Kısa bir süre içerisinde Dilovası’nda atölye açmayı ve öğrenci yetiştirmeyi hedeflediğini dile getiren Algür, ‘’Bildiklerimin bende kalması sanatın ruhuna ihanettir. Sanatını yeni kuşaklara taşıyabilen ancak varlığını sürdürebilir bıraktığı eserlerle ölümsüzleşir’’ dedi.
Çalışmalarını hızla sürdüren Veysel Algür Dilovası’nı çok sevdiğini Dilovası’nın bir işçi kenti olduğundan ötürü buraya ayrıca bağlandığını, Dilovası’nda insanların kibirsiz ve tevazu içerisinde bir hayat sürdürdüğünü ve bunun kendisini bu kente çeken en büyük etken olduğunu söyledi.
Cami süslemeleri ve özel konseptler geliştirdiğini ve özellikle kurumların dikkatini çektiğini ve bu yüzden hastaneler, belediyeler ve buna benzer kurumların kendisiyle çalışmak istediğini ve bununda gurur duyduğunu dile getirdi. Dilovası için projelerinin de olduğunu ifade eden ALGÜR Dilovası’nın ciddi anlamda bir GÖRSEL ESTETİZM’e ihtiyacı olduğunu ve gerekirse bunun içinde elinden geleni yapacağını söyleyerek, Dilovası için güzel projeleri olduğunun işaretini verdi.