“Belediye demek, memleketin tenvirat (aydınlatma), tanzifat (temizlik) ve buna mümasil (benzer) işleri ile uğraşmak için kurulmuş bir teşekkül demek değil midir?… Halkın zevkini kendi istediğine göre tanzim etmek isteyen belediyenin dikkat nazarını çekmenizi rica ederim.”
Gebze’nin konu edildiği eski gazetelerdeki haberleri derleyerek sizlerle paylaşmaya devam ediyorum. Yukarıda alıntılama yaptığım içerik, 15 Ağustos 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi’nden. “Cumhuriyet Halk Sütunu” başlığı altında, çeşitli şehirlerden gelen mektuplar yayınlanıyor. “Gebze Telgraf Memuru Halid” imzası ile gönderilen şikâyet mektubu dikkatimi çekti. Bu şikâyet içeriğinden hareketle, Gebze Belediyesi ile ilgili o yıllardaki haberleri derledim ve istifadenize sunmak istedim.
Önce şuradan başlayalım. Şikâyet mektubunu gönderen telgraf memuru hiç de yabancı biri değil. Gebze’nin eski esnaflarından ve çoğumuzun müşterisi olduğu Demir Market’in bugünkü işletmecileri Cemal, Tuncer ve Tamer Demir’in amcaları, bazılarınızın market içerisinde bile duymuş olabileceği şen kahkahaları ile hatırlayabileceği rahmetli Halit Demir.
Halit Amca, telgraf memuru olan babası Cemal Demir’den mesleği ve memuriyeti devralmış. Gebze, Darıca, Şereflikoçhisar’da görev yapmış ve Gebze PTT Müdürü olarak memuriyetini tamamlamış. Çocukluğumdan, sevgisi ve şakaları ile aklımda kalan kıymetli büyüklerimdendir.
“GEBZE BELEDİYESİ’NDEN ŞİKÂYET”
“Belediye demek, memleketin tenvirat, tanzifat ve buna mümasil işleri ile uğraşmak için kurulmuş bir teşekkül demek değil midir? Bizim Gebze Belediyesi tozdan topraktan geçilmez bir halde bulunan sokakların temizlenmesi ve gecede en az dört defa sönüp tekrar yanan elektrik (tenvirat) işinin düzenlenmesi gibi gerek sıhhi ve gerekse içtimai noktadan en zaruri ihtiyaçların temin işi dururken çarşımızın ortasına külüstür bir radyo taktı…” (15 Ağustos 1936 Cumhuriyet Gazetesi)
Şikâyetinden anladığımız kadarıyla, belediye tarafından çarşı içerisine konulan külüstür ve cızırtılı radyonun açıldığı zamanlarda, kahvehanelerdeki gramofonların çalınmasının yasaklanmasından ve gürültü kirliliğinden duyulan rahatsızlığı dile getirmiş. Takdire değer bir duyarlılık göstererek, dönemin şartlarında konuyu ulusal gazeteye aktararak çözüm talep etmesi gerçekten çok kıymetli.
Gebze Belediyesi ile ilgili eski haberlerimize devam edelim.
1932 yılındaki soygun ve hırsızların mahkeme haberi;
“GEBZE BELEDİYE KASASINI GEÇEN GECE SOYDULAR”
“İki gece evvel, Gebze Belediye kasası kırılarak içindeki mühim dosyalar çalınmıştır. Gebze Belediyesi şehirden biraz uzak olduğu için geceleri bekçi yatırılmamaktadır…” (13 Mayıs 1932 Son Posta Gazetesi)
“GEBZE BELEDİYESİ’NİN KASASINI SOYANLAR”
“Gebze belediyesinin kasasını kıran, Gebzede bakkal Sabit efendinin dükkanını soyan Halille Recebin muhakemelerine dün Ağırceza mahkemesinde başlanılmıştır…” (03 Kasım 1932 Milliyet Gazetesi)
Ve karşımıza yine belediyeden şikâyetin de olduğu, Gebze’deki güncel durumu yer ve isimlerle aktaran, Ragıp Kemal Cantürk imzalı gezi yazısı çıkıyor.
“GEBZE’DE BELEDİYE LAZIM”
“Buranın halk fırkası şubesinde geçende yapılan intihabatta idare heyeti değiştirilerek yerlerin kıymetli ve çalışkan arkadaşlar intihap olunmuşlardır. Yeni idare heyetinin başına mütekait binbaşılardan fabrika müdürü Süleyman Bey getirilmiştir. Azalıklarına da İsmail Hakkı, Arif, Ayvacı oğlu İsmail, damadı Emin, manifaturacı Ahmet ve Gani Beyler seçilmişlerdir…”
“Kasabanın Manzarası”
“Gebze kasabası manzara itibariyle ruha kasvet verici bir haldedir. Sokakları dar ve her tarafı pislik ve çamur içindedir… Kasabının havasiyle suyunun iyi olması insanlara burada yaşamak imkanını vermektedir.”
“Belediye”
“Burada belediyenin ismi var, binası var, fakat mevcudiyeti yok gibidir… Buranın havasındaki letafet ve suyundaki lezzete binaen yaz mevsimlerinde vakit geçirmek için bir çok zenginlerin İstanbuldan gelerek burada yer ve yurt edindiklerine bakılırsa Gebzenin şimdiki haline acımak kabildir. Memleketin hayrına çalışan bir belediye için her kasaba halkı varını yoğunu verir. Bu millet böyledir ve Türkün bu yüksek meziyetinin böyle olduğunu da bilmelidir…” (04 Nisan 1934 Vakit Gazetesi)
Gebze ve Gebze Belediyesi ile ilgili haberler bu kadar değil elbette. Önümüzdeki yazıda paylaşımlarımız devam edecektir.
Görüşmek üzere.
* Halit Demir görselleri, Eski Gebze Fotoğrafları Facebook Grubu’ndan alınmıştır.