“Taş ocakları insan ve çevre sağlığı için tehdit oluşturuyor.”

Tarhan, “Resmi kaynaklardan aldığımız bilgilere göre; halihazırda Kocaeli genelinde aktif olarak kullanılan 75 taş ocağı bulunuyor. Bu taş ocaklarından 36’sı kamu kurumlarına 39’u ise özel sektöre ait. Taş ocaklarında inşaat veya diğer kullanımlar için malzeme üretmek amacıyla zeminden kaya, kum, çakıl veya diğer minerallerin kaldırılıyor. Bu işlem yapılırken pek çok yönden insan, doğa ve çevre sağlığına olumsuz etkisi olduğu da bilinen bir gerçek. Öncelikle taş ocağında gerçekleştirilen patlamalar yer altı sularının akış yönünü dahi değiştirerek ekosisteme zarar veriyor. Bu bölgede faaliyet gösteren çiftçilerimizin ekinleri sulamasını da doğrudan etkiliyor. Bir diğer yönüyle de taş ocağından çıkan tozların başta insan sağlığı ve bölgedeki bitki sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini de bilimsel çalışmalar ortaya koyuyor. Buralarda yapılan çalışmalar ses nedeniyle de işitme sorunlarına dahi yol açıyor. Ancak ne yazık ki tüm bu veriler Kocaeli’de göz ardı edilip, meskenlere yakın yerlerde ve orman ve tarım arazilerinin bulunduğu bölgelerde taş ocaklarına izin veriliyor.”dedi.

“Halk taş ocaklarının faaliyetlerinden muzdarip ve şikayetçi” 

Taş ocağı ruhsatı verilen sahaların Darıca, Derince, Dilovası, Gebze, Gölcük, İzmit, Kandıra, Karamürsel, Kartepe ve Körfez ilçelerinde bulunuyor diyen Tarhan, Kocaeli Valiliğinin 4 Mart 2013 tarihli yazısını hatırlatarak, bu yazıda Kocaeli sınırları dahilinde Taş Ocakları Organize Sanayi Bölgesi kurulması çalışmalarına başlandığının ve yeni taş ocaklarına izin verilmeyeceğinin de açıklandığını söyledi. 

Tarhan, konu hakkında daha önce Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından cevaplanması talebiyle hazırladıkları soru önergesine gelen cevapta ise 2013 yılından bu yana sadece kamuya ait taş ocaklarına izin verildiğinin ifade edildiğinin altını çizerek, Körfez ilçesi sınırlarında orman ve tarım arazisi olan bölgeler ile yerleşim yeri yakınlarında yeni taş ocakları kurulduğu yönünde yoğun olarak şikayetlerle karşılaştıklarını belirtti. Tarhan “Körfez ve Gebze ilçesine gerçekleştirdiğimiz ziyaretlerde özellikle daha önce köy statüsünde iken mevzuat değişikliği ile mahalle olan bölgelerimizde vatandaşımızın yoğun şikayet konularından biri de taş ocakları. Bu taş ocakları öyle bölgelerde kurulmuş durumda ki aynı anda iki ilçemizde birbirine sınır olan köylerimizi etkiliyorlar. Köydeki halkımız taş ocaklarından gelen yoğun toz ve ses nedeniyle üretimden, sağlığa her alanda büyük sorunlar yaşadıklarını ifade ediyorlar. Biz de konu hakkında detaylı bilgi almak üzere konu hakkında yetkili olan iki Bakanlığa da yani Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına cevaplamaları talebiyle soru önergelerimizi TBMM Başkanlığına sunduk. Çevre ve insan sağlığının korunması devletin Anayasa ile tanımlanmış asli görevlerindendir. Bu kapsamda yapılan çalışmalar konusunda bilgi edinmek de vatandaş yönünden bir hak. Biz bölge halkında büyük endişe ve rahatsızlık yaratan bu taş ocakları meselesinin artık çözüme kavuşturulmasını istiyoruz. Bu nedenle taş ocaklarına dair yapılan her iş ve işlemin yakın takipçiyiz.”dedi.