Yaklaşık bir aydır görüşmelerine ara veren TBMM Genel Kurulu'nun, dün itibarıyla çalışmalarına yeniden başladığını hatırlatan Erdoğan, milletvekilleriyle son olarak 2021 yılı bütçe görüşmelerinin ardından bir araya geldiğini söyledi.
Erdoğan, aradan geçen süre içinde AK Parti milletvekillerinin bir kısmıyla Genel Merkez'deki programlarda, bir kısmıyla il kongrelerine yaptığı canlı bağlantılarda, bir kısmıyla ise çeşitli açılışlar vesilesiyle görüşme imkanı bulduğunu dile getirdi.
Kovid-19 salgını nedeniyle ara verdikleri il kongrelerine 13 Ocak'ta yeniden başladıklarını anımsatan Erdoğan, bugünkü grup toplantısının ardından canlı bağlantıyla katılacağı Erzincan ve Erzurum kongresiyle iki haftada 27 kongreyi tamamlamış olacaklarını belirtti. Toplamda 47 il kongresine ulaştıklarını bildiren Erdoğan, kongrelerde görev üstlenenlere başarı dileyerek, kendilerine teşekkür etti.
AK Parti milletvekillerinin her birinin son bir aylık süreyi kendi seçim bölgesinde ve görev yerlerinde en verimli şekilde değerlendirdiğine inandığını ifade eden Erdoğan, "AK Parti'nin girdiği 15 genel seçimin, mahalli seçimin, cumhurbaşkanlığı seçiminin, halk oylamasının tamamından birinci olarak çıkmasının sırrı, milletimizle tesis ettiği güçlü gönül bağıdır. Hep söylediğimiz gibi AK Parti'yi kuran da iktidar yapan da nice badireleri aşmasını sağlayarak bugünlere getiren de milletimizdir. Biz de milletimize vefa borcumuzu hizmet ederek, eser ortaya koyarak, yatırım yaparak, ülkemizi sürekli daha ileriye taşıyarak ödemeye çalışıyoruz." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin son 18 yılda nereden nereye geldiğini, akıl ve vicdan sahibi herkesin gördüğünü, bildiğini vurgulayan Erdoğan, "Ancak özellikle eski Türkiye'de yaşamamış, o sıkıntıları çekmemiş, o mahrumiyetleri görmemiş, o baskılara maruz kalmamış gençlerimize bu kazanımların önemini anlatmakta zorlanıyoruz. Ülkemizin demokrasi ve ekonomide adeta çağ atladığını yaşayarak şahitlik etmeyenlere, tüm bunları mukayeseli olarak anlatmamız şarttır." dedi.
Son bir ayda yürütülen çalışmalar
Erdoğan, yalnızca son bir ayda, üstelik salgın şartlarına rağmen Türkiye'ye kazandırdıklarının bile bu büyük başarı hikayesine örnek teşkil edecek zenginlikte olduğuna dikkati çekti.
Dün Elazığ'da daha öncekilerle birlikte sayısı 8 bini bulan deprem konutunun anahtar teslim törenine katıldığına değinen Erdoğan, böylece Elazığ ve Malatya'da ciddi bir yıkıma yol açan depremin üzerinden geçen bir yılın ardından vatandaşlara verdikleri sözü tutarak, konutların önemli bölümünü teslim ettiklerini anlattı.
"Yaz aylarına kadar Elazığ'da 20 bin ve Malatya'da 6 bin konutun tamamını, inşallah hak sahiplerine vermiş olacağız." diyen Erdoğan, ayrıca Elazığ'da, Avrupa'nın en büyük gençlik ve çocuk çalışmaları merkezinin açılışını da yaptıklarını belirtti.
