İzmit'teki bir restoranda Müteahhitler Birliği üyeleri ve inşaat mühendisleriyle bir araya gelen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakam Fikri Işık, burada yaptığı konuşmada, inşaat sektörünün Türkiye için çok önemli olduğunu söyledi.

İzmit'teki bir restoranda Müteahhitler Birliği üyeleri ve inşaat mühendisleriyle bir araya gelen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakam Fikri Işık, burada yaptığı konuşmada, inşaat sektörünün Türkiye için çok önemli olduğunu söyledi.

Sektörün birçok alanı geliştirdiğini ifade eden Işık, 2002'de 58 milyar lira olan toplam yatırımın 2014'te 352 milyar liraya ulaştığını kaydetti.

Işık, şu ana kadar TOKİ'nin 3 bin 130 şantiyede 685 binden fazla konut projesinin bittiğini veya devam ettiğini dile getirdi, Türkiye'yi geleceğe taşıyacak en önemli projeleri de inşaat sektörünün üstlendiğini bildirdi.

Sektörün Türkiye ve dünyada yaptığı projelerden örnekler veren Işık, "Hem Türkiye'de hem de dünyada bu sektörde göğsümüzü kabartan başarılara birlikte imza atıyoruz. Türk müteahhitlik sektörü artık dünyada zannediyorum Çin'den sonraki en fazla dış ihale alan ve yapan sektör haline geldi. Bu, Türkiye açısından önemli başarıdır. 1972'de Türkiye ilk defa müteahhitlik sektöründe dışa açıldı, 2002'ye kadar 44 milyar dolar değerinde proje üretebildi. 2002-2014 döneminde 44 milyar dolardan, 260 milyar dolara yükseldi. Aynı zamanda projelerin niteliği de arttı" diye konuştu.

"Dünyaya açılan bir sektörden bahsediyoruz"

Işık, projelerin ortalama değerinin 20 milyon dolardan 88,4 milyon dolara çıktığını belirterek, Türk müteahhitlerin dünyada yaptığı projelerden bahsetti.

Projelerin niteliğinin arttırılması ve yüksek fiyatlara ulaşmak için yoğun çaba ortaya konulması gerektiğini ifade eden Işık, bölgedeki ülkelerde yaşanan iç sorunlardan dolayı şirketlerin artık gelişmiş ülkelerde daha fazla iş yapmayı sağlayacak altyapı kurulmasının önemini vurguladı.

Işık, sektörün ülkedeki krizlerden ilk etkilenenler arasında yer aldığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"Türkiye'deki istikrarın doğrudan etkilediği ilk sektör inşaat sektörüdür. Eğer Türkiye'de istikrar varsa sektör büyümeye, istihdama ciddi katkı yapıyor ama bir de istikrarsızlık olursa bundan ilk etkilenen sektör de inşaat sektörü. Türkiye'de inşaat sektörünün sürdürülebilir büyümesi ve gelişmesi için istikrarımızı sürdürmek, korumak ve yapısal reformlarla Türkiye'yi büyütmek, geliştirmek durumundayız. Dünyaya açılan, yerli ve yenilikçi bir sektörden bahsediyoruz. İsteğim ve temennim, Türkiye'nin 1 Kasım'da istikrarını tekrar güçlü şekilde sağlaması ve bu istikrar ortamında tüm sektörlerimizin ve ekonomimizin olduğu gibi Kocaelimizin de Türkiyemizin de inşaat sektöründe büyümeye, istihdam üretmeye, reform artışı sağlamaya devam etmesi... Bu noktada 7 Haziran'dan sonra oluşan belirsizlik ortamının Türkiye'de ekonominin güçlü altyapısı sayesinde fazla kalıcı hasara yol açmadan bugünlere getirdiğimizi ifade etmek durumundayım. Yeni bir istikrarsızlığın ülkemize ağır maliyeti olur."

"Siyasi istikrar, ekonomik istikrarı kalıcı hale getiriyor"

Türkiye'nin daha yüksek büyüme hızına ihtiyacı olduğunu vurgulayan Işık, bunu sağlamak için de siyasi istikrarın olmazsa olmaz olduğunu kaydetti.

Işık, siyasi istikrarın ekonomik istikrarı kalıcı hale getirdiğine işaret ederek, bu açıdan 1 Kasım'ın önemli bir fırsat olduğunu bildirdi.

1 Kasım'da tercih yaparken Türkiye'nin geleceğinin de değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Işık, ülkenin içinde bulunduğu bölgede ciddi kargaşa olduğunu söyledi.

Işık, bölgede 5'den fazla ülkede devlet otoritesinin bulunmadığını dile getirerek, "Böylesine bölgesel riskin arttığı bir dönemde diğer yandan da dünya ekonomisine yönelik endişelerin çok arttığı bir dönemde Türkiye'nin istikrara dünden daha fazla ihtiyacı var. AK Parti olarak 7 Haziran seçimlerinde sizlerin verdiği mesajı doğru okumanın gayreti içinde olduk. Samimi olarak koalisyon kurmaya çalıştık, olmadı" ifadesini kullandı.

Bakan Işık, sözlerini şöyle tamamladı: 

"Arzumuz, inşallah halkımızın 1 Kasım'da tercihini yine daha önce olduğu gibi Türkiye'nin tek başına güçlü iktidarını sağlayacak ve Türkiye'yi bütün bu riskli konjonktürde herhangi bir sıkıntıya düşürmeden başarılı şekilde 2023'e taşıyacak hükümeti oluşturacak meclis tablosunu çıkarmaktır. Bunu 1 Kasım'da milletimiz ortaya koyacak, buna inanıyoruz."

Konuşmanın ardından toplantı, basına kapalı devam etti.

AA