İzmit'te gelecek nesillerde deprem farkındalığı oluşturmak amacıyla inşa edilen ve 17 tematik adımdan oluşan 17 Ağustos Deprem Anma ve Farkındalık Müzesi'nde, yüzyılın felaketi olarak nitelendirilen Marmara Depremi'nin yıkıcı etkisi üç boyutlu olarak gözler önüne seriliyor.
İzmit Belediyesi tarafından Cephanelik bölgesinde bin 740 metrekarelik alanda ve yaklaşık 15 milyon liralık yatırımla hayata geçirilen müze, Türkiye'de bir ilk olma özelliği taşıyor. 17 tematik adımdan oluşan müzede her bir adımın kendine ait bir hikayesi ve vermek istediği bir mesaj bulunuyor.
Müzenin en önemli bölümlerinden birini simülasyon odası oluşturuyor. Bu odada 17 Ağustos 1999'daki depremi yaşamamış ya da daha önce hiç deprem görmemiş ziyaretçilere adeta deprem öncesinden sonrasına bir yolculuk yaptırılıyor. İlk önce simülasyon odasına giren ziyaretçiler burada gerçek afetlerde kayıt altına alınan seslerin de yer aldığı deprem anını yaşadıktan sonra depremin yıkımını üç boyutlu olarak gözler önüne seren odaya geçiş yapıyor. Ziyaretçiler, burada depremde hasar görmüş bir evin yıkılan duvarından üzerindeki binaların tamamının yıkıldığı bir sokağı izliyor.
Ziyaretçiler depremin yıkıcı etkisine şahit olduktan sonra Marmara Depremi sonrasında Kocaeli'de çekilmiş fotoğrafların, yerel ve ulusal gazete sayfalarının sergilendiği "Umut Koridoru" adı verilen bölümden geçerek, yerkürenin hareketlerinin izlendiği dijital gösteri alanına giriyor.
- "Serum şişelerini ağaç dallarına bağladık"
İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan, tanıtım programında yaptığı açıklamada, Marmara Depremi'nde Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yönetici ve çocuk doktoru olarak görev yaptığını belirterek, deprem sonrasında yağmur gibi hastaneye gelen iç kanaması olan insanların, ameliyathanelerin devre dışı kalması nedeniyle hayatını kaybettiğini gördüklerini söyledi.
Ağaç dallarına serum şişesi bağlayarak çimenler üzerinde insanları kurtarmaya çalıştıklarını anlatan Doğan, tüm yaşananlar sırasında bir tane bile ambulans helikopterin gelmediğini kaydetti.
Doğan, o günlerden çok büyük dersler çıkardıklarını vurgulayarak, milletvekili olduğu dönemde medikal kurtarmadaki eksiklikleri görerek bu konuya el attığını ve fikir babası olduğu Afetlerde Sağlık Organizasyonu Projesi ile UMKE Projesini 2 yıllık uğraşlar sonucunda hayata geçirdiklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde başlattığı Türk Kızılayı'ndaki yenilenme, AFAD'ın kuruluşu ve Sağlık Bakanlığı'ndaki çalışmaların birbirini tamamladığını dile getiren Doğan, bugün artık her şehrin afet koordinasyon merkezinin bulunduğunu ve depreme eskisinden çok daha hazır olduğunu belirtti.
Başkan Doğan, artık yapmaları gereken şeyin deprem gerçeğini çocuklara öğretmek ve yapıları depreme dayanıklı hale getirmek olduğunun altını çizerek, depremi çocuklara anlatmak ve bu konuda farkındalık yaratmak için inşa ettikleri 17 Ağustos Deprem Anma ve Farkındalık Müzesi'ni 9 ay önce hizmete açtıklarını anımsattı.
- "Dünyada benzeri olmayan bir müze"
Doğan, dünyadaki önemli deprem müzelerini gezdiğini ve en çok Kobe'dekini beğendiğini söyleyerek, "Biz bundan daha iyisini yaparız diyerek yola çıktık. Türkiye'deki depremle ilgili bütün kurum ve kuruluşların görüşleriyle burayı şekillendirdik. Burası 17 tematik adımda ve 45 dakikada gezilen bir müze. Aynı zamanda dokümantasyon ve eğitim merkezi." diye konuştu.
Müzede deprem gerçeğini bilimsel temellerinden başlayarak anlattıklarını ve dünya var olduğundan beri bilinen kayıtlı depremlerin tümünün bilgilerinin yer aldığını aktaran Doğan, "Müzede, deprem simülasyonu, depremin bir diorama penceresinden üç boyutlu görülmesi ve depremle ilgili görsel olarak zenginleştirilmiş dünyadaki afetlerden görüntü ve seslerin olduğu farkındalık yaratma adımı bulunuyor." ifadelerini kullandı.
Doğan, doğa olaylarının bundan bundan sonra da olmaya devam edeceğine dikkati çekerek, şu ana kadar 10 bin öğrencinin buraya getirildiğini ve 17 adımda 45 dakikayı burada yaşadığını sözlerine ekledi.