23 Ocak Cumartesi günü İstanbul Fırkateyni denize iniş ve Pakistan MİLGEM Korvet Projesi 3'üncü gemi ilk kaynak töreninde, denizcilik için bir dönüm noktası olan bu iki büyük projenin heyecanına ortak olduklarını belirten Erdoğan, aynı gün canlı bağlantıyla Diyarbakır Silvan Barajı gövde dolgusu, Başlar Barajı, Ergani Barajı ve Ergani İçmesuyu Arıtma Tesislerinin açılış törenlerini gerçekleştirdiklerini söyledi.
GAP'ın en önemli bölümlerinden biri olan Silvan Projesi'nin, 8 ayrı barajı ve 23 sulama tesisini bünyesinde barındıran, 2 milyon 360 bin dekar alanı sulayacak dev bir proje olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Yaptığımız açılışlarla bu projenin hayata geçmesi yolunda önemli bir aşamayı daha geride bıraktık." dedi.
Erdoğan, 22 Ocak Cuma günü Türkiye Genç İşadamları Konfederasyonu (TÜGİK) Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile bir araya gelerek kapsamlı değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Erdoğan, Türkiye'nin içinden geçtiği kritik dönemde hükümete ve ekonomi yönetimine verdikleri samimi destek için TÜGİK yönetimine teşekkür etti.
DEİK yönetimiyle de 15 Ocak'ta buluştuğunu, ihracat ve ekonomideki gelişmeleri ele aldıklarını, gelecek dönemde birlikte neler yapabileceklerini konuştuklarını dile getiren Erdoğan, "Geçtiğimiz yılı, program dönemi hedefinin de üzerine çıkarak 169,5 milyar dolarlık ihracatla kapatan iş dünyamıza buradan bir kez daha şükranlarımı sunuyorum." ifadelerini kullandı.
Kültür ve Turizm Bakanlığının 2019 ve 2020 Özel Ödüllerini 20 Ocak Perşembe günü sahiplerine takdim ettiklerini anlatan Erdoğan, "Milli Saraylarımızın envanterinde yer alan yaklaşık 3 bin tablo arasından seçilen 533 eserin yer aldığı bir serginin açılışını 15 Ocak'ta yaparak, ülkemizin sanat zenginliğini tüm dünyaya gösterdik." diye konuştu.
Erdoğan, Radyo Televizyon Gazetecileri Derneğinin verdiği Medya Oscarları ödüllerine layık görülen televizyoncular, radyocular, muhabirler ve sanatçılarla 13 Ocak'ta bir araya geldiğini de hatırlattı.
Avrupa Birliği üyesi ülkelerin büyükelçileriyle 12 Ocak'ta buluşarak, ilişkileri karşılıklı dayanışma ve iş birliği temelinde geliştirme yönündeki samimi düşünceleri kendileriyle paylaştıklarını ifade eden Erdoğan, aynı günün sabahında ise Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu'nun Ankara'daki tesislerinin açılışı vesilesiyle gençlerle ve sporcularla buluştuğunu dile getirdi.
"Uydumuz uzaydaki yolculuğuna, yörüngesine doğru planladığı şekilde devam ediyor"
Kabineyi 11 Ocak'ta toplayarak sağlıktan güvenliğe kadar pek çok konuda bakanlarla kapsamlı istişareler yaptıklarını ve alınan kararları kendileriyle paylaştıklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Diyarbakır-Ergani-Elazığ yolu üzerindeki Devegeçidi Köprüsü ve bağlantı yollarının açılışını 9 Ocak'ta canlı bağlantıyla gerçekleştirdik. Uydu Teknolojileri Haftası etkinliklerinin 8 Ocak'taki bölümüne canlı bağlantıyla katılarak, aynı günün erken saatlerinde uzaya gönderilen 5-A uydumuzun yolculuğuna çıkışının mutluluğunu arkadaşlarımızla paylaştık. Uydumuz uzaydaki yolculuğuna, yörüngesine doğru planladığı şekilde devam ediyor."
