"Sonbaharda havaların soğumasının ardından yaşanan güneşli sıcak günler" anlamında kullanılan ve "pastırma sıcaklıkları" olarak da ifade edilen "pastırma yazı'', genellikle ekim ayının sonları ve kasım ayının başlarında görülüyor.

Pastırma sıcaklıkları bu sene de Türkiye genelinde etkisini hissettirecek.

İstanbul Aydın Üniversitesi Anadolu BİL Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı ve Meteoroloji Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Güven Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, pastırma sıcaklarının sonbahar mevsiminde kışa geçmeden yani kasım ayının ilk haftalarına denk geldiğini söyledi.

"Pastırma yazı" denilen ılık havanın, soğuk havaların başlangıcının ardından etkili olduğunu belirten Özdemir, "Bu sene de aynı şekilde 4 Kasım'da pastırma sıcaklıkları etkisini göstermeye başladı. Pastırma sıcaklıkları 1 hafta boyunca kendisini hissettirecek." diye konuştu.

Özdemir, bu dönemde Türkiye'nin her yerinde sıcaklığın artacağını vurgulayarak, şu bilgileri verdi:

"5 derecelik bir sıcaklık artışı yaşanacak. İstanbul'da, Marmara Bölgesi'nde sıcaklıklar 20 dereceye ulaşacak. Ege, Akdeniz taraflarında sıcaklık 25 derecenin üzerinde olacak ve yer yer 27 dereceye kadar çıkacak. Yani bu dönemde denize rahatlıkla girilebilir. Anadolu'da da sıcaklık yaşanacak ancak İç Anadolu Bölgesinde gece gündüz arasında en az 6-7 derecelik bir fark olacak. 11-12 Kasım'a kadar pastırma sıcaklıkları dediğimiz sonbahardaki ılık hava etkisini gösterecek. Bu dönemde dikkatli olmamız lazım. Geceleri sıcaklık azalacak. Yazdan çıkıyoruz ama kışlıkları bu havada ihmal etmememiz lazım. Gece ve gündüz sıcaklığı farkı hastalıklara neden olabilir. Pastırma sıcaklıklarının ardından yağışlı havalar bekliyoruz. Sistemler onu gösteriyor. Bir haftadan sonra kışlıkları çıkartacağız. Yani hava soğumaya başlayacak. Bu sene modeller Türkiye'de de kar yağışını işaret ediyor. Bu da bizim için çok önemli."

Türkiye'nin 1 haftadır yüksek basıncın etkisi altında olduğunu anlatan Özdemir, bu dönemde yüksek basıncın merkezinin İç Anadolu'da olduğunu ifade etti.

Özdemir, bu dönemde rüzgarın hızının düşük olduğunu ve bu nedenle büyük metropollerde hava kirliliğinin arttığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Soğuk hava daha ağır olduğu için ve geceleri gökyüzü açık olduğu, yeryüzü hızlı soğuduğu için çok soğuk hava yeryüzünden ayrılmıyor. Yer seviyesinde soğuktan dolayı metropollerdeki nüfus artışı, araçların çokluğu, egzoz gazları, soba bacaları, fabrika bacaları, kirliliği artırıyor. Kronik rahatsızlığı olan kişilerin kirli havadan dolayı dikkatli olması gerekiyor. Yavaş yavaş yüksek basıncın etkisi doğuya doğru kayıyor. Ayrıca bu dönemde sisli havaları da görmek mümkün. Yüksek basınç, 'radyasyon sisi' meydana getirdiği için İç Anadolu Bölgesi, Doğu Anadolu Bölgesinde sabah saatlerinde sis oluşumu görülebilir. Ama tabii güneşin çıkmasıyla birlikte yer yüzeyi ısınacağı için sis yavaş yavaş kalkacaktır. Bu sis de doğal olarak kirliliği tetikliyor. Biliyorsunuz havadaki nem ve su damlacıklarının üzerine kirliliğe sebep olan havada asılı halde bulunan partiküller yapışır. Bu partiküller 2,5 mikrondan küçükse, filtre vazifesi gören akciğerlerimizle bu kirli havanın solunması, hücre yapısının bozulmasına neden olacaktır. Tabii ki bu da solunum rahatsızlıkları başta olmak üzere kalp damar, yüksek tansiyon gibi hastalıkları tetikleyecektir. Sabah saatlerinde kirlilik en üst düzeyde olacağı için kronik hastalığı olanlar, yaşlılar ve çok küçük çocukların dışarı çıkmamaları gerekir."

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Gökhan Altın ise pastırma sıcaklarında havanın gündüzleri sıcak, akşamları ise soğuk olabildiğini belirtti.

Sıcaklıklar arasındaki farkın vücut direncini bozduğunu dile getiren Altın, "Vücut direncini artırmak için düzenli uyku, dengeli beslenme, taze meyve ve sebze, protein almak önemli. Ayrıca düzenli egzersiz yapmak da önem taşıyor. İnsanlar bu dönemde değişen hava sıcaklıklarından dolayı giydikleri kıyafetlere dikkat etsinler. Havanın durumuna göre kıyafet seçsinler. Çünkü hava aniden değişiyor. Bu değişim, hastalığa neden olabilir. Bunun yanında maske, hijyen ve mesafeye de dikkat edilirse iyi olur. Böylece hem kovidden hem de bu dönemde insanlardan bulaşacak enfeksiyonlardan korunmuş oluruz." ifadelerini kullandı.