- "Efendim 'diktatörlük gelirmiş', 'tek adama bu kadar yetki verilir miymiş' derken, bu tek adamı sokaktan getirip cumhurbaşkanlığına oturtmuyoruz, kahvede oturan adamı, 'gel seni cumhurbaşkanı yapalım' demiyoruz"

- "Bugüne kadar Türkiye'de maalesef dirayetli liderlere hep 'diktatör' dediler. Gerçek diktatörleri de perdelediler. Evet böyle bir coğrafyada ayakta kalmak, güçlü olmak için Türkiye'nin dirayetli liderlere ihtiyacı var. Kararlı liderlere ihtiyacı var'

- "Türkiye istikrarını sandıkta kalıcı hale getirirse ve her yıl yüzde 5 veya üzerinde bir büyümeyi yakalarsa 2050 yılına varmadan Türkiye Avrupa'nın hem en büyük hem de en güçlü ülkesi haline geliyor. Bu birilerinin uykusunu kaçırıyor, bunun farkındayız, bu birilerini çok rahatsız ediyor, bunun da farkındayız"

KOCAELİ (AA) - Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, "Efendim 'diktatörlük gelirmiş', 'tek adama bu kadar yetki verilir miymiş' derken, bu tek adamı sokaktan getirip cumhurbaşkanlığına oturtmuyoruz, kahvede oturan adamı, gel seni cumhurbaşkanı yapalım demiyoruz." dedi.

Işık, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İSU Uluslararası Merkez Laboratuvarı Tanıtım Programında, Kocaeli'nin dünyanın en güzel kentlerinden ve Türkiye'nin en sağlam altyapısına sahip şehirlerden biri olduğunu, su kalitesinin hem insan hem de toplum sağlığını etkileyen faktör olduğuna işaret ederek, Kocaeli'de bu bilinçle yapılan yatırımların göğüslerini kabarttığını anlattı.

Bu yatırımlarda Türkiye'nin son 14 yılda yakaladığı istikrarın çok büyük önemi olduğunu, bu istikrarın Türkiye'de kalıcı olabilmesi için hükümet sisteminde bir değişikliğe ihtiyaç olduğunu vurgulayan Işık, Türkiye'nin enerjisini harcamaması için artık hükümetin meclisin içinden çıkması değil, sandıkta doğrudan halk tarafından belirlenmesinin, seçilmesinin zamanının geldiğini kaydetti.

"16 Nisan'da özellikle halkımızın ortaya koyacağı irade inanıyorum ki, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin önünü açacak ve artık hükümet, mecliste milletvekili sayısına göre değil, halkın sandıkta verdiği oy oranına göre belirlenmiş olacak" diyen Işık, bu şekilde istikrarın kalıcı hale geleceğini aktardı.

- Siyasi Partiler Kanunu

Fikri Işık, "Artık hükümet krizleri, güven oyu krizleri, gensoru krizi, bütçe geçti, geçmedi gibi tartışmaları Türkiye bir tarafa bırakacak. Diğer yandan da yönetimde istikrarı sağlama için atmamız gereken demokratik adımları da atmanın önünü açılacak. Bu kadar yüksek bir baraj demokratik ülkelerde kabul edilemez. Türkiye yönetimde istikrar için barajı koymak durumunda kaldı. Genel merkezin her şeyi bu kadar domine ettiği siyasi partiler kanununu artık değiştirmenin zamanı gelmiş olur. Her alanda aslında Türkiye'de demokrasinin daha da güçlenmesinin önünü açacak, önemli bir konuyu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni halk oylamasına sunuyoruz. Ben Kocaeli'nin buna güçlü bir destek vereceğine inanıyorum." diye konuştu.

Türkiye'deki gelişmelerden rahatsız olanlar bulunduğunu ifade eden Işık, bu odakların Türkiye'nin gelişmesini durdurmak için ellerinden geleni yaptığını söyledi.

