banner1098
DÜNYA:
Orta Asya değil Türkistan

10 Temmuz 2020 Cuma 13:30

  

Bize Orta Asya olarak öğretilse de atalar diyarımızın adı Türkistandır. Ural Dağlarından Hazar Denizine Türkistan gönül coğrafyası olarak kültür ve medeniyet tarihimizde çok önemli yeri olan Tataristan’dan Doğu Türkistan’a ata yurdumuz olan Altay ve Tanrı Dağları Bölgesi Kazakistan, Türkmenistan, Azerbaycan, Özbeklstan, Kırgızistan ve Doğutürkistan gönül coğrafyamızda Ruslar ve Çinliler tarafından asırlardan beri soykırım yapılmıştır. Yapılan bu işgal ve mezalimi Devri Alem Belgesel tv programı www.devrialem.tv olarak belgeselini çektik ve tarihe not düşüp zamana noterlik yaptık.

 

Toplu infaz mezarları ortaya çıktı

Kazakistan Almatı şehrine 100 km mesafede ‘Altın Elbiseli Adam’ mezarının bulunduğu Esik bölgesine çok yakın Lavar ve Koram Köyleri, 100 yıl önce büyük vahşet ve mezalimlerin yaşandığı yerler. Bölgede komünist ve Çarlık Rus yönetimi tarafından öldürülen çok sayıda Kazak ve Uygur Türk’üne ait toplu şehitlik var.Bu bölgede yaşayan Kazak ve Uygurlar, Doğu Türkistan bölgesinde Kızıl Çin soykırımından kaçıp Kazakistan’a sığınan insanlar. Birinci Dünya Harbi’nde bu bölgeden Osmanlı Devleti’ne karşı savaşmak üzere Ruslar tarafından kurulan Türkistan Orduları için asker toplanır. Osmanlıya karşı savaşmak istemeyen Uygur ve Kazaklar toplu olarak öldürülür, soykırım ve mezalime tabi tutulurlar ve idam edilirler. Bu toplu mezarlar yeni ortaya çıkmakta.


 

Tanrı Dağları’nda Hüzünlü Yolculuk


Zirveleri karlarla kaplı Tanrı Dağlarında, sonbaharın tüm renklerinin göz ve gönül ziyafeti sunduğu ağaçlı yollardan geçerek, Lavar Bölgesine geliyoruz. Önce Uygur Türklerine ait Komünist Çin işgaline direnen bir kahraman yiğitin anıt mezarını ziyaret ediyoruz. Daha sonra Lavar Köyü’ne geliyoruz. Komünist Ruslar tarafından şehit edilen toplu şehitlik ve anıtın bulunduğu kapıyı bizlere bir Ahıska Türkü açıyor. Toplu şehitlikte Fatih’a okuyup belgesel çekimleri yapıyoruz. Toplu mezar çok geniş bir alanı kapsıyor. Öldürülen binlerce kişi bu bölgeye gömülmüş. 100 yıl sonra, 2018 yılında yapılan anıtta, vahşet ve soykırım yansıtılmış toplu mezarda Fatiha okuyoruz. 
Türkistan’ın İkinci Buhara’sı, Koram Köyü’ndeyizLavar’dan Koram’a gitmek üzere yola çıkıyoruz. Koram Köyü, komünist Ruslar tarafından büyük vahşet yapılan yer. Koram bölgede ikinci Buhara olarak biliniyor. Yeni metotlarla eğitim verilen okulun 1890’larda kurulan, eğitim ve bilim yuvası tarihi camiyi ziyaret ediyoruz. Uygur Türkleri tarafından yayınlanan gazetenin bayan yazarı ile tanışıyoruz. Bize kitabını hediye ediyor. Edindiğimiz bilgilere göre Koram Köyü, Gaspıralı İsmail’in “dilde fikir de işte birlik” fikrinin Kazakistan’da ilk uygulandığı bölge. Dini ve fenni ilimlerin birlikte okutulduğu okulun baş alimi komünistler tarafından tutuklanır. 2000 öğrenci ve din bilginine komünistler, hocanız sizlerle görüşecek anlaşacağız diye haber gönderirler. Hocalar ve öğrenciler toplanınca toplu olarak öldürülüp Koram Köyü’ne gömülür. Binlerce öğrenci ve hocanın toplu olarak gömüldüğü toplu mezar üzerine köylüler anıt yapar. 80 yaşındaki emekli öğretmen buraya sahip çıkıp korumakta, evinin bir bölümünü müze yapıp resimler yaparak vatan dediği Doğu Türkistan’ı resimlerde yaşatmakta. Kendisinden bölge ile ilgili bilgi alıyorum.


En büyük katliam ‘Yedisu’ bölgesinde yapıldı


Çin’den Avrupa’ya tarihi İpekyolu üzerinde önemli bir konuma sahip Yedisu bölgesi, günümüzde Kazakistan’ın Güney Doğu parçası olan bir bölgedir. İsmini, Karatal, İli, Bien, Aksu, Lepsi, Baskan ve Sarkand olmak üzere yedi ana nehirden almıştır. Yedisu Bölgesi, büyük bir bölümü Kazakistan’da Almatı eyaleti içinde, güney ve güneydoğusundaki kenar bölgeleri ise Kırgızistan ile Çin işgali altında bugün Sincan Uygur Özerk Bölgesi adı ile anılan Doğu Türkistan sınırları içindedir. Bu bölge Kazakistan’ın en güzel tarih kültür ve doğal güzelliklere sahip turizm cenneti olarak bilinmekte.
Kazakistan’da en büyük Çarlık Rus katliamı bu bölgede yapılmıştır. Almatı’da yaşayan, ismi bizde saklı Uygurlu tarihçi yazarın yaptığı araştırma ve yazdığı yazılar tüm gerçekleri ortaya koymaktadır.Bir çoklarınız 1918 yılının Mayıs-Haziran aylarında Kazakistan’ın Almatı vilayeti Jetisu bölgesinde meydana gelen o korkunç faciayı önceden duymuş olabilirsiniz. Fakat bu kanlı dram hakkındaki gerçeği biz ancak Kazakistan bağımsızlığını kazandıktan sonra öğrenebildik: Arşivler açıldı, bu faciaya şahit olanların, onların torunlarının hatıraları yazıldı.

 

Kızılordu, köylerde ölüm saçtı

 

Muraev eşkıyaları sırasıyla Sofya, Nadejdinskiy İliyskiy köylerini ele geçirdiler ve orada da acımasızca kadın ve yaşlı insanları katlettiler. Kazakların yaşadıkları köylerde Rus-Kazaklarının Nisan ayındaki ayaklanmasını destekledikleri gerekçesi ile katliam yaptılar. Böylelikle Jetisu’da Kızıl Ordu muhafızların başlattıkları acımasız terör dehşetine kapıldı ve bölgede iç savaş başladı. Daha sonra Muraev Kızıl Ordu muhafızları, Uygur köyleri üzerinden devam ettiler. İlk uğradıkları yol üzerindeki yerleşim yeri Janaşar oldu. 1883 yılında kurulan Janaşar köyü, Jetisu bölgesindeki en güzel yerdi. Bu köyde yaklaşık 660 aile yaşardı. Janaşar, Uygur edebiyatının tanınan şairi Ömer Muhammed’in doğduğu yerdi.
Janaşar köyünü işgal eden Muraev eşkıyaları, halkı miting yapacağız diye meydana topladılar. Toplanan halkı nehir kenarına sürdüler ve makineli tüfek ile üzerine ateş açtılar. İnsanlar birbirlerinin üzerlerine düşüyorlardı. Kızıl Ordu Muhafızları yaklaşık 860 masum insanı öldürdüler. Muraev eşkiyaları köye geri dönerek kalan kadın ve kızların ırzlarına geçtiler. Cansız insanların yakınında gece geçirdikten sonra Taştıkarı köyüne doğru gittiler. Canavarlar bu köyün 750 ahalisini katlettiler; insanları kurşuna dizdiler, yaralı olanları kılıçla kestiler, kadınların ırzlarına geçtiler. Sonraki yerleşim yeri Taşkensaz köyü oldu, orada eşkiyalar tarafından 1000’e yakın insanı katlettiler, aralarında çok sayıda yaşlı insan da vardı. Eşkiyalar, ünlü devrimci komünist Abdullah Rozıbakiyev’in köyü olan Kikbay köyüne de saldırdılar, orada 1000’e yakın insanı katlettiler, kurtulan insanlar kendi evlerini terk ederek Kuldja’ya kaçtılar. Lavar köyünde Muraev Kızıl Ordu Muhafızları yine miting yapacağız diye civar köylerden halkı toplayarak yaklaşık üç bine yakın insanı katlettiler. Onlar bu köyü büyük bir mezarlığa çevirdiler.

 

İmam Yasini Şerif okumaya devam etti

 

Koram köyü uzun yıllar boyunca Kazakistan’ın güneyindeki din eğitimi merkezlerinden biri olarak bilinirdi. O yıllarda, Koram köyüne ikinci Buhara derlerdi. Köyde 900 aile yaşardı ve nüfusu yedi binin üzerindeydi. Burada çömlekçilik, demircilik, marangozluk gibi birçok zanaat gelişmiş durumdaydı. Orta Asya’nın en ünlü medreselerinden biri faaliyetine devam etmekte olup orada okuyan her milletten talebeleri bulunmakta ve dini ilimlerin yanı sıra Arapça, Farsça gibi diller ve fen bilimleri de okutulmaktaydı. Medresede herkes tarafından bilinen ve hürmet edilen eğitimci, bilim adamı İmam Savut Ahun ders verirdi. O bölgede sadece Uygurların değil Kazaklarında hürmet, saygı gösterdiği bilim adamlarından biriydi. Onun yakın arkadaşı Kazak Tamır Cumahan, Uygur köylerindeki katliamlardan haber aldıktan sonra eşkıyaların gelmesinden önce imama Koram’ı terk etmesini söyler, ama imam böyle bir kötü zamanda kendi köylülerinin yanında kalacağını söyler. Muraev Kızıl Ordu Muhafızları çarşı yakınına tüm erkek ahaliyi toplayıp makineli tüfek ile ateş ederek katleder. Eşkıyalar kadınların ırzlarına geçerler ve köyde önüne gelen herkesi katlederler. İmamın torunu Patigül (Fatmagül) anlattığına göre, Muraev eşkıyalarının zulümlerini görünce imam kendisini en son öldürmelerini diler ve canavarlar hemşerilerini katlederken imam Yasin-i Şerif okumaya devam eder. Kızıl Ordu Muhafızları, bütün erkekleri öldürüldükten sonra imama işkence ederek öldürmüşler ve imamın cansız bedeniyle alay etmişlerdir.

 

 

 

 

 

 

 

 

banner982
Anahtar Kelimeler
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981

1960 DARBEDİNDEN 15 TEMMUZ HAİN DARBE GİRİŞİMİNE...
HAİN DARBE GİRİŞİMİNİN 8. YILIN DA. DARBELERDEN DERS VE İBRET SLINMASI İÇİN GAZETE MANŞETLERİ İLE....

Haberi Oku