Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır, Milli Teknoloji Hamlesi'ne ilişkin, "Ülkemiz için olmazsa olmaz mutlaka yerli ve milli olarak geliştirmemiz ve üretmemiz gereken ürünlerin Türkiye'de geliştirilmesine ve üretilmesine imkan sağlayacak işler. Bunun başında savunma sanayi geliyor. Ülkemiz savunma sanayinde büyük bir hamleyi başardı ve çok daha iyilerini de adım adım hayata geçiriyor." dedi.
Kacır, Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA) ve Bilişim Vadisi Yönetici Şirketi iş birliğiyle düzenlenen "Doğu Marmara Bilişim Sektörü ve Bilişim Vadisi Strateji Geliştirme Çalıştayı"nda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak çalışmalarını Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla sürdürdüklerini söyledi.
Başlattıkları Milli Teknoloji Hamlesi'nin 2 temel hedefi barındırdığını belirten Kacır, şöyle konuştu:
"Birincisi, ülkemiz için olmazsa olmaz mutlaka yerli ve milli olarak geliştirmemiz ve üretmemiz gereken ürünlerin Türkiye'de geliştirilmesine ve üretilmesine imkan sağlayacak işler. Bunun başında savunma sanayi geliyor. Ülkemiz savunma sanayinde büyük bir hamleyi başardı ve çok daha iyilerini de adım adım hayata geçiriyor fakat bugünün dünyasında teknolojide tam bağımsızlık savunma sanayinden ibaret değil. Finans, sağlık, enerji teknolojilerinde pek çok alanda pek çok kritik alan var ki bunları mutlaka milli ve özgün olarak geliştirmeli, üretmeli ve dünyaya satar hale gelmeliyiz."
Kacır, Milli Teknoloji Hamlesi'nin ikinci temel hedefinin Türkiye'yi yüksek teknoloji üreten, dünyaya orta ve yüksek teknoloji ürünlerini ihraç eden ülke haline getirmek olduğunu ifade ederek, ihracatta orta ve yüksek teknoloji ürünlerinin payının yaklaşık yüzde 40 seviyesinde olduğunu, 2023 yılına kadar bunu yüzde 50'ye çıkaracaklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onayının ardından TBMM'ye sunulan ve 2019-2023 dönemini kapsayan On Birinci Kalkınma Planı'nda bu hedefe yer verildiğini aktaran Kacır, bunun çok makro ve önemli bir hedef olduğunu bildirdi.
- "Yüksek teknoloji ihracatımız her ay en hızlı yükselen ihracat sınıfıdır"
Bugün 200'den fazla üniversite ve 80'den fazla teknoparkın olduğunu aktaran Kacır, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Teknoparklarımızda 5 binden fazla şirketimiz var, 30 binden fazla tamamlanmış, 8 binden fazla devam eden Ar-Ge projesi var. Bin 500'ün üzerinde Ar-Ge ve tasarım merkezlerimiz var. Yüksek teknoloji ihracatımız yaklaşık 5 milyar dolar seviyesine geldi. Yüksek teknoloji ihracatımız her ay en hızlı yükselen ihracat sınıfıdır. 2006 yılında Türkiye'de sadece 54 bin Ar-Ge personeli vardı. Bugün 154 bin Ar-Ge personeli var. Yine 2000'li yılların başında bütün ülkenin toplam patent başvurusu sayısı yaklaşık 300-400 seviyesindeydi. Şimdi 7 binlerin üzerindeyiz. Bu büyük bir ekosistemin inşa edildiğini ve altyapının kurulduğunu gösteriyor."
Kacır, 128 bin istihdamın ve 32 milyar dolarlık bir iş hacminin olduğu bilişim sektörünün yaklaşık yüzde 65'ini iletişim, yüzde 35'ini ise bilgi teknolojilerinin oluşturduğunu kaydetti.
Bilişim sektöründe, 1,3 milyar dolarlık ihracat yapıldığına işaret eden Kacır, "Bir önceki ihracatımız 2018'de yüzde 10 arttı bilişim sektöründe. TÜBİTAK, 2006'dan bu yana 5 bin 299 projeye, bugünkü değerlerle 5,8 milyar lira tutarındaki projelere destek oldu. Biz önümüzdeki dönemde bu destekleri artırarak devam ettirmeye çalışacağız." değerlendirmesinde bulundu.
