banner1100
SAĞLIK:
Bebeklerdeki Kalça Çıkığının 4 Nedeni

20 Mart 2019 Çarşamba 10:26

Bebeklerde kalça eklemindeki gevşekliği ve dengesizliği ifade eden gelişimsel kalça çıkığı tedavi edilmediği takdirde kalıcı sakatlığa neden oluyor. Özellikle kız çocuklarda doğuştan görülen kalça çıkığı, birçok nedene bağlı olarak ortaya çıkabiliyor. Erken teşhis edildiğinde ameliyata gerek kalmadan tedavi edilebilen kalça çıkığı, Türkiye’de her yıl yaklaşık 15 bin bebeği etkiliyor. Memorial Kayseri Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Mithat Öner, bebeklerde kalça çıkığı olarak bilinen, “gelişimsel kalça displazisi” hakkında bilgi verdi.

Erken teşhis tedaviyi kolaylaştırır

Şekli, bir topa benzeyen kalça eklemi, bağlar vasıtasıyla bir yuva içindedir. Top, uyluk kemiğinin üst kısmını, yuva da kalça kemiğini temsil etmektedir. Kalçayı yerinde tutan bağların gevşek olması ve uyluk kemiğinin yuvanın içine oturmaması bazı bebeklerde kalça çıkığına neden olmaktadır. Bu durum erken dönemde önlenmezse kalça eklemi kısmen veya tamamen çıkık kalır. Bunun için kalça çıkmadan ya da kötü bir pozisyonda kalarak sıkışmadan sorunun erken teşhis edilmesi tedaviyi kolaylaştırır. Bebeklik döneminde kalçanın hareket etmesi için serbest bırakılmalı ve bacaklar tamamen düzleştirilip sabitlenmemelidir. Sağlıklı bir bebek doğduğunda, yetişkinlerin aksine kalçaları ayrı ve birbirine doğru bükülmüş olarak durmaktadır.

 Kalça çıkığına yol açan risklere dikkat!

*Anadolu’da eski bir gelenek olan bebekleri ‘kundaklamak’ son derece yanlış bir uygulamadır. Kalça çıkığının önemli bir nedenidir.

*Bebeklere hareketi kısıtlayan dar kıyafetler giydirmek bazen kalçada çıkağa neden olmaktadır.

*Bebekleri iki bacağından tutarak kaldırmak kesinlikle yanlıştır. Bacaklar birbirine baskıyla yaklaşacağından kalça çıkığına yol açmaktadır.

*İskelet sistemi henüz oluşmamış 8 aylıktan küçük bebekleri yürütece koymak bacaklarda eğriliğe neden olabilmektedir.


Hangi bebekler risk grubunda?

Her yıl yeni doğan 1000 bebekten 5-10 tanesinde çeşitli nedenlerle ortaya çıkan kalça çıkığı için tedavi gerekmektedir. Özellikle bazı bebekler kalça çıkığı açısından risk grubundadır. Bu bebeklerin risk grubunda olduğu tıbbi öyküsüne ve fiziki muayenesine göre belirlenir.

 *Tıbbi öyküsüne göre belirlenecekse…

*Ailede daha önceden kalça çıkığı sorunu olan bireyler varsa,

*Çoğul gebelik (ikiz, üçüz) söz konusuysa,

*Doğum sırasında ters geliş olarak adlandırılan ‘makat doğum’ gerçekleştiyse,

*İlk doğan bebek kızsa,

*Bebeğin ağırlığı 3,5 kilogramın üzerindeyse,  

*Geleneksel usullere göre kundaklama söz konusuysa risk yükselmektedir.

 *Fiziki muayenesine göre belirlenecekse…

*Bebeğin kasık çizgileri birbirinden farklıysa,

*Bebeğin bir bacağı diğerinden daha kısa ya da uzunsa,

*Pozisyon verildiğinde kalçası tam olarak açılmıyorsa,

*Hareket sırasında kalçadan ‘klik’ sesi geliyorsa önemli bulgulardan söz edilebilir.

Kalça ultrasonografisi 1 yaşa kadar yaptırılmalı

Bebek bu risk gruplarından birinde yer alıyorsa, çocuk doktoru veya aile hekimi bebek ortopedi uzmanına yönlendirilmelidir. Bu bebekler, 6-12 hafta olduğunda kalça ultrasonografileri (USG) çekilerek kalça çıkığından emin olunmalıdır. Ayrıca hekim tarafından gerekli görüldüğü durumda bebeğin kalça röntgeni de alınabilmektedir. Kalça çıkığı konusunda erken teşhis çok önemlidir. Çünkü ilk 6 ay içerisinde teşhis konan bebekler bandajlarla tedavi edilebilir. Bu bebeklerin hastaneye yatışı, ameliyat olmaları ve alçı uygulamasına alınmaları gerekir. Geç teşhis edilen bebeklerde ise daha uzun ve kompleks bir tedavi süreci işlemektedir. Teşhis geciktikçe; anestezi altında yapılan alçılar, yumuşak doku ameliyatları ve bebek 18 aylıktan büyükse kemik ameliyatları söz konusu olabilir. Ayrıca teşhis ve tedavide geç kalındığı takdirde, kalça da hasar kalacağından, yürüme döneminde çocuğun aksama ihtimali de artmaktadır.

banner982
Anahtar Kelimeler
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981

Stres, kötü ağız kokusunun baş sebebi
Uzman Diş Hekimi ve Ağız, Diş ve Çene Cerrahı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, depresyon, stres ve anksiyete...

Haberi Oku