banner1129
Hiç ara vermeden yaşanan heyecanlı günlerimizi, yenileri katılarak eksilmeyen ama durmadan istikrarını sürdüren bir haraketlilikle geçiriyoruz. Herkes kendi bakışı ile haklı ve kendisi gibi olmayanı hiç düşünmeden hedef tahtasına koymaya meraklı. Ya bendensin ya da kara toprağın burası şaka tabi ki ama başlıyorlar saydırmaya. Yeter ki aynı düşüncede olma bir linç başlıyor, sana her şeyi reva görebiliyorlar. İstediğimi diyebilirim. Alay edebilirim, küfredebilirim, zarar verebilirim çünkü benden olmayanın yaşama hakkı yok değil mi?  Diye düşünüp davranıyorlar. Tam da böyle bir zamanın içindeyiz. 

Sosyal medya mantarı cinslerine göre toplamak için ideal ortam. Hepimiz hangi cins mantar olduğumuzu sergileyebiliyoruz. Bence bu çok güzel ve değerli. İnsan zaten kendini de anlatabilmeli. Hakaret etmeden düşüncelerini yazabilmeli konuşabilmeli. Bütün beyinlerin aynı olmasını beklemek zaten beyinsizliğin göstergesidir.  Her bireyin aile yapısı, geçmişi, bağları, kültürü, yaşanmışlıkları, sosyal, iş ortamı ve yaşamdan bekledikleri var tabii ki faklı olacak. Buraya kadar olması gereken bu gayet normal. 

Sıkıntı nerede başlıyor. Kendimiz gibi düşünmeyenlere gösterdiğimiz tepkilerde başlıyor. Özellikle sosyal medya paylaşımlarına bakıyorum, kendi süzgecime göre paylaşımı ya beğeniyorum ya da beğenmeden geçiyorum. Paylaşımı yapana nutuk atmıyorum, onun fikirlerini o an yazınca değişeceğini düşünecek kadar da sığ bir idrak yapısına sahip değilim. Düşünme ve paylaşma hakkına saygı duyuyorum. Bu tür konuşmaların yüz yüze daha verimli olduğunu düşünüyorum. Bu hezeyanlar geçince kişiler yazılan o kırıcı sözcüklerin ardından boş yere incittikleri insanların tekrar yüzüne bakacağını da düşünmeli. Siyasetçilerde maaşlarını alıp işlerini yapıyor. Ötesi yok başka anlamlar yüklemeyin. 
Siyaset adamı ile Devlet adamı arasındaki ince farklar böyle zamanlarda çıkar ve tarihte bu hassas notları yazar.

Bence bir kaç şeyi acilen kontrol etmeliyiz ve gerekirse vazgeçmeliyiz. 
1. Sizin gibi düşünmeyenlerin düşüncelerinin yanlış olduğuna inanmaktan.
2. Sizin de yanlış düşünme ihtimalinizin olabileceğinden.
3. Demokrasinin sizin düşünceleriniz gerçekleştiğinde değil herkesin farklı düşünüp yaşadığında gerçekleşmiş olacağından.
4. Göstereceğimiz tepkilerin ahlak, etik kurallar içerisinde ve ceza gerektiren eylemlerden uzak durarak gerçekleştirilmesi gerekliliğine.
5. Konuştuğumuz alışılmış sloganların sindirilerek bilinerek algılanması ve kullanılmasından.
6. Devlete ait hiçbir kurum kuruluş ya da personele zarar verilmemesi gerektiğini
7. Kendiniz için istediğiniz anlayış ve genişliği sizin gibi düşünmeyenler içinde istememiz gerekliliğini. 
8. Aynı gemide olduğumuzu ama farklılıklar içinde barış içinde yaşamamız gerekliliğini.
9. Yasama, yürütme ve yargının oradaki görevliler tarafından uygulanacağını onlar dışında kimsenin böyle bir hakkı olmadığını.
10. Devletimizin hep on sekiz yaşında olduğunu ve en çok kullanılan “iktidar başka, devlet başka” söyleminin kimseyi kandırmadığını. Herkesin bun bilincinde olduğunu.

Kısacası kimse aynı taraf olmak zorunda değil ama saygı duymak zorunda. Yolumdaki kaldırım taşını bu ülkenin polisine, askerine vatandaşına atamazsın, kutsallara zarar veremezsin. İnsan gibi protestonu yapar gidersin. Aksi halde gözaltına alındığında ağlayamazsın.  Gidip başka ülke kapılarından medet umamazsın. Bu ülkede başkalarının kurallarına göre yaşayamazsın. 
banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981

banner1119