Fırat Nehri üzerinde inşa edilen, Elazığ ile Malatya'yı birbirine bağlayan Kömürhan Köprüsü ile bağlantı tüneli ve yolunu yılın ikinci günü hizmete açtıklarını hatırlatan Erdoğan, "Ülkemizin doğu-batı ve kuzey-güney ulaşım ağının en önemli noktalarından biri olan bu köprü, 660 metre uzunluğu ve 380 metreyi bulan orta açıklığıyla kendi grubunda dünyanın dördüncü büyük eseridir." dedi.
2020'nin son günlerinde, 30 Aralık'ta Cumhurbaşkanlığı 2020 Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerini sahiplerine takdim ettiğini anımsatan Erdoğan, ödül alan kültür ve sanat insanlarını tebrik etti.
Kabinenin geçen yıl son toplantısını 28 Aralık'ta yaptığına işaret eden Erdoğan, aynı gün akşam restorasyonu yapılan Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nin açılışını da gerçekleştirdiklerini ifade etti.
"TOGG'un pillerinde kullanılacak lityumu bu tesisten temin etmeyi planlıyoruz"
Türkiye'ye 26 Aralık'ta kazandırılan Etimaden Lityum Karbonat Üretim Tesisi'nin, tamamı ithal edilen lityum ihtiyacının yarıdan fazlasını karşılayacak önemli bir yatırım olduğuna işaret eden Erdoğan, "Milli otomobil projemiz TOGG'un pillerinde kullanılacak lityumu da bu tesisten temin etmeyi planlıyoruz." bilgisini paylaştı.
Erdoğan, 26 Aralık'ta Ankara'nın güney aksındaki ulaşımda büyük rahatlama sağlayacak Gölbaşı Şehir Geçişi'nin açılışını yaptıklarını, Tunceli, Bursa ve Konya'da yapılan, her biri tarih ve kültürü yansıtması bakımından eşsiz zenginlikleri içinde barındıran müzeleri 24 Aralık'ta hizmete sunduklarını söyledi.
Bunların yanında pek çok devlet ve hükümet temsilcisiyle telefon görüşmeleri, telekonferans görüşmeleri, yüz yüze kabuller gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, devlet ve hükümet işleriyle ilgili yaptıkları kabullerin ve telefon görüşmelerinin, zaten günlük mesaisinin mutat bir parçası olduğunu kaydetti.
Erdoğan, tüm günleri Türkiye için dolu dolu geçirdiklerini ifade ederek, "Ülkesine ve milletine karşı sorumluluk hisseden herkesten tek beklentimiz kendi üzerine düşen görevleri hakkıyla ifa etmesidir." ifadelerini kullandı.
Genel merkezden il teşkilatlarına, milletvekillerinden belediye başkanlarına kadar partide görev üstlenenlerden de aynı hassasiyeti beklediklerini belirten Erdoğan, "Bu şekilde görevlerimizi hakkıyla yerine getirdiğimizde ne ülkemizin önünde ne Cumhur İttifakı'nın önünde ne AK Parti'nin önünde durabilecek bir güç tanımıyorum. Unutmayınız milletimiz her birimizi teker teker takip ediyor ve karnemizi dolduruyor. Seçim günü bu karne önümüze oy oranı olarak konacaktır. Birikimimizi ve gayretimizi bugünden seferber edersek karne günü gelip çattığında sandık başından başımız dik, alnımız açık şekilde ayrılabiliriz." diye konuştu.
"Türkiye'nin önünde hepimiz için yapılacak çok iş var"
Bunun için hep birlikte çok çalışmaları gerektiğine işaret eden Erdoğan, "AK Parti Grubu, Cumhur İttifakı'ndaki ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi ile birlikte Meclisin lokomotifidir, dinamosudur. Biz çok çalışırsak Meclis de çok üretir, biz işleri rölantiye alırsak Meclis çok daha az verimle faaliyet yürütür. Türkiye'nin önünde hepimiz için yapılacak çok iş var. Yürütmede bizim yapmamız gerekenler var, yasamada sizlerin yapması gerekenler var, yargının üzerine düşen görevler var. Bütün bunların toplamı sayesinde ülkemizi güven ve istikrar ikliminde hedeflerine doğru ilerletebiliriz." dedi.
