Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre, Bakanlık ile Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) yetkilileri arasında huzurevlerinde ve bakımevlerinde alınan Kovid-19 önlemlerini görüşmek üzere videokonferans gerçekleştirildi.

Toplantıya, Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürü Orhan Koç, genel müdürlük çalışanları ile DSÖ Türkiye Sağlık Güvenliği Projesi Koordinatörü Dr. Irshad Ali Shaikh'ın da aralarında bulunduğu DSÖ yetkilileri katıldı.

Koç, toplantıda huzurevleri ve bakımevlerinde alınan önlemlere ilişkin sunum yaptı.

Aile ve Çalışma Bakanlığının engelli ve yaşlı hizmet merkezleriyle ilgili bilgi veren Koç, Bakanlığa bağlı 426 huzurevi ve yaşlı rehabilitasyon merkezinde toplam 27 bin 500 yaşlının bakım ve sağlık hizmeti aldığını belirtti.

Koç, pandemi sürecinde diğer ülkelerle karşılaştırıldığında, Türkiye'de yaşlı hastalara tahsis edilen yatak ve ventilatör (suni solunum cihazı) sayısının ortalamanın üstünde bulunduğunu, Türkiye olarak başarının entegre olmuş sağlık ve bakım hizmeti uygulamasından kaynaklandığını ifade etti.

Pandemide huzurevi sakinlerinin ve personelin sağlığını korumak için kuruluşların alması gereken önlemler ve prosedürler hakkında bilgilendirmeyi "Kuruluşlarımıza Yönelik Koronavirüs Bilgilendirme Rehberi 1 ve 2" olarak iki ayrı rehberde topladıklarını aktaran Koç, Türkiye'de ilk vaka açıklanmadan önce 7 Ocak 2020 tarihinde koronavirüs ile ilgili ilk resmi yazıyı tüm il müdürlüklerine gönderdiklerinin altını çizdi.

Koç, Türkiye'de ilk vakanın resmi olarak açıklanmasından sonra da tüm il müdürlüklerinde, süreçle hızlı ve etkin şekilde mücadele etmek için Takip İzleme Birimi oluşturdukları bilgisini vererek, "İzleme ve Takip Birimlerimiz periyodik toplantılarla süreci çok yakından izledi. Ayrıca, tüm kuruluşlarımızda kişisel koruyucu donanımların ve dezenfekte ürünlerinin anlık takiplerini yaptık. Aile Bilgi Sistemi üzerinden, kuruluşların tüm ihtiyaçlarını ve stoklarını takip eden bir modül oluşturduk." ifadelerini kullandı.

Kuruluşlarda gıda ve malzeme tedarik zinciri ile ilgili tedbirlerden 14 gün vardiya sistemine ve vardiya değişiminde personele uygulanan testlere kadar geniş çerçevede tedbir aldıklarını anlatan Koç, şunları kaydetti:

"Bulaş yolunu, kuruluşa yeni kabulleri ve kuruluş dışına çıkışları yasaklayarak önlemiş olduk. Olası riskleri göz önüne alarak tüm kuruluşlarımızda 'izolasyon odaları ve katları' ve huzurevlerinden bağımsız alanlarda 'izolasyon kuruluşları' oluşturduk. Hastalanan kimseyi yeniden huzurevlerimize almadık, kendilerine İzolasyon Kuruluşlarında hizmet verdik.

Bütün kuruluşlarımızda yaşlı ve engellilerimizden şüpheli ve semptomları olanları tedavisi için hastaneye sevk ediyoruz. 14 gün hastanede kalıyorlar ve taburcu olduklarında Sosyal İzolasyon Kuruluşlarında hizmet alıyorlar. Sakinlerimizin tedavi süreçlerinin erken başlamış olması ve tedavilerinin hastanelerde yapılıyor olması önemli. Diğer ülkelerde yaşlıların hasta olsalar da huzurevlerinde kalma anlayışı, bizde ise tam tersi hastanede tedavi olmaları gerektiği anlayışı var."

Genel Müdür Koç, 26 Mart itibarıyla sabit vardiya sistemine geçtiklerini, bunu da yeterli görmeyerek, vardiyaya giren tüm personele tarama testi uyguladıklarına dikkati çekerek, "Tüm kuruluşlarımıza girecek personeli de tarama testlerine tabi tutuyoruz. Vardiya öncesi mutlaka testlerin yapılmasını zorunlu hale getirdik ve riskleri minimuma indirdik." açıklamasında bulundu.

DSÖ Türkiye Temsilcisi Dr. Irshad Ali Shaikh ise alınan tedbirlerin ve izlenen politikanın çok etkileyici olduğunun altını çizdi.

"Türkiye, huzurevleri ve bakım kuruluşlarında alınan önlemlerle dünyaya örnek oluyor." ifadelerini kullanan Shaikh, Türkiye tarafından kuruluşlarda alınan tedbirlerin bir yayın haline getirilerek DSÖ içinde yayımlanması kararı aldıklarını belirtti.

Shaikh, konuyla ilgili, gelecek hafta Avrupa Delegasyonunun da katılımıyla bir toplantı daha gerçekleştirileceğini ifade ederek, alınan önlemler ve testlerin sık kullanımı ve yaygınlığı konusundaki duyarlılık nedeniyle Türk yetkililere teşekkür etti.