"Erken tanı ve uygun tedavi hayati önem taşır"
Halk arasında mide iltihabı olarak da bilinen gastritin en yaygın nedeninin, helikobacter pylori adlı bakteri olduğunu ifade eden Dr. Yıldız, "Aynı zamanda mide kanserine de yol açabilen bu durumda bulantı, kusma, iştah kaybı, şişkinlik, kanlı dışkı ya da dışkı renginde koyulaşma gibi semptomlar görülebilir. Sindirim sistemine ait organlarda gelişen ya da bu bölgeye metastaz yapan kanser türleri de sindirim sistemine ait kanser türleri olarak tanımlanabilir. Özofagus (yemek borusu), mide ve kolon kanserleri en sık görülen sindirim sistemi kanserleridir." değerlendirmesinde bulundu. Tüm kanser türlerinde olduğu gibi bu kanser türlerinde de erken tanı ve uygun tedavinin hayati önem taşıdığını belirten Yıldız, sindirim sisteminin önemli organlarından biri olan karaciğere bağlı hastalıkların da sindirim sistemi hastalıkları olarak değerlendirildiğini aktardı. Yıldız, Hepatit B ve C gibi bulaşıcı hastalıkların yanı sıra siroz, kist ve tümörlerin de karaciğer hastalıklarının bir kısmı olduğunu bildirerek, sindirim sisteminde pek çok farklı organ bulunmasından dolayı sindirim sistemine ait hastalıklarının tek bir tedavi yöntemi olmadığını aktardı.
"Beslenme alışkanlıkları değiştirilmeli"
"Hastanın öyküsü ve muayenesi sırasında elde edilen bulguların değerlendirilmesi için pek çok farklı tetkikin yapılabilir. Bu tetkikler, laboratuvar testleri, radyolojik görüntüleme yöntemleri ve endoskopik incelemeler yoluyla yapılabilir. Elde edilen tüm bulguların ışığında sindirim sistemine ait hastalığın tanısının koyulmasının ardından tedaviye başlanır.Tedavinin şekli ve süresi var olan hastalığın niteliğine göre farklı şekillerde yapılabilir. İlaçlı ya da cerrahi olabilen tedavi yöntemleri sayesinde kişinin yaşam kalitesi artırılır. Genellikle tedaviye ek olarak kişinin beslenme alışkanlıklarının da değiştirilmesi gerekir."