banner1100
YAYLALARA OTÇU GÖÇÜ ve TGRT'de YAYINLANAN BELGESELİMİZ

27 Haziran 2023 Salı 12:49

Gebze gazetesi www.gebzegazetesi.com ve gazete Gebze ile www.gebzegazete.com da yayınlanan makalelerim
15 yıldır hergün birkaç kez TGRT belgesel tv de yayınlanan devri alem Belgeselimizde dün Yaylalarda çektiğimiz Belgeselimiz yayınlanırken çocukluk anılarımı hatırladım ve yeniden yaşadım
TGRT de yayınlanan bazı bölümleri sosyal medya hesabımdan paylaştım
Otçu göçü kültürü
Otçugöçü geleneğindeki önemli yaz aylarında yayla şenlikleriyle şenlenir. Yayla şenliklerinin temelinde Doğu Karadeniz Bölgesindeki yaygın bir gelenek olan Otçu Göçü yatar. Mısırların 20-30 cm büyüdüğü zamanlarda aralarında biten yaban otların kazılmasına sık kazma, ikinci kez temizlenmesine ot biçme denir. Bu işlerden iyice yorulan ve işleri biten köylüler ve şehirde oturanlar yorgunluklarını atmak ve eğlenmek için genellikle Temmuz ayı içinde yaylalara yaptıkları toplu gezi ve ziyaretlere Otçu Göçü denir. Zaman olarak mısır otunun alınması ile fındık toplanmasına başlama arasında kalan 15-20 günlük boşluktur. Büyük bir coşkuyla hazırlıklar tamamlandıktan sonra yola çıkılır. Geçmişten gelen örf ve adet gereği yolculuk sırasında pınar başlarında oturulur, yemekler yenir, türküler söylenir, tabancalar atılır ve horonlar tepilir. Özellikle Kümbet, Bektaş, Kazıkbel,Çakıl ve Karaovacık yayla şenlikleri sürekli yapılmakta ve bu şenliklere yurtiçi ve yurtdışından on binlerce insanımız katılmaktadır. Otçu Göçü’nü Çepni Türklerinin bayramı olarak niteleyen bu sosyal hadiseyi bir makale ile ta 1915′de bizlere aktaran Hüseyin Avni Alparslan Bey’e bir kez daha Allah’dan rahmet diliyoruz. Doyumsuz güzellikleriyle bir başka tabloyu andıran Kümbet yaylası, Giresun’a yaklaşık 60 km. mesafede. Giresun’un en popüler yaylalarından birisi. Yaylanın mesire yeri olan Aymaç Mevki, yayla merkezinin yaklaşık 2 km. kuzeybatısında yer alır. Kümbet yayla şenliklerinin kutlandığı bu mevki, doğal güzellikler yönünden zengin çevre manzarasına hakim bir tepede.Göz alan, gönül çelen güzellikleriyle cenneti düşündüren bu yayla, duyulan, sezilen ama anlatılamayan ihtişamıyla sizi, uzun uzun kendine baktırır. Gözleriniz bir büyüğe yakalanmış gibi etrafta gezinir durur. Bu yüksek tepeler, yemyeşil tatlı yamaçlar, asude evler, insanlar…Bu tablo kolay kolay bırakılmaz, ama bizim daha görecek yerlerimiz var. Dağların yamaçlarına yayılmış yeşillikler denizinden, Karadeniz’in oya gibi işlenmiş sahillerine iniyor sizleri daha önce www.gebzegazetesi.com da yaylalarla ilgili hazırladığım makalemin bir bölümünü paylaşıyorum
Yaylaların Tadı Ana İle Çıkar
Giresun Üniversitesi’nin düzenlediği Uluslararası Yaylacılık ve Yayla Kültürü Sempozyumu’na davetliyim. Eylül ayında yaylalardaki kar manzaralarının belgeselini çekip, çocukluk yıllarımı hatırlayacağım.Yayla üzerine nice destanlar yazıldı, türküler söylenip, şarkılar bestelendi, kitaplar, romanlar yazılıp, hikayeler anlatıldı. Giresun Üniversitesi’nin yeni rektörünün daveti ile katılacağım sempozyumla ilgili ayrıntılı bilgiyi bu linkten öğrenebilirsiniz. www.giyas2019.org
Yaylalar anlatılmaz yaşanır, yaylaların tadı ana ile yaşanır, anası olmayanlara yayla dar gelir.Benim yaylalarıma kar yağdı uzun yıllar sonra. Eylül ayı ortalarında annemle 13 yaşına kadar çocukluk yıllarımın geçtiği yaylalarımıza kar yağdı. Güzelim yayla dağları beyaza büründü, benim hüznüme ve üzüntüme ortak oldu.Anamın saçta mısır ekmeği pişirdiği, yayla sırganı ve pancarından yemek yaptığı, ezeltene, kabalak ve yayla kardufundan yemek yaptığı yaylalar…Anamın odun ateşinde pişirdiği yayla yemekleri, koyun sütünün, güzün koyulaştığı camışlarının yoğurdunun tadına doyum olmadığı yaylalar…Anamın yaptığı çökelek peynir ve süzmenin tadı bir başka olurdu. Koyun gütmeye giderken azık çentiğime tahta yayıkta yapılmış şişedeki ayranın tadını unutmak mümkün değil.Yayla denince ben anamı hatırlarım. Buz gibi soğuk sular, çağlayarak akan yayla dereleri, ipek halı deseni gibi rengarenk yayla çiçekleri bana anamı hatırlatır.Anamla birlikte ağaçtan yapılan süt küleğine, ağılda koyun sütü sağdığımız o güzel günler çok gerilerde kaldı. Koyunların sütünü sağdıktan sonra kuzuların meleşerek analarından süt emmek için nasıl koştukları, anaları ölmüş kuzuların acı acı feryatlarını şimdi daha iyi anlıyorum. Anasızlık çok zormuş…Yayla Kültürü Belgeseliİlim Kültür ve Tarih Araştırmaları Merkezi
www.iktav.com olarak Giresun ve Espiye Yaylaları ile ilgili yaptığımız araştırmalar ve Devri Alem Belgesel Programı www.devrialem.tv olarak çektiğimiz Yayla Kültürü Belgesel Sinevizyonu sizlerle paylaşıyoruz.
Türkistan’dan Anadolu’ya Yayla Kültürü
Daha önce bu köşede yer alan yayla kültürü ile ilgili yazdığım yazıyı sizlerle paylaşıyorum
banner982
Anahtar Kelimeler
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981

Tatarahmet-Bulduk köprüsü hizmete açıldı
Büyükşehir, İzmit ilçesi Bulduk Mahallesi ile Kandıra ilçesi Tatarahmet Mahallesi’ni birbirine bağlayan...

Haberi Oku