Torunlarım Asım Eymen ve İsmai Arvas’ın karne sevincine ortak oldum. Gebze milli eğitim müdürlüğü nün Kroman Çelik ilköğretim okulunda düzenlenen karne dağıtım törenine katılıp torunlarımla çocukluk yıllarımı yaşadım protokol konuşmalarını www.gebzegazetesi.com ve www.devrialem.tv olarak canlı yayınladım.
GEBZE’DE 91 BİN ÖĞRENCİNİN KARNE SEVİNCİNE GAZETEMİZ ORTAK OLDU
Bugün 20 Ocak 2023 Gebze Kroman Çelik ilköğretim okulunda karne töreni gösteri ve konuşmalarını takip ediyorum. Okul müdürü Kıymet Gültekin milli eğitim müdürü Şener Doğan ve belediye başkanvekili Selamet Güner’in karne dağıtım töreninde yaptıkları konuşmalar İle öğrencilerin bir birinden güzel ve önemli gösterileri www.gebzegazetesi.com ve www.devrialem.tv de canlı yayınlandı canlı yayın linklerini sizlerle paylaşıyoruz.
GEBZE GAZETESİ CANLI YAYIN LİNKLERİ
https://fb.watch/i9-T2MiylU/?mibextid=qC1gEa
https://fb.watch/i9-GtjZRDD/?mibextid=qC1gEa
ÖĞRENCİLERİN GÖSTERİLERİ
https://fb.watch/ia8UWZqwXQ/?mibextid=qC1gEa
https://fb.watch/ia8-47l2ZK/?mibextid=qC1gEa
İLKOKUL HATIRALARIMIZ
Gebze gazetesinde daha önce yazdığım makalemin bir bölümünü bugün sizlerle paylaşmak istiyorum.
http://www.gebzegazetesi.com/yeni-egitim-yili-ve-ilkokul-hatiralarimiz-makale,5065.html
YENİ EĞİTİM YILI VE İLKOKUL HATIRALARIMIZ
Yeni bir eğitim ve öğretim yılı başlıyor 2022 ve 2023 yılında milyonlarca gencimiz ilk orta ve liseye gidiyor bugün devlet ve milletimizin geleceği açısından mutlu ve umutlu olarak gençlerimiz ile gururluyuz eğitimdeki sorunların bir gün mutlaka çözüleceğine inanarak makalemi yazmaya başlıyorum. Gebze gazetesi www.gebzegazetesi.com ve gazetegebze’de belgeselcinin not defteri köşesinde 11 Eylül 2013 tarihinde konuyla ilgili yazdığım makalemin linkini sizlerle paylaşıyorum.Bakalım 2013 den günümüze değişen bir şey varmı. Birlikte okuyup yorumlayalım Yeni Eğitim Yılı Açılışı ile ilgili 2013 tarihinde yazdığım makale yeni eğitim ve öğretim yılı, bu hafta başladı. Öncelikle, bana küçük yaşlarda okuma ve kitap sevgisi veren, okumanın önemini anlatan Fadime Halam, Mustafa Babam, Emine Anam ve Amcalarım Ali ve Şaban Kahraman’ları rahmet, minnet ve şükranla anıyorum. Onların şahsında ahirete intikal eden tüm eğitim gönüllüleri için siz değerli tüm arkadaşlarımı Fatiha okumaya davet ediyorum. El Fatiha…Yeni Eğitim ve Öğretim Yılı Yeni eğitim yılı ile ilgili yazılıp söylenecek birçok şey var. Milyonlarca öğrencinin ders başı yaptığı yeni öğretim yılının hayırlı olmasını diliyor, www.gebzegazetesi.com’da daha önce yayınlan yazımdan alıntılar alıp, güncelleme yaparak sizlerle paylaşıyorum. Milli Eğitim’de değişen bir şey yok. Bakın geçmişte yazdığım ve bugün güncellediğim yazıları birlikte okuyalım.
