Anne Yeşim Erdemir “İyi oldu böyle olması hem böyle ortamlara girmemizi sağlıyor. Ömer  çok sevmiyordu kalabalık ortama girmeyi.  Çok faydası oldu. Onun burda durması bile  büyük bir şey. Bunu anladım ki otizim  engel değil. Otizmle herşey başarılabilir. Bir çocuk annesi olarak onu fark ediyorum. Ömer Ali doğuştan otizmli çocuk. 12 yaşında. Jonglöre yeteneğinin olduğunu fark ettik. 2 senedir belediyemizin de desteğiyle engelliler haftasında gösterimizi yapıyoruz. Ve Ömer’in şu anda bu ortamda bulunup durması büyük bir mucize. Bunun çok faydasını gördük ve devam ediyoruz ve anladım ki engelinin hiçbir şekilde olmadığını ve aşabileceğini” diye konuştu.

ÖĞRETMEN GÜNEŞ: “ÇOCUĞUN SOSYALLEŞMESİNDE ETKİLİ”

 Özel Eğitim öğretmeni Meral Güneş ise, öğrencisinin bu alandaki yeteneğinin fark edilmesiyle birlikte Ömer Ali’nin bu alana yönlendirildiğini ifade etti: “Ömer Ali Türkiye’nin ilk otizimli  jonglörü biz bu özelliğini keşfettik ve ilerlemesini sağladık o yeteneğinin. Daha önceden 3 top çeviriyordu . Şimdi 4 e çıkartmaya çalışıyoruz. Kendisini eğitiyoruz. Otizm bir engel değil. Test ettik Ömer Ali’yi 12 yaşında otizimli olmasına rağmen çok iyi top çeviriyor ve Türkiye’nin ilk otizimli jonglörü. Bu alanda kendilerini eğitmeleri çok önemli. Otizm engel değil. Onlara sahip çıkılması gerekiyor. Ömer Ali 3 senedir öğrencimiz. 12 yaşında olmasına rağmen top çevirmede yeteneğini fark ettik.  Kendi etrafında dönerken bile top çevirebiliyordu. Önce iki topla başladık. Sonra üçe çıkardı, sonra lobutları döndürmeye, halkaları döndürmeye başladı. Biz bu yeteneğini keşfettiğimizde önce eğitim almasını düşündük ve bu konuda eğitim vermeye başladık. Normal okul dersleri dışında bu dersleri de vermeye başladık. Birlikte top çevirmeye, lobut çevirmeye, halkaları çevirmeye… Çocuğun sosyalleşmeye anlamında daha etkili oldu. Çünkü daha arkadaşları ona nazaran normal olan arkadaşları onun bu yeteneğini keşfettikten ve onu gördüklerinde ona karşı ılımlı yaklaştılar. Bu şekilde olunca da otizmi onlar da fark etti ve otizmin ne demek olduğunu anlamak istedi ve otizmi onlar da öğrendi. Yani bu bir farkındalık oldu, diğer öğrenciler için”  (ÜMİT ÜLKER)