banner1106
YAŞAM:
BELGESELCİNİN NOT DEFTERİNDE İSRAİL İŞGALİ ALTINDAKİ FİLİSTİN VE KUDÜS (1)

27 Ağustos 2024 Salı 22:53

Belgesel Yayıncılık ve Devr-i Alem Tv  programı olarak  28 Eylül - 3 Kasım 2005 tarihlerinde  İsrail ve  işgal altındaki Filistine giden İsmail Kahraman  araştırma yapıp belgesel çekti. Kudüs,Tel Aviv,Yafa, Batyam,Elhalil ,Hayfa ve Akka'da  kültür ve medeniyet tarihimizin izlerini araştırdı.Yahudiler ve  Filistinli Arapları yakından tanımaya çalıştı.


-------------




    İsrail İşgalindeki Filistin'den Gezi Notları   (1)


     İsrail ve Filistin'da yaşananlar sadece bölgeyi değil tüm  dünya barışını tehdit etmekte. Bu bölgenin genel durumu  çok önemli. Peygamberler diyarı olan Kudüs Davut peygamber dahil,  Musa A.S. ,İsa A.S. ve Peygemberimizin hayatında önemli yeri olmuştur. Kudüs'ün manevi tarihimizde önemli yeri var.  Yahudilerin kitabı Tevrat'da sözü edilen   Arzı-ı Mevud  (Vaad edilmiş kutsal topraklar)   içine giren  Türkiye toprakları ile bizleri yakından  ilgilendirmekte. 400 yıllık Osmanlı yönetimi ile tarihimizin bir parçası olan topraklara İsrail mi yoksa  Filistin mi diyeceğiz. Bu bölgeyi yakından tanımak istedim ve yollara düştüm. 




   
28 Eylül  2005 Çarşamba günü gittiğim İsrail, Filistin ve  Kudüs'de  6 gün  süre ile yoğun araştırmalar  yaparak  3  Kasım  2005 Pazartesi günü  Türkiye'ye döndüm. 


Tel Aviv den  Kudüs'e, Yafa dan Akka'ya yüzlerce kilometre yol  giderek  kültür ve medeniyet tarihimizle ilgili araştırma yapıp belgesel çektim. Kurdukları ekonomik siyasi ve  kültürel lobilerle dünyayı  idare eden  Yahudilerin  merkezi  olan İsraili  ve Yahudileri  yakından  tanımaya çalıştım. Dünyayı  idare eden ve adım adım  amaçlarına  ulaşmaya çalışan  İsrail  ve Yahudiler  her bakımdan  ciddi şekilde araştırılmalı.  


   1.5 Saatlik uçak yolculuğundan sonra geldiğimiz  başkent  Tel Aviv de  çok sıkı  polis kontrollerinden geçirildik. Pasaportumuzdaki  Tunus,  Suriye ve  Suudi Arabistan vizeleri  hakkında   benden bilgi istediler. Hemen belirtelim   Pasaportunda Arap ülkeleri vizesi olanların  İsrail'e girmeleri zor. Araplar biraz daha   sert, örneğin Suriye ve Suudiarabistan  gibi ülkeler  Pasaportunda İsrail Vizesi olanları   ülkelerine sokmuyorlar. Bunun için  İsrail vizesini bir kağıda  almanız gerekiyor. Biz  bu durumu bilmediğimiz için   İsrail  Vizesini Pasaportumuza vurduruk. Bundan sonra  Arap  ülkelerine girişimiz biraz zorlaştı.

    Yazı serimize başlamadan önce  işgal altındaki  Filistin  devleti ile ilgili bilgilerimizi tazeleyelim.  Filistin devletinin kurulduğu bölge  binlerce yıldan beri savaşların   yaşandığı yerler  olmuş.İnsanlığa barış ve huzur getiren  peygamberler şehit edilmiş. Savaşlar yapılmış ve  soykırımlar uygulanmış. Bölgede en huzurlu  dönem  400 yıllık Osmanlı  yönetiminde  yaşanmış. Bölgenin tarihine  ışık tutmak için  Filistin devletinin tarihi geçmişine  yolculuğa çıkmak gerekiyor.








--

Mescid-i Aksa'da Cuma Namazı   


  30 Eylül  2005  Cuma günü  İsrailin başkenti Tel Aviv den  Mescid-i Aksa'da Cuma namazı kılmak üzere  Kudüs-ü Şerife geliyoruz. İsrailde hafta sonu tatili Cuma günü öğleden sonra başlıyor. Trafik yoğun  Mescid-i Aksa'nın bulunduğu  bölgeye  güçlükle  geliyoruz. Kudüs Arap ve İsrail tarafı olarak ikiye ayrılmış.1517 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından feth edilen  Kudüs'ün çevresine 4 kilometre uzunlğunda surlarla çevrilmiş.  Kanuni Sultan Süleyman tarafından 1536-1542 yılları arasında yapılmış. Surlara adını veren  Kanuni Kapısından giriyoruz. 


