KORONA VEBASI SALGININDA 13 GÜN YATTIĞIM İSTANBUL BAŞAKŞEHİR DEVLET HASTANESİ'NDE BELGESELCİLİK HATIRALARIMI YENİDEN YAŞADIM
Korona vebası salgınını çoktan unuttuk. Covid salgını korona vebası günlerini dün gibi hatırlıyorum. Mikrobu kaptığım. Hasta olup yatak döşek 13 gün boyunca tek başıma bir odada kaldığım o günler hep aklımda.
İnsanoğlu hatıraları İle yaşar korona vebası koviit salgını evlerde hspis hayatı yaşadığımız en yakınlarımızı bir bir kaybedip cenazesine Bile gidemediğimiz o kabus korkunuz günleri çoktan unuttuk.
Veba salgını günlerinde testimin pozitif çıktığı, ilk aşı olduğum hastanelerde yatacak yer kalmadığı o kabus dolu günlerle ilgili belgeselcinin not defteri köşesinde yazdığım makale bir kez daha sizlerle paylaşmak istiyorum.
https://
BAŞAKŞEHİR HASTANESİNDE 13 GÜN
Korona vebası günlerinde 13 gün tedavi gördüğüm Başakşehir hastanesine yolum bu kez genel kontrol ve muayene için düştü korona günlerinde 13 gün kimse ile görüşemediğim Dr hemşeri ve hasta bakıcıların bile girmeye çekindiği günde bşr kaç kez insan yüzü gördüğüm 4. Kat 13 numaralı odaya çıkıp korona vebası günlerini bir kez daha hatırlayıp bu makaleyi kaleme aldım.
12 yaşındaki Torunum Asım Eymen ile hastaneyi birlikte gezdim torunuma korona vebası salgını anlattım o günlerde neler yaşadığınımızı onun anlayacağı dille konuştum ve salgın günlerde yaşadıklarımızı evlatlarına ve torunlarına anlatmasını istedim.
KORONA VEBASI SALGINI GÜNLERİNDE GEBZE GAZETESİ VE GAZETE GEBZE'DE YAYINLANAN MAKALEMİ BİR KEZ DAHA PAYLAŞIYORUM
Korona Vebası Günlerinde Belgeselcilik Anılarımız ile Yaşıyoruz
İnsanlık alemi ve tüm dünyaya karşı üçüncü dünya savaşı açan, korona vebası günlerinde bir yere gidemiyoruz, adeta ev hapsinde yaşıyoruz.
Salgın günlerinde yurt içi ve yurt dışında çektiğimiz belgeseller ve yazdığımız makale yazılarımız bizleri geçmişe götürüyor, anılarla yaşıyoruz.
Son bir haftada TGRT Belgesel TV’de yayımlanan belgesellerimden bazılarını bugün sizlerle paylaşmak istiyorum.
TGRT Belgesel TV’de yayımlanan belgesellerimizden bazıları;
Azerbaycan Belgeseli Yayımlanıyor
An itibari ile (17 Aralık 2020) TGRT Belgesel TV’de Devri Alem Belgesel Programı olarak www.devrialem.tv 3 yıl önce Azerbaycan’da çektiğimiz İpek Yolu’nun İzinde Azerbaycan belgeselimiz yayınlanıyor.
Dünyanın bir çok ülkesi ve Türkiye genelinde çektiğimiz Devri Alem Belgesel TV programımız bir çok ulusal ve bölgesel TV kanalında yıllardan beri yayımlanmakta ve beğeni ile izleniyor.
15 yıldan beri Devri Alem Belgesel Programı, her sabah saat 7’de TGRT Belgesel TV’de yayınlanmaya devam ediyor. Programın tekrarı gece saat 3’te yayınlanıyor.
https://www.facebook.com/
Giresun Ağaçbaşı Tabiat Parkı Belgeseli
An itibari ile (16 Aralık 2020) TGRT Belgesel TV’de, Devri Alem Belgesel Programı olarak www.devrialem.tv 3 yıl önce Giresun Tabiat parklarında çektiğimiz belgeselimiz yayınlanıyor.
Dünyanın bir çok ülkesi ve Türkiye genelinde çektiğimiz Devri Alem Belgesel TV programımız birçok ulusal ve bölgesel TV kanalında yıllardan beri yayımlanmakta ve beğeni ile izleniyor.
https://www.facebook.com/
Altay Dağları Belgeselimiz
An itibari ile (14 Aralık 2020) TGRT Belgesel TV’de, Devri Alem Belgesel Programı olarak www.devrialem.tv 3 yıl önce 18 Eylül 2017 tarihinde Altay Dağları’nda çektiğimiz belgeselimiz yayınlanıyor.
Altay Dağları belgeselimizin bir bölümü Gebze Gazetesi www.gebzegazetesi.com da yayınlandı.
https://www.facebook.com/
Belgesel Tadında Girit’te Devri Alem
An itibari ile (9 Aralık 2020) TGRT Belgesel TV’de www.devrialem.tv olarak 13 yıl önce Girit’te çektiğimiz Girit’te Osmanlı Türk İzleri belgeselimiz yayınlanıyor.
Dünyanın bir çok ülkesi ve Türkiye genelinde çektiğimiz Devri Alem Belgesel TV programımız bir çok ulusal ve bölgesel tv kanalında yıllardan beri beğeni ile izleniyor.
https://www.facebook.com/
***
Giresun’a Vefa Borcumu Belgesellerle Ödüyorum
Ata, dede memleketimiz Giresun’a vefa borcumu ödemeye çalışıyorum. Bu konuda bir çok belgesel çektim, Giresun Tabiat Parkları ile ilgili belgeselimiz büyük ilgi görüyor. Dönemin Milli Parklar Genel Müdürü Nurettin Taş ve Giresun Tabiat Parkı ile ilgili çekip, TGRT Belgesel TV’de yayımlanan belgesellerimizin linklerini sizlerle paylaşıyorum.
https://www.facebook.com/
https://www.facebook.com/
***
ÇOCUKLUK HATIRALARIM AKLIMA GELDİ
Bir zamanlar 550 yıllık arşiv belgelerinde yazılan Trabzon vilayetine bağlı Bayramoğlu adı ile Torul kazasının nahiye merkezi olan Soğukpınar beldemizin tarihi mezarlığını ziyaret edip, başta Sibirya’da on yıl esir kalan annemin babası, Dedem Mustafa olmak üzere ecdadın ruhu için Yasini Şerif ve Fatiha okudum. Her gün elimizde yakacak odun ve gübre torbasından dikilmiş okul çantası ile kar ve yağmur altında çamurlu yollardan geçerek gelip, bahçesinde en güzel çocukluk yıllarımın geçtiği Dikmen Köyü İlkokulu kaderine terk edilmiş, satılacağı söyleniyor.
1943 yılında yıkılan, bir çok ilim adamının yetiştiği 12 odalı tarihi medrese binasının bulunduğu yere imam evi yapılmış.
Birinci dünya harbinde şehit olan Dedem Kandazoğlu Şehit İbrahim’in adını taşıyan Gıran Mahallesi Camisini ziyaret edip tüm şehitlerimizin ruhuna Fatiha okudum.
Bir zamanlar küçük baş hayvanların kar altındaki en güzel yiyeceği olan yemyeşil böğürtlen kışlalarının belgesel görüntülerini çekerken, beni okutan Fadime Halamla kar yağmuru altında koyun güttüğünüz günleri hatırlayıp, duygulu anlar yaşadım.
Bana çocukken bakan, sırtına alıp saatlerce yürüyerek yaylaya götüren Safiye Ablamı ziyaret edip elini öptüm. Köyümüzü kuran Şerif Meliki sülalesine mensup Şerefoğlu Osman Eniştemden 50 yıl önce, dört gün süren köy düğünlerinin nasıl yapıldığını sorup belgeselini çektim.
Köyde yaşayan yaşlıları ziyaret edip orman veya maden mühendisi olma hayali ile en güzel çocukluk yıllarımın geçtiği köyümde bir günde olsa Sılayı Rahim kültürünü yaşatıp göz ve gönül ziyafeti sunan, beni çocukluk yıllarıma götüren yüzlerce yıllık tarihi geçmişi olan köyüme duygu seli içinde veda ederek Türkiye’nin dünya çapında tanınan markalarından olan milli tarım ürünümüz Türk Fındığı ile ilgili araştırma yapıp belgesel çekimlerimize Giresun Fındığı ile başladım.
YAYLALARA OTÇU GÖÇÜ
Giresunlu, yaz aylarında yayla şenlikleriyle şenlenir. Yayla şenliklerinin temelinde Doğu Karadeniz Bölgesindeki yaygın bir gelenek olan Otçu Göçü yatar. Mısırların, 20-30 cm büyüdüğü zamanlarda aralarında biten yaban otların kazılmasına sık kazma, ikici kez temizlenmesine ot biçme denir. Bu işlerden iyice yorulan ve işleri biten köylüler ve şehirde oturanlar yorgunluklarını atmak ve eğlenmek için genellikle Temmuz ayı içinde yaylalara yaptıkları toplu gezi ve ziyaretlere Otçu Göçü denir. Zaman olarak mısır otunun alınması ile fındık toplanmasına başlama arasında kalan 15-20 günlük boşluktur. Büyük bir coşkuyla hazırlıklar tamamlandıktan sonra yola çıkılır. Geçmişten gelen örf ve adet gereği yolculuk sırasında pınar başlarında oturulur, yemekler yenir, türküler söylenir, tabancalar atılır ve horonlar tepilir. Özellikle Kümbet, Bektaş, Kazıkbel,Çakıl ve Karaovacık Yayla Şenlikleri sürekli yapılmakta ve bu şenliklere yurtiçi ve yurtdışından on binlerce insanımız katılmaktadır. Otçu Göçü’nü Çepni Türklerinin bayramı olarak niteleyen bu sosyal hadiseyi bir makale ile ta 1915’te bizlere aktaran Hüseyin Avni Alparslan Bey’e bir kez daha Allah’dan rahmet diliyoruz.
Doyumsuz güzellikleriyle bir başka tabloyu andıran Kümbet yaylası, Giresun’a yaklaşık 60 km mesafede, Giresun’un en popüler yaylalarından birisi. Yaylanın mesire yeri olan Aymaç Mevki, yayla merkezinin yaklaşık 2 km kuzeybatısında yer alır. Kümbet Yayla Şenliklerinin kutlandığı bu mevki, doğal güzellikler yönünden zengin çevre manzarasına hakim bir tepede.
Göz alan, gönül çelen güzellikleriyle cenneti düşündüren bu yayla, duyulan, sezilen ama anlatılamayan ihtişamıyla sizi, uzun uzun kendine baktırır. Gözleriniz bir büyüye yakalanmış gibi etrafta gezinir durur. Bu yüksek tepeler, yemyeşil tatlı yamaçlar, asude evler, insanlar…Bu tablo kolay kolay bırakılmaz, ama bizim daha görecek yerlerimiz var. Dağların yamaçlarına yayılmış yeşillikler denizinden, Karadeniz’in oya gibi işlenmiş sahillerine iniyoruz. (Kaynak: https://www.gazetegebze.com.
Korona Virüs Vebası ve Belgeselcilik Anılarımız Bir Yıl Önce - Bir Yıl Sonra
https://www.gebzegazetesi.com/
Bu günlerde evdeyiz…Geçtiğimiz yıl bu günlerde Ordu ve Giresun’da Bayramlı Hacıemiroğulları Beyliği Belgeseli çekiyorduk, nereden nereye. Korona virüs vebası yüzünden evlerdeyiz. Çektiğimiz belgesellerle devri alem yapıyoruz. Evde kal sağlıklı kal emrine uyuyor, evden gazetecilik anılarımızla devri alem diyoruz.
Korona virüs salgınından korunmak için uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması nedeniyle hafta sonu sokaklar boş kalıyor.
30 Büyükşehir ve Zonguldak’ta ölüm sessizliği vardı, sokaklar bom boş sahiller ve piknik alanları sessiz, herkes evinde, trafik sorunu yok.Bir yıl önce böyle günler yaşayacağımız aklımıza bile gelmezdi. Gerçekten dehşet bir salgın.
Dünyanın 186 ülkesi ve milyarlarca insan görünmez düşman korona virüs ile Üçüncü Dünya Savaşı veriyor. Bizde gazeteci ve belgeselci olarak bu günleri kayıt altına alıp, belgeselleştiriyoruz.
Türkiye, devlet ve millet olarak görünmez insanlık düşmanı korona virüse karşı seferberlik ilan etti. Her gün, başarılı Sağlık Bakanı’mız Sayın Fahrettin Koca’nın yaptığı açıklamalarla günün bilançosunu öğreniyoruz. Salgının, ülkemizde kontrol altında olduğunu görmek umut veriyor ve seviniyoruz. Biliyoruz ki bu günler geçecek…
Evde kal çağrılarına uyduğumuz bu günlerde evde boş oturmuyor, belgeselcilik ve gazetecilik anılarımızla devri alem diyoruz. Bir yıl önce bu günlerde, Ordu Eskipazar ve Mesudiye’de çektiğimiz Doğu Karadeniz Bölgesi’nin Fatihleri Hacıemiroğulları Beyliği Belgeseli ile sizleri baş başa bırakıyorum. Hacıemiroğulları Beyliği’nin kuruluşu hakkında kısaca bilgi sahibi olalım.(kaynak https://www.gebzegazetesi.com/