banner1098
Belgesel Tadında Doğu Türkistan'da Devr-i Alem Gezi Notları – 4

22 Aralık 2022 Perşembe 13:00

 Hanlar Kenti Yarkent

Yarkent İlçesi, denizden yüksekliği 1189 metre yüksekte konumlanan Çin Halk Cumhuriyeti’nde Sincan Uygur Özerk Bölgesinde bir nahiye düzeyine düşürülmüş bir şehirdir.

Doğu Türkistan’nın Kaşgar’dan sonra ikinci büyük şehridir. Yarkent, birbirine çok uzak mahallelerden kurulmuş bir vaha şehridir. Taklamakan Çölü’nün batı ucundadır. Tarım Nehri´nin bir kolu olan Yarkent Nehri şehirden geçer.

Yarkent İlçesi, yedi kasaba, yirmi iki kırsal belde ve bir özel kırsal belde gibi yerleşim birimlerinden oluşur. 2000 yıldan fazla bir tarihi geçmişi olan Yarkent, eski çağlarda Yarkent, Qusha ve Yerqiang gibi krallıklara ev sahipliği yapmıştır.

502 – 550 yılları arasında Hunlar, 552 – 648 yılları arasında Göktürkler, 648 – 649 yılları arasında Tang Hanedanı zamanında Çinliler, tekrar 659 yılından itibaren 744 yılına kadar Göktürkler, 790 ve 791 – tahminen 842 yılları arasında Tibetler ve 1006 yılından itibaren Karahanlılar 1032 – 1210 yılları arasında Doğu Karahanlılar, Doğu Karahanlıları Karahitaylar yıktıktan sonra Karahitaylar, daha sonra; önce 1227 – 1370 yılları arasında Çağatay Hanlığı daha sonra 1370 – 1514 yılları arasında Doğu Çağatay Hanlığı bu bölgede egemenlik sürmüştür.

KARAHANLILAR DÖNEMİNDE YARKENT

Karahanlılar döneminde, I. Yusuf Kadir Han Gazi ve Hasan Buğra Han Gazi Yarkend kentine geldiler ve burada yaşadılar. Onlar insanları İslam dinine inandırdılar. Onlar, sözle ve açıkça iman ederek Müslüman oldular. İnsanlar paralarını ve mallarını, mülklerini, yaşam ve bedenlerini vermeyi teklif ettiler. Onlar fakir olanlara tamamını verdiler.

YARKAND HANLIĞI DÖNEMİ

Doğu Türkistan´da 1514 ile 1680 yılları arasında Altışehir olarak bilinen Hotan, Yarkent, Yengihisar, Kaşgar, Aksu, ve Uçturfan gibi şehirleri içine alan bölgede Yarkand Hanlığı, egemenlik sürmüştür. Yarkand Hanlığı (Seidiye Hanlığı) zamanında önce tarihi Kaşgar daha sonra da Yarkent şehri başkentlik yapmıştır.

Abdülkerim Han’ın yerine geçen oğulları Muhammet Han ile Şecaeddin Ahmet Han ve Abdullah Hanlara egemenlik yönünden yarar sağlayacağı düşüncesiyle Ahmet Kazani (Mahmud-I Azam)’nin ilk hanımından olan büyük oğlu Hoca Kalan (Muhammet Emin)’ı Yarkent´e çağırması Doğu Türkistan´ın yazgısına etki edecek olayların gelişmesine neden olmuştur.

İki kardeş Hocanın ölümünden sonra oğulları büyük bir çekişmeye girerek ülkeye fayda yerine zarar getirmişlerdir. Hoca İshak Veli’nin oğulları İshakiyye veya Karatağlık adıyla, kardeşi Hoca Kalan’ın oğulları da Afakiyye veya Aktağlık adıyla ayrı görüşleri savunan iki dini grup olarak kıyasıya savaşıma girmeleri ülkeyi yeni bir döneme sürüklemiştir ki bu döneme “Hocalar Devri” denmiştir.

19.YÜZYILDA YARKENT

1943 – 1956 yılları arasında kendi idari yapısına sahip olan Yarkent 1956 yılından sonra nahiye seviyesine düşürülüp Kaşgar İline bağlanmıştır.

Merkezi Yarkent’de olan Saidiye Hanlığı’nın hükümdarı Sultan Abdürreşit Han (1563 – 1570)’ın girişimi, Amannisa Hanım (1533 – 1567) ve ünlü müzik ustası Kıdırhan’ın önderliğinde halk arasındaki makamçılar bir araya getirilmiş ve Uygur Oniki Makam müziği ve metinleri derlenip sistemleştirilmeye başlanmıştır.

Yarkent İlçesinde 1300 fazla küçüklü, büyüklü İşyerleri bulunur. Temel ürünü endüstriyel pamuk iplik eğirmek yanında tarım yan ürünleri de bulunur. Ünlü Yarkent Pamuğu, Çin’deki diğer pamuk arasında ödül almış ve en iyisidir.

YARKENT’DEN TÜRKİYE’YE GÖÇLER

1965 yılında Türkiye Yarkent’den 235 serbest göçmenleri, 1961 yılında da Afganistan’a sığınmış bir grup Uygur ilticayı, Türkiye’ye kabul ederek yerleştirmiştir. Bugün Türkiye’de çok sayıda Yarkent’li Uygur yaşamaktadır.

Doğu Türkistan’ın kültür ve medeniyet merkezleri olan altı şehirler olarak da kültür tarihimizde önemli yeri olan Hotan ve Yarkent ile ilgili ansiklopedik bilgileri bir taraftan okurken, diğer taraftan otobüsümüzün penceresinden muhteşem Doğu Türkistan manzarasını belgesel görüntülerini çekmeye çalışıyoruz. 330 km’lik Hotan-Yarkent arasında ki yorucu yolculuğumuza Kargalı kasabasında mola vererek dinleniyoruz.

banner982
Anahtar Kelimeler
Ismail KahramanMakale
Misafir Avatar
İsminiz
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×

banner376

banner375

banner377

banner981

BELGESEL VE GAZETECİLİK HAYATIMDA İSTANBUL...
İsmail Kahraman'ın 22.11.2024 tarihli makalesi

Haberi Oku