       İsrail Polisleri  Çekimlere İzin Vermiyor


  Tarihi Kudüs kapalı çarşısından geçerek geldiğimiz Mecsid-i Aksanın Nazır Kapısında İsrail  polisleri tarafından durduruluyoruz. Cuma günleri  Kamera ile Mescid-i Aksaya girilmesine izin verilmiyor. Kameramızı bir dükkana teslim ediyoruz. Cuma namazı için mescidin bulunduğu tüm çevre dolu. Filistinli hanımlar da Cuma namazı kılmak için gelmişler. Güçlükle biryer bulup Cuma namazımızı kılıyoruz. Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa'nın tam karşısında biraz yüksek yere yapılan  Kubbesi  som altından olan Kubbet-üs Sahra'yı ziyaret  etmek üzere merdivenlerden yavaş yavaş çıkıp kemerli  taç kapılardan geçerek içeri giriyoruz.

  Peygamberimizin miraca çıktığı Mualla taşının bulunduğu  yer üzerine   634 yılında halife  Ömer  tarafından yapılan bu kubbenin içi ve çevresi dünyanın bir çok yerinden gelen müslümanlar tarafından ziyaret ediliyor. Kubbenin tam ortasında peygamberimizin  miraca çıktığı kayaların  etrafı çevrilmiş.  Tonlarca ağırlığındaki  kayaların altı  boş ve içeriye  küçük bir mescid yapılmış. Havada durduğu için  mullalla taşı adını alan taşın  olduğu yer altın kafes içine alınmış.  Mermerin içine elimizi sokarak  dua ediyoruz. Kubbet-üs Sahra'nın içi tıpkı dışı gibi görkemli.  Her yer altın yaldızlarla süslü.  Kubbet- üs Sahra'nın çevresinde de  bir çok Osmanlı kültür eseri var.Ay yıldızlı arma ve  Osmanlı  tuğraları ile ben buradayım diye sesleniyor. 


--------







     Peygamberimizin Miraca Çıktığı  Kubbetüssahra'nın İhtişamı  (2)


     Kubet-üs Sahra'nın merdivenlerinden yavaş yavaş inmeye başlıyoruz. Müslümanların ilk kıblesi Mescidi Aksa tam karşımızda. Osmanlının sembolu çınar, ölümsüzlüğün sembolu Selvi ve Barışın  sembolü Zeytin ağaçlarının altından  geçerek Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa'ya geliyoruz.   Beşbin yıl önce  Davut peygamber tarafından  kurulan Kudüs şehrindeki  Mescid-i Aksa  tüm dinler tarafındın kutsal kabul edilir.Süleyman peygamber 4 bin yıl önce buraya  muhteşem bir mabed yaptırır. Süleyman Peygamber'in yaptırdığı mabedin temel taşları üzerine yapılmış. Yahudiler Süleyman mabedinin temel taşlarının bulunduğu yerdeki  duvara yüz sürüp ağladıkları için  Ağlama Duvarı adını almış. Romalılar  tarafından 1100 yılında yakılıp yıkılan Mescid-i Aksa   Emevi, Memlüklü ve  Osmanlılar tarafından son haline getirilmiş. Mekke ve Medineden sonra  3. kutsal yer olan  Mescid-i  Aksa ziyaretçi akınına uğramakta.







     İslamin  İlk Kiblesi Mescidi Aksadayız


    Mescidi Aksa'nın  alt kısmındaki eski mescide indiğimizde zaman duruyor ve kendimizi bir anda tarihin içinde buluyoruz. Binlerce  yıl önce konulan temel taş kolonlar yavaş yavaş erimeye başlamış.  Osmanlı, taş kolonların yıkılmaması için  etrafını beton direklerle  çevirmiş. İsrail hükümeti Yahudiler için kutsal sayılan  Süleyman Mabedi'nin  temellerini bulmak için Mescid-i Aksa'nın altına tünel kazmaya devam ediyor. İsrail'in  siyasi başkenti olan Kudüs'de  ilk kible ve peygamberimizin miraca çıktığı  Kubbet-üs Sahra Yahudilerin hedefinde. Bizler tarihe ve zamana not düşmek için  bu kutsal beldelerde araştırma yapıyoruz. Çekim yapmak üzere  2 Ekim Pazar günü  tekrar geleceğim  Mescidi Aksa ve  Kudüs’ten ayrılırken aklım Mescidi Aksa'da kalıyor.Kudüs’te sadece Müslümanlar değil Hristiyanlarda Yahudilerin baskı  ve  zulmü altında.

banner982
Anahtar Kelimeler
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981

Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden 1 Milyon...
Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün ülkemizin orman varlığına önemli ölçüde katkıda bulunmak için başlattığı...

Haberi Oku