"Rekabet ettikleri ülkelerin kendilerinden daha hızlı bir gelişme göstermesi ve gelecekte kendilerinden daha iyi bir konuma gelecekleri varsayımı onları rahatsız edebilir." diyen Bakan Işık, şöyle devam etti:

"Bir örnek vereyim 2050 yılında Türkiye'nin nüfusunun 97-98 milyona çıkacağı öngörülüyor. Buna mukabil, mesela Almanya'nın nüfusunun 70 milyona düşeceği öngörülüyor. 100 milyonluk Türkiye, 70 milyonluk Almanya. Zaten 2 ya da 3 sene sonra Türkiye Avrupa'nın en büyük ülkesi oluyor. Ama Türkiye istikrarını sandıkta kalıcı hale getirirse ve her yıl yüzde 5 veya üzerinde bir büyümeyi yakalarsa, 2050 yılına varmadan Türkiye Avrupa'nın hem en büyük hem de en güçlü ülkesi haline geliyor. Bu birilerinin uykusunu kaçırıyor, bunun farkındayız, bu birilerini çok rahatsız ediyor, bunun da farkındayız. Bunun için de Türkiye'de 70'li ve 90'lı yıllarda oluşan parçalı yapının devam etmesi için ellerinden gelen gayreti de gösteriyorlar. Ama bu ülkeye çok daha güçlü bir konumun yakıştığının da hepimiz mutabıkız. 16 Nisan'da vereceğimiz karar bunu sağlayacak. Gelin 16 Nisan'da bu hükümet sistemine 'evet' diyelim ve artık istikrarı kalıcı hale getirelim."

"Tek adamlık" iddialarına da değinen Işık, şunları kaydetti:

"Efendim 'diktatörlük gelirmiş', 'tek adama bu kadar yetki verilir miymiş' derken, bu tek adamı sokaktan getirip cumhurbaşkanlığına oturtmuyoruz, kahvede oturan adamı, 'gel seni cumhurbaşkanı yapalım' demiyoruz. O yetkiyi almak için halkın en az yüzde 50'sinin oyunu almak gerekiyor. Bu halk tanımadığı insana yüzde 50 oy verir mi, bu halk güvenmediği insana o yetkiyi verir mi? Türkiye Cumhuriyetinin anayasası ortada, kanunlar var ama yürütmeyle ilgili, idareyle ilgili son kararı elbette bir kişi verecek. Bu kişiye tek adam yaftası yapıştırarak, Türkiye'nin karar alma mekanizmalarında zaman kaybetmesini hangi mantıkla izah edebiliriz. Bugüne kadar Türkiye'de maalesef dirayetli liderlere hep 'diktatör' dediler. Gerçek diktatörleri de perdelediler. Evet böyle bir coğrafyada ayakta kalmak, güçlü olmak için Türkiye'nin dirayetli liderlere ihtiyacı var. Kararlı liderlere ihtiyacı var. Bugün Avrupa'nın da en büyük sorunu, dirayetli ve kararlı lider yetiştirememesi. Onun için diktatörlük propagandasına, algı operasyonuna kesinlikle teslim olmayalım. Türk milleti bugüne kadar hiçbir diktatöre prim vermedi. Bundan sonra inanıyorum ki hiçbir diktatöre Türkiye cumhuriyeti insanları, Türk halkı prim vermeyecektir. Ancak dirayetli ve kararlı liderleri de diktatörlerden ayırmayı Türk milleti çok iyi bildi."

Işık, Türk milletinin, kendi bağrından çıkıp, milleti ve ülkesi için heyecanla hizmet yapan liderlere sahip çıkmasını bildiğinin altını çizerek, "Allah'a hamdolsun ki bugün de biliyor. Bu vesileyle bugün merhum Alparslan Türkeş'in vefatının 20. seneyi devriyesi. Kendisini rahmetle anıyorum. Allah rahmet eylesin." ifadesini kullandı. 

Daha sonra Işık, Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü, Kocaeli İSU Genel Müdürü İlhan Bayram ve davetliler İSU Uluslararası Merkez Laboratuvarı'nı gezdi.