- "DENEYAP atölyelerini önümüzdeki hafta açacağız"
Bütün bu alanlarda her şeyi beşeri sermayeye, insan kaynağına borçlu olduklarını, bu alanlardaki gelişmelerin bütün dünyada genç insanlar tarafından hayata geçirildiğine işaret eden Kacır, şunları kaydetti:
"İşte bundan hareketle biz de gençliğimize yatırım yapmaya, gençlerimizin bu alanlara yönlendirilmesine, bu alanlarda projeler üreten, ürünler geliştiren gençlerimizin desteklenmesine çok büyük önem veriyoruz. Bu hedef doğrultusunda 2 yıl içerisinde 81 ilimizde 100 DENEYAP teknoloji atölyesi açacağız. DENEYAP teknoloji atölyelerinde özel yetenekli çocuklarımızı ortaokulun ve lisenin başında tespit ediyoruz ve onlara 3 yıllık bir eğitim imkanı sunuyoruz. Robotikten kodlamaya, nesnelerin internetinden yapay zekaya, siber güvenlikten enerji teknolojilerine, nano teknolojiye kadar pek çok alanda 'yaparak öğrenme' ve 'takım çalışması' esaslı bir eğitim imkanını, yaklaşık yüzde 1-1,5 dilimden seçtiğimiz öğrencilerimize sunuyoruz. 5 yıl içerisinde inşallah bu projeden 50 bin öğrencimizi mezun edeceğiz. Bu 2023 yılına geldiğinde göreceğiz ki ülkeye yaptığımız en önemli yatırımlardan bir tanesi olacak. İnşallah bu DENEYAP atölyelerini önümüzdeki hafta ilk ders başıyla açmaya başlayacağız. İstanbul'da 15 DENEYAP atölyesi var ama 2 yılda bu atölyelerimizi 81 ilimize yayacağız. Önümüzdeki hafta Hakkari'de, Trabzon'da, Edirne'de, Manisa'da Türkiye'nin dört bir yanında ilk 13 atölyemizi hayata geçireceğiz."
Kacır, 17-22 Eylül'de Atatürk Havaalanında yapılacak İstanbul Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali Teknofest kapsamında 19 dalda yarışma düzenleneceğini, yarışmaya katılacak takım sayısının ise 10 bini aştığını, festivali bu yıl 1 milyondan fazla insanla gerçekleştireceklerini dile getirdi.
"Bilişim Vadisi büyük oranda vücut bulmuş, harekete geçmiş ve sonuçlarını almaya başladığımız bir proje." diyen Kacır, "Önümüzdeki dönem çok daha iyi sonuçların alınacağı bir dönem olacak. Çok önemli firmalarımız bu alanda yer alacak. Bölge sanayi başta olmak üzere ülke sanayimizin dijital dönüşümünde Bilişim Vadisindeki firmaların önemli bir rol üstleneceğine inanıyorum. Çalıştayın hem Bilişim Vadimiz için hem Doğu Marmara bilişim sektörümüz için hem de ülkemiz için çok önemli sonuçlar doğuracağını ümit ediyorum." ifadesini kullandı.
- "Bilişim Vadisinin 10 bin nitelikli çalışana ihtiyacı var"
Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy da sanayi ve teknolojinin yanında bilim alanında da öne çıkan bir il olduklarını söyledi.
Teşvik belgeli yatırım istatistiklerine göre, Türkiye'de gerçekleşen imalat yatırımlarından Kocaeli'nin aldığı payın yüzde 10,5 olduğunu belirten Aksoy, şöyle konuştu:
"Bilişim Vadisi ve diğer teknoloji geliştirme bölgeleri bu anlamda önemli çalışmalar ortaya koymaktadır. Kocaeli'de 2019 itibarıyla 5 teknoloji geliştirme bölgesi bulunmakta ve 452 firma ve bu firmaların oluşturduğu toplam istihdam da 4 bin 509'dur. Kocaeli'deki teknoloji geliştirme bölgelerinde faaliyet gösteren firmaların sektörel dağılımına baktığımızda bilgi teknolojileri kapsamında yüzde 65,3'lük bir oran görmekteyiz. Kocaeli'de mevcut Ar-Ge merkezi sayımız 124'tür. 15 de tasarım merkezi bulunmakta. GTÜ'nün yaptığı bir çalışmaya göre Bilişim Vadisinin 10 bin nitelikli çalışana ihtiyacı var."
Aksoy, Bilişim Vadisinin ilk etabının tamamlandığını, 58 firmanın faaliyet gösterdiğini ve burada 15 kuluçka merkezinin yer aldığını kaydederek, "Temennimiz önümüzdeki süreçte bu sayının daha üst noktalara taşınması ve buranın uluslararası bilişim merkezi haline dönüşmesidir." dedi.
Bilişim Vadisi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Habip Asan ise sadece bilişim sektörünün desteklendiği değil aynı zamanda tüm ekonomik iş kollarının, teknoloji ve yazılım tabanlı büyüdüğü bir üs olma misyonuyla çalıştıklarını ifade etti.
Konuşmaların ardından sektörün sorunları ve çözüm önerilerinin tartışıldığı panel düzenlendi.
Daha sonra kamu ve özel sektör temsilcileriyle ilgili sivil toplum kuruluşlarının katılımlarıyla çalıştaya geçildi.
Çalıştay, bugün sona erecek.