- "Türkiye'nin verisi Türkiye'de kalacak. Bu anlamda da verilerimizi koruduğumuz gibi ulusal verilerimizle oluşturulmuş yapay zeka modellerimizi ve algoritmalarımızı da korumamız gerekiyor"
- "Dijital çağda sadece veriye değil, veriden değer üretmeye yönelik bir yönetişim anlayışıyla çalışıyoruz. Veriden değer üretmenin en önemli yöntemlerinden birisi de yapay zeka teknolojileri"
Koç, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisinin iş birliğiyle Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın katılımıyla TÜBİTAK Gebze Kampüsü'nde düzenlenen Ulusal Yapay Zeka Stratejisi Çalıştayı'nda konuşan Koç, teknolojiyi sadece tüketen değil, aynı zamanda üreten bir Türkiye olmak için yola çıktıklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından verilen vizyon ve stratejiler kapsamında kamu kurumu hizmetlerinin verimliliğini artırmak ve kamunun dijital dönüşümünü sağlamak için görevlendirildiklerini ifade eden Koç, bu günlerde devletlerin en önemli güçlerinden birinin veri olduğunu dile getirdi. Koç, dijital çağda sadece veriye değil, veriden değer üretmeye yönelik bir yönetişim anlayışıyla çalıştıklarını aktararak şöyle devam etti:
"Veriden değer üretmenin en önemli yöntemlerinden birisi de yapay zeka teknolojileri. Yapay zeka veriye dayalı bir sistem. Çağımızın ham petrolü olarak değerlendirilen veri, yapay zeka sistemlerinin hem eğitilmesinde hem de test edilmesinde kullanılan bir kaynaktır. Bu gereklilik bize verilerin doğru sınıflandırılması ve doğru etiketlendirilmesi sonuçlarını çıkarıyor. Veriniz doğru etiketlendirilmezse ve doğru sınıflandırılmazsa ne yazık ki doğru şekilde kullanılamıyor."
- "Yapay zeka algoritmalarımızın güvenliğini nasıl sağlayacağız?"
Dünyadaki yapay zeka gelişmelerinden bahseden Koç, yapay zeka algoritmalarının ne kadar güvenilir olduğunun çalıştayda tartışılması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
"Biz ofis olarak Türkiye'nin verisi Türkiye'de kalacak diyoruz. Bu anlamda da verilerimizi koruduğumuz gibi ulusal verilerimizle oluşturulmuş yapay zeka modellerimizi ve algoritmalarımızı da korumamız gerekiyor çünkü yapılan saldırılarla bu algoritmaların önlenebilir, çalınabilir ve aynı zamanda bu algoritmamızı oluşturan ulusal verilerimizin tersine mühendislikle ele geçirilme konusu da bir sorun. Bundan dolayı da yapacağımız şeylerden en önemlilerinden biri, yapay zeka algoritmalarımızın güvenliğini nasıl sağlayacağız? Yapay zeka algoritmalarımızın da aynı şekilde güvenliğini sağlamak zorundayız."
- Yapay zekanın sağlık alanında kullanılmasının etik boyutları
Koç, yapay zeka sistemlerinin özellikle sağlık alanında bir karar destek sistemi olarak kullanılabileceğine işaret ederek şöyle konuştu:
"Biz yapay zeka algoritmalarıyla genom araştırmalarına başladığımız zaman belki koronavirüse, belki kansere tedavi bulabileceğiz ama yapay zeka algoritmalarının çıkardığı sonuçlarla belki de bir biyolojik silah yapılacak. Bundan dolayı yapay zekanın sağlık alanında kullanılmasının etik boyutlarını da tartışıp bir sonuca bağlamamız gerekiyor. Yapay zeka algoritmalarımızın doğru çalışabilmesi için etik ve hukuk dışında en önemli şeylerden biri, açık ve verimli çalışabilme olanağı. Açık veriye sahip olabilmemiz gerekiyor. Yapay zeka algoritmalarının kullanımının toplumsal uyuma katkı sağlayarak ayrımcılığı ortadan kaldıracağı düşünülüyor. Bunun yanında yapay zeka teknolojilerine eşit erişebilme imkanı... Eşit erişme imkanı tanıyarak küresel adaleti de sağlaması yolunda paradigma değişimli bir teknolojisi olduğunu düşünüyoruz. Nasıl Cumhurbaşkanımızın 'Dünya 5'ten büyüktür.' diyorsa biz de yapay zeka anlamında dünyanın bu konularında en gelişmiş 2 ülkesinden daha büyük olduğunu söylüyoruz. Bunların dünyadaki insanlığın refahı açısından çalışılması gereken bir teknoloji olduğunu düşünüyoruz."
- "Yapay zeka dijital dönüşüm alanının da en önemli paydaşlarından biri"
Yapay zekanın her alanda olduğu gibi dijital dönüşüm alanının da en önemli paydaşlarından olduğuna dikkati çeken Koç, şunları kaydetti:
"Yapay zekanın kullanımının artmasıyla şeffaflık, güvenlik ve hesap verilebilirliğin nasıl sağlanacağı konusunda çeşitli endişeler doğdu. Ortaya çıkabilecek endişelerin giderilebilmesi için öncelikle bu sistemin insan merkezli olması lazım, adil olması lazım, toplumsal refahı artırıcı olması lazım, şeffaf, güvenilir, hesap verebilir, veriden değer üreten, ulusal ve etik değerlere bağlı olması gerekiyor. Odağında insan ve etik değerler olması gereken yapay zeka stratejimizde yapay zeka ekosistemi oluşturarak hedefimiz Türkiye'de sürdürülebilir ve üretim tabanlı bir ortam oluşturmak, veriye erişimin ve paylaşımın çerçevesini tamamlayarak ülkemizde yapay zeka üzerine yapılacak çalışmaların önünü açmak, yapay zeka teknolojilerinin kullanımını yaygınlaştırarak öncelikle kamuda iş ve iş süreçlerinin verimliliğini artırmak, nitelikli insan gücü yetiştirerek yapay zeka ekosistemini sürdürülebilir kılmak, üretilecek her yapay zeka sisteminin insanlık faydasını artırıp ve refahını sağlamak gibi zorunluluklarımız var."
Yarın sona erecek çalıştaya, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy, Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın ve çok sayıda bilim insanı katıldı.