banner1106
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kocaeli ve Gebze bölgesine AK Parti kurulmadan önce ve kurulduktan sonra, Başbakan olarak zaman zaman gelip gitmişti. Bizde bu ziyaretleri değişik vesileler ile kaleme alıp bu köşede yayınladık.  Yine Erdoğan, bu fer Cumhurbaşkanı sıfatı ile bir kez daha e geldi ve çok sayıda eserin hizmete açılacağı törene katılarak, burada konuşma yaptı. Sayın Erdoğan’ın bu kez yaptığı konuşmada, Ermeni soykırımı üzerinde durdu.  Sözde Ermeni soykırımını Papa’nın ve Avrupa Birliğinin tanımasına Türkiye çok sert tavır koydu.  Bu yılın özelliği, sözde Ermeni soykırımının 100. Yılı olması.  Ermeni mezalimi gerçekten Türkiye için büyük bir zulümdü. Aslında, Yavuz Hırsız ev sahibini bastırır misali,   Ermeniler Anadolu’ da büyük soykırım yaptılar ama kendilerini mazlum yerine koyarak,  Dünya’yı ayağa kaldırmaya çalışıyorlar. Bugün, birinci cihan harbini incelediğimizde, Neredeyse Doğu Anadolu, Karadeniz ve Güney Doğu Anadolu bölgesinden yüzbinlerce insanımızın ermeni mezalimine kurban gittiğini görüyoruz. Bu konuda defalarca yazılar kaleme aldık, araştırmalar yaptık. Türkiye’de ki ermine lobisi ve ermeni lobisi uzantıları bu konuda çalışma yapmayı hep engellediler. Bugün Ermeniler ortalığı ayağı kaldırınca araştırma yapmaya çalışıyoruz. Aslında, bunu ciddi şekilde çalışıp araştırmalıyız.  Devri Alem belgesel programı olarak Doğu, Güney Doğu ve Doğu Karadeniz bölgesinde yaptığım araştırmalarda Ermeniler ne gibi mezalim yaptığını yerinde görüp, hatta toplu şehitler ve toplu mezalime kurban giden insanların yeri ve mezarlarını gündeme getirmekteyim. Son olarak Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşu ile ilgili Kocaeli Erzurum dernekler  Federasyonu Erzurum’un kurtuluşunu şenliklerle, türkülerle kutlarken onlara da bir tavır koyarak aslında bu şenliklerin yapılırken, tarihi gerçeklerinde gün yüzüne çıkarılmasını istemiş ve Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşunun gerçekleşti. 11 Mart’ı 12 Mart’a bağlayan gece 10 bin yakın Erzurumlunun Ermeni mezalimine kurban gittiğini, Kocaeli Gebze TV’nin canlı yayınından da gündeme getirmiştim. Kocaeli Gebze TV’nin canlı yayınında ve daha sonra bu köşede yazdığım makalede sizlerle ermeni mezaliminin yaptığı vahşeti paylaşmıştım.  Ermeni mezalimi ile ilgili olarak yaptığım canlı yayını ve makaleyi aşağıdaki linklerden izleyip okuyabilirsiniz.
ERZURUM’UN KURULUŞU’NDA UNUTULAN ŞEHİTLER 
http://www.gebzegazetesi.com/erzurumun-kurulusunda-unutulan-sehitler-ve-bakan-gullucenin-dikkatine-makale,989.html
CANLI MAKALE İÇİN TIKLAYIN
http://kocaeligebze.tv/v/38918/smail-kahramanla-canli-makale---kultur-tarihimizde-erzurum#.VQVyUdKsVu4
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’DAN SERT TAVIR
Evet,  Cumhurbaşkanı Erdoğan çok sert tavır takındı Papa ve Avrupa birliğine. Gerçekten Papa’nın gerçek yüzü de bu vesile ile ortaya çıktı. Papa,  Türkiye geldiğinde Papa ile ilgili yazılar kaleme almıştım. Papalığın asıl amacı Türkleri Anadolu’dan çıkarmak ve Orta Asya’ya doğru gelişin geri göndermektir.  Ağzından bu baklayı da çıkarmıştı Papa Türkiye ziyareti dönüşü. Papalığın hedefimi önümüzdeki bin yılda Asya’yı ve Anadolu’yu tamamen Hristiyanlaştırmak için çaba sarp etmektir.  Dünya’nın en büyük siyasi örgütü Mason Lobisi ve siyaset odağı papalıktır. Papalık dünyada birçok şeyi kendine çevirmeye çalışıyor. Bir dini mezhepten çok çok siyasi örgüt olarak dünyayı sömürmeye çalışıyor. Bu vesile ile gerçekten yüzü daha iyi anlaşılmış oldu. Bu konuda birçok şey anlatılır ve söylenir. Ancak, anlatılıp söylenmesi gereken olayların perde arkasına bakmaktır. Anadolu’da yüzbinlerce insanımız Ermeniler tarafından katledildi. Onların hak ve hukuku arayamadık. Bu satırların yazarı olarak, rahmetli İbrahim Dedemin birinci harbinde askere celp edilerek,  öncelikle Şebinkarahisar’ın ermeni işgalinden kurtuluşunu gerçekleştirmiş ve daha sonra bu kurtuluşu gerçekleştiren askerlerin su kaynaklarına Ermeniler tarafından zehir katılarak,  önce zehirlendiğini ve daha sonra hastaneye kaldırılan askerlerin bulunduğu hastane binasını Suşehri yakınlarında yakıldığını araştırıp belgelerle ortaya çıkarmıştım. Bugün yüzlerce Giresun bölgesinden ermeni mezalimine kurban giden askerin mezarı,  Şu şehri garipler mezarlığında yattığını hem Devri Alem programı olarak,  hem de araştırmacı gazeteci olarak ekranlara getirmiştim.  
Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın tavır ve tepkisi yerinde. Ancak,  araştırmacılara, televizyonculara, akademisyenlere ve kamuoyuna çok büyük görev düşüyor. Gerçekten Ermeniler değil de, Anadolu’da yaşayan Müslüman Türk ahalinin ermeni mezalimine kurban gittiğini ortaya koymak için ciddi çalışmalar yapmalıyız. Bu konuda kurum ve kuruluşların üzerine düşen görevi en iyi şekilde yapması gerekiyor. 
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN KOCAELİ GEZİLERİ
Daha önce bu köşede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakan, Parti lideri ve Cumhurbaşkanı olarak yaptığı geziler ile ilgili yazılar kaleme almıştım. Onlardan bir bölümünü buradan sizlerle paylaşırken tamamını www.gebzegazetesi.com adresindeki köşemden okuyabilirsiniz
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN KOCAELİ’DE NE KONUŞTU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kocaeli’de yaptığı konuşmanın bir bölümünü buradan sizlerle paylaşıyorum. Konuşmanın tamamını ise, www.gebzegazetesi.com adresindeki köşemden okuyabilirsiniz
Toplu açılış töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarından da övgüyle bahsetti. Alandaki vatandaşlar tarafından sık sık sloganlarla desteklenen Erdoğan, “Kocaeli her zaman yanında şeklinde” sloganlara da “Kocaeli’den en ufak bir şüphe yok. Kocaeli her zaman dik durdu” diyerek karşılık verdi. Erdoğan, söz konusu yatırımlarla ilgili olarak, “Büyükşehir Belediyesi maşallah alt yapıdan restorasyon işlerine kadar 359 trilyon liralık yatırımı bitirdi. Bugün bu eserleri siz kıymeti Kocaelili kardeşlerimizin hizmetine sunuyoruz. İzmit Körfez Geçiş Köprüsü’nü, şöyle helikopterle bir gördük. Rabbime hamdolsun, bize bugünleri gösterdi dedim. Artık bu körfezi dolaşmadan artık nereye gideceksen git, yollar kısaldı. Ne demiştik biz, yol medeniyettir. Türkiye muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkıyor ve çıkacak” ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Türkiye muasır medeniyetler seviyesine çıkıyor ve çıkacak. 
AP'NİN 'SOYKIRIM' KARARI
Papa yaptığı yanlışı düzeltmeden Avrupa Parlamentosu benzer bir hezeyanı sergiledi. 
AP böyle bir karar alsa ne yazar almasa ne yazar. Bir kulağımızdan girer öbür kulağımzdan çıkar. Buradan tüm dünyaya, bilhassa da Ermenilere seslenmek istiyorum. Bu meseleyi tarihi temelinden tamamen kopartarak siyasallaştırmak en çok Ermenilere zarar verir. Biz bu kararları alanların, bu yönde beyanlarda bulunanların asıl amaçlarının Ermenilerin hakkını, hukukunu korumak olmadığını gayet iyi biliyoruz. Yahu Ermenilerle yakından uzaktan alakası olmayanların bu açıklama haddine mi?
Türkiye'ye karşı hasmane amaçlarla yürütülen bu kampanyadan hiçbir şey çıkmaz. Yel kayadan ne götürebilir ki?
Bu işten Ermeniler çok zararlı çıkar. 
"MİLLET OLARAK ERMENİLERLE BİR MESELEMİZ OLMADIĞININ EN BÜYÜK İSPATI..." 
Millet olarak Ermenilerle bir meselemiz olmadığının en büyük ispatı bugün ülkemizde çoğu kaçak olarak yaşayan 80 bine yakın Ermeni nüfusudur. 
