Gebze gazetesi www.gebzegazetesi.com ve gazete Gebze ile www.gebzegazete.com da belgeselcinin not defteri köşesinde 2 Haziran 2022 tarihinde yayınlanan makalemiz
50 yıla yaklaşan gazetecilik ve belgeselcilik hayatımda hergün yazmanın ve belgesel çekmenin ne kadar zor ve zahmetli olduğunu benim gibi hayatını medya mesleğine vakıf edenler anlar. Yıllardan beri tarihi eserler ve tarihi mekanlarda belgesel çekimi yaptım son yıllarda bir eksiklik yaptığımı anladım belgeselini çektiğim muhteşem tarihi eseri hangi vakfın ve hayır sever vakıf insanının yaptığını araştırmamıştım.
Son yıllarda hayır sever tarihi vakıf insanları ve vakıf kuruluşlarını gündeme getirmek için çalışmalar yapıyor , belgeseller çekiyorum. Vakıflar Medeniyeti ile ilgili çektiğimiz birçok tv kanalında www.iktav.com vakfı kültür hizmeti olarak yayınlanan belgesellerimizden bazıları.
Gebze’yi şehir haline getiren Çoban Mustafa Paşa vakfı ile ilgili araştırma yaparken çok üzüldüm. Bu vakfın malı mülkü arazisi kervansarayı dükkanları nasıl yok olduğunu gördüm. Dün bu köşede Gebze Çoban Mustafa Paşa Vakıf Kütüphanesi ile ilgili yayınlanan yazım üzerine önemli bir mail aldım. Sosyal medya sayfamdanda paylaştığım makalem
Makalem üzerine Çoban Mustafa Paşa Vakfı Kütüphanesi ile ilgili yazım üzerine bu maili yazan çok değerli tarih araştırmacısı sayın Veysel Bulut bey ile Çoban Mustafa Paşa Vakıfı kütüphanesinde kayıp olan kitaplar üzerine konuştuk.
İsterseniz Veysel Bulut Bey’den gelen maili birlikte okuyalım.
“… Merhaba İsmail Bey, ben İslam İşbirliği Teşkilatı’nda elyazmaları bölümü uzmanlarından Veysel Bulut. İslam İşbirliği Teşkilatı’na bağlı ircica (İslam Kültür, Sanat ve Tarih Merkezi) Özbekistan ile yaptığı ortak bir çalışma ile Türkiye’deki İbn Sina el yazması eserlerinin tespitini ve bunların envanter çalışmalarını yapıyoruz. Yaptığımız araştırmalar sonucu İbn Sina’nın el-Kanun fi’t-Tıb kitabı Çoban Mustafa Paşa kütüphanesinde yer alıyor. Ancak buradaki kitapların nerede olduğu ve akibeti ile ilgile herhangi bir bilgi edinemedim. Bu konuyla alakalı olarak sizi tavsiye ettiler. Gazeteyi aradım ancak cevap veren olmadı. Lütfen bu konuyla ilgili bana dönüş yaparsanız sevinirim…”
Veysel Bulut
İslam Kültür Sanat ve Tarih Merkezi
İRCİCA Yazma Eserler Bölümü Başkanı
Veysel Bulut Bey’e gönderdiğim çoban Mustafa paşa vakıf Kütüphanesi ile ilgili 30 yıl önce Ansıklopedik Kocaeli Belgeseli kitabımızda yayınlanan araştırma yazımız.
