https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=2485989641555628&id=100004338481610
BELEDİYELER BİRLİĞİNİN GAZETECİLER YEMEĞİ
GEBZE BELEDİYELER BİRLİĞİNİN EV SAHİPLİĞİNDE 10 OCAK ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ DOLAYISI İLE DÜZENLENEN YEMEKLİ TOPLANTIYA OĞLUM EMİRHAN İLE BİRLİKTE KATILDIK.
TOPLANTIDA YAPILAN KONUŞMALAR OĞLUM AHMET EMİRHAN TARAFINDAN www.gebzegazetesi.com da CANLI YAYINLANDI.
https://fb.watch/hZpeWzYzPr/?mibextid=qC1gEa
MEDENİYET ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROF DR. GÜLFETTİN ÇELİK TARAFINDAN GEBZE İLE İLGİLİ HAZIRLANAN KİTABI REKTÖR BEYİN ELİNDEN ALDIM.
OĞLUM EMİRHAN GECENİN ANISINA HATIRA FOTOĞRAFLARI ÇEKTİ
https://m.facebook.com/story.php?story_fbid=2485975284890397&id=100004338481610
Çalışan Gazeteciler Günü ve Babam dan Vasiyet gibi Gazetecilik Dersleri
Baba; bilgi, nasihat ve öğüttür.
Baba; öğretmen, okul ve ilimdir.
Baba; güç, kuvvet ve başarıdır.
Baba ocaktır, evdir, yurt, yuvadır.
Baba, güvendir ve dayanaktır.
Baba; şereftir, geçmiş ve gelecektir.
Baba, varlığında bilinmeyen değerdir.
Baba, kaybedilince anlaşılan kıymettir.
Baba, tek kelme ile babadır.
Babaların yeri hiç bir zaman doldurulmaz.
10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü dolayısı ile vefatının 12. yılında rahmetli babamın gazetecilikle ilgili bana verdiği dersleri nasihat ve vasiyetini sizlerle paylaşmak istiyorum. Rahmetli babam Mustafa Kahraman 2009 yılının Ocak ayının ilk haftası aramızdan ayrıldı ebediyete gitti. Rahmeti Rahman’a kavuştu hakka yürüdü. Babam benim ilk hocam kendisinden çok şey öğrendim bana çok önemli bilgiler verdi babamın vasiyet ve nasihati hayatım boyu bana rehber oldu , babamı 10 Ocak çalışan gazeteciler günü Arife’sinde 3 Ocak 2009 tarihinde kaybettik. Babaların kıymeti öldükten sonra anlaşılıyor hayatta olan babalara hayırlı, uzun ömürler diliyor, ebediyete intikal eden başta rahmetli babam Kandazoğlu Mustafa Kahraman olmak üzere tüm babaları rahmetle anıyorum. Ahirete göç eden tüm babaların ruhları için bir Fatiha üç İhlas okuyalım.
El Fatiha…
Babamdan Unutamadığım Gazetecilik Dersleri
Gazeteci; haberdir, bilgi ve belgedir.
Gazeteci, zamana karşı yarışmaktır.
Gazeteci, fedakârlık ve çalışmaktır.
Gazeteci; güven, doğruluk, dürüstlüktür.
Gazeteci; namus, şeref ve onurdur.
Gazeteci, haber ve doğru bilgidir.
Gazeteci yıkmak değil yapmaktır
Gazeteci, cesaret ve korkusuzluktur.
