Ümi̇t Ülker - YURTTAŞ GAZETECİLİĞİ’NDE GÜVENİLİRLİK 2
Habercilikte önemli bir aktör haline gelen “Yurttaş Gazeteciliği” güvenilir midir? Günümüzde yurttaş desteğiyle yani vatandaşın gönderdiği fotoğraf, video hatta beyanatlarını görüntüyle göndermesi temeline dayalı olan habercilik gittikçe yaygınlaşmaktadır. Bu yaygınlık medya mensuplarının da işini kolaylaştırmaktadır. Peki meslek erbapları bu konuda ne düşünmektedir? Gazetelerin haber merkezine her fotoğraf, video gönderen gazeteci midir? Peki bu gönderilen fotoğraf ve görüntüler vatandaş tarafından ne amaçla gönderilmektedir? Gönderilen görüntüde haberin kaynağı olan vatandaş itibarlı mıdır? Bu konuda hem akademik hem de mesleki alanda tecrübe sahibi isimlere yurttaş gazeteciliği hakkında görüşlerini aldık. Bakın kim ne demiş?
Akademik camiada Güvenilirlik; herhangi bir verinin değişik zaman ve farklı mekanlarda çeşitli araştırmalarda kullanılması durumunda aynı sonuçların alınmasıdır. Yurttaş gazeteciliğinin güvenilirliğiyle ilgili olarak tartışmalar görülmektedir. Yurttaş gazetecilik içeriğinin geleneksel haber değerlerini temel almadığı için “nadiren” güvenilir olduğunu ve “nadiren” haber değeri taşıdığını savunan görüşler de mevcuttur. “Gazetecilik etiğinin daha az uygulandığı bu yüzden yurttaş haber içeriklerinde duygusallığın ön planda olduğu” görüşler de savunulmaktadır.
Bir başka görüşe göre yurttaş gazetecinin ürettiği içeriğin çoğu kez “durumun gerçekliğini değil kendi düşüncelerini yazan, yanlış enforme edilmiş kişilerden edinilen doğru olmayan enformasyondur”
Yurttaş gazeteciliğinde güvenilirlik ölçütünün nasıl sağlandığına gelince bu durumda editörlerin ve diğer yazı işleri çalışanlarının oldukça titiz oldukları görülmüştür. Çalışmada araştırmanın kapsamı çerçevesinde haber örneklerinden elde edilen bulgular ilgili haber sitelerinin yayın yetkililerinden elde edilen görüşler sonucunda netlik kazanmıştır.
Bu konuda haber portallarının yetkilileri yurttaş gazetecileri tarafından kendilerine ulaştırılan görüntü ve bilginin haberleştirilmesinde temel aranılan kıstasın “doğruluk” olduğu netlik kazanmıştır. Haberin doğruluğunun teyidinden sonra konunun kamuoyunu ilgilendiren bir meselenin olup olmadığına bakıldığı anlaşılmıştır. Haberleştirilecek konular hazırlanırken siyasal ve sosyal konularda kurumun genel yayın politikalarının da kısmen etkili olduğu gözlenmiştir. Ancak sıradan polis adliye haberlerinde yurttaş görüntülerinin ve görüşlerinin eşik bekçiliği uygulamasından sonra kullanıldığı bulgusuna ulaşılmıştır. Yurttaş gazeteciliğinde haberin yayınlanabilmesi için daha sonrasında ise teknik inceleme yapıldığı anlaşılmıştır.
Yurttaş gazeteciliği “kavramsal” olarak ele alındığında hem sektör temsilcileriyle hem de iletişimci akademisyenlerle yapılan görüşmelerde elde edilen bulgulardan bir tanesinin “avantaj” olduğu yönündedir. Elde edilen bir diğer bulgunun ise yurttaş gazetecinin her zaman profesyonel gazeteci gibi rahat çalışamayacağı bir alanın olması yönündedir. Bu görüşün savunulmasında da yurttaş gazetecinin profesyonel gazeteci gibi meslekten doğan çeşitli haklara sahip olamaması gösterilmektedir. Ayrıca yurttaşın profesyonel gazeteci gibi hukuki sorumluluğu ve meslek ilkelerine uyma zorunluğu olmaması da bu görüşün savunulmasında etkili olmaktadır. Belki ömründe sadece bir kez habere tanıklık eden bireyin yurttaş gazetecilik faaliyetinde bulunması onun profesyonel gazeteci olamayacağı görüşü hakimdir. Haber niteliği taşıyan olaya bir profesyonel gazeteci ile yurttaşın bakış açıları farklı olabilmektedir. Burada olayın ve gönderilen görüntünün sorgulanmasına dikkat çekilmektedir….