“Karadeniz’in sert ikliminden Kandıra sahillerini korumak için dalgakıran şart”
Kandıra’nın deniz ve ormanın buluştuğu, önemli bir turizm bölgesi olduğunu hatırlatan Tarhan, her yıl yaz aylarının gelmesiyle bölgede deniz turizminin de dikkat çeken bir şekilde yoğunlaştığını söyledi. Tarhan, “Bu bölgede özellikle yaz aylarında deniz turizmi yoğunlaşıyor. Ancak bölgenin Karadeniz sahil şeridinde olmasından dolayı yaşanan dip dalgaları nedeniyle hayati tehlike de bulunuyor. Bu bölgede boğulma nedeniyle can kayıpları yoğun olarak yaşanıyor. İnsan hayatının ne büyük boyutta tehlikede oluğunun en büyük kanıtı bölgede sahilde yapılan yürüyüş ve araç yollarının özellikle kış aylarında yaşanan yoğun yağış, dalga gibi Karadeniz’in sert hava koşulları nedeniyle zarar görmesi ve kullanılamaz hale gelmesidir. Bu yönüyle de sürekli olarak aynı yolların yeniden yapılmak durumunda kalınması da masrafları artırmakta milletin omzuna yük bindirmektedir. Vatandaşlarımız bu konudaki mağduriyetlerini ziyaretimizde de dile getirdiler.” dedi. Tarhan, bu sorunun çözümünün zor olmadığını belirterek, bölgede yapılacak dalgakıranların hem hayati tehlikeyi azaltacağının hem de bölgeye yapılacak yatırımların hasara uğramamasının sağlanacağını söyledi.
Seyrek için de dalgakıran projesi hayata geçirilmeli
Tarhan geçtiğimiz hafta Kandıra’ya gerçekleştirdiği ziyarette Seyreklilerle biraraya gelmişti. Seyreklilerin sorunlarını dinleyen Tarhan, taleplerini de TBMM gündemine taşıdı. Tarhan, Seyrek’te de dalgakıran olmaması nedeniyle sık sık boğulma olaylarının yaşandığını, Karadeniz’in dalgalarından kaynaklı olarak can ve mal kayıplarının meydana geldiğini ancak bu sorunun çözümünün zor olmadığını belirterek, Palamar Burnundan Seyrek Kalesine kadar bir dalgakıran yapılmasının gerektiğinin altını çizdi.
Tarhan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un cevaplaması talebiyle TBMM Başkanlığına sunduğu önerge ile bölgede dalgakıran yapımına dair bir çalışma olup olmadığını sordu.