Bizimle ve kardeşlerimizle sorunu olan Ermeni diasporasıdır.
"ÖNCE KARABAĞ SORUNU HALLOLACAK"
Ermenistan'a kapımız hala açık. Sözde soykırım iddiaları ve Karabağ'ın işgali konusunda olumlu adımlar atmaları halinde kendileri ile hertürlü işbirliğine varız. Bu iradeyi, bu cesareti gösterecek Ermeni siyasetçileri ile, Ermenistan yöneticileri ile görüşmeye, konuşmaya daima hazırız ama önce Karabağ sorunu hallolacak.
Bizim duruşumuz net ama karşımızda çok farklı hesaplarla hareket eden bir kesim var. AP 'arşivlerinizi açın' diyor. Bizim arşivlerimiz zaten açık. Bunlar Türkiye'yi takip etmiyorlar ki. 
Elinizdeki belgeleri, dokumanları getirin ortak bir komisyon kuralım. Otursunlar meseleyi tüm yönleriyle araştırsınlar, değerlendirsinler. Objektif olarak adil bir hafızaya ulaşsınlar, biz de yolumuza devam edelim.
DEMİRTAŞ'A SERT SÖZLER
Terör örgütünün güdümünde siyaset yapan bir partinin genel başkanı çıkmış, Ermeni iddialarına iftiralarla sahip çıkıyor. 
Parlamento başkanımız partileri ortak bir bildiriyle tepki vermeye davet ediyor. 3 parti imza atıyor ama terör örgütünün temsilcisi konumundaki parti imza atmıyor. 
 Bu ucuz siyasete bu ülkenin prim vermemesi lazım. Terör örgütünün katletmesinin hesabını vermek zorundalar. 6-7 ekim olaylarının hesabını vermek zorundalar. Sonra demokrasi özgürlük desinler.
"BU GEÇİCİ KRİZ AŞILACAKTIR"
Türkiye ekonomide de çok büyük bir atılım gerçekleştirdi. Bu ara kur nedeniyle 800 milyar dolara düştü milli gelir. Ekonomideki şu andaki bu geçici kriz aşılacaktır. Analiz şirketleri hedefleri farklı bir şekilde ortaya koyuyorsa da Türkiye sıçramasına devam edecektir. Türkiye iki trilyon dolarlık Gayrisafi Yurtiçi hasılaya ulaşacaktır. Onun için gençler Türkiye’nin güçlü olması şart. Güçlü Türkiye şart. Eğer bir şu anda kendi helikopterimizi yapıyor muyuz? Tankımızı da yapacağız topumuzu da yapacağız. Gemilerimizi yapıyor muyuz? Bütün bunlarla beraber güçlü.
Ekonomideki son dönemde patinaj görüntüsüne şahit oluyoruz. 2008 krizi tüm dünyayı kasıp kavururken bu kriz Türkiye’yi teğet geçecek demiştim. Gereken tedbirleri aldık. Güven ve istikrar ortamını güçlendirdik. Raydan çıkılmasına müsaade etmedik. Türkiye kalkınmasını sürdürdü. Bu patinaj uzun sürmez. Hükümetimiz ekonominin ihtiyaçlara göre yeni bir yaklaşımla güçlünedirilemise konusunda hayata geçiriliyor.
Küresel çalkantıların yerine oturulmasıyla 2023 hedeflerine odaklanacaktır. Yeni bir süreci anlatmak istiyorum. Artık dünya ülkeleri arasında en ileri ülkelere baktığımız zaman sistemde bir değişime gitmişler. Bakıyoruz parlamenter demokrasi mi başkanlık sistemi mi? Başkanlık sistemini görüyoruz.
"BAŞKANLIK SİSTEMİ ŞART"
Yeni Anayasanın içerisinde başkanlık sistemi şart bunun için de 367 vekil gerekiyor, ben de 400 vekil verin dedim. Türkiye, başkanlık sistemine geçerse koalisyonda bile yer alamayacaklar. Parlamenter sistemin en zayıf noktalarından biri istikrar ve güven ortamını tehdit etmesidir. Türkiye hiçbir zaman denetimden uzak olmayacak. Parlamento yine olacak, başkanı da yönetimini de denetleyecek.
…….
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN VE GEBZE (15 ARALIK 2014)
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olarak ilk kez dün Gebze’ye geldi. TÜBİTAK ve Gebze Teknik Üniversitesinde inceleme yapacağı TÜBİTAK’ta Türksat Uydusu İmza törenine katıldı. Bu satırları yazdığımız saatlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan TÜPRAŞ’ta açılış yapıyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gebze’ye gelmesi önemli, Erdoğan’ın Gebze ve Kocaeli’de yaptığı konuşmalarla ilgili açıklamaları ile ilgili yarın ayrıntılı yazı kaleme alacağım.
Aslında bugün son medya operasyonu ve Zaman gazetesi ile Stv’ye yapılan operasyonu yorumlamak istiyordum. Mesleki dayanışma çok önemlidir. Meslekler arasında sadece medyada değil tüm mesleki kuruluşlar arasında dayanışma olmalıdır. Medya bugün çok önemli meslek bir kamu hizmeti her şeyden önemlisi toplumun vicdanı. Demokrasilerde dördüncü kuvvet olarak biliniyor. Zaman ve Stv operasyonu gelecekte çok daha geniş çaplı değerlendirilecek.
35 yıllık gazetecilik hayatım gözlerimin önünden geçtiğinde gazeteci ve medya mensubu olarak çok önemli olaylara şahitlik ettim. Yerel ve ulusal yaşanan olaylarla ilgili tarihe not düşüp zamana noterlik yapma adına düşüncelerimi kamuoyuyla paylaşmayı görev kabul ediyorum. Yazdığım her yazının benim için ayrı anlamı var. Bugüne kadar 30 yıldır yazdığım tüm yazıları arşivleyip bir kısmını da internet üzerinden kamuoyuyla paylaşmaktayım, gelecekteki 30 yıllık yazımı internet üzerinden kamuoyuyla paylaşmayı arzu ediyorum.
Evet, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan Cumhurbaşkanı sıfatıyla Gebze’deydi daha önce bu köşede Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili AK Parti genel başkanlığından başbakanlığı döneminde Gebze’ye yaptığı gezilerle ilgili ayrıntılı yazılar kaleme almıştım. Aradan yıllar geçmesine rağmen o yazılar hala tazeliğini koruyor. O yazılardaki yorum ve düşüncelerinizin önemi her geçen gün artmakta. Geçmişte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gebze gezisi ile ilgili kaleme aldığım yazıları sizlerle paylaşıyorum. 
ERDOĞAN’IN GEBZE GEZİLERİ (13 TEMMUZ 2012)
 
Son 3 gündür Başbakan Erdoğan’ın Kocaeli ’ye gelişi ile ilgili yazılar yazıyorum. Bugün de Başbakan Erdoğan’ın Gebze ile ilgili verdiği söz ve daha önce bu köşede yayımlanan bazı makalelerden alıntıları sizle paylaşacağım. Başbakan Erdoğan başbakan olduktan sonra Gebze’ye 5 kez geldi. Gebze’ye geldiğinde Gebze’ye yerinde yönetim sözü vermişti.
Bugün Başbakan’ın daha önce Gebze ile ilgili yaptığı açıklamalar Gebze gezisi ile ilgili yazdığım yazıların bir bölümünü sizlerle paylaşmadan başbakanın Kocaeli gezisi ile ilgili bilgi vermek istiyorum.
Başbakan seferberliği!
AK Parti, uzun süredir devam eden Kongre hazırlıkları tamamlandı ve bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla İsmet Paşa Stadı’nda gerçekleştirilecek kongreye ve toplu açılış törenine odaklandı.
133 PROJEYİ AÇACAK
 Başbakan Erdoğan kongrenin ardından 5. Açılış Bayramı’na katılarak bir kısmı Büyükşehir Belediyesi bir kısmı da İl Özel İdaresi tarafından yapılan 133 projenin açılışını gerçekleştirecek. Açılış bayramı saat 17:00?de 17 Ağustos Stadı’nda gerçekleştirilecek. Başbakan Erdoğan, açılış bayramının ardından da Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu’nun oğlu Harun Karaosmanoğlu’nun nikâh şahitliğini yapacak ve tören sonrası Kocaeli den ayrılacak.
STAD DIŞINA EKRAN KURULACAK
 Civelek, 16:00?da herkesin statta olmasını isterken, 41 bin rakamının da üzerine çıkacaklarını söyledi. Civelek, ?En az 41 bin kişilik bir katılım olacak. Bu alan 41 bin kişiyi almaz. Bu yüzden dışarıya iki ekran kuracağız ve yan sahaya ve çevreye vatandaşlarımızı alacağız? açıklamalarında bulundu.  
Başbakan Erdoğan Kocaeli gezisini gazeteci ve belgeselci olarak yakından takip edeceğim. İsterseniz zamanı durduralım bugün de başbakan Erdoğan Gebze’de yaptığı gezilerle ilgili daha önce kaleme aldığım yazıların bir bölümünü birlikte okuyalım.
BAŞBAKAN; 500 BİN GEBZELİYE VERDİĞİ SÖZÜ TUTACAK MI ?  (10 EYLÜL 2004)
   AKP lideri ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Gebze’ye ilgisi devam ediyor. Parti kurma hazırlığına Gebze -Eski hisar Otel Atabay´da başlamış, 3 Kasım Genel seçimlerinden hemen önce 10 Ekim 2002 tarihinde on binlerce Gebzeliye yerinden yönetim sözü vermişti. Sayın Erdoğan Başbakan olduktan 11 ay sonra 12 Eylül 2003 tarihinde Gebze’ye gelerek  bir çok törene katılarak verdiği  hizmet sözünü tekrarladı.
   Başbakan sayın Erdoğan yine bir Eylül ayında, yani  bugün 10 Eylül 2004 tarihinde tekrar Gebze’ye geliyor. Bugün uzun  bir süre  Gebze´de kalacak ve  Gebze ile ilgili  açıklamalar yapacak ..Başbakan  Erdoğan´ın bugün  vereceği sözleri  dikkatle takip ederek  zamana  karşı noterlik yaparak  tarihe not  düşeceğim. Ancak Gebze´de bir yıl içinde çok şeyler değişti. Gebze´ye verilen yerinden yönetim sözü tutulmadı ve 500 bin Gebze artık  İzmit’in  mahallesi oldu, Gebze´de   devletin temel görevi olan Sağlık, Eğitim ve  Emniyet  hizmetleri  perişan. AK partiye seçimlerde   %50 oy vererek büyük destek olup hizmet bekleyen  Gebze Halkı’nın   umudu tükenmeye  başladı. Hayal kırıklığına uğruyor Gebze  halkı, verdiği  vergilerin başka illere siyasi yatırım  olarak gitmesine isyan ediyor.  Gebze´nin 1000 dersliğe, yüzlerce öğretmen ve polise ihtiyacı var. hastanemiz gecekondudan bozma  yerde yapılıyor. Başbakan´a Gebze ile ilgili yanlış bilgiler veriliyor.
     Dost acıda  olsa  gerçeği söyler, AK parti iktidarı Gebze’yi gerçekten ihmal etti 2 bakanı olan  Türkiye´nin sanayi merkezi Kocaeli´nin  Gebze ilçesi  büyük sıkıntı içinde. şimdi isterseniz gelin  tarihe  doğu yolculuğa çıkıp  Başbakan   sayın Erdoğan´ın  13 Eylül 2003 günü  Gebze  gezisinden sonra  bu köşede yazdığım  yazının   bir  bölümünü birlikte okuyalım.
     ..." Sayın Erdoğan’ın Gebze´deki törenlerini takip ediyorum. Gebze´nin sembolü Çoban mustafapaşa caminde  kılınan cuma namazın ´da, basın cami içine alınmadı, namaz sonrası  Erdoğan bir çok Gebzeli ile el  sıkışarak  Gebze Merkez Hastanesinin açılış törenlerine katıldı, Mehter marşı ile  tören alanına   gelen Erdoğan  Türkiye´nin genel sorunları ile ilgili ayrıntılı bilgiler  verirken, Gebze  mitinginde verdiği hizmet  sözlerini unutmadığını söyledi.
    Kroman çelik tarafından yapılacak okulun temel atma töreni için Anadolu lisesinin  bulunduğu yere gelen  Erdoğan´ı  büyük bir kalabalık karşıladı. Gebze Ticaret odasına  geçen Erdoğan´ın    GTO´da konuşma yapmaması dikkat çekti. Gebze Organize Saniyi bölgesindeki Fabrika yangını Başbakan´ın  GOSB programını iptal etmesine neden oldu. TÜBİTAK´a geçen Başbakana  bilgiler verildi. Başbakan Erdoğan  Gebze´de büyük ilgi ve sevgi gördü.
   Sayın Erdoğan´ın  Gebze çıkartmasını  takip ederken 11 ay önceki miting ve   Türkiyenin genel  durumu hatırıma geldi. Sayın Erdoğan´ı bugünlere getiren en önemli  özellik  yılmadan ve yorulmadan  çalışıp  güç odaklarına taviz vermemesidir. Miting alanında AKP ve  sayın Erdoğan´a  karşı  geçmişde açıkça tavir alanların  bugün AKP li gözükmesi Türk siyaseti açısından büyük talihsizliktir. Bu tür çıkarcılara AKP ve  Erdoğan’ın pirim vermemesi  sevindiricidir. Milletvekili ve  AKP teşkilatları  partiyi çıkarına alet edenleri takip edip  önlemelidir. Genel merkezin bu noktada çok ciddi çalışmalar yapması  siyasete  kalite  getirecektir. " (13 Eylül 2003)
    Yukarıda yazdığım 13 Eylül 2003 tarihindeki yazımda  Sayın Erdoğan´ın  3 Kasım  Genel  seçimler  öncesi  Gebze meydanında 10 Ekim 2002 tarihinde  yaptığı  konuşmaya ´da yer vermiştim isterseniz gelin  şimdide bu yazıyı okuyalım.  
........"Evet insan  hayatı  gerçekten sürprizlerle doludur. Yıllar öncesinden tanıdığım  Sayın Erdoğan  bugün kitleleri  arkasından  coşturuyor. Bir umut  ve kurtarıcı gibi bakılıyor. Gerçekler 3 Kasım seçimlerinden sonra  çok daha iyi anlaşılacaktır. Sıkıntı ve dertler insanı olgunlaştırır. Çile ve ızdırap insanı yüceltiyor. Erdoğan´ı dinlerken  geçmiş yıllar gözümün önünden bir sinema şeridi gibi geçerken  bundan sonra  ne olacağı  zihnime takıldı ...."(11 Ekim 2002)
    Bu satırlar seçimlerden önce 11 Ekim günü yazmıştım. Sayın Erdoğan önüne çıkartılan engelleri bir bir açarak halka hizmet ve Türkiye sevdası için maraton koşuyor. Sayın Erdoğan ve ekibi  Türkiye ve Gebze’ye hak ettiği hizmeti yapacaklarına inanıyorum. Dünkü Gebze çıkartmasında 7 ay sonra yapılacak yerel seçimlerde AKP nin  başarılı   olacağını gösteriyordu. Gebze nin Ankara´dan hak ettiği hizmeti alabilmesi için  AKP  milletvekillerine  ve  AKP  Gebze teşkilatına büyük görev düşüyor. Gebze´deki tüm kurum ve kuruluşlarla bütünleşerek, siyaseti Gebze için  hizmete dönüştürebilmelidirler. Makam ve mevkiler gelip geçici,  sayın Erdoğan’ında dediği gibi    " Bakı kalan kubbe´de hoş bir sedadır.  Gebze´ye hizmet için gözler  AKP Gebze teşkilatı ve  milletvekillerinde. Bekleyip göreceğiz......" (13 Eylül 2003)
 
Evet yine bir sonbahar günü  ve tarihler 10 Ekim 2004 ü gösteriyor.  Başbakan Sayın Erdoğan Gebze’ye geliyor. Başbakan’ın Gebze’de neler konuşacağı merak konusu. Acı bir gerçek var ki sayın Başbakan’ın  Gebze halkına  verdiği yerinden  yönetim sözünü  tutmayarak  büyükşehir yasası ile  Gebze’yi İzmit´e mahalle yaptırdı. Gebze´ de hizmet adına hiç bir şey değişmedi. Yapılmayan hizmetler bile  yapılmış  gibi gösterilerek  başbakan yanlış bilgilendirildi. Bu görüntü Gebze ve  AKP Adına üzüntü verici.
     Biz gazeteci olarak tarihe not düşmeye devam edeceğiz. Gebze çok başbakan, bakan ve milletvekilleri gördü. Hizmet yapanlar unutulmadı. 500 bin Gebze halkı Başbakan Erdoğan, bakanlar ve  milletvekillerinden   ödediği vergilerin karşılığı olarak   hak ettiği hizmeti bekliyor. Ancak Gebze halkının umudu  bitmek üzere. bekleyecek hali kalmadı .Kaybeden sadece Gebze  değil  Ak parti ile  Türkiye  olacaktır. Bizim görevimiz yazıp tarihe not düşmektir. Başbakan  500 bin Gebze halkına verdiği  hizmet sözünü  ne zaman tutacak ?
MERHUM  ÖZAL İLE BAŞBAKAN ERDOĞAN ARASINDAKİ FARK
  Başbakan belediyeden çıkarken büyükşehirle ilgili yönelttiğim soru  şu " Seçimden önce Gebze  halkına yerinden yönetim sözü  verdiniz.  Büyük şehir yasası ile Gebze´yi İzmit´e mahalle yaptınız yerinden yönetim bu mu? Sorumuza Başbakan çok sinirlendi. Başbakan bize yerel yönetim dersi vermeye kalktı. Beni yerel yönetimler yasasını  bilmemekle  suçladı. Başbakan´a bende gazeteciyim belediye yönetimi ve belediye yasasını bilmem, ancak  bildiğim Gebze halkı  bu yasaya karşı. Gebze  İzmit´e mahalle yapıldı.
   Başbakan´a sorduğum  büyükşehir sorusuna, Büyükşehir Belediye Başbakan´ı İbrahim Karaosmanoğlu ile Milletvekili  Nihat Ergün´de sinirlendi. Her ikisi bize bu soruyu sormayı yakıştıramadıklarını  söyleyerek  sitem ettiler. Biz her şeye rağmen  fikrimizde kararlıyız. Büyükşehir Gebze´ye büyük darbe vurdu. Gebze ancak Gebze´den yönetilerek sorunları çözülür. Gebze´nin bugünkü sıkıntısı hak ettiği halde il yapılmayarak İzmit´e mahkum edilmesidir.  Kocaeli Büyükşehrin Başkanı Sayın  Karaosmanoğlu  ne kadar iyi niyetli olursa olsun Gebze sıkıntıdan kurtulmayacaktır.    
   Her fırsatta  Özal gibi olmaya çalışan Başbakan Erdoğan´ın  sinirli ve kızgın halini gördüğüm´de aklıma  1983 yılında  Anavatan Partisinin Kuruluş yılları  geldi. Genel başkan mehrum Turgut Özal´ın  Gebze ilçe  binasının açılışına  geldiğinde  sorduğum  şu soruyu hatırıma geldi. Merhum Özal´a  21 yıl önce  şu soruyu  sormuştum " Sayın Özal  rakipleriniz  Çalp ve Sunalp  sizlere işçi düşmanı olarak  suçluyor, İşşçi bölgesi Gebze´de işçilere  özel bir mesajınız var mı ? diye sorduğumda  merhum  Özal "  Genç gazeteci  rakiplerimiz işçilerle oturup bir kez yemek bile yememiştir. Ben  işçilerle Akkardansa´da   birlikte  çalıştım. İşçilerin sorununu  Çalp  ve Sunalp´dan  daha  iyi bilirim, sende şahit ol demişti. İşte  Merhumu Özal ile   Sayın Erdoğan´ın  arasındaki fark ,yorumu  sizlere  bırakıyorum.
BAŞBAKAN 5. KEZ GEBZE´DE (22 EKİM 2004)
   Başbakan Tayyip Erdoğan  bugün ´de Gebze´ye geliyor. Genel seçim öncesi Gebze´ye gelmeye başlayan  Başbakan bugün 5. Kez Gebze´ye gelecek. Okul  ve fabrika açılışı için Gebze´ye gelecek olan Başbakan´a hitaben  daha önce bu köşede kaleme aldığım yazıları tekrar edeceğim. Devlet ve siyaset adamı  verdiği sözleri tutarak güvenilir olmalıdır. Sayın Erdoğan´ın Gebze halkına verdiği yerinden yönetim sözünün gazete olarak sonuna kadar takipçisi olacağız.
   Büyükşehir yasası ile mahalle yapılan Gebze´nin en basit belediye hizmetleri bile 50 kilometre uzaktaki İzmit´ten yapılıyor. Devlet hastanesi parasızlıktan yapılmadığı için,   insanlar hastane  yollarında ölüyor. 600 öğretmen yüzlerce  polis açığı var. Alt yapı hizmetleri  yok.500 bin  nüfusa  sahip Türkiye´nin en çok vergi veren ilçesi  Gebze varlık içinde yokluk çekiyor. Gebze tam anlamı ile büyük bir çıkmaz içinde Gebze eski günlerini mumla arıyor.
    Evet Gebze büyükşehir yasası ile çok şey kaybetti. Sefa Sirmen´in katrilyonluk borç batağına ortak  edildi. Belediye payları yıl başından itibaren kesilmeye başlandığında ilçe ve belde belediyeleri feryad edecek ama  seslerini kimse duymayacaktır. Gebze halkına yerinden yönetim sözü veren Başbakan´ı  Gebze  halkı hiç bir zaman unutmayacaktır. Biz geçmişte yazdığımız yazıların bir özetini  Başbakan´a ithaf ediyoruz.5.Kez Gebze´ye gelen Başbakan Gebze´nin kaderini değiştirecek mi ?  Beklemeye devam edeceğiz.
BAŞBAKAN´IN GEBZE GEZİLERİ İLE İLGİLİ TARİHE NOT DÜŞMEYE DEVAM EDİYORUZ.
    Başbakan´ın 4. bakanlı Gebze turu  (İsmail Kahraman´ın 22 Eylül 2004 tarihli makalesi)
    Gazetemizin dünkü sayısında tarihe not düşme adına yazdığım  Başbakan’ın Gebze´ye yaptığı 4 .gezi ile ilgili  yorumlara devam ediyorum.
     Dün tam gün Başbakan´ı takip ettim. ISUZU daki tören, Mustafapaşa Camii´ndeki cuma ve cenaze namazları, Gebze Belediyesi´ni ziyareti, Belediye önünde Gebze ile ilgili soru sormam. Ve Gebze halkına hitap etmesi ve son olarak Gebze Organize Sanayi Bölgesindeki yemekli toplantı ve GOSB tekno parkının tanıtımını sonuna kadar  takip edip not almayı görev kabul ettim. 
   Gebze bir çok Başbakan gördü,  sadece seçim zamanı ve seçimden sonra törenlerde boy gösterip  gittiler, Fakat dün öyle  değildi  haftanın son mesai günü olmasına rağmen Başbakan Erdoğan tam gününü Gebze’ye ayırdı. Temennimiz bu ilgi bu hizmet dönemleri ve Gebze´nin içinde bulunduğu sıkıntı sona erer. Umudumuzu yitirmeden beklemeye devam edeceğiz. Fakat bekleyecek daha fazla gücümüz  kalmadı.
    Evet Belediye önünde Sayın Başbakan´a yönelttiğim" Seçimden önce Gebze  halkına yerinden yönetim sözü  verdiniz.  Büyükşehir yasası ile   Gebze´yi İzmit´e mahalle yaptınız yerinden yönetim bu mu? Sorumuza sinirli  Başbakan bize yerel yönetim dersi vermeye kalktı. Başbakan´dan sonra Büyükşehir Belediyesi Başbakan´ı İbrahim Karaosmanoğlu ile   Milletvekili  Nihat Ergün´de sitem ettiler.
   Biz her şeye rağmen  fikrimizde kararlıyız Büyükşehir Gebze´ye büyük darbe vurdu. Gebze ancak Gebze´den yönetilerek sorunları çözülür. Gebze´nin bugünkü sıkıntısı hak ettiği halde il yapılmayarak İzmit´e mahkum edilmesidir.  Kocaeli Büyükşehir’in Başkanı Sayın  Karaosmanoğlu  ne kadar iyi niyetli olursa olsun Gebze sıkıntıdan kurtulmayacaktır. Gelecekte keşke yanılmış olsam. Beni dün en çok sayın Başbakan´ın  sorduğumuz soruya  cevap verirken  sinirli tavrı üzdü. Soruya kızan sadece  Başbakan değil Büyükşehir başkanı  Karaosmanoğlu ile milletvekili  Ergün´de  sitem ettiler. Kızmak ve sinirlenmek sorunları çözmez.  Dostlar  üzülse de biz gerçekleri  yazıp sormaya  devam edeceğiz.
(Gebze Gazetesi 22 Eylül 2004 )
 
BAŞBAKAN ERDOĞAN TÜBİTAK´DA  (18 KASIM 2005)
  Başbakan seçildikten sonra 5.kez   Gebze´ye gelen   Recep Tayyip Erdoğan´ın Gebze´ye verdiği yerinden yönetim sözünü  gazeteci olarak takip ediyoruz. Daha önce  gazeteci olarak sorduğumuz soruya  kızan Başbakan´a sorular sormaya  devam edeceğiz. Son olarak  12 şubat 2005  tarihinde Gebze´nin Akciğeri  Çayırova çamlığı üzerine  kurulan Anadolu   Grubu  Hastanesi´nin  açılış töreni için gelen  Başbakan, bugünde  TÜBİTAK Marmara  Araştırma Merkezinde  olacak.
     Bugün  Gebze’ye gelecek olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan  Gebze kamuoyuna hitap eden   bir gazete olarak, kamuoyu adına Sayın Başbakan´dan isteklerimizi bir kez de açık mektup halinde  gazetemiz aracılığı ile  sormak istiyoruz.
   TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezinde inceleme yapmak üzere bugün  Gebze’ye gelecek  Başbakan Erdoğan’dan  Gebze kamuoyunun  istek  ve beklentileri  var. Bu istekleri bir kezde Gazetemiz aracılığı ile  sormak istiyoruz. Ümit ediyoruz sayın Başbakan bu soruları cevaplandırır.  
* 108 bin öğrencinin eğitim gördüğü Gebze´nin  850 derslik açığı var. Bu açık   ne zaman giderilecek?
*  13 bin öğretmenin görev yaptığı  Kocaeli´nin ilçesi  Gebze´de  3 bin öğretmen var. Gebze´nin 1000 öğretmen  açığı ne zaman  giderilecek?
* Türkiye´nin en hareketli ilçesi olan 500 bin nüfuslu Gebze´nin güvenliği 550 polisle sağlıyor. Gebze´nin polis açığı neden giderilmiyor?
*Türk sanayinin atardamarı olan Gebze´nin bir çok ana caddesi, yol ve kavşağı ödeneksizlikten açılmıyor. Gebze´nin alt yapı sorunu ne zaman çözülecek ?
*  Devletin anayasa teminatındaki sağlık hizmeti olmadığı için Gebze’den sevk olan hastalar yollarda ölüyor.  Gebze´ye  sağlık hizmeti  verecek 14 yıldır inşaatı devam eden  Gebze Devlet Hastanesi binası ne zaman hizmete açılacak ?