Evlerimizin direği baba ile ilgili ne söylesek ne yazsak az. Bugün 46. yıldan beri severek yaptığım gazetecilik mesleğinde babamın vasiyet ve nasihatinin ne kadar önemli olduğunu, rahmetli babamın gazetecilikle ilgili bana yol gösteren vasiyet ve nasihatini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Gazetecilikte yapıcı ol yıkıcı olma
Gebze Gazetesini Gebze’de ilk yayınladığım yıllar, rahmetli babam yaz aylarını Giresun’un Espiye Soğukpınar beldesinde geçirir, kışın Gebze’ye gelir, her fırsatta nasihat eder öğüt verirdi. Bir gün beni karşısına oturtup eline Gebze Gazetesini alarak, ‘’…Bak Oğlum gazetecilik çok zor ve sorumluluk isteyen bir meslek. Bir yazın, bir haberin, bir fotoğrafın ev yıkar, cinayet işletir, iş adamını iflas ettirir, karı kocayı düşman eder. Oğlum çok dikkat et hep yapıcı ol, yıkıcı olma. Eleştirilerini yol göstererek yap, doğru ve dürüstlükten ayrılma sana düşmanlık yapanlara bile haksızlık yapma herkesin düşmanı olmaz iş yapan başarılı insanların düşmanı olur , yazdığın haberlerle devletin ve milletin yanın da ol. Bak oğlum ben devletsizliğin ne olduğunu çok iyi biliyorum. Ben Birinci Dünya Savaşı’nda 1915 yılında babasız dünyaya geldim. Benim babam İbrahim Kandazoğlu ben doğmadan 3 ay önce Birinci dünya savaşa gitmiş bir daha dönmemiş Nerede şehit olduğunu tam olarak bilemiyoruz Kafkas cephesinin askeri lojistik yolu üzerinde olan Giresun Şebinkarahisarda isyan eden Ermeni işgalinden kurtarırken şehit olduğunu öğrendik.Babamla ilgili Tirebolu askerlik Şubesi kayıtlarında sadece. “ Giresun Espiye Dikmen köyünden Hasan oğlu ibrahim askere celp edilip cepheye sevk edildi “ Belgesi var. Babam cepheden dönmeyip şehit olduğu için Beni dedem Hasan Kandazoğlu büyüttü ondan çok şey öğrendim benim çocukluğum birinci dünya savaşının yıkımları ile geçti Osmanlı Devleti’nin yıkıldığını, kurtuluş savaşının nasıl kazanıldığının canlı şahidiyim ben 1923 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin nasıl kurulduğunu gördüm. Çocukluk yıllarında devlet olmadığı için okuyamadık cumhuriyet ilan edildikten sonra 1926 yılında köyde açılan ilk okula 11 yaşında başladım 1927 yılı harf devrimine kadar Osmanlıca ondan sonrada yeni Türkçe ile eğitim gördüm. Daha fazla okuyamadık savaş yııllarında çok sevdiğimiz yaylalara bile çıkamadık, devletin olmadığı yerde eşkıya olur. Devletin kıymetini bilin. Oğlum doğruluk ve dürüstlükten ayrılma, doğruların yanında, kötülerin karşısında ol. Seni çok zor şartlarda okuttum. Devlete, millete, ailene faydalı ol, ablaların abilerin ve kardeşlerine kol kanat ol. Ata dede memleketini köyünü unutma her yıl köyüne gel. Allah seni yapıcı etsin, yıkıcı etmesin. Aman Yapıcı ol yıkıcı olma “..
Babamın yıllar önce söylediği vasiyet ve nasihatı halen kulaklarımda çınlıyor.Rahmetli babamın gazetecilikle ilgili vasiyet ve nasihati benim ilkem oldu. Sürekli yapıcı olmaya çalıştım, yıkıcı olmaktan kaçındım. En sert eleştirilerde bile öneriler yaptım.
Gazeteci kimdir?
Gazetecilik mesleğini icra eden; güncel olaylar, akımlar, konular ve kişiler hakkında bilgi toplayıp, olabildiğince tarafsız bir şekilde yayımlamaya gayret gösteren kişidir. Gazete, televizyon, radyo, magazin ve İnternet gibi kitle iletişim araçları tarafından yayımlanması amacıyla haber toplayan gazetecilere muhabir adı verilir. (Kaynak Vikipedia)
Araştırmacı-Yazar ve Gazeteci
Araştırmacı gazetecilik çok önemli, bugün bile ortaya çıkarılmayan ve karanlık bir suikast sonucu öldürülen Uğur Mumcu’nun araştırmacı gazetecilik ile ilgili tespitlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
“Gazeteciyi nasıl tanımlarsınız? Kimdir gazeteci, ne yapar? İşlevi nedir? Gazeteci, her konuda fikir ileri süren, her şeyi bilen insan demek midir? Hayır. Nereden bilecek gazeteci her şeyi?
Ben kendime göre bir tanım yapayım:
– Gazeteci, haber ve bilgi kaynağına en çabuk ulaşan ve bu kaynaklardan edindiği bilgi ve haberleri okurlara sunan insan demektir.
Gazetecinin bu görevini yapabilmesi için habere, olaya, olguya, belgeye ve bilgiye dayalı yazılar yazması gerekir. Bunun için de gazetecinin güvenilir kişi olması zorunludur. Sır saklayan, haber ve bilgi kaynağını gizlemesini bilen, gerektiğinde hükümetlere ve güç odaklarına karşı savaşmayı göze alan insan, gazetecidir.” (Kaynak Milliyet, 3 Mayıs 1992 Uğur Mumcu)