CHP’li vekil açıklamasında şunları belirtti. “Son 14 yıldır iktidar olan AKP, kaynakları faize aktardı.
2002 yılında 155 milyar Türk Lirası olan iç borç 2016’da 500 milyar Türk Lirasına çıkmış. Toplam borç 2002’de 256 milyar iken,2016’da bu rakam 763 milyar Türk Lirasına çıkmış. Türkiye iç borçlanma maliyeti en yüksek ülkeler sıralamasında ilk 5’te yer alırken, faiz oranının en düşük olduğu ülkeler ise İsviçre, Danimarka, Japonya gibi güçlü ekonomiye sahip ülkeler.
EKONOMİDE ÇARKLAR DURDU
Yurttaşlarımız tüketici kredileri ve kredi kartları için 9 yılda bankalara toplam 268 milyar lira faiz ödemiş. Şirketlerde ise 2002 yılında 56 milyar olan kredi borçları,2016’da 1 trilyon 584 milyara yükselmiş.
Ticari kredilerdeki faiz ödemesi, son yedi yılda 78 milyar Türk Lirasını bulmuştur.
Bankaların faiz giderleri ise son 14 yılda toplam 1 trilyon 330 milyar olarak gerçekleşmiştir.
Bütün bu rakamlar bize şunu gösteriyor; arz-talepte oluşan dengesizlik faizleri fırlatmıştır. Bunun sonuçları elbette son derece ağırdır.
Girişimciliği baştan engelleyen, yatırım yapma cesaretini kıran bu tablonun, ekonomideki etkisi elbetteki olumlu olmayacaktır.
Üretim yapılmayan ekonomilerin, bırakın büyümeyi, çökmeye mahkum olduğunun defalarca anlatılmış olması anlaşılıyor ki iktidar açısından hiçbir anlam ifade etmemektedir.
Çünkü bugün geldiğimiz noktada; işsizliğin günden güne yükseldiği, yatırımların durduğu, şirketlerin kapandığı bir süreç yaşanmaktadır.
Bunların tamamının, ekonomiyi canlandıracak ve gelişip, büyümesini sağlayacak üretim ortamının olmamasından kaynaklanmaktadır. Bu ortamı oluşturmayan da AKP İktidarıdır.
Sorunları kişi ya da kurumları suçlayarak yok edeceğini sanan iktidarın, ekonomi politikalarını sorgulamasının zamanı gelmiş hatta geçmektedir.
Siyasi belirsizlik ve devam eden riskler, döviz karşısında değer kaybeden Tük Lirası bizi bugün bulunduğumuz noktaya getirmektedir.
Çıkış yolu ise biran önce ülkede hakim kılınmak istenen olağanüstü ortamın normalleşmesini sağlamaktır. İçerde ve dışarda barış ve huzur için yapılması gerekenler karşısından gözlerini kapatan iktidar ülkeyi çıkmaz bir yola doğru itmektedir.
Siyasi uzlaşma yerine dayatmayı benimsemek toplumda kutuplaşmaya yol açacaktır. Terör tehdidi nedeni ile zaten bozulmuş olan toplumsal dengeler şimdi dayatılan Anayasa değişikliği ile üst seviyeye gelmiştir.
Ülkeyi bu gergin ve çözümsüz noktaya sürükleyen AKP’nin biran önce her alanda normalleşmeyi sağlaması ve halkın gerçek sorunları ile ilgili çalışma yapması gerekir.”