İlkokul hatıralarım ve eğitim sistemi
Yeni eğitim yılı başladı. Her eğitim yılının açılışında heyecanlanır, geçmişe gider, çocukluk yıllarım, ilkokul hatıralarım gözümün önüne gelir. İlkokul yıllarındaki yaşadığımız o heyecan adeta bir sinema şeridi gibi gözümün önünden geçer. Bu hafta yeni bir eğitim yılı açılışına daha şahitlik ettik milyonlarca öğrenci dün ders başı yaptı. Gençlere ve çocuklara sahip olmak en büyük zenginliktir. Milyonlarca ilköğretim ve lise öğrencisinin ders başı yapması Türkiye’nin en büyük zenginliği. Türkiye bu zenginliğin kıymetini bilmeli, çocuklarımız ve gençlerimize çok iyi sahip çıkmalıyız
TORUNLARIMI OKULA GÖTÜRÜRKEN
2022 ve 2023 yılının İlk ders zili geçen hafta birinci sınıfa başlayan yavrularımız İçin çalmıştı. Torunum İsmail Arvas Kahraman’ın elinden tutarak onu okuluna götürdüm. Bu günde büyük torunum Asım Eymen 5. Sınıfa başlıyor bir zamanlar bizde onlar gibi ilk okul öğrencisiydik şimdi dede olduk . Torunlarının elinden tutup okuluna götürürken, ilkokul hatıralarım gözümün önünden geçti. Oğluma önce kahvaltı masasında okul hatıralarımı anlattım. İlkokula nasıl başladığımı söyledim. 1968-69 eğitim öğretim yılında 8 yaşında bugün Giresun’un Espiye İlçesi Soğukpınar Beldesi’nin Dikmen Mahallesi’ndeki okulda ilkokula başlamıştım. Ancak ailenin maddi durumundan dolayı, ablam eğitim tamamlamış ve ben onun önlüğü, yakalığını giyerek okula gitmiştim. Zayıf ve uzun bir çocuk, sınıfın ortasında diğer çocuklara nazaran hemen göze çarpıyordu. Öğretmen neden okula bir yıl geç geldiğimi sorunca, arkadaşlarım ‘hocam bu okuma yazmasını biliyor’ demişlerdi. O an öğretmenler kurulu toplanıp, beni sınava tabi tutarak okuyup yazdığım anlaşılınca, öğleden sonra ikinci sınıftan devam etmeme karar verilmişti. Ailemin maddi imkansızlığından dolayı bir yıl okula geç gitmem beni üzmüş, her akşam ablamın yolunu, okul yolundaki ceviz ağacının altında bekleyerek okul kütüphanesinden kitap getirmesini beklemiştim. O birer okuma kitabı getirmiş, o evde ders çalışırken de ben okuma yazma öğrenmiştim. Okula gitmeden önce kendi kendime birinci sınıfı okumuş ve okur-yazar olmuştum. Okul maratonumuz böyle başlamıştı. İkinci, üçüncü ve dördüncü sınıfları o gün Dikmen Köyü’nde, beşinci sınıfı ise köyümüzün karşısındaki nispeten mahallemize biraz daha yakın olan Gosköyünde bitirmiştim. Her gün okula giderken, naylon gübre torbasından dikilen çantaya okul kitaplarımızı yerleştirip, içerisine de bir parça mısır ekmeği de koyarak, okulda yakacağımız odunuda evimizden okula götürmek suretiyle, yağmurda, karda, çamurda hergün 45 dakika yaya yürüyerek dört yıl boyunca okula gidip gelmiş, öğle yemeklerimiz bir parça mısır ekmeği olmuştu. Bu şartlarda ilkokulu bitirmiş, ilkokulu tamamlayarak yatılı eğitim için Espiye’ye gelmiştik. İlkokul yıllarımız başlı başına hatıralarla dolu. O yıllar ülkenin sıkıntılı ve karışık yıllarıydı. 68 kuşağının eylemleri, siyasi istikrarsızlık ve 71 muhtırası, anarşist hadiseleri sanki dün gibi hatırlıyorum. Torunlarımın elinden tutup okula giderken, hem bu hatıralar gözümün önüne geldi. Hem de torunlarımın ne kadar çok şanslı olduğunu anlatmaya çalıştım. Gerçekten bugün ki çocuklar çok şanslı. Gerçi o gün çocuklar ve gençlerimiz üzerinde farklı oyunlar deneniyor sağ sol adı İle gençlerimiz kamplara bölünüp bir birimi öldürüyordu. Bugün Z Kuşağı olarak gençlerimiz sanal ve kültürel tehdit altında bu günün tehdit ve tehlikesi ise daha farklı Türkiye’nin her yerinde eğitim ve öğretim sürekli gelişti. Taşımalı eğitim, okullarda öğle yemekleri, kitapların parasız olması, köy okulları ile şehir okulları arasındaki farkın kalkması, Türkiye’nin nereden nereye geldiğini gösteriyor. Keşke köy okullarımız kapatılmasaydı bu gün köy okullarının kapatılması ile köyler boşaldı tıpkı köy okulları gibi köylerde virane oldu. Bizim çocukluk yıllarımızda ortaokulu okumak büyük bir hayaldi. Şehirde evi olanlar ya da kalacak bir yurt bulanlar ancak ortaokul okuyabiliyordu. Köyde hayatını zor geçindiren ailelerin şehirde çocuk okutmaları gerçekten imkansızdı. Bu yüzden birçok genç ilkokuldan sonra eğitimine devam edