pek muztaripti. Jandarma Kumandanı Yüzbaşı Nail Bey ile görüşerek, ona jandarma deposundaki silahları köylüye vermek, köy gençlerini silahlandırmak ve köylünün kendi kendisini müdafaa edebilmesini temin etmek gerektiğini söyledi. Bir İttihatçı olan yüzbaşı köylüyü imkân nispetinde silahlandırmıştı. Ancak Hürriyet ve İtilafçı olduğu bilinen Zeynel Abidin Hoca’nın adamı olan Kaymakam Nurettin ile birkaç avenesi durumu derhal İstanbul’a bildirdiler. İtilaf Devletleri adına Fransız Renedino adındaki bir jandarma yüzbaşısı bu konuyu araştırmak üzere Gebze’ye gönderildi. Bu incelemeler İtilaf Devletlerine Gebze’de Kuva-yı Milliyecilerin teşkilatlandıklarını ve bu konuda hükümetin kesin tedbirler alması gerektiğini, bunun için jandarma sayısının artırılması gerektiğini gösterdi. Rumların yaptığı katliamı görmezden gelen İtilaf Devletleri işgalcileri bütün kabahati halkı bu Rum çetelerden korumak isteyen Kuva-yı Milliyecilere yüklüyorlardı.
Bütün bu engellemelere rağmen Doktor Fahri Can ile kumandan Nail Bey arasındaki çalışmalar sayesinde İzmir’in işgalinden önce Gebze’de gayri resmi ve isimsiz bir teşekkül kendi kendine kurulmuş oluyordu. Bu teşekkülde şu kişiler bulunuyorlardı: Doktor Fahri Can, Jandarma Kumandanı Yüzbaşı Nail, Eski Kaymakam Ferit, Hâkim Mithat, Müddeiumumi Nazım, Müftü Hüseyin ve Mal Müdürü Behram Beyler.
İngilizlerin Gebze yöresindeki ilk etkili eylemleri, İstanbul hükümetine baskı yaparak 8 Ocak 1920’de Tavşancıl Köyü'nde Gebze Kuvayı Milliye Kumandanı Yahya Kaptan’ın şehit ettirilmesi olayıdır. İngilizler bir de İstanbul’dan Anadolu’ya bazı subayların kaçak olarak geçirilmesi ve bazı sevkiyatları sebebiyle 1920 yılının Mart ayı sonlarında Gebze ve Derince bölgesine 200 civarında asker çıkarıp bu kaçışları ve silah sevkiyatını önlemek istediler. Ancak bu konuda başarılı olamadılar.Darıca Rumları 8 Temmuz 1919’da İtilaf Devletleri temsilcilerine müracaat etmişler, İngilizler de 150 kişilik bir İngiliz askeri müfrezesini göndereceklerini bildirdiklerinden bunlar için Darıca Rum mektebinin hazırlandığı görülmüştür. 2 Temmuz 1920 günü Gebze kazasına bağlı Hereke ve Yarımcaya çıkarma yapan İngiliz birlikleri Yukarı Hereke ve Tavşancıl Köylerine de gidip bazı köylüleri sorguya çekmişler, köylülerin silahlarını, av tüfeklerini toplamışlar, Kuvayı Milliyeye yardım etmemeleri konusunda onları uyarmışlardır. İngiliz askeri birliklerinin Gebze kasabasına yaptıkları bir çıkartmayı o günleri yaşamış olan Gebzeli Çakal Süleyman lakaplı (Süleyman Dinçer) anılarında şu şekilde anlatmıştı:
Milli Mücadele’de Gebze Kaymakamlarının Kaçırılması Olayı
“İngiliz askerleri önce tren istasyonuna geldiler. Aslında Tuzla'da kalırlardı. Gebze Tren İstasyonuna gelip gar binasında kalırlardı. İngiliz Ordusu Hintli askerlerden oluşuyordu. Bunlarda Müslüman ve Mecusi olarak ikiye ayrılırdı. Tuzladaki barakalarda kalıyorlardı. Gebze İstasyon Garı'nda kalan İngiliz birlikleri Gebze’nin kaza merkezine girmek istiyorlardı. Ancak Türk çeteleri buna izin vermiyorlardı. Başlıca Türk çeteleri Kara Arslan ve Küçük Arslan’dı. İngiliz askerleriyle Türk çeteleri Gebze’de amansız bir savaşa girdiler. Ben o sırada on beş yaşlarındaydım. Çarpışma sırasında Avustralya kökenli bir İngiliz askeri öldü. Bundan on-on beş gün sonra İngiliz askerleri iyice acımasız oldular. Önce Beylikdağı'nı topa tuttular. Mevsim yaz aylarıydı (1920 Ağustos ayı). Daha sonra Gaziler Dağı'na geçtiler. Bu sefer de oradan topa tuttular. Bir anda mahşer geldi zannettik. Önceleri kasabayı top ateşine tutan İngiliz askerleri sonra Gebze’ye girdiler. Gebze Hükümet Konağını işgal ettiler, burada Gebze Mal Müdürü Behram Beyi şehit ettiler.”
Görüldüğü üzere İngiliz birliklerinin Gebze’yi kesin olarak işgali 1920 yılının 13 Temmuzu’nda gerçekleştirilmiştir. 13 Temmuz 1920 günü İngiliz kuvvetleri, topçu ateşinden sonra Gebze’ye taarruz etmiş, Diliskelesi'ne çıkartma yapmış ve Gebze’yi işgal etmiştir. Gebze’yi savunan Osmancık Taburu üstün İngiliz kuvvetlerinin taarruzu karşısında Gebze’yi boşaltarak on beş kilometre kuzeye çekilmiştir. Yöre l00 gün kadar İngilizlerin denetiminde kaldıktan sonra İngilizler bölgeyi Yunan askeri birliklerinin denetimine vermiştir. 26 Ekim 1920’de Dilovası’na Yunan askeri birlikleri çıkarma yapmış, Diliskelesi’ndeki tren istasyonunda karargâh kuran birlik hem İzmit Körfezi'ni hem de çevre köyleri buradan denetlemiştir. Çerkeşli Köyü'ne gelen Yunan askeri birlikleri köyü kuşatmışlar ve köy halkını sıkıştırarak zorla Yunan askerlerinden memnun olduklarına dair mazbata düzenlemelerini istemişlerdir. Yunanlılar işgallerinin ilk gününden başlayarak bölgeyi terk ettikleri güne kadar Gebze ve köylerinde Müslüman ahaliye yapmadıklarını bırakmamışlar, mallarını gasp ederek birçok masumu öldürmüşlerdi. (Kaynak: Gebze Gazetesi, Devri Alem Belgesel Programı www.iktav.com Arşivi, Gebze Tarih Ansiklopedisi/ İsmail Sevinç, Gebze Gazetesi Kültür Yayını)