28 ŞUBAT’IN GEBZE AYAĞI
28 Şubat darbesi her yönüyle araştırılmalı. Bu darbe Türkiye’ye çok pahalıya mal oldu. Üzerinden 22 yıl geçse de halen yaşanılan bir çok sorunun temelinde 28 Şubat darbesi yatıyor. 28 Şubat darbesinde en çok Gebze bölgesi kaybetti. Gebze, bu dönem bir çok kişinin darbe tantanacılığı ve şakşakçılığı yapması yüzünden karanlık yıllar geçirdi.
28 Şubat darbesinin tüm boyutlarıyla Gebze’de araştırmasını yapıp belgesel çekimlerim sürüyor. 28 Şubat darbesinde kimler ne yaptı, nerelerde toplantılar düzenlendi, imzalı imzasız kimler ihbarlarda bulundu, dönemin bir numaralı darbe komutanı olan ve Azerbaycan’da hala anlaşılamayan ve üzerinde sis bulutları bulunacak bir şekilde ölen Zeki Durlanık’ın yaptığı icraatlar, Mülkiye müfettişi Candan Eren’in soruşturmaları ve daha neler neler…
22 yıl sonra geriye dönüp baktığımda o karanlık yılları unutmak mümkün değil ve hiçbir zaman da unutulmayacak. Öncelikle 28 Şubat darbesiyle ilgili Gebze’de ciddi araştırma yapılmalı, yasal olarak yapılma sebebiyle vicdanlarda bu araştırmalar yapılacak, bazı kişi ve kurumlar tarih önünde ve vicdanlarda mahkum olacaktır.
28 ŞUBAT DARBESİ GEBZE´Yİ SİLİNDİR GİBİ EZDİ
28 Şubat sürecinde birtakım oldubittilerle gazetecilik görevlerimiz engellendi. O döneme kadar Anadolu Ajansı’nın ve TRT’nin Gebze’deki muhabiriydim. Fikirlerimiz nedeniyle yalan yanlış ihbarlarla TRT ve Anadolu Ajansı’nın muhabirliği elimizden alındı. Yıllarca hakkımız olmasına rağmen sarı basın kartı almam engellendi. Kişisel olarak mahalle baskısına maruz kaldım. Direk olmasa bile dolaylı yollarla bir soruşturma geçirdik.
Müfettiş Candan Eren’in bazı gazetecilerle toplantı yapması Gebze basını için yüzkarasıdır. Toplantılara katılan gazeteciler o toplantıda neler konuşulduğunu kamuoyu ile paylaşmalı. Kışladaki komutan buradaki bazı gazetecilerin ofisinden çıkmıyordu. Hiç unutmuyorum o süreçte kapatılan Mesaj FM hakkında yazdığım köşe yazım nedeniyle dönemin garnizon komutanı beni üstü kapalı tehdit etti. O süreçte en büyük darbe Gebze’ye vurulmuştur. Gazeteciler görevlerini yapamıyorlardı. Askere yakın olmayan gazeteciler mahalle baskısı görüyorlardı. Yazdığımız haberler asker tarafından inceleniyordu. Bu dönem bir silindir gibi geldi geçti.’
Bugün Cumhurbaşkanı olan ve 2000’li yıllara damgasını vuran AK Parti’nin Kurucu Genel Başkanı Dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ve rahmetli Ahmet Penbegüllü’yü cezaevinde ziyaret eden birkaç gazetecilerden biriyim. DGM’de süren mahkemeleri yakından takip ettim. O yıllarda birçok insana iftiralar atıldı, ocaklar söndü. Masum insanların hayatları değişti. Benim için o dönemde askeri yönlendiren sivil ve medya uzantıları kimler’ 28 Şubat süreci fiili bir darbe ile sonuçlansaydı Türkiye bugün dünyanın en geri kalmış ülkelerinden biri olurdu.
28 Şubat’ı iyi okumak gerek, eğer iyi okuyamazsak tekrar 28 Şubat’lar yaşanır.
28 Şubat darbesi, en büyük sıkıntıyı Gebze’ye çektirmişti. Gebze’de seçilmiş Belediye Başkanı al aşağı edilmiş, Gebze’nin 10 yılına adeta pranga vurularak Belediye çalıştırılmayarak, Gebze halkının hizmet alması engellenmişti. Seçilmiş Belediye Başkanı başta olmak üzere onlarca kişi gözaltına alınmış, işkenceden geçirilmiş, hapishaneye atılmıştı.
UCUZ KAHRAMANLAR
Bugün, 28 Şubat süreciyle ilgili bir çok ucuz kahraman ahkam kesiyor. Ancak sürecin yaşandığı bu acı günlerde dik duran, taviz vermeyen bütün baskılara rağmen haklının yanında olup haksız ve zalime yardakçılık yapmayan insanların sayısı çok azdır. O günleri dün gibi hatırlıyorum.
Baskılara rağmen hiç taviz vermedik. Gücü ne oldursa olsun, kimsenin önünde eğilmedik. Seçilmiş başkanın hapse atılmasını gazetecilerin tutuklanmasına, Mesaj FM’in kapatılmasına yazılarımızla ve haberlerimizle karşı koyduk. Yazılarımız ve tavrımızdan dolayı dönemin kudretli 28 Şubat ihtilalinin Gebze Bölgesi sıkıyönetim komutanı Zeki Durlanık’ın açık tehditlerine maruz kaldık. Ama hiç aldırış etmedik. Bir çok Belediye Başkanı Ahmet Penbegüllü’nün adını bile anmazken hapishane de gidip ziyaret ederek destek olmaya çalıştım. O gün ancak bunları yapabildik. Geriye doğru baktığımda iyi ki yapmışım, iyi ki haksıza karşı durup haklının yanında yer almışım.