SAKARYA NEHRİ BOYLARINDA TARİH VE KÜLTÜR MİRASI DEĞERLERİMİZ
https://sakarya.ktb.gov.tr/TR-107078/efsaneler.html
EVLİYA ÇELEBİ SAKARYA'DA...
Evliya Çelebi’nin doğumunun 400. yıl dönümü dolayısıyla Sakarya Valiliği ve Adapazarı Belediyesi'nin katkılarıyla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, "Evliya Çelebi Sakarya’da" isimli bir kitapçık yayınladı.
Kitapçığın internet üzerindeki uygulamasına buradan ulaşabilirsiniz.
Yayınlanan kitapçıkta Evliya Çelebi'nin gözünden, Sakarya ili Seyahatnâme'de şu şekilde geçiyor...
Hendek
Sapanca'dan sonra sağa dönmeden yoluna direkt devam eden Evliya Çelebi Hendek'e gelir. Bu yol üzerinde ağaç denizi içinden giderek, dipsiz bucaksız ormanları ibret gözü ile seyreder:
"Sakarya Nehri'nin üzerinde bulunan ağaç köprüsünden geçtik. Bu nehir Çifteler Dağı'ndan toplanıp bu tahta köprünün altından geçer. Sonra Kocaeli sancağından geçip Erve İskelesi önünde Karadeniz'e dökülür. Buradan ilerleyerek Hendek kasabasında durduk. Burası ormanlı, bağlı, bahçeli, camili, hanlı ve hamamlı, çarşı ve pazarlı süslü bir kasabacıktır.
Taraklı
Evliya Çelebi'nin Sakarya'dan bir sonraki geçişi Erzurum'dan İstanbul'a seyahatini gerçekleştirdiği 1648 yılında olur. Bu sefer Sakarya içinde farklı bir güzergah takip eder. Totbalı'dan Taralı'ya, buradan da Geyve ve Sapanca'ya geçer.
Nasıl bir kasabaydı?
Taraklı'ya Akşemseddin\'in türbesinin olduğu kasabadan girer: "Göynük'ten kuzeye 7 saatte Taraklı kalesine geldik. Taraklı Bursa tekfurunun yapısıdır. Osman Gazi tarafından fethedilmiştir. Kalesi viran bir biçimde olup, kasabası; bağlı bahçeli, akarsulu, bir dere içinde 500 kadar hanlı, evli, tahta ve kiremit örtülü şirin bir kasabadır. On bir mihrap ve yedi mahalledir. Çarşı içindeki camisi de güzeldir. Bir hamamı, beş hanı, altı çocuk mektebi, iki yüz dükkanı var
…
Hendek'te ilk kimler yaşadı ne zaman yaşadı nereden geldiler
İlk çağlarda bölgenin hakimi Bitinyalılar 'dan hiçbir eser yoktur. Ancak bu bölgeye hakim olan Romalılar , Bizanslılar ve Selçuklular 'dan yalnızca Bizans dönemine ait olmak üzere civar köylerde mezarlar ve kalıntılar vardır. Haraklı, Dikmen ve Nuriye'de örnekleri bulunmuştur. Ancak Hendek´te önemli bir iz yoktur. Bunun nedeni, o zamanlar Adapazarı -Hendek ovasının bataklık olup yerleşime uygun olmadığı olabilir.
O dönemlerde Hendek ve civarında yerleşmiş olan İslam kolanizatör dervişlerine ait olduğunu sandığımız Salman Dede, Sarı Dede, Erenler türbesindeki dervişler bölgenin islamlaşmasında rol oynamışlardır. 1300´lü yılların başlarında Osmanlılar bu bölgeyi fethettiğinde Hendek ve civarında yaşayan Türk kabilelerinin müslüman olduğu sanılmaktadır. Bu da bu bölgede yaşayan Türklerin Osmanlı Devletinin yönetimine geçmeden önce İslam Dinini benimsediklerini gösteriyor.
Hendek'in Bizanslılardan Osmanlı İdaresine geçişi, Orhan Bey zamanında Konuralp kumandasındaki bir askeri birlik tarafından sağlanmıştır. Kasabaya bir süre "Konuralp" dendiği eldeki belgeler ve rivayetlerden öğrenilmektedir. Orhan Bey´in kasabaya gelerek burayı gördüğü, burada gördüğü iltifattan dolayı Şeyh İbn-ü İbrahim´e kasabayı vakf ettiğini 700 Hicri Tarihini taşıyan Berat Vakıf Name vesikasından öğreniyoruz.
Miladi 1401 yılında Hendek´te Şemsi Paşa vakfiyesi tarafından; bir han, bir hamam ve 35 dükkân yapıldığına dair Topkapı Sarayı Kütüphanesinde belgeler vardır. 1500´lü yıllarda Bağdat seferleri için yapılan ünlü Bağdat yolu kalıntıları, Hendek´te bugünkü Kemal Paşa Caddesi, Eski Düzce Caddesi, Hüseyin Şeyh ve Kalayık´tan geçmekteydi.
Evliya Çelebi Seyahatname'sinde 17. yüzyılda Hendek'i; Yeniçeri Serdarı Kethuda (Kahyalık) Yeri ve Subasışı olan 150 hanelik bir kasaba olarak anar. 1800´lü yıllarda Kocaeli Sancağı´na bağlı küçük bir yerleşim yeri olan Hendek, 93 Harbi denen 1877-78 Osmanlı-Rus savaşı sonrası göçlerle önem kazanmıştır.
1887-1888 yıllarına ait muhacirun defterlerinde bu bölgeye 2000 Kafkasya göçmeni yerleştirildiğini yazmaktadır. 241 Laz, 580 Gürcü, sayısı belirtilmeyen Çerkez ve Abaza bölgeye yerleştirilmiştir. 1890 nüfus sayımında Hendek nahiyesinde 10025 Müslüman, 300 Rum-Ortodoks, 1800 Ermeni-Gregoryan , 875 Kıpti olmak üzere 13000 kişi yaşamaktaydı. Bu sayıya nahiyeye bağlı köylerde dahildir. Zira Akyazı da, o dönemde Hendek'e bağlı Aksaray köyü idi. 1890 istatistiklerinde Hendek´te toplam 37 camii, 1 kilise, 6 çeşme, 2 hamam, 32 han, 3 fırın, 111 dükkân, 26 çiftlik ve 35 öğrencilik bir rüştiyesi varmış.
Hendek, cumhuriyetten önce Kocaeli mutasarraflığına bağlı kaza haline getirilmiştir. 1907 yılında belediye kurulmuştur. İlk Belediye Başkanı Alabacak Mehmet Ağa olmuştur.