*  Gebze´li öğrenciler 55 - 65 kişilik sınıflarda üst üste eğitim görüyor. Yerinden yönetim sözü verdiğiniz Gebze, eğitim hizmetlerinden ne zaman  tam olarak yararlanacak?
* Yıllar önce temeli atılan ve parasızlıktan çürümeye terk edilen, Gebze Kültür Merkezi, Yüzme havuzu ve diğer devlet yatırımları inşaatları   çürümeden  ne zaman  kurtarılacak ?
*  Türkiye´nin en zengin ilçesi olan Gebze´nin , SSK fiubesi, Tapu ve Kadastro Müdürlüğü ile Bağ-Kur İrtibat Bürosu kirada hizmet veriyor. 500 bin nüfusu Gebze´de  devlet kiradan ne zaman kurtulacak?
*  Nüfusu Gebze´den daha az olan İzmit´te başta öğretmenler olmak üzere  bir çok devlet memuru boş tutulurken Gebze´deki  devlet kurumları  personel sıkıntısından, vatandaşa tam  hizmet  veremiyor. Gebze´nin memur eksikliği ne zaman giderilecek?
  3 Kasım seçimleri öncesi yerinden yönetim sözü verdiğiniz   Gebze  İzmit´e mahalle yapıldı. Gebze´yi mahalle olmaktan kurtararak  ne zaman yerinden yönetime kavuşturulacak? . Gebze halkı  Başbakandan yerinden yönetim sözünü tutmasını  bekliyor. Gebze yerinden yönetimi çoktan hak etti. Biz  gazeteci olarak  Gebze yerinden yönetime kavuşuncaya kadar sayın başbakana soru sormaya devam edeceğiz.  ( 18 Kasım 2005 /Gebze Gazetesi- İsmail Kahraman)
    Evet,  sonuç olarak gazetecilik tarihe not düşmek ve zamana noterlik yapmaktır. On yıl önce başbakanın Gebze gezisi ile ilgili notları sizlerle paylaştık. Gebze’ye verdiği yerinden yönetim sözünü takip etmeye devam ediyoruz. İnşallah başbakan sözünde durur.
…….
İSMAİL KAHRAMAN´IN KALEMİNDEN BAŞBAKAN ERDOĞAN İLE DEVR-İ ALEM
Başbakan Erdoğan yarın Kocaeli ‘ye geliyor.  Mahmut Civelek başkanlığındaki AK Parti Kocaeli teşkilatı geceli gündüzlü çalışıp İsmet Paşa stadını doldurmaya çalışıyor. Yarın Başbakanı Kocaeli nasıl karşılayacak? Başbakan Kocaeli’nde ne konuşacak? Ve hangi etkinliklere katılacak birlikte görüp takip edeceğiz.
Başbakan Kocaeli’ye geleceği bugünlerde biz de tarihe not düşme adına başbakan Erdoğan ile ilgili yazılar kaleme alıyoruz. Son 15 yıldır Türkiye’de çok önemli şeyler oluyor. Ezberler bozuluyor, ciddi anlamda değişim ve dönüşümler yaşanıyor deyim yerindeyse son 15 yıldır tarihe şahitlik ediyoruz. Gelecekte bugünlerle ilgili torunlarımıza anlatacağız yazılar ve belgesellerimizle geleceğe ışık tutacağız önemli olaylar yaşıyoruz. Biz de Devr-i Alem belgesel programı olarak Sayın Erdoğan ile bir Devr-i Alem yaparak tarihe not düşmek istedik.
HAPİSTEN BAŞBAKANLIĞA
Başbakan Erdoğan Türk siyasi tarihinde önemli izler bırakan bir isim olarak hatırlanacak. Geçmişte Türkiye başbakanlıktan hapse giren hatta idam edilen başbakanlar hatırlıyor ancak Erdoğan’ı hapisten başbakanlığa giden isim olarak hatırlayacak. Başbakan Erdoğan’ı Kırklareli’nin Pınarhisar ilçesinde hapiste kaldığı günlerde kendisini ziyaret eden bir gazeteci olarak o gün yaşadıklarımı dün gibi hatırlıyorum. Hapishanenin 2. katında bizi karşılamıştı. Biraz geniş olan salonda kara tahtada İngilizce öğrenmeye çalışırken kendisi ile görüşmüştüm. Kendisine günlerin nasıl geçiyor? Diye sorduğumda işte gördüğünüz gibi bazen okuyor bazen İngilizce öğreniyoruz ama kendimizi ?Bu da geçer yahu.? Diyerek teselli ederek zamanın geçmesini bekliyoruz demişti. Gerçi Sayın Erdoğan ile bu ilk görüşmemiz değildi. Fazilet Partisi İstanbul il başkanı olduğu sırada Gebze Kadırga tesislerinde kendisi ile görüşüp yemek yemiş ardından da Gebze’nin ilk radyosu olan ve tarafımızdan Gebze FM’de telefonla bağlanıp yemek masasından söyleşi yapmıştık. Sayın Erdoğan o gün Gebze FM mikrofonlarından milli görüşü ve milli görüş lideri Erbakan’ı anlatmış milli görüşün Türkiye’ye önemli hizmetler yapacağını söylemişti. Türkiye Gazeteciler Cemiyetini çeşitli etkinliklerine İstanbul Büyük Şehir Belediye başkanı sıfatıyla katıldığında yine sorular sorup cevaplar almıştım. Bu görüşmeler ve hapishaneler ziyaretinde Sayın Erdoğan bizi eski kültür bakanı İsmail Kahraman ile adaş olmamızdan dolayı karıştırmamak adına Gebzeli gazeteci İsmail Kahraman olarak tanımıştı.
Bu satırları sayın başbakan Erdoğan ile ilgili görüş ve yorum yazma hakkına sahip olduğum ve tarihe not düşme adına yazıyorum. Hatta hapishaneden başbakanlığa diye bir tv belgeseli de hazırlayarak Erdoğan ile Devr-i Alem adıyla tarihe tanıklık da yapmak istiyorum. AK Partinin kuruluş süreci kurucular kurulunun Gebze Eskihisar, Otel Atabay’daki toplantıları Erdoğan’ın partiyi kurduktan sonra ilk mitingini Gebze’de düzenlemesi, Gebze Mitingini takip ederek mitingi takip ederek kameramızla kayıt altına alıp yazılarımızla geleceğe not düşüp noterlik yaptık. Dünkü yazımda da belirttiğim gibi geçmişi unutmamak ve nereden nereye geldiğimizi hatırlamak için keşke herkes anılarını yazsa şahitlik yaptığı olayları gelecek kuşaklara aktarabilse. Ben bu satırlarla Türkiye’nin son 10 yılında söz sahibi olan bir başbakanla ilgili gördüklerimi ve yaşadıklarımı kayıt atına alarak gelecek kuşaklara aktarmak istiyorum.
BAŞBAKAN ERDOĞANLI YILLAR
AK Parti Türk siyasi, tarihine adeta bir fırtına gibi girdi. Türk siyasi tarihinde bir çok ilke imza attı. AK Parti’nin Kocaeli de kuruluş sürecine Gebze’den kurucular kurulu üyesi de katılıp aktif siyaset yaptığım yıllar bugün çok geride kaldı. O günleri hatırladığımda bir çok olay sinema şeriti gibi gözümün önünden geçiyor. Birçok ismi Ak Parti’de siyaset yapma isteği adeta kılı kırk yararak kurucular tarafından geri çevriliyordu. Sadece Gebze’de 30 tane ilçe başkanı adayı birbiri ile yarışıyor, ilçe başkanı olmak için mücadele ediyorlardı. Gebze ilçe teşkilatını kurma görevi Gebze’den AK Parti’nin Kocaeli kurucular kurulu üyesi olan Eyüp Ayar, Halit Yaşar ve bu satırları yazan benimle birlikte Kocaeli den bugün Büyükşehir Belediye başkanı olan İbrahim Karaosmanoğlu ve yine bugün İzmit Belediye Başkanı olan Nevzat Doğan tarafından yürütülüyordu. Günler süren çalışmalardan sonra ilçe teşkilatı kurulmuş yer tutularak Gebze’de siyasi çalışmalar başlatılmıştı. Kocaeli il teşkilatı toplantıları Ankara’daki toplantıları gazeteci olmakla beraber bir siyasetçi olarak da takip ediyor olup bitenlerin siyasi oyunların siyasetteki yaşanan iniş ve çıkışların adeta canlı şahitliğini yapıyor Türkiye?nin AK Partili ve Erdoğanlı yılların nasıl yaşandığını görüyordum. AK parti genel seçimlere girdi tek başına iktidar olup yerel seçimleri de kazanarak gücünü pekiştirip Türk siyasetinde fırtına ve kasırga estirecek deyim yerindeyse Türk siyasi tarihini yeniden günlerin habercisi oluyordu.
