İstanbul'un kadim ilçesi Kadıköy’ün en eski camileri, adeta gizli bir hazine gibi keşfedilmeyi bekliyor. Her birinin kendine ait etkileyici bir hikâyesi olan ve asırlara meydan okuyan bu camiler, ancak dikkatli bakanların görebileceği bir güzelliği bünyesinde barındırıyor. Günümüzde binaların aralarında neredeyse kaybolan, belki önünden defalarca geçmemize rağmen görmediğimiz yahut görüp önemsemediğimiz bu yapılar, yüzlerce yılın sessiz bir tanığı olarak varlıklarını hala sürdürüyorlar.
Mesela Serasker Caddesi’nde yürürken Kadıköy’ün en eski camisinin biraz ötenizde olduğunu bilmeden, bu tarih kokan yapıyı es geçebilirsiniz. Ya da Söğütlü Çeşme Caddesi’nde dikkatsiz bir şekilde yürürseniz, üç padişah görmüş önemli bir vakıf insanının yaptırdığı bir caminin yanından öylece geçip gidebilirsiniz. Yahut Rıhtım Caddesi’nde yürürken iki farklı padişahın yaptırdığı bir caminin gösterişli kitabesinin farkına varmayabilirsiniz. Birbirine çok yakın konumlarda bulunan ama birbirlerinden çok farklı zamanlarda yapılmış üç önemli cami… Kadıköy’ün asırlara meydan camileri...

Beyazıt Kethüda Camii
Yapım Yılı: 1550
Kadıköy'ün kalbinde bulunsa da bugün binaların arasında adeta kaybolmuş bir şekilde bizi karşılayan Beyazıt Kethüda Camii, Kanuni Sultan Süleyman döneminde, 1550'li yıllarda Beyazıt Kethüdası Mustafa Ağa tarafından yaptırılmıştır. Kethüda, Osmanlı zamanında zenginlerin ya da devlet adamlarının buyruğunda çalışan kâhyalara verilen isimdir.

Kadıköy’ün en eski camisi olan bu yapı, aslında bir tekke mescidi olarak inşa edilmiştir. Zaman içinde çeşitli onarımlar ve restorasyonlar geçiren camiye 1983’te minare eklenmiştir. Cami, Kadıköy Çarşısı’nda bulunduğu için Çarşı Camii olarak da bilinmektedir.
***
Osmanağa Camii
Yapım Yılı: 1612
Kadıköy'ün tarihi dokusuna önemli bir katkı sağlayan Osmanağa Camii, adını camiyi inşa ettiren Sultan I. Ahmed'in Bâbüssaâde Ağası ve önemli bir vakıf insanı olan Osman Ağa'dan alır. Osman Ağa; Sultan I. Ahmed dışında Sultan III. Murad ve Sultan III. Mehmed zamanlarında da çeşitli devlet hizmetlerinde bulunmuştur.

Daha önce Kadı Mehmet Efendi Mescidi’nin bulunduğu yere, bu mescidin harap bir vaziyete gelmesinden ötürü 1612 yılında inşa edilen cami, 1878'deki büyük Kadıköy yangınından sonra yeniden inşa edilerek günümüzdeki görünümüne kavuşmuştur. Tek minareli yapısı ve sade mimarisiyle dikkat çeken Osmanağa Camii, Kadıköy'ün keşmekeşinin tam ortasında olmasına rağmen huzurlu atmosferi ile zihinlere kazınır.

1879 yılında imam Mehmet Asım Efendi tarafından cami avlusuna dikilen ve asırlara meydan okuyan çınar ağacı ise caminin tarihi dokusuna ayrı bir güzellik katmaktadır.
***

Sultan III. Mustafa İskele Camii
Yapım Yılı: 1760
Kadıköy'ün simgelerinden biri olan Sultan III. Mustafa İskele Camii, Kadıköy’de padişah tarafından yaptırılmış tek cami olması bakımından oldukça önemlidir.

1760 yılında Sultan III. Mustafa tarafından yaptırılan cami, zaman içinde çeşitli onarımlar görmüştür. 1858 yılında Sultan Abdülmecid tarafından kâgir olarak yeniden inşa ettirilen caminin kapısına Abdülmecid tuğralı bir onarım kitabesi yerleştirilmiştir.

İlk yapıldığı dönemde deniz kenarında, iskele yakınında bulunduğu için cami, banisinin adıyla değil de İskele Camii olarak anılmıştır. Zaten ilginçtir, Sultan III. Mustafa’nın yaptırdığı camilerin hiçbiri onun adıyla anılmamıştır.