Üstün bir cesaret örneği sergileyerek, buz tutan bedenleriyle düşman kurşunundan daha çok kayıp verdiğimiz Sarıkamış’ta tereddüt etmeden son nefeslerine kadar mücadele eden kahraman ecdadımız, aziz milletimizin gönlünde hak ettikleri yeri almışlardır.
Ölümü öldüren bir anlayışa sahip bir medeniyetin mensupları olan bizler, vatanı, bayrağı ve inancı için can vermeyi, yaşamaktan daha evlâ görürüz. Nitekim “şehit” olmak, her birimizin hayalinde ve duasında olan yüce bir makamdır.
Bu kutlu makama Sarıkamış’ta ulaşmış kahraman yiğitlerimizin yazdığı tarih, Devletimizin kuruluşunda da çok önemli bir rol oynamıştır.
Bugün bizler, o isimsiz kahramanların canlarıyla bedelini ödedikleri bu vatanda, tüm mazlum ve mağdurların umudu olmaya devam ediyoruz. Her biri ayrı birer destan olan kahraman şehitlerimizden aldığımız bilinçle, bu topraklarda iyiliğin ve doğruluğun güçlenerek büyümesine ve her türlü karanlık güçten gelecek işgal, tehdit ve darbe girişimine canımız pahasına karşı duracağız.
Canları pahasına hakikate tanıklık eden, her durumda istikamet üzere olmayı öğreten ve böylece feda ve beka ruhunu dirilten kahramanlarımızı unutmadık, unutmayacağız.
Bu duygu ve düşüncelerle Sarıkamış’taki şehitlerimiz başta olmak üzere, Çanakkale’de, İstiklal Harbi’nde, bölücü ve yıkıcı terör örgütleri ile yapılan mücadelelerde ve gönül coğrafyamızın her bir karışında şehadet mertebesine eren tüm kahramanlarımızı minnet, şükran ve rahmetle anıyorum.
Ruhları şad, mekanları cennet olsun.