ERDOĞAN’LA GEBZE KAVGASI
Bana göre herkes işini yapmalı.  Ben farklı bir eğitim almama karşın kendimi hep gazeteci ve televizyoncu gördüm. Daha 15 yaşında 1975 senesinde ilk yazımı gazetelere gönderip gazeteci olacağımı koymuştum. Siyasete hiç ısınamadım. Dostların tavsiyesiyle 1994 seçimlerinde milletvekili aday adayı 1999 senesinde Fazilet partisinden milletvekili adayı 2002?de de AK Partiden Kocaeli kurucular kurulu üyesi olmama rağmen siyasetteki vefasızlık ve en önemlisi siyaseten söylenen sözlerin unutulması beni hep rahatsız ediyordu. Siyaset çok büyük bir sanat ve çok büyük sorumluluk isteyen bir iş. Deyim yerindeyse ateşten gömlek. Siyasette başarılı olmak ve hizmet yapmak herkesin becerebileceği bir iş değil. Bugün Türk siyasi tarihinin tozlu rafları başarısız, beceriksiz, birçok kişi ile dolu.
Siyasetteki zikzaklar ve verilen sözlerin tutulmaması beni hep rahatsız etmiştir. Sayın Başbakan’ın Gebze mitinginde Gebzelilerin isteğine? Ben size il sözü vermiyorum ama bir il de ne varsa Gebze’de de o olacak. Gebze yerinden yönetilecek.? sözleri bana büyük umut vermişti. Evet, Gebze yerinden yönetilecek ne İstanbul ne de İzmit lobisinin kaderine bırakılmayacaktı. Ama tam tersine oldu sayın başbakan İzmit lobisinin yanlış yönlendirmesiyle yerinden yönetilmek şöyle dursun 50 km uzaktaki İzmit Büyükşehir Belediyesine adeta mahalle yapılarak belediye hizmetleri yeniden Kocaeli’ye bağlanması beni oldukça rahatsız etti bu rahatsızlığımı Sayın Başbakan’ın Gebze ziyaretinde gazeteci sıfatımla ?Gebze’ye yerinden yönetim söz vermiştiniz. Gebze’yi Büyükşehir yasasıyla İzmit Belediyesine mahalle yaptınız. Yerinden yönetim anlayışı bu mu sayın başbakan?.? sorumuza sinirlenen sayın başbakanla Gebze eski belediye binası önünde yaptığımız o günün ulusal basınına bile konu olmuştu. Deyim yerindeyse Gebze yüzünden başbakanla kavga edip siyasete veda etmiş, başbakan olduktan sonra da Sayın Erdoğan ile tartışan ilk gazeteci olmuştum.
Başbakanla yaptığımız bu tartışma üzerinden yıllar geçti. Gebze yüzünden yaptığım bu tartışmadan hiç pişman değilim, Gebze’nin Büyükşehir belediyesine bağlanması hem Gebze’ye hem de İzmit’e büyük haksızlık. Gebze bölgesi İzmit’ten idare edilemeyecek kadar büyük ve bugün bunu da herkes biliyor. Başbakan Erdoğan başkanlığındaki AK Parti hükümeti de bunu da açıktan söylemese bile Gebze’yi 4 ilçeye bölerek bizim tezimizi desteklemiş oldu. Gebze bugün olmazsa yarın Büyükşehir sınırları dışına çıkacak büyükşehirle Gebze ili kurulacaktır. Büyükşehir’i Gebze ilini kurmak gönül ister ki kuruluşu Gebze bölgesinde yapılmış AK partiye nasip olsun. Bu bir nasip meselesi bakalım Gebze’ye büyükşehirli il kurmak kime nasip olacak? Gün doğmadan çok şeyler doğacak ve Gebze Bölgesi mutlaka büyük şehirli il olacak.
Başbakan Erdoğan 14 Temmuz cumartesi  günü  Kocaali’ye geliyor. Belediyeler  tarafından  yapılan 133 hizmet projesinin açılışını yaparak  ardından İzmit İsmet Paşa stadında yapılacak olan AK Parti İl Kongresine katılacak ve Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu?nun düğün törenine katılarak  nikah şahitliği yapacak.
Başbakan’ın Kocaeli çıkarması bana geçmiş yıllardaki gezileri  hatırlattı. AK Parti için Kocaeli önemli. Zira AK Parti?nin ilk kuruluş toplantıları Gebze Eskihisar Atabay’da gerçekleşmişti. Gebze  Eskihisar’da  başlayan kuruluş süreci partiye dönüşmüş Başbakan Erdoğan ilk mitingini Gebze’de gerçekleştirmişti. Daha sonra birkaç kez daha Gebze’ye gelen Erdoğan’ın Kocaeli mitingleri de oldukça hareketli geçmişti.
AK Parti teşkilatı Başbakan’ın cumartesi yapılacak Kocaeli çıkarması için hazırlık yapıyor. İl Başkanı Mahmut Civelek AK Parti ilçe teşkilatları, büyük seferberlik içerisinde İzmit stadını doldurmaya çalışıyor. Başbakan’ın Kocaeli’de yapacağı konuşmalar önemli. AK Parti Kocaeli teşkilatı Başbakan’ın huzuruna hangi listeyle çıkabilecek? İl yönetimine seçilecek isim listeleri sır gibi saklanıyor. Ak partinin yapacağı bu kongre bir anlamda geleceğe de damga vuracak ve partinin önümüzdeki dönemin yol haritasını belirlemiş olacak.
Başbakan’ın açılışını yapacağı hizmetlerin ilçelere göre adaletli dağıtılmadığına inanıyorum. Özellikle hükümet tarafından Kocaali’ye yapılan sağlık, eğitim ve alt yapı hizmetlerinde aslan payı İzmit alıyor. Bugün İzmit bölgesinde 2 araştırma hastanesi olmasına rağmen Gebze’de hiç olmaması büyük haksızlık. Eğitim ve diğer alandaki hizmetlerde de aynı adaletsizlik söz konusu. İsterseniz 133 hizmet projelerinin ayrıntısını gazetemizin www.gebzegazetesi.com.tr sitesindeki haberinden inceleyebilirsiniz.
Başbakan’ı cumartesi günkü Kocaeli mitingini takip etmek istiyorum. Daha önce miting ve toplantılarla karşılaştırmalar yapacağım. Ayrıca AK partinin Kocaeli teşkilat listesi ve yeni yönetim kadrosu Kocaeli Bölgesi için önemli bakalım İl Başkanı Sayın Civelek’in listesinde kimler yer alacak? En önemlisi sayın Civelek Gebze, Darıca, Dilovası ve Çayırova’ya gerekli önemi verecek mi?
AK Parti ve başbakan Erdoğan bugünlere kolay gelmedi. AK Parti kurulduğu günden beri yakından takip eden ve bu konuda yazı,  haber, yorumlar yazarak tv belgeselleri hazırlayan bir araştırmacı gazeteci ve belgesel yönetmeni olarak tarihe not düşmek ve zamana noterlik yapma adına başbakanın daha önce yaptığı Kocaeli mitingi referandum çalışmaları, cumhurbaşkanlığı seçimi ve anayasa mahkemesinin AK Parti’ye açtığı kapatma davasıyla ilgili bu köşede yer alan bazı yazılarımın özetini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Özetle 28 Şubat kavgası olmasaydı Erbakan ve Milli görüş teşkilatı siyaset dışı bırakılmasaydı AK Parti kurulabilir miydi? Türk siyaseti bugün hangi durumda olurdu? Anayasa mahkemesi geçmişte açılan davada AK Parti’yi kapatıp başbakan Erdoğan’ı siyaset dışı bıraksaydı bugün siyaset ne durumda olurdu? Referandumda mini anayasaya paketine hayır oyu çıkıp paket geçmeseydi bugün neleri konuşacaktık? Bunlar üzerinde fikir ve yorumlar yapmak gerekiyor. En önemlisi başbakan Erdoğan, Davosta İsrail cumhurbaşkanına ONE MİNUTE demeseydi bugün Türkiye’nin dünya çapında yakaladığı güç ve ekonomideki durumu yakalanabilir miydi? İsterseniz geçmişi unutmama adına bu konularda daha önce kaleme aldığım yazılarımın bir kısmını özetle sizle paylaşmak istiyorum yazıları www.gebzegazetesi.com köşenizden okuyabilirsiniz.
GEÇMİŞİ UNUTMAYALIM. ( GEBZE GAZETESİ/1 AĞUSTOS 2008)
   İnsanın en önemli özelliği geçmişi unutmaktır.  Türkiye son altı ay içinde çok şeyler yaşadı. Yaşadığımız gerginlikler yüzünden çok  zaman  kaybettik. Tarih geçmişi unuttuğumuz için tekrar edermiş.
   AKP ve Ergenekon davası ile ilgili yazdığımız haber, yorum ve yazıları ülkenin kalkınması içn  yazabilseydik Türkiye çok  şeyler  kazanırdı.
    Gücümüzü bir brimiz üzerinden denemekten çok zevk alırız. 24 Mart 2008 tarihinde  bu köşede yazdığım? Ankara Meydan muharebesini kim kazanacak?   başlığa  ile bir yazı  yazmıştım.
    Bugün bu yazıyı köşeme alıyorum. Tarihten ders ve ibret almak için  gelin  birlikte  okuyalım.
     Ankara Meydan Muharebesini Kim Kazandı?
    Türkiye Cumhuriyetinin  başkenti  Ankara tarih  boyu bir çok meydan muharebesine  sahne olmuştu. Sıcak savaşların dışında siyasi, kültürel, ekonomik ve diğer alanlarda’ da mücadeleler yapıldı.
