Her platformda savunacağız!

26 Kasım 2016 Cumartesi 09:53

Dominik Cumhuriyeti’nde yaşanan 56 yıl önce diktatör Turijillo rejimine karşı direnişin sembolü haline gelen ‘Mirabal Kardeşler’ bu başkaldırının bedelini canlarıyla ödediler. Yaşanan bu olay, kadınların ne kadar güçlü olabildiklerini gösterdiği gibi, ne kadar kolay hedef gösterilebileceğinin de en kara örneklerinden biri olarak dünya tarihinde yerini aldı.

KARA BİR LEKE

Birleşmiş Milletler 1999 yılında yaşanan bu vahşi olayın yaşandığı tarihi, ‘Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’ olarak kabul etti ve bünyesindeki ülkeleri bu konuda çalışmalar yapmaya yükümlü kıldı. Ancak bugün Mirabel kardeşlerin devlet eliyle katledişinin 56. yıldönümü ve kadına karşı şiddet ülkemizin alnında hala kara bir leke olarak duruyor. Bizler kilometrelerce uzakta, Türkiye'de her yıl onlarca kadının tecavüze uğrayışına, zulmedilişine ve katledilişine; katillerinin ise iyi hallerine bakılarak cezalarında indirim yapıldığına, yargının suçlunun yanında olduğuna tanık oluyoruz.

ARTARAK SÜRÜYOR

Türkiye’de kadına yönelik şiddet, cinsel istismar ve kadın cinayetleri maalesef artarak devam ediyor. 2016 yılında Kasım ayına kadar 272 kadın katledildi. 284 kadın tacize uğrarken, 376 çocuk da cinsel istismara uğradı. Daha ilk dönemlerinde bile kadın cinayetleri yüzde bin 400 artarken, iktidar ‘Şiddetin artmadığı görünürlüğünün arttığı’ yalanı ardına sığınmaya devam ediyor. Ancak, 14 yıldır yama tutmayan tek gerçek şiddetin her geçen gün giderek arttığı oldu.

25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü vesilesiyle kadına yönelik şiddete karşı sesimizi bir kez daha yükseltiyor ve kadın haklarını her platformda savunacağımızın, mücadelemizin her alanda devam edeceğinin de bilinmesini istiyoruz.