Konuya ilişkin Rekabet Kurulu tarafından yapılan açıklamada şunlar kaydedildi: “Rekabet Kurulu tarafından 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yapılan denetimler neticesinde, Rekabet Kurulu’nun 8 Mart 2013 tarihli kararı ile 21 Ağustos 2007 ile 22 Eylül 2011 tarihleri arasında toplam 12 banka hakkında 1.1 milyar TL idari para cezası uygulanmasına karar verilmiştir. Kamuoyu tarafından ‘Kartel Faizi’ kararı olarak bilinen söz konusu kararın ardından muhtelif basın yayın organlarında 4054 sayılı Kanun’un ‘Tazminat Hakkı’ başlıklı 57’nci ve ‘Zararın Tazmini’ başlıklı 58’inci maddeleri uyarınca rekabet ihlallerinden zarara uğrayanların zararlarının tazmini için yargı yoluna başvurabileceklerine ilişkin haberlerin yer alması sonrasında ülke genelinde tüketici hakem heyetlerine tüketiciler tarafından çok sayıda başvuru yapılmıştır.”
YARGI YOLUNA GİDİLDİ
Yapılan açıklamada. karara konu bankalar tarafından Rekabet Kurulu’nun söz konusu kararının iptali talebiyle yargı yoluna başvurduğu, konunun Danıştay nezdinde karar düzeltme talebi ile incelenmeye devam edildiği bildirilerek, “Bu noktadan hareketle 12 bankanın 4054 sayılı Kanun’un ihlal edilmesi nedeniyle zarara uğradığını iddia eden tüketiciler tarafından, zararlarının tazmini için tüketici hakem heyetlerine yapılan başvurularda; uyuşmazlığın karara bağlanmasının, karar düzeltme talebine ilişkin incelemenin Danıştay nezdinde devam etmesi nedeniyle konuya ilişkin olarak kesinleşmiş bir yargı kararı bulunmadığı gerekçesi ile yüksek mahkemelerde görülmekte olan bu davaya kısmen veya tamamen bağlı olduğu, bu durumun da 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 165 inci maddesi uyarınca ’Bekletici Sorun’ olarak kabul edilebileceği değerlendirilmektedir. Yukarıda yer alan açıklamalar çerçevesinde söz konusu kararın kesinleşmesine kadar olan süreçte tüketici hakem heyetlerince verilecek kararların yüksek yargı makamlarınca bozulmasının başta karşı taraf vekâlet ücreti ve yargılama giderleri ile benzeri ücretleri ödemek gibi tüketiciler açısından ciddi maliyetler ortaya çıkaracağı ve tüketicilerin mağduriyetler yaşanmasına sebebiyet vereceği ihtimalini dikkate alarak olası mağduriyetlerin yaşanmasını önlemek amacıyla konu hakkında yüksek mahkemede görülmekte olan davanın sonucunun beklenmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir” denildi.