    Tarihimizde Yıldırım ve Timur tarafından   1401  yılında  Ankara’nın Çubuk bölgesinde yapılan  Ankara meydan muharebesi  iki türk hakanının sen ben kavgası yüzünden  çıkmış ve Osmanlı dağılma noktasına   gelmişti.
     Ankara başka meydan Muharebelerine de sahne olmuş.  Son savaş  Ankara  Polatlı yakınlarında Sakarya ovasında  Yunanlılara karşı  yapılan savaşta Başkenti Ankara olan Türkiye  devletinin kurulması  gerçekleşti. Ankara meydan muharebelerini Türkiye kazandı.
     Moralimizi bozmaya gerek yok, sorun ve sıkıntı olsa da  Başkenti Ankara olan Türkiye  ile elbet yaşayacaktır...
ANKARA’NIN SİYASİ  MEYDAN MUHAREBELERİNİ KİM KAZANACAK?
  Ankara?da  son dönemde  büyük  bir  siyasi   meydan  muharebeleri  yaşanıyor.  12 Eylül darbesinden sonra   bugüne kadar   Ankara’da yaşanan siyasi  olaylar bir gün  doğru  bir şekilde yazıldığında  bu  muharebelerinin nasıl  yapıldığını daha iyi anlayacağız.
    On iki  Eylül’den sonra   Türkiye’de yaşananları bir gazeteci olarak yakından takip ediyorum. Özal’ın ANAP’ın kazanması ve  Başbakan olması, Cumhurbaşkanı seçildikten  sonra süpriz bir şekilde  ölmesi. Mesut Yılmaz’ın sürpriz bir  şekilde ANAP’ın başına geçmesi ve Hasan  Celal Güzel’in siyasi komploya kurban  gitmesi.
     Süleyman Demirel in   7. kez  iktidar  olması. Ecevit’in   Başbakan olduktan sonra  hastanede diri diri  ölüme tek edilmesi. Rahşan  hanımın açıklamaları. Necdet  Sezer’in Cumhurbaşkanı  seçilmesi. Anayasa kitapçığının fırlatması  ile başlayan ekonomik  krizinden kazançlı çıkanlar.
    Tayyip Erdoğan’ı siyasi yasaklı yapacak. Refah Partisinin kapatılmasını sağlayacak   28 Şubat sürecinde  yaşananlar. Türkiye’nin kaynaklarının nasıl  dışarıya   kaçırıldığı  Türk milletinin nasıl fakirleştirildiği.
      Her şeye rağmen Tayip Erdoğan’ın  kurduğu AKP’nin iktidara gelmesi. Erdoğan’ın başbakan  seçilmesi.  Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşananlar.  22 Temmuz seçimlerinin sonuçları. Abdullah Gülün cumhurbaşkanı seçilmesi.
     İşte son yıllarda Ankara’da yaşanan siyasi meydan muharebeleri.  Satır başları ile sunduğum  bu siyasi gerginlik ve kavgayı  hep  millet kazandı.
    Bugün Ankara’da AKP’nin  kapatılması davası  ve  Ergenekon operasyonu  ile yeni bir siyasi  gerginlik ve  kavga başladı. Hiç şüpheniz olmasın daha önce olduğu gibi bu  kavga ve gerginlik? De kazanan  taraf; devlet, millet ve   Türkiye  olacak.
     Türkiye; gelişen ekonomisi, yetişmiş insan gücü ve en önemlisi  Bilgi ve bilişim çağını yakalayan gençleri ile   dünyanın lider   devleti olma yolunda  hızla ilerliyor.
TÜRKİYE İÇİN TARİHİ  MİLAD.
    Evet, aradan dört ay geçti.  Geçmişi unutmamak için 4 ay önce yazdığım yazıyı bir kez daha  birlikte okuyarak  yaşananları hatırladık.
   Türkiye 4 ayda çok şeyler yaşadık. Yaşadığımız  olaylar   bizlere çok şey kaybettirdi. 4 Ayda yaşananlar Türkiye’yi bir kaç yıl geriye götürdü.
     Önemli olan geçmişi unutmadan, yaşananlardan  ders  alabilmek AK parti  kapatma  davası  kararı  ile  Ergenekon   operasyonu    Türkiye için  tarihi  bir   milat olduğuna  inanıyorum.
       Geçmişi unutmayalım. ( İsmail Kahraman/ 1 Ağustos 2008 / Gebze Gazetesi)
------------
BAŞBAKAN’IN KOCAELİ MİTİNGİ VE REFERANDUM   (19 AĞUSTOS 2010)
       Bu yazıyı Başbakan’ın İzmit’te yapacağı mitinge   1 saat kala kaleme aldım.  Ramazan dolayısıyla ile gazetemiz erken baskıya girdiği için bu yazıyı kaleme aldıktan sora  İzmit mitingini takip etmek üzere İzmit’e gittim. Başbakan’ın İzmit mitingi ile ilgili  notları yarın sizlere bu  sayfada paylayacağım.
      AK parti ve   Başbakan için Kocaelili çok önemli. AK patinin Gebze’de kurulduğunu yerel ve genel seçimlerde Ak Partinin aldığı oyları  hatırlarsak  bu önemi daha  iyi  anlarız. Dün İzmit mitinginde Karamürsel’in DP’li belediye başkanında Ak partiye  geçti. Kocaeli deki il ve ilçelerin tümü 13-0 Ak partili oldu.
     Hemen belirtelim  Kocaeli  ve Gebze  AK partiye verdiği desteği merkezi hükümetten 8 yıldır  bir  türlü  hizmet  olarak  alamadı. Kocaeli İstanbul’dan sonra en çok vergi  veren il olmasına rağmen devlete verdiği verginin 18?de birini alıyor. (İsmail Kahraman /19 Ağustos 2010 Gebze Gazetesi)
 ------------------
BAŞBAKAN ERDOĞAN  19 AĞUSTOS 2010 TARİHİN’DE  KOCAELİ MİTİNGİN’DE NELER  KONUŞMUŞTU?
 
İŞTE ERDOĞAN´IN KOCAELİ MİTİNGİNDEKİ AÇIKLAMALARI
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün kendi sorunlarını çözemeyen, kendi sorunlarına çözüm üretemeyen, kendi afetlerine müdahale edemeyen bir Türkiye olduğunu belirterek, ´´Bugün dünyanın dört bir yanındaki sorunlara el atan, afetlere yardım ulaştıran bir Türkiye var´´ dedi.
Erdoğan, partisinin Kocaeli´de düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada, mübarek ramazan ayının tüm millete, tüm İslam dünyasına, insanlığa barış, huzur ve kardeşlik getirmesini temenni etti. Bir başka programı nedeniyle Kocaeli mitingine biraz gecikmeyle geldiğini ifade eden Erdoğan, ´´Sizin bu sıcaklığınız, biliyorum gönüllerinizden geliyor. Gönüllerinizin bu sıcaklığı zaten bu ülkenin birliğinin, beraberliğinin, dirliğinin temelini oluşturuyor ve ben bu vesileyle sizlere bir kez daha şükranlarımı arz ediyorum´´ diye konuştu. ´´17 Ağustos´da Kocaelimizde tekrar bir acıyı yaşadık. 1999´un 17 Ağustosu... O zaman Ankara sizin sesinizi duymadı. Sizin feryadınızı, sizin çığlığınızı duymadı ama Diyarbakır duydu, Hakkari duydu, Erzurum duydu, Elazığ duydu, İstanbul duydu, Bingöl duydu. Acaba Ankara niye duymadı´´ diyen Erdoğan, şöyle devam etti: ´´İşte bu anlamlıydı. Tüm Türkiye varını yoğunu ortaya koydu. Tüm Türkiye o gün kenetlendi, birlik oldu, buraya yardıma koştu. Gelemeyenler elbise gönderdi, battaniye gönderdi, ekmek gönderdi. Hayır dualarını gönderdiler. İşte biz böyle bir milletiz. Bizim sevincimiz bir, hüznümüz bir, türkülerimiz bir, ağıtlarımız bir. Dün yanı başımızdaki depreme dahi müdahil olmayan, müdahale edemeyen bir Türkiye vardı, bugün artık dünyaya elini uzatan bir Türkiye var. Dün Ankara´dan başını çıkaramayan, Kocaeli´nin, Yalova´nın, Düzce´nin, Bolu´nun, İstanbul´un yolunu bulamayan bir Türkiye vardı, bugün Şili´ye, Haiti´ye, Pakistan´a kadar ulaşan bir Türkiye var. Haiti´de deprem oldu, hükümetimiz, Kızılay’ımız orada. Aynı şekilde Şili´de afet oldu, hükümetimiz, Kızılayımız orada. Pakistan´da deprem oldu, hükümetimiz, Kızılayımız orada. Şimdi sel afeti var, yine oradayız, orada olmaya devam edeceğiz. Neden? Çünkü bizim medeniyetimizde, bizim genlerimizde bu var. Paylaşım, yardımlaşma, dayanışma var. Zira biz, yaradılanı Yaradan´dan ötürü severiz. İlk andan itibaren Kızılay’ımız ve ilgili kurumlarımız harekete geçti, şu anda Pakistanlı kardeşlerimizin yanındalar.´´
´´BUGÜN TAKİP EDİLEN BİR TÜRKİYE VAR´´
´´Dün kendi sorunlarını çözemeyen, kendi sorunlarına çözüm üretemeyen, kendi afetlerine müdahale edemeyen bir Türkiye vardı. Bugün dünyanın dört bir yanındaki sorunlara el atan, afetlere yardım ulaştıran bir Türkiye var´´ diyen Erdoğan, dün kendi sınırları içinde, kendi şehirlerinde tarihi eserlerine, ata yadigarlarına sahip çıkamayan bir Türkiye olduğunu, bugün ise Moğolistan´dan Bosna Hersek´e, Sudan´dan Üsküp´e, Kosova´dan Filistin´e kadar mirasına sahip çıkan bir Türkiye bulunduğunu söyledi. Dün gündemi belirlenen bir Türkiye olduğunu belirten Erdoğan, bugün ise dünyada gündem belirleyen bir Türkiye´nin bulunduğunu vurguladı.