ANSİKLOPEDİK KOCAELİ BELGESELİN’DE GEBZE ÇOBAN MUSTAFA PAŞA KÜLLİYESİ
Yazanlar: İsmail Kahraman ve Nurettin Yüksel ÇOBAN MUSTAFA PAŞA KUTÜPHANESİ'NİN BAŞINA GELENLER:Konuyu açıklığa kavuşturmak için, tanınmış Tarihçi-Yazar Tamer Eryiğit’le Çoban Mustafa Paşa Kütüphanesi hakkında yapılan ve (Yeni GEBZE) Gazetesinin (2, 3, 5) 1990 tarihli nüshalarında yeralan, her zaman önemini koruyacağını düşündüğümüz, ilginç bir röportajı aynen sunuyoruz:
Sayın ERYİĞIT, Çoban Mustafa Pasa Kütüphanesi'nin tarihçesini bize kısaca özetler misiniz?.—
1523 yılında Mimar SİNAN'ın ünlü kalfalarından (Mimar Kasım Ağa)ya yaptırılan bu kütüphane: (Çoban Mustafa Paşa Külliyesi) nin önemli birimlerinden biridir. Külliyenin avlu kapısının yanıbaşında bulunmaktadır. Kütüphanenin iki odası vardır. Birbiriyle uyum sağlayan tuğlaların sıralandığı, kesme taşlardan inşâ edilmiştir. Bu kütüphane eğer gerektiği şekilde korunmuş olsaydı, yerli ve yabancı araştırmacılar için, emsalsiz kaynak bir kütüphane olacaktı!Çoban Mustafa Paşa Kütüphanesinin başına gelen talihsizliği nasıl yorumlarsınız? Gebzemizdeki en şanssız kütüphanelerden birisi de (Çoban Mustafa Paşa Kütüphanesi) dir, denilebilir!.. Bu kütüphane, ilçemiz bazındaki çeşitli kütüphanelere ait hâzin akibetin belkide ilk zincirini oluşturmaktadır. (Çoban Mustafa Paşa Kütüphanesi)ndeki paha biçilmez eserlerin kaybı, ne yazık ki durumu değerlendirmekte ve kanıtlayıcı, kalıcı kararlar almakta yetersiz kalan sorumluların, açık ilgisizliğinin çok acı bir sonucudur! Kültürel konularda sorumluların bağışlanmaz ilgisizliğini görmek, elbette Gebzeliler için ayrı bir talihsizlik örneği teşkil etmektedir. Beceriksiz ellerde kayba uğrayan kitaplar, telâfisi mümkün olmayan kitaplardır. Gebze için büyük bir eksikliktir. Ortada (Çoban Mustafa Paşa Kütüphanesi) nden kaybolmuş veya yağma edilmiş eserler listesi varken, hâlâ ilgililerin suskunluğu, bu vâhim konuyu, anlaşıl maz tutumları ile unutturmak çabalarının gerekçesini anlayabilmek mümkün değildir! Bu acı gerçeğin sebebini: Gebzelilerin (Kültür Varlıkları)m benimsememe gayretinden yoksun olduğuna değil, sorumluların ilgisizligine, ihmâline bağlamak en isabetli bir görüştür, kanaatindeyim!..
Sayın Tamer ERYİĞİT, tarih araştırmacıları: Evvelce (Başbakanlık Arşivi) nde bulunan Kocaeli Livası 733 nolu Tahrir Defteri) ile (722 nolu il yazıcı defteri)nden sön etmektedirler, Bilhassa Çoban Mustafa Paşa Külliyesi ile ilgili kayıtları ihtiva eden (722 nolu il yazıcı defteri)nin, Başbakanlık Arşivinde bulunamadığı doğru mudur? Durumu bize açıklar mısınız?..
— Milli Arşivlerimizdekj eski vakıflara ait tarihi belgelerin kültürümüzün birer tapusu olduğu, günümüzde ilim çevrelerince kabul edilen bir gerçektir. Bu gerçeğin ışığında: Değerli tarih araştırmacılarımız tarafından yapılan (Çoban Mustafa Paşa Külliyesi) ile ilgili, pek çok arşiv incelemeleri yayınlanmış ve milli kütüphanemize kazandırılmış bulunulmaktadır.Bu itibarla, İstanbul Başbakanlık Arşivindeki (733 nolu Kocaeli Livans Tahrir Defteri) ile, yine Başbakanlık Arşivindeki (722 nolu İl Yazıcı Defteri)nde: (Çoban Mustafa Paşa Külliyesi) hakkında verilen özlü kaynak bilgilerin, öteden beri sürdürülen araştırmalara, mesnet teşkil ettiği anlaşılmaktadır.Çeşitli araştırma eserlerinde: Özellikle '722 nolu İl Yazıcı Defteri)nin (274) cü sayfasında (Çoban Mustafa Paşa Kütüphanesi) nde (iki odalı bir kütüphane) olduğu, bu kütüphaneye kurucusu Çoban Mustafa Paşa) tarafından bizzat (165 cilt) kitap vakfedildiği açık ve seçik olarak belirtilmiştir. Ne hâzin bir tecellidir ki, Gebze hakkında Başbakanlık Arşivi bünyesinde bir kaynak araştırması konusunda görevlendirdiğimiz arkadaşımız Yılmaz UYAR'ın 5 Şubat 1990 tarihli. cevabi mektubunda- Söz konusu kaynak defterin, aranmasına rağmen, Başbakanlık Arşivinde bulunamadığını, maalesef öğrenmiş bulunuyoruz! (Makalenin devamına www.gazetegebze.com.tr’den ulaşabilirsiniz.