Geçtiğimiz hafta kadim Türk boylarının dünyaya yayıldığı, Rusya’nın Sibirya Bölgesi Altay dağlarındaydım. Belgesel çekimlerimizi tamamladıktan sonra Sibirya’nın merkezi olan Rusya’nın Moskova, St. Petersburg’dan sonra üçüncü Büyük şehri Novosibirsks’den Türkiye’ye döndük. Bir günde şehri gezme imkanımız olmuştu. Rus rehberimiz bizi, Rusya Bilimler Akademisi’nin olduğu, yüzlerce dönüm yer üzerinde 1970’li yıllarda kurulmuş, 47 Araştırma Enstitüsü ve Akademisi olan bölgeyi gezdirdi. 15 bin akademisyenin, insanın aklına gelecek her dalda araştırma ve akademik çalışma yaptırdığı Bilimler Akademisi Ormanlarla çevrili binalarda faaliyet gösteriyor. Tam bir Bilim Şehri hüviyetinde. Binaların arası onlarca metre genişliğinde ormanlarla kaplı. Akademi merkezinin hemen yanı başında Askeri bir birlik Akademiyi koruyor. Akademide olan her şeyi yakından takip ediyorlar.

  15 Bin akademisyen burada ücretsiz bir şekilde binalarda kalıyor, deyim yerindeyse 7/24 Araştırma ve Akademik çalışmalar yapıyorlar. Akademi geniş bir park şeklinde büyük bir alanı kaplıyor. Araştırma Merkezi ve akademi köyünü gezerken aklıma bizim TÜBİTAK geldi.

RUSYA BİLİMLER AKADEMİSİ ÖRNEK ALINMALI

Sibirya’nın Başkenti Novosibirsk’de ki akademi merkezini gezerken aklıma bir de TÜBİTAK ve Gebze Teknik Üniversitesi geldi. TÜBİTAK, tıpkı bu akademi gibi olamaz mı? TÜBİTAK’da 1970’l,i yıllardan kurulmuştu. Ama sürekli farklı şekilde anıldı. Sürekli, bilim ve akademik çalışmaların, bilimsel araştırmaların ötesinde çok farklı anıldı. Tıpkı Rusya Bilimler Akademisi gibi TÜBİTAK olabilir, bu konuda özellikle kendisi de bilim adamı olan, TÜBİTAK için çok büyük düşünceleri ve çalışmaları olduğunu bildiğim Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Sayın Faruk Özlü’nün, Rusya’nın Sibirya bölgesinde ki Novosibirsk’de bulunan Rusya Bilimler Akademisi, ve araştırtama Enstitülerinden inceleme yaptırtabilir, bugüne kadar bir türlü gerçekleşemeyen TÜBİTAK-Üniversite ve Sanayi iş birliği de iyi şekilde gerçekleşerek TÜBİTAK, Uluslararası patentleri , bilimsel araştırmalarıyla anılır. Bu noktada sayın Bakan Faruk Özlü’ye çok büyük görev düşüyor.

 Novosibirsk’de ki bilimler Akademisi ve Araştırma Enstitülerinin özel sektör sanayi kuruluşları ve Üniversitelerle de çok yakın ilişkiler içinde olduğunu rehberimiz bize anlattı. Gerçekten vakit geçirilmeden bir heyet Türkiye-Rusya arasında ki iyi ilişikleri de fırsat bilerek Rusya Bilimler Akademisi’nde araştırma yapabilirler.

GEBZE TEKNİK ÜNİVERSİTESİ’NDE TARİHİ DÖNÜŞÜM

Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü olarak kurulduğu yılları dün gibi hatırladığım Gebze Teknik Üniversitesi’nin kaymakamlığın karşısında ki Hocaoğlu dükkanında bulunan Rektörlük ofisinden bugün adı Gebze Teknik Üniversitesi olarak değişerek büyüdüğü günleri, belgeselci ve gazeteci olarak yakından  takip ediyorum. Sayısız yazılar kaleme aldım. Belgesel TV programları hazırlayıp, kamuoyu ,ile paylaştım. Gebze Teknik Üniversitesi için tarihi bir karar. Türkiye’nin en iyi 10 Üniversitesiyle ilgili Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan’ın “Araştırma Üniversitesi” müjdesini heyecanla dinledim. Gebze Teknik Üniversitesi’nde artık yeni bir dönem başlamakta. Cumhurbaşkanı’nın da desteğini alarak çok önemli çalışmalar yapmak üzere Araştırma Üniversitesi olması çok önemli bir adım. Cumhurbaşkanının açıklamalarını sizinle paylaşıyorum:

“…Şimdi size araştırma üniversitesi olarak tespit edilen 10 üniversitemizi açıklamak istiyorum. Ankara Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Erciyes Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, İzmir İleri teknoloji Üniversitesi ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi. Yedek olarak belirlenen üniversiteler de şunlardır. Çukurova Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Selçuk Üniversitesi, Uludağ Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi.

Bu üniversitelerimize çok büyük görevler düştüğünü bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Diğer taraftan kalite kurulu da oluşturulmuş durumda…”

   Evet sonuç olarak Bilim ve Teknolojiye Hakim olanlar dünyaya hâklim oluyor. Bu konuda Türkiye geçmişte bilgi ve Bilişim çağını maalesef ıskaladı. TÜBİTAK kurulduğu 1970’li yıllarda ki ruhla hareket etseydi bugün Türkiye çok farklı noktalarda olurdu. Maalesef bu gerçekleşemedi. Başta TÜBİTAK olmak üzere bilgi, bilim ve teknoloji üreten kurumlarımız da ki, metal yorgunluğu sona ermeli, 2023’de Türkiye’yi bilgi, bilim ve teknoloji ile Cumhuriyetin 100.Yılına hazırlamalı. Temennimiz ve ümidimiz Türkiye bilgi, bilim ve Teknoloji üreten ülkeler arasında yerini alması. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın Araştırma Üniversitesi kurulmasıyla ilgili müjdesi bunun habercisi. Gebze Teknik Üniversitemize, millet ve devletimize hayırlı olsun.