Gazetecilik ve belgeselcilik hayatımız yarım yüz yıla yaklaştı , ilk kez kalemi elimize aldığımız 1975 yılı üzerinden 48 yıl geçmiş. 48 yıl içinde sadece Gebze’de değil ulusal ve uluslararası alanda dünyanın dört bir tarafında araştırmacı gazeteci ve belgeselci olarak yaşadıklarım hatıraları sizlerle paylaşmayı tarihi bir görev biliyorum. Bugün sizlere 28 Şubat 1997 darbesi ile ilgili anılarını paylaşmak istiyorum. Bugün, tarihte acı olaylarla hatırladığımız, Post Modern Darbe olarak bilinen 28 Şubat darbesi ve Aynı zamanda, kaderin acı cilvesi, Milli Görüş’ün efsane lideri, 54. Hükümetin Başbakanı, 28 Şubat darbesiyle görevden uzaklaştırılan Merhum Necmettin Erbakan’ın vefat Yıl Dönümündeyiz… 27 Şubat 2011 günü vefat eden Merhum Erbakan’ın vefatının üzerinden 7 yıl geçti. 28 Şubat darbesinin üzerinden ise yıllar geçti. Erbakan’n ve 28 Şubat darbesini çok iyi tahlil etmek gerekiyor. Türk Siyasi hayatında dengeleri değiştiren bir lider olan Erbakan, mücadeleyi hiçbir zaman bırakmayan, pes etmek nedir bilmeyen bir isim. Erbakan ile ilgili birçok çalışmalar yapıldı. Merhum Erbakan ile vefat etmeden 6 ay önce kendisi ile söyleşi yapan son belgeselcilerden birisiyim. 1,5 saat söyleşi yaptık. Önemli şeyler söyledi. Yaptığımız söyleşi bir çok TV kanalında halen daha yayınlanıyor.
28 Şubat gerçekten Türk siyaset tarihi için kara leke , aradan yıllar geçmesine rağmen gündemdeki yerini koruyor. Bu konuda bugüne kadar fazla ciddi bir şey yapıldığına inanmıyorum. Özellikle Türkiye ekonomik açıdan darbe sürecinde büyük yara almış, onlarca milyar dolar paranın yurt dışına kaçırıldığı iddia edilmişti. Bir çok insan haksız yere cezaevine atılmış, irticacı gerekçesiyle tabiri caizse işinden kovulmuştu.
28 ŞUBAT DARBESİNDE EN AĞIR BEDELİ GEBZE ÖDEMİŞTİ
Acı ama gerçek. 28 Şubat sürecinde en ağır darbeyi ödeyen yerlerden birisi Gebze bölgesiydi. Seçilmiş belediye başkanı, çok sayıda insan aylarca hapislerde kalmış, Gebze’nin seçilmiş belediye başkanı Ahmet Penpegüllü ceza evinde gördüğü işkenceden dolayı amansız hastalığa yakalanmış ve genç yaşında vefat etmişti. 28 Şubat’ın Gebze’deki mağdurları ile ilgili söyleşiler röportajlar yapmıştık. Yaptığımız söyleşi ve röportajlar birçok medya kuruluşunda belgesel olarak da yayınlanmıştı. Gebze’de 28 Şubat’ın mağdurları Ankara’da görülen davaya müdahil olarak katılmışlar, çeşitli kişi ve kuruluşlar hakkında suç duyurusunda bulunmuşlardı
Post Modern darbe Türkiye uzun yıllarını ve enerjisi kaybettirdi. Vefatının ardından geçen yıllara rağmen merhum Erbakan bugün hala hafızalarda Türk siyasetine damga vuran bir lider olarak anılıyor. 28 Şubat’ın ne olduğu, arkasında ki güçler araştırılmalı, kurum ve kuruluşlar panel düzenlemeli.