Başbakan Erdoğan, şöyle dedi: ´´Dün bölgesinde gelişmeleri sadece takip etmekle yetinen bir Türkiye vardı, bugün takip edilen bir Türkiye var. Dün dünya ekonomisinde 26. sırada olan bir Türkiye vardı, bugün 17. sırada olan bir Türkiye var. Dün IMF´nin kapısında kredi için el ovuşturan bir Türkiye vardı. Kim vardı iktidarda? MHP, DSP, ANAP. 30 milyar dolar IMF´den borç aldılar ve bize 23.5 milyar dolar borçla bıraktılar. Ödedik, ödedik, ödedik, şu anda 6.7 milyar dolar borca düşürdük. Nereden nereye milli bankamız Merkez Bankamızın kasasında MHP´den, DSP´den, ANAP´tan devraldığımızda 26.5 milyar dolar vardı, aynı kasada şimdi 75 milyar dolar var. Dün MHP, DSP, ANAP döneminde neydi biliyor musunuz milli gelir oranı? 100 liranın 74 lirası borçtu. Şimdi 100 liranın 45 lirası borç. Nereden nereye. 100 liraya faiz ne ödüyordu biliyor musunuz? 63 lira faiz ödüyordu. Şimdi 7 lira, 8 lira ödüyoruz. Buraya geldik. Nereden nereye. Kimin cebinden çıkıyordu bu faiz? Benim Ahmetimin, Mehmetimin, Ayşemin, Fatmamın cebinden çıkıyordu. Enflasyon neydi? Yüzde 30. Şimdi 7.6. Bak nereye geldik. Bu cebimizdeki parayı ne yapıyordu? Eritiyordu. Alım gücünü azaltıyordu. Şimdi elhamdülillah güçlendiriyor. Nereden nereye. Ama bunlar ne yapıyordu? MHP´si, DSP´si, ANAP´ı, akşam yatıyor, sabah kalkıyor, birin yanına bir tane sıfır koyuyor. Bir sıfır, bir sıfır, bir sıfır.´´
Eskiden milyonere zengin dendiğini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
´´Biz bunların iktidarında tuvalete gidişin bedelini gördük. Tuvaletin fiyatı ne olmuştu? Bir milyon. Hale bak, bir milyona tuvalete gidiyorduk. Eskiden biz bir liraya gidiyorduk. Nasıl oldu da bir liradan bir milyona çıktı. Hala bununla övünüyorlar. Sizin millete bakacak yüzünüz var mı? Bol bol karşılıksız para bastılar. Karşılıksız para basmanın adı nedir ekonomide biliyor musunuz? Modern hırsızlık. Bunlar bu hırsızlığı yaptılar. Niye? Cebimdeki parayı güya büyüttüler ama alım gücü olmayan parayı. Kağıt, kağıt... Böyle aldattılar. Şimdi ise düşünün, o zaman 1 milyon, 2 milyon maaş alan, şimdi iki lira alıyor ama o iki lira ondan çok daha kıymetli. Neden? Enflasyon eridi, faiz iyice düştü. Bunu anlatmıyorlar milletimize, başka şeyler anlatıyorlar. Ben size diyorum ki, mutfağı en iyi siz bilirsiniz. 7.5 yıl önce beyinin aldığı maaşla kaç yumurta alıyordun, ne kadar süt, peynir, pirinç, ekmek alıyordun? Buradan hesabını yap. Bugün daha iyi olduğunu göreceksin. Bu kadar iddialı konuşuyorum. Çünkü ben hesabımı bunun üzerinden yapıyorum.´´ AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, halk oylaması hakkında hiç bir zaman ´´güven oylaması´´ şeklinde bir ifade kullanmadığını belirterek, ´´Arkadaşlarımızdan bazıları kullanmış olabilir. Kullanmışlarsa yanlış yapmışlardır. Hiç bir zaman bunu bir güven oylamasına dönüştürmediğim gibi, çünkü bu partinin Başkanı bensem, Başbakanı bensem burada da benim sözüm geçer, bunun bir AK Parti projesi olmadığını defalarca meydanlarda söylüyorum´´ dedi.
Başbakan Erdoğan, 12 Eylül öncesinde Çorum ve Kahramanmaraş´ta, sonrasında İstanbul Gazi Mahallesi´nde ve Sivas´ta yaşanan olayların asla ve asla bir etnik çatışma olmadığını da kaydederek, konuşmasına şöyle devam etti: ´´12 Eylül olayını biz sadece 12 Eylül 1980 olarak değerlendirmiyoruz. Eğer ona göre değerlendirirsek, bir başka yanlışın içine gireriz. Bu olayın böyle biraz geçmişine bakmak lazım. Bir 27 Mayıs´ı biz yok farz edemeyiz. Olayın özellikle demokratik parlamenter sistem açısından, demokrasi açısından, ileri demokrasi açısından, hak ve özgürlükler noktasında, bu ülkede ne zaman bir ayağa kalkış varsa ne zaman bu ülke bir güçlenmeye başladıysa işte 27 Mayıs patlak vermiştir. Ve orada Menderes idam edilmiştir. 12 Eylül onun değişik bir versiyonudur. Orada da aynı durumla karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Bundan sonra ilk süreç içerisinde, arada bazı denemeler oluyor. Bu denemeleri görüyoruz. Bütün bunlarla beraber şimdi atılan bu adımla 27 Mayıs, Anayasa´nın bütünü değiştiren bir adım değildir. Buradaki asıl olan şey şu, özellikle bu süreç içerisinde bizim bir şeye dikkat etmemiz gerekiyor. Anayasa´nın bütününün yahut daha geniş tabanlı bir Anayasa değişikliğinin şu 26 maddelik Anayasa değişikliği ile ilk adımını atacak ve kapıyı açacağız. Bu adım burada çok çok önemli.
´´KAFA BULANDIRMAYA HİÇ GEREK YOK´´
Başbakan Erdoğan, 12 Eylülde yapılacak referanduma ´evet´ deniyorsa kafa bulandırmaya gerek olmadığını belirterek, ´´Burada el ele verelim bu işi bitirelim. Zaten yapmamız gereken şu, bakın biz bugüne kadar çok yıprandık. İçeride çok enerji kaybettik ve bu enerji kaybına artık bu ülkede bu milletin tahammülü yok´´ diye konuştu. Bir sivil toplum örgütünün, memurlarla ilgili müzakerelerde ´´Şu an toplu görüşme yapmayalım, görüşmeleri 12 Eylülden sonra yapalım´´ dediğini kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti: ´´Çünkü 12 Eylülde nasıl olsa toplu sözleşme olayı gerçekleşecek. O zaman bunu toplu sözleşme olarak yaparız. Tabii bazı ilanlarda vermişler. ´Anayasa paketine hayır, toplu iş sözleşmesine evet´ diyor. Yani 12 Eylüle biz şu anda ´evet´ diyorsak kafa bulandırmaya hiç gerek yok. Arkadaşlar kusura bakmayın ama buradaki bir çok arkadaşın bilmediklerini biz biliyoruz. Ama biz bunları her yerde konuşamayız.
Böyle bir durumun içerisindeyiz. Burada ben bir Genel Başkan olarak, ülkemin Başbakanı olarak hiç bir yerde hiç bir zaman kalkıp, ´bu bir güven oylamasıdır´ ifadesini kullanmadım. Arkadaşlarımızdan bazıları kullanmış olabilir. Kullanmışlarsa yanlış yapmışlardır. Hiç bir zaman bunu bir güven oylamasına dönüştürmediğim gibi, çünkü bu partinin Başkanı bensem, Başbakanı bensem burada da benim sözüm geçer. Bunun bir AK Parti projesi olmadığını defalarca meydanlarda söylüyorum. Ahmet´in, Mehmet´in, Tayyip´in projesi değil bunlar. Bu proje bir millet projesidir.´´ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugün yaptığı bir konuşmada, ´´burada (Anayasa değişikliği) da tavrınızı ortaya koyun, hayırsa ´hayır´ deyin, evetse ´evet´ deyin. Çünkü bitaraf olan bertaraf olur´´ dediğini hatırlatarak, ´´TÜSİAD hemen açıklama yapmış. ´Bizden kimse irade beyanı isteyemez´ demiş. Peki 2000-2001´deki irade beyanını nasıl yaptın? Bu ülkeyi biz sermayenin hegemonyasına terk etmeyeceğiz´´ dedi.
´´  ( BAŞBAKAN’IN  KOCAELİ KONUŞMASI 18.08.2010)
banner983
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981