Meclis gündeminde önceden kalan yasama çalışmaları bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, "Yakında hazırlıklarını tamamlamak üzere olduğumuz yeni reform paketlerini Meclisimizin takdirine sunmaya başlayacağız. Milletimizle paylaştığımızda bu reform tekliflerinin ülkemizi 2023'e ve daha sonrasına taşıyacak çok köklü ve önemli düzenlemeler içerdiği görülecektir. Türkiye'yi, temel hak ve özgürlüklerden ekonomide güven ikliminin güçlendirilmesine kadar geniş bir alanda geleceğe hazırlayacak bu reform sürecine hep birlikte sahip çıkacağız." bilgisini paylaştı.
"Sizlerden şimdiden sıkı bir çalışma dönemine hazır olmanızı istiyorum." diyen Erdoğan, "Milletimize AK Parti'nin, Türkiye'nin sadece son 18 yılının değil 2053 vizyonumuza uzanan orta vadeli geleceğinin de mimarı olduğunu göstermeliyiz. Dikkat ederseniz bizden başka hizmet müktesebatı ortaya koyabilen de gelecek vizyonu tasarlayan da yok. Tek vaatleri Tayyip Erdoğan'ı indirmek olan bir muhalefete bu millet iktidarı vermez. Küresel siyasi ve ekonomik değişim sürecinde Türkiye'yi nereye getireceğini söyleyemeyen, istikameti belirsiz, programı baştan savma, projesi olmayan, kadroları kifayetsiz, yoldaşları şaibeli hiçbir yapı milletimizden iktidar vizesi alamaz." değerlendirmesinde bulundu.
Tüm şeffaflıklarıyla milletin huzurunda olduklarını dile getiren Erdoğan, "İnşallah 2023 bir kez daha sandıktan zaferle çıkarak büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa sürecinde yeni bir safhaya geçeceğiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Son grup toplantımızda CHP'nin yalanları, iftiraları ve millete yönelik hakaretlerini anlatırken Mevlana Hazretlerinin 'testinin içinde ne varsa dışına da o sızar' sözüne atıfta bulunmuştum. Gerçekten de aradan geçen bir aylık sürede yaşanan her gelişme CHP testisinin içindeki cürufun ne derece berbat olduğunu tekrar tekrar bizlere ve tüm ülkemize göstermiştir. CHP yöneticileri, kendi içlerinde yaşanan taciz, tecavüz, hırsızlık, arsızlık skandallarının üzerini örtmek için hem bize hem milletimize olan hakaretlerinin dozunu sürekli arttırmaya başladı. Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış misali milletimizin önüne çıkıp özeleştiri yapacak, özür dileyecek, içlerindeki tecavüzcülerden, tacizcilerden, hırsızlardan hesap soracak yerde işi pişkinliğe vuruyorlar. Yalan olduğu defalarca ortaya konmuş, mahkemelerde tescil edilmiş konuları utanmadan, arlanmadan tekrarlayanlara 'pişkin' denmez de ne denir?
Cumhuriyetin ilk partisini bölücü örgütün maşalığını üstlenen yapının payandalığına düşürenlerin kendilerince oynadıkları yüksek siyaset oyunlarını millet günü geldiğinde başlarına geçirecektir. Önlerine geleni tek adamlıkla suçlayanların kendi partilerinde oynadıkları tek adamcağız rolünü tebessümle seyrediyoruz. Bir de 'halkçılık' diyerek kendilerini halkın içinde bizi de güya saraylarda sefa süren olarak göstermeye çalışmıyorlar mı işte orası artık sözün bittiği yere dönüşüyor. Bu zatları şimdiye kadar milletimizin içinde pek görmedik."