28 ŞUBAT DA BELGESELCİLİK ANILARIM
28 Şubat’da yaşananlarla ilgili geçmişte bir çok gazete, dergi ve TV’ye değerlendirmelerde bulunmuştuk. Bugün bu köşeden sizlere 28 Şubat’ta yaşadığımız acılardan bahsetmek istiyorum. 28 Şubat sürecinde birtakım oldu bittilerle gazetecilik görevlerimiz engellendi. O döneme kadar Anadolu Ajansı’nın ve TRT’nin Gebze’deki muhabiriydim. Fikirlerimiz nedeniyle yalan yanlış ihbarlarla TRT ve Anadolu Ajansı’nın muhabirliği elimizden alındı. Yıllarca hakkımız olmasına rağmen sarı basın kartı almam engellendi. Kişisel olarak mahalle baskısına maruz kaldım. Direk olmasa bile dolaylı yollarla bir soruşturma geçirdik. Müfettiş Candan Eren’in bazı gazetecilerle toplantı yapması Gebze basını için yüzkarasıdır. Toplantılara katılan gazeteciler o toplantıda neler konuşulduğunu kamuoyu ile paylaşmalı. Kışladaki komutan buradaki bazı gazetecilerin ofisinden çıkmıyordu. Hiç unutmuyorum o süreçte kapatılan Mesaj FM radyosu hakkında yazdığım köşe yazım nedeniyle dönemin garnizon komutanı beni üstü kapalı tehdit etti. O süreçte en büyük darbe Gebze’ye vurulmuştur. Gazeteciler görevlerini yapamıyorlardı. Askere yakın olmayan gazeteciler mahalle baskısı görüyorlardı. Yazdığımız haberler asker tarafından inceleniyordu. Bu dönem bir silindir gibi geldi geçti. Dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ve rahmetli Ahmet Penbegüllü’yü cezaevinde ziyaret eden birkaç gazetecilerden biriyim. DGM’de süren mahkemeleri yakından takip ettim. O yıllarda birçok insana iftiralar atıldı, ocaklar söndü. Masum insanların hayatları değişti. Benim için o dönemde askeri yönlendiren sivil ve medya uzantıları kimler’ 28 Şubat süreci fiili bir darbe ile sonuçlansaydı Türkiye bugün dünyanın en geri kalmış ülkelerinden biri olurdu’ dedi. Medyanın soruşturulması gerektiğine dikkat çeken Kahraman, ‘Bugün medyanın soruşturulmayacağı konuşuluyor. Eğer medya soruşturulmayacaksa bir anlamı olmaz.
Erbakan hoca 28 Şubat sürecinin ABD operasyonu olduğunu ve bunun arkasında bir Yahudi desteğinin olduğundan bahsetti. Erbakan hoca 28 Şubat’ın arkasından Türkiye’nin büyümesini istemeyen güçlerin olduğuna dikkat çekti.28 Şubat’ı iyi okumak gerek, eğer iyi okuyamazsak tekrar 28 Şubat’lar yaşanır…
28 ŞUBAT DARBESİ VE GAZETECİLİK HATIRALARIM
Bundan tam 25 sene önce yaşanan 28 Şubat darbesin tüm tazeliği ile hafızalarda aradan çeyrek asır geçmesine rağmen yaşanan haksızlık ve adaletsizlik vicdanları kanatmaya devam ediyor. Keşke 28 şubat darbesi ile ilgili herkes hatıralarını yazıp geleceğe bilgi ve belge bırakıp tarihten ders ve ibret alabilse. Gazeteci olarak kalemi elime alıp ilk yazı yazdığım 1975 tarihinin üzerinden tam 47 yıl geçmiş yarım asra yakın yazıyor belgesel çekiyor araştırma yapıp kamuoyu İle paylaşıyor tarihe not düşüp zamana noterlik yapmayı vicdani görev kabul ediyorum.
28 Şubat darbesi ile ilgili daha önce yazdığım yazıların linkini sizlerle paylaşıyorum.
28 Şubat darbesi ile ilgili 2 yıl önce Gebze gazetesi
28 DARBESİ İLE İLGİLİ YAZILARIM
28 Şubat ile ilgili merhum Necmettin Erbakan ile yaptığımız söyleşiyi