Yaklaşık 10 yıldır Londra'da yaşayan iki çocuk annesi Ayla Halim, 3 yaşındaki oğlu Zafer'de 2 ay önce otizm belirtileri görülmesi üzerine harekete geçti.
Halim, oğlunun tedavisi için Türkiye'de özel eğitim merkezi araştırmaya başladı.
Kocaeli'nin Başiskele ilçesindeki özel eğitim merkeziyle temas kuran Halim, oğlunu buraya getirdi.
Merkezde yaklaşık 1 aydır oyun odaklı bireysel eğitim gören Zafer, kısa sürede gelişim göstererek ailesini sevindirdi.
Önceden çevresindekilerle göz kontağı dahi kuramayan çocuk, etrafındakilerle iletişim kurabilir hale geldi.
- "Eğitime ne kadar erken başlanırsa o kadar verimli olur"
Oğlunda geçen yılın aralık ayında otizm belirtileri görüldüğünü dile getiren Ayla Hanım, "Tam teşhis konulamasa da birtakım şüphelerin olduğu söylendi. Bu sebeple vakit kaybetmek istemedim. İngiltere'de bir teşhis konulana kadar çok zaman kaybı yaşanıyor. Çocukları sürekli kontrole çağırıyorlar. Takdir edersiniz ki eğitime ne kadar erken başlanırsa o kadar verimli olur, çocuğun aldıkları o kadar sağlıklı olur. Bu yüzden beklemek istemedim." diye konuştu.
Halim, bunun üzerine Türkiye'deki özel eğitim merkezleriyle ilgili araştırma yaptığını anlatarak, temas kurduğu Kocaeli'nin Başiskele ilçesindeki özel eğitim merkezine oğlunu getirdiğini kaydetti.
- "Artık hayatımız daha iyiye gidiyor"
Oğlunda, 1 ay gibi kısa bir sürede gelişim gözlendiğini ifade eden Halim, şöyle devam etti:
"Geldiğimizde kelime çıktısı yoktu. Şu anda bayağı kelimeler söylemeye başladı. En iyi tarafı da inadı kırıldı. Bana çok yardımcı oldular. Bakışı değişti. Konuştuğumuzda bize bakmıyordu. Ne konuştuğumuzu algılayacak durumda değildi. Şu anda çok şükür artık bir şey söylediğimiz zaman, neyle ilgili konuştuğumuzu biliyor, ne yapması gerektiğini biliyor. Birtakım kurallarımız oldu. Artık hayatımız daha iyiye gidiyor.
2,5 yaşındaydı, hala konuşmuyordu. Bu süreçte 'Acaba otizm olabilir mi?' dediler ama yine de yüzde 100 emin değildiler. 2,5 yaşındaki bir çocuk konuşmadığı zaman 'Bir problem var.' denildi bize. Ama hiçbir şey yapılmadı. Neredeyse 6 ay kaybettik orada. Türkiye'ye daha erken gelmiş olsaydık, işimiz daha kolay olabilirdi."
Halim, özel eğitimin önemine işaret ederek, "Burada bireysel eğitim veriliyor. Oradaki eğitimler, gruplar halinde. Haftanın bir günü, 1 saat. Grup terapisi yapıyorlar, çocukların hepsini bir odaya topluyorlar. Hocaların çocuklara verdiği eğitim verimli değil." değerlendirmesinde bulundu.
- "Erken dönem eğitim ve tedavi önemli"
Merkezde görev yapan özel eğitim uzmanı Dilek Güner, Zafer'e 5 Ocak'tan bu yana eğitim verdiklerini dile getirerek, çocuğa yoğun bir eğitim programı uyguladıklarını kaydetti.
Oyun odaklı eğitimlere başladıklarını anlatan Güner, Zafer'in duygu bütünleme terapisi, bireysel spor eğitimi, bireysel oyun terapisine katıldığını söyledi.
Güner, başlangıç aşamasında ciddi sıkıntılar yaşadıklarını aktararak, şöyle devam etti:
"Sınıf içerisine girmesinde çok zorlanıyorduk, eğitime katılımda bulunmuyordu, göz kontağımız çok sınırlıydı, kontrolümüz çok zayıftı. Başlangıçtan itibaren yoğun bir eğitimle, çok daha uzun süre göz kontağı kurabiliyoruz, dikkati daha yoğun, konsantre olabiliyor. Her şeyden önce oyuncakları tanımayan bir çocuktu. Artık oyuncaklarla oynuyor. Onların farkına vardı. Takdir edersiniz ki çocuk oyunla öğrenir, Zafer oyun oynamaya başladı. Anneyle etkileşime geçmeye, diğer insanlara dinlemeye başladı."
Otizm belirtilerinin erken dönemde saptanabildiğine dikkati çeken Güner, erken dönem eğitim ve tedavinin önemli olduğunu vurguladı.
Eğitimlere erken dönemde başlanmasıyla birçok problemle baş edilebildiğine işaret ederek, "3 yaşında en tipik özellikleriyle otizm kendini gösterir. Erken dönemde Zafer'in bize getirilmesi, çok büyük bir artı çünkü tamamen otizm belirtileri tipikleşmeden, takıntılı davranışlar hayatına yoğun bir şekilde girmeden, erken dönemde başvurulduğunda otizm bulgularının birçoğuyla rahat baş edebiliyoruz." dedi