Hayatlarının her döneminde olduğu gibi bugün de milletle birlikte olduklarını söyleyen Erdoğan, önceki gün Elazığ'da salgın tedbirlerine riayet ederek milletle bir araya geldiklerini ifade etti.
Orada milletin gözündeki sevgiyi, dilindeki duayı ve kalbindeki muhabbeti bizzat müşahede ettiklerini anlatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Salgın tedbirlerinin yol açtığı sıkıntıları azaltmak için tüm imkanları seferber ederek doğrudan ve dolaylı yöntemlerle yüz milyarlarca lirayı milletimizin emrine sunduk. Bu kaynağı milletimize her kesime yönelik hibe yardımlarıyla sunduk, istihdam destekleriyle sunduk, kredi imkanlarıyla sunduk, vergi ertelemeleriyle sunduk, kira yardımlarıyla sunduk. Hepsinden önemlisi sağlığını korumak için hastanesinden ilacına, aşısına kadar tüm imkanları, ekonomik olarak bizden ileri ülkelerden bile önce milletimizin hizmetine sunduk. Bir yanda bu gerçekler var diğer yanda ise ömründe devletle ilişkisi bir dönem devlet memurluğu yapmaktan ibaret olan bir zatın eline tutuşturulan kağıtlardaki yalan yanlış bilgilerle sergilediği hezeyanlar var.
SSK'nin başında bu adam bulunmadı mı? Bulundu. SSK'nin başında bulunduğu zaman hastanelerde hastalarımızın ne hale düştüğünü tabii şimdi Z kuşağı bilmiyor. Düşünebiliyor musunuz, hastanelerde rehin alınan ölülerimiz vardı. Kimin dönemi? Bay Kemal'in dönemi. Bunları yaşadık mı biz? Bu ülkede yaşadık. Ama Z kuşağı bunları bilmiyor. Arkadaşlar bunları hatırlatmamız lazım. Ekranları başında bizi izleyen milletime özellikle sesleniyorum; bunları gençlerimize hatırlatmamız gerekiyor. Bu Bay Kemal işte SSK gibi önemli bir kurumun başında bulunduğu o dönemlerde maalesef ölülerimiz bile rehin alınıyordu."
"Bunlarda ders alacak kabiliyet yok"
Okmeydanı Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesinin daha önce Okmeydanı SSK Hastanesi olarak hizmet verdiğini ve kendisinin o dönemdeki evinin de hastaneye yakın olduğunu dile getiren Erdoğan, bu hastanede yakınlarının ciddi maceralarının bulunduğunu ve ölülerini alamadıklarını anlattı.
Erdoğan, "Bay Kemal o zaman işte o SSK'nin başındaydı ama şimdi bizler işte bir Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Hastanesi ile aslında bunlara ders veriyoruz ama bunlarda ders alacak kabiliyet yok. Karşımızdaki bu zat sanayiyi bilmez, teknolojiyi bilmez, tarımı bilmez, ticareti bilmez, ihracatı bilmez, finansı bilmez, devletin kurumlarının nasıl işlediğini bilmez, özel sektörün nasıl işlediğini bilmez. Çünkü bunların işi bilgiyle değil sadece ellerine tutuşturulan kağıtlar ve kulaklarına üflenen suflelerdedir. Bunlar yatırımı, büyümeyi, istihdamı, uluslararası krizleri yönetmeyi, makroekonomik dengeleri kurmayı kendi partilerindeki al takke ver külah ilişkileri gibi sanıyorlar galiba. Ama bu işler öyle değil." diye konuştu.
