Firmanın ortaklarından mühendis Emin Akçamur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, suyun enerji üretmenin en güvenilir yolu olduğunu söyledi.

Akçamur, milattan öne 3. yüzyılda Yunan matematikçi, fizikçi, astronom, filozof ve mühendis Arşimet'in burgu ilkesini keşfettiğini ve böylece suyun daha yüksek bir seviyeye çıkarılmasını sağladığını hatırlatarak, kendilerinin de bundan esinlenerek proje geliştirdiklerini söyledi. 

Projeleriyle "doğa dostu" teknoloji kullanarak saatte 200 kilovat enerji ürettiklerini aktaran Akçamur, şu bilgileri verdi:

"Tesisimiz, Kızılırmak üzerinde elektrik üretim lisansına sahip bir hidroelektrik santralinin 80 bin dönüm tarım arazisi sulama kanalı üzerine kuruldu. Sulama döneminde çiftçiler de bu projeye çok destek verdi. Çeltik sulama kanalında kurduğumuz sistem, suyu havalandırarak kalitesini de artırıyor. Sistemimiz yerine linyit kullanan bir enerji santrali olsaydı yıllık 3 bin 240 saat ortalama çalışmasıyla 200 kilovat enerji için 1360 ton karbondioksit salınacaktı. Tasarım, projelendirme, üretim, montaj süreci yaklaşık 4 ay sürdü. Sistem yılda 4,5 ay sulama dönemi çalışmasına rağmen yatırımını 4 yılda amorti etmektedir. Bu sistemin endüstriyel ömrü 40 yıl olarak hesaplanmıştır. Bu projeden hem yatırımcı hem de çiftçimiz çok memnun. Umarız tasarladığımız bu sistemin verimini nasıl artırdıysak çiftçilerimiz de ürettikleri mamullerin verimini artırır." 

- "Hedefimiz üretim geliştirme çalışmaları ve katma değerli ihracat" 

Akçamur, orta yüksek teknoloji sınıfı projeyle "ihraç edebilecekleri sistem geliştirmeyi" amaçladıklarını anlatarak, "Bu ürün yüzde 86 oranında yerli ve sistem olarak daha verimli, daha estetik, daha modüler ve çok daha ekonomiktir. Projemizle inovasyonun tam ortasında, tam da olmamız gereken yerdeyiz. Hedefimiz; üretim geliştirme çalışmaları ve katma değerli ihracat. Bu yolda olmazsa olmazımız ise inovasyon, kalite ve tasarımdır." diye konuştu.

Dünyada yeni mikro-HES'ler için keşfedilmemiş büyük bir potansiyel olduğuna işaret eden Akçamur, "Avrupa ve Kuzey Amerika'da uygun hidroelektrik alanların çoğunun geliştirilmesine rağmen özellikle gelişmekte olan ülkelerin bulunduğu Asya, Latin Amerika ve Afrika kıtalarında geliştirilebilecek düşük debili akarsu potansiyeli mevcuttur. Projemize de Türkiye'den çok yurt dışından talepler gelmektedir." ifadelerini kullandı.