banner1100
SAĞLIK:
COVID-19 aşılarından korkmak yanlış

08 Aralık 2020 Salı 11:41

 Şu anda henüz ruhsatlanmamış ancak Faz 3 çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğu birkaç aşı olduğuna dikkat çeken Anadolu Sağlık Merkezi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Elif Hakko, “Biri Çin’in inaktif yani ölü virüs aşısı, diğeri Almanya’nın ve Amerika’nın m-RNA aşısı ve bir diğeri İngiltere’nin Adenovirüs vektörlü aşısı. Çin’de üretilen aşı, bilinen en eski yöntemle, yani ölü virüs kullanılarak yapılmış aşı, genel anlamda güvenilirlik sorunu yok ancak Faz 3 çalışmaları yayınlanmadığından henüz etkinliği konusunda bilgimiz yok. Almanya’da üretilen m-RNA aşısı, daha önce kanser aşılarında denenmiş bir yöntemle, yani haberci gene virüsün bir proteini yüklenerek vücuda veriliyor, vücut sanki virüsle karşılaşmış gibi bağışıklık hücresi üretiyor. Faz 3 çalışma sonuçlarında yüzde 95 oranında etkin bulundu, güvenilir olduğu, kolda ağrı ve hafif ateş dışında ciddi yan etkisi olmadığı görüldü. Aynı yöntemle Amerika’da da bir firma aşı üretti. İngiltere ve Çin’de de başka bir virüsün taşıyıcı olarak kullanıldığı Adenovirüs vektörlü aşılar üretildi. Bu aşıların da güvenilirlik sonuçları gayet iyi, ancak etkinlikleri diğer aşılara oranla biraz daha düşük bulundu” dedi.

Almanya, Amerika ve Çin’in aşılarında şu ana kadar bildirilmiş ciddi yan etkiler yok

Almanya ve Amerika’nın ürettiği aşıların etkinliklerinin yüzde 90’nın üzerinde bulunduğunu söyleyen Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Elif Hakko, “Almanya, Amerika ve Çin’in ölü virüs aşısının şu ana kadar bildirilmiş ciddi yan etkileri yok. İngiltere’nin aşısında bazı nörolojik yan etkilere 2 hastada rastlandı ancak bunların aşı ile ilişkili olmadığı söylendi. Bunun dışında kolda ağrı, hafif ateş, halsizlik gibi basit yan etkiler görüldü” şeklinde konuştu.

Virüsün şimdiye kadar ne kadar çok insanı hastalandırdığını ve ölümüne neden olduğunun görüldüğüne dikkat çeken Doç. Dr. Elif Hakko, “Maalesef tedavi için elimizde etkili ilaçlar da yok. O nedenle sadece kendimiz için değil, riskli yakınlarımız için bile aşı olarak hiç hastalanmamak ve bulaştırmamak şu an için en iyi seçenek. Aşılar geçmişte pek çok öldürücü hastalık için çare oldu ve bundan sonra da olacak. Canlı bir virüsün yapacaklarının yanında aşıların yan etkileri söz konusu bile olamaz. O nedenle aşı olmaktan çekinmeyelim. Ruhsat almış olan her aşı bilimsel olarak güvenlidir, gönül rahatlığıyla olunmalı” açıklamasında bulundu.

 

Aşılarla ilgili dayanağı olmayan bilgilere itibar edilmemeli

Özellikle risk grubundakilerin aşı olması gerektiğini ancak bulaştırma potansiyeli olan çalışan, aktif insanların da aşı olmalarının gerekli olduğunu söyleyen Doç. Dr. Elif Hakko, “Özellikle m-RNA aşısı için söylenen, genetik kodumuzu değiştirecek gibi gayri bilimsel, hiçbir dayanağı olmayan bilgilere itibar edilmemesini öneririm. Aşı karşıtlığı, son zamanlarda popüler olma arzusu ile ortaya çıkan bazı hekim, gazeteci, ünlü kişilerce çok sık kullanılıyor. Aşılar sayesinde bugün çiçek hastalığı tamamen ortadan kaldırılmış durumda, kızamıktan çocuklar ölmüyor, çocuk felci nedeniyle engelli kalan çocuk kalmadı. Hem en güvenli hem de en ucuz olan bu yöntemle hayatlar kurtarılıyor. Aşı insanlığın en önemli icatlarından. Bilimden yana olalım ve bilimin söyledikleri dışındakileri ciddiye almayalım. Geçmişteki salgınlar 2-3 yılı buldu ancak şimdi elimizde aşı gibi bir silahımız var. O nedenle bu sürenin daha kısa olacağını tahmin ediyorum ancak salgının ne zaman sona ereceğine ilişkin tam tarih vermek mümkün değil” şeklinde konuştu.

lı bölgelerinden gelen hastalara tedavi olanağı sunuyor.

banner982
Anahtar Kelimeler
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981

Stres, kötü ağız kokusunun baş sebebi
Uzman Diş Hekimi ve Ağız, Diş ve Çene Cerrahı Prof. Dr. Birkan Taha Özkan, depresyon, stres ve anksiyete...

Haberi Oku