"Bir 'militan' lafıdır tutturdular, sermaye bu." ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunlara göre cumhurbaşkanı militan, bakanlar militan, Cumhur İttifakı ve AK Parti tepeden tırnağa militan, hakimler savcılar militan, valiler kaymakamlar militan, generalinden uzman çavuşuna kadar tüm askerler militan, diplomatlar militan, polisler ve öğretmenler başta olmak üzere memurların hepsi, işçiler, esnaf, iş adamları zaten bir militanın önde gideni. Aslında bunlara göre milletin kendilerine oy vermeyen yüzde 75'inin tamamı militan. Bu hastalıklı zihniyete göre CHP'ye oy vermeyen hiç kimse onur, şeref, namus sahibi olma hakkına da sahip değildir. Nitekim militan dedikleri kesimlere ağızlarını köpürt köpürte bu ithamları yöneltmekte tereddüt etmiyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
"Peki kendileri ne?" diye soran Erdoğan, şunları kaydetti:
"Terör örgütü mensuplarına 'arkadaşlar' demek bunların meşrebinde militanlık değil, kibarlık. Terör örgütünün güdümündeki partiyi belediyelerine ortak etmek bunların meşrebinde militanlık değil, iş birliği. Dışarıda ülkemize düşmanlık eden herkesin değirmenine su taşımak bunların meşrebinde militanlık değil, nezaket. Kendi partilerindeki her türlü ahlaksızlığın üzerini örtmek bunların meşrebinde militanlık değil, haysiyet gösterisi. Kendilerinden olmayan herkese iftira atmak bunların meşrebinde militanlık değil, şeref emaresi. Eğer bu iş kürsüleri laf ebeliği ve hakaret yarışı yerine çevirmekle olsaydı Türkiye'de bunu çok daha iyi yapan nice aktörler gelip geçti, onlardan geriye bir iz kalırdı.
Ama bugün geriye dönüp baktığımızda sadece Cumhuriyetimizin kurucusu olan Gazi Mustafa Kemal'i hatırlıyoruz. Çok partili siyasi hayata geçişle birlikte milletimizi özgürlükle ve kalkınmayla tanıştıran Menderes'i hatırlıyoruz. Türkiye'yi yeni bir lige çıkartan Özal'ı hatırlıyoruz. Bunlara bir de ülkelerine, milletlerine ve davalarına sadakatleriyle, sınırlı imkanlarla da olsa hayata geçirmeye çalıştıkları vizyonlarıyla milletimizin gönlünde yer alan merhum Erbakan Hoca'mız ve rahmetli Türkeş gibi birkaç ismi daha ekleyebiliriz. Gerisi nerede? Gerisi tarihin tozlu raflarında. Şu anda neredeyse her gün kameraların karşısına geçip bize ve milletimize ağızlarına geleni söyleyerek edepsizlik edenlerin gidecekleri yer de orasıdır. Bizim üzüntümüz milletimizin sürekli bu hezeyanlara maruz kalıyor olmasıdır. Bu zihniyeti ve sergilediği pespayeliği Türkiye'nin son dönemdeki imtihanı olarak görüyoruz. Nice imtihanları başarıyla atlatan, nice engelleri ezip geçen, nice mücadelelerden alnının akıyla çıkan milletimiz elbette ilk seçimde bunlara da bir güzellik yapacaktır."
Erdoğan, sabırla kendi yollarında yürümeye devam edeceklerini ve acelelerinin olmadığını belirtti.
"Hani bunlar yatıp kalkıp 'erken seçim' diyorlar ya, zannediyorlar ki 'oradan bir şey toparlarız'. Size buradan ekmek yok. Sabrın varsa Haziran 2023'e kadar kapıda bekleyeceksin." diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bizim daha yapacak çok işimiz var. Açılışlar devam ediyor, bunları yapacağız ve bunlarla beraber yola devam edeceğiz. Biz, 'yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan' diyerek yola devam ediyoruz. Hep söylediğim gibi CHP'nin başındaki zata ve şürekasına cevap vermek için harcadığımız her nefesi israf olarak görüyoruz. Hele bizim Naci Bey bu işe üst düzeyde israf olarak bakıyor. Sadece ve sadece milletimize olan saygımız gereği, ailemizden ve hocalarımızdan aldığımız terbiye sınırlarının dışına çıkmadan sınırlı cevaplarla yetiniyoruz. Bu işe ayırdığımız mesaiye de siyasetin cilvesi olarak bakıyoruz. Diğer yandan bu devletin hiçbir memuru, bu ülkenin hiçbir evladı CHP'nin hastalıklı zihniyetinin şamar oğlanı değildir. Bizler kendi platformlarımızda, yargı kendi yetki alanında, medya kendi zemininde bu çukur zihniyetin azgınlığını dizginleyecektir."
Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun da ifade ettiği gibi Türkiye'de yargının olduğunu vurgulayarak, "Kendilerine 'militan' diye hakaret eden bu zata bütün bu hakarete muhatap olanların dava açma zamanı gelmiştir, geçiyor bile. Herkes davasını açmalı. Bu memleket öyle sahipsiz değil, gereği yapılmalıdır." dedi.
"Esnaflarımızı yalnız bırakmadık"
"Milletimiz, mahalle yanarken kendi kısır hesaplarının peşinde koşanların defterini kökten dürene kadar bu mücadeleyi biz de sürdüreceğiz." ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hiç şüphesiz bizim asıl gündemimiz, ülkemizin ve milletimizin meseleleridir. Salgınla mücadelemizde aşı çalışmalarına başlanması ile yeni bir safhaya geçtik. Sağlık Bakanlığımızın belirlediği programa göre aşı tedarikini, dağıtımını ve uygulamasını sürdürüyoruz. İşte şu an itibarıyla 10 milyon doz aşıyı ülkemize getirttik. Dünyada geliştiğini söyleyen ülkeler aşı bulamıyor ama biz hamdolsun yaptığımız anlaşmayla bu 50 milyon dozun 10 milyonunu tedarik etmiş vaziyetteyiz. Aşı uygulamasının kapsamı giderek genişleyerek inşallah en kısa sürede hedef kitlenin tamamına ulaşacaktır. Tedbirlerden etkilenen kesimlere yönelik destek programlarımızı ihtiyaca göre hem genişletiyor hem de sürelerini uzatıyoruz. Esnaflarımızı bugüne kadar yalnız bırakmadık, bundan sonra da yalnız bırakmayacağız."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından etkilenen esnafa doğrudan esnaf desteği ve kira desteği ödemeleri kapsamında, 3 ay süreyle aylık 1000 lira esnaf desteği; büyükşehirlerde 750, diğer illerde 500 lira kira desteği ödemesi yapmaya devam ettiklerini dile getirdi.
Yeni müjde
Salgın tedbirleri kapsamında, geçici süreliğine faaliyetlerine ara verilen mükelleflerin vergilerini ertelediklerini anımsatan Erdoğan, Halkbank tarafından esnaf ve sanatkarlara kullandırılan Hazine ve Maliye Bakanlığı faiz destekli kredilerin bu yılın ilk 6 aylık döneminde ödenmesi gereken taksitlerinin ötelendiğini aktardı.
"Yeni bir müjdeyi sizlerle paylaşmak istiyorum" diyen Erdoğan, şu bilgileri paylaştı:
"Lokanta, restoran ve kafe gibi sektörlerde alınan tedbirler nedeniyle faaliyetleri kısıtlanan, 2019 cirosu 3 milyon lira ve altı olan, gerçek usulde vergilendirilen ticari işletmelere destek ödemesi yapacağız. Cirosu 2020 yılında bir önceki yıla kıyasla yüzde 50 ve daha fazla azalan işletmelerimize 2 bin liradan az ve 40 bin liradan fazla olmamak üzere ciro kaybının yüzde 3'ü oranında destek ödemesi yapacağız. Bu yeni destek kalemimizin tüm işletmelerimize hayırlı olmasını diliyorum. Sosyal koruma kalkanı çerçevesinde bugüne kadar 46 milyar liralık bir kaynağı karşılıksız olarak her kesimden insanımıza aktardık. Salgının seyrinin endişe verici seviyelere çıkması, geçtiğimiz aylarda bizi daha sıkı tedbirler almaya ve uygulamaya yöneltti. Vaka ve hasta sayısının, salgının tehdit olmaktan çıkacağı seviyeye kadar gerilemesiyle yeniden normalleşme adımlarını atmaya başlayacağımız açıktır."
Bunun için temizlik, maske, mesafe kurallarına sıkı bir şekilde uyulması gerektiğine işaret eden Erdoğan, aşılanan kişi sayısının, toplumda genel koruma sağlayacak rakamlara ulaşmasının da önemli bir kriter olduğunu vurguladı.
"Reform hazırlıklarımız büyük ölçüde şekillendi"
Erdoğan, yerli aşı çalışmalarının kullanılabilir seviyeye gelmesinin, Türkiye'nin önünü daha kolay görmesini sağlayacağını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Yurt dışından temin ettiğimiz aşıları hızla hizmete sunarken, yerli aşı ile ilgili çalışmalarımızı da yakından takip ediyoruz. Kurulduğu günden beri reform gündemine sahip çıkan AK Parti olarak bu çerçevede yeni bir adım atıyoruz. Değişimin ve gelişimin ayrılmaz bir parçası gördüğümüz hukuki ve ekonomik reformlarımızla ilgili hazırlıklarımız büyük ölçüde şekillendi. Daha önce Cumhurbaşkanlığımızda ilk taslağı ele almıştık. Dün de Merkez Yürütme Kurulumuzda bu konuyu tartışmaya açtık. İnşallah yakında kapsamlı reform teklifimizi bir bütün olarak kamuoyunun bilgisine ve takdirine sunacağız. Milletimize hizmetimizin en önemli vasıtası olan yatırımları yakından takip ediyoruz. Önceliği bitme aşamasına gelen işlere ve stratejik projelere vererek, kaynaklarımızı en verimli şekilde kullanmanın gayreti içindeyiz."
Canlı bağlantıyla veya bizzat katılacağı açılış törenleriyle her alanda milleti yeni hizmetlerle buluşturmayı sürdüreceklerini ifade eden Erdoğan, milletvekillerinden, illerindeki yatırımları ve uzmanlık alanlarındaki büyük projeleri yakından takip ederek gerektiğinde bilgilendirme yapmalarını istedi.
"Projeler millete çok iyi anlatılmalı"
Erdoğan, hem bugüne kadar hizmete sundukları eserlerin hem halen devam eden yatırımların hem de hazırlık aşamasındaki projelerin millete çok iyi anlatılması gerektiğinin altını çizerek, "Böylece karşımızdakilerin boş teneke misali gürültü çıkarmaktan başka vasıfları olmadığını herkes görme imkanına kavuşacaktır." diye konuştu.
Cumhur İttifakı olarak Türkiye'yi hem 2023 hedeflerine kavuşturacak hem 2071 vizyonunun altyapısını kuracak şekilde gece gündüz çalışacak durumda olduklarını vurgulayan Erdoğan, bunda taviz vermeyeceklerini belirtti.
Kimsenin hukukunu çiğnemeden, kendi hukuklarını da çiğnetmeden bu mücadeleye devam edeceklerini söyleyen Erdoğan, "Rabb'im yar ve yardımcımız olsun." ifadesini kullandı.
Erdoğan, Meclis çalışmalarında milletvekillerine başarılar diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Meclis'te soruları yanıtladı
Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nın ardından Meclis'te gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.
"Kısıtlamaların kaldırılmasıyla ilgili bir tarih var mı?" sorusu üzerine Erdoğan, "Kabine toplantısından sonra varsa öyle bir şey açıklarız." dedi.