ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Haluk Görgün, "Her gün yeni personel almaya devam ediyoruz. Sadece geçen yıl 1500 personel istihdamı yaptık, bu sene de aşağı yukarı o civarda olacağını sene bitmeden tahmin edebiliyorum." dedi.

Derince Belediyesi tarafından lise öğrencilerine yönelik belediye restoranında düzenlenen "Teknoloji ile Yeni Çağa Bakış" konulu söyleşide konuşan Görgün, 46 yıl önce kurulan ASELSAN'ın bugün dünyanın ilk 100 savunma sanayi şirketleri sıralamasında 48'inci sırada yer aldığını söyledi.

ASELSAN'ın deniz, komuta kontrol sistemleri, silah sistemleri, hava savunma sistemleri, akıllı mühimmat sistemleri gibi alanlarda yerli ve milli ürünler geliştiren bir şirket olduğunu vurgulayan Görgün, savunma teknolojileri dışında sivil alanlarda da çalışmalarının devam ettiğini kaydetti.

Görgün, ASELSAN'ın 45 yıldır savunma sanayisinde elde ettiği bilgi birikimini şimdi ulaşım, enerji, tarım, güvenlik, otomasyon, sağlık gibi alanlarda kullanmaya başladığına dikkati çekerek, "Geçtiğimiz sene Kovid-19 gündeme geldiğinde biz ASELSAN, Baykar, Arçelik ve Biosys'le bir araya gelerek çok kısa bir zamanda solunum cihazları ürettik. Türk mühendisinin gayreti ve azmiyle ortaya çıkmış en güzel örneklerden ve projelerden biri." diye konuştu.

-"İşimiz gücümüz Ar-Ge"

ASELSAN'ın çalışan sayısı ve işe alım politikası hakkında bilgi veren Görgün, şöyle devam etti:

"9 binin üzerinde çalışanımız var, 9 bin 200'leri buldu aslında. Her gün yeni personel almaya devam ediyoruz. Sadece geçen yıl 1500 personel istihdamı yaptık, bu sene de aşağı yukarı o civarda olacağını sene bitmeden tahmin edebiliyorum. Biz personeli seçerken teknolojiye yatkınlığa, teknoloji kültürünü özümsemeye, yenilikçiliğe ve gelişime açıklığına dikkat ediyoruz ama daha çok içlerindeki tutkuya bakıyoruz.

Kendisini geliştirme, kendisiyle beraber kurumu geliştirme ve bununla beraber ülkesini geliştirme arzusuna, heyecanına bakıyoruz. Bazen önümüze çok iyi CV'ler geliyor. 5 yıllık tecrübeli, savunma alanında yaptığı tecrübeler ve saire... Tabi ki onlar da bizim için kıymetli ama esas olan karşımıza aldığımız arkadaşın arzusu, heyecanı, tutkusu. Çalışanlarımızın yüzde 60'ı Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın onayladığı Ar-Ge merkezlerimizde çalışıyorlar. Çalışanlarımızın yüzde 60-65'i Ar-Ge personeli. Bizim işimiz gücümüz Ar-Ge."

- "Yenilik ve gelişim için Ar-Ge olmazsa olmaz"

Haluk Görgün, yenilik ve gelişim için Ar-Ge'nin olmazsa olmaz olduğunu ve bütçesel olarak da bunu desteklediklerinin altını çizerek, "Geçen sene ASELSAN'ın Ar-Ge'ye ayırdığı bütçesi 500 milyon dolar civarındaydı. Her sene öz kaynaklı projelerinin bütçesi, toplam bütçenin yüzde 7'si kadar. Ne yaparsak yapalım Ar-Ge'ye ayırdığımız bütçeden hiçbir zaman vazgeçmiyoruz. Bunu mutlaka ve mutlaka destekliyoruz." ifadelerini kullandı.

ASELSAN'ın kuruluşunda yerli ve milli haberleşme sistemlerinin geliştirilmesi ve bunların ülkeye kazandırılmasının olduğuna işaret eden Görgün, telsizlerle başlayan hava savunma sistemlerine kadar varan, uzayda çalışan sistemlere varana kadar ürünleri geliştirirken bu yaklaşımdan hiç vazgeçmediklerini dile getirdi.

Görgün, ülke için çalıştıkları 3 binin üzerinde firma olduğunu aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yaptığımız ürünlerde, ortaya koyduğumuz performansta mutlaka ve mutlaka kendimizle beraber gelişecek, bizimle beraber yol arkadaşı olacak firmaları teşvik etmeye, onlarla beraber çalışmaya gayret gösteriyoruz. Bir şirket 3 binin üzerinde şirketle çalışıyor. İnanılmaz bir rakam. Bunların kimisi KOBİ ölçeğinde kimisi büyük ölçekte ama biz daha çok KOBİ'lerle çalışmaya, desteklemeye gayret ediyoruz. Çalıştığımız firmaların yüzde 80'in üzeri KOBİ'ler."

ASELSAN'ın yerli ve milli çözümlerini dost ve müttefik ülkelerle paylaşmak ve teknolojik ürünlerde ihracat yapmak adına çok gayret gösterdiklerini belirten Görgün, "Bugün itibarıyla 73'ün üzerinde ülkeye ihracatı gerçekleştirmiş bir şirket ASELSAN. Dünyanın hemen hemen her bölgesinde mutlaka ve mutlaka ürünleri olan bir şirket haline geldik." diye konuştu.

Görgün, konuşmasının devamında gelecekte kendilerini bekleyen yeni teknolojilere değinerek, gençlere TEKNOFEST kapsamında düzenlenen yarışmalara katılmaları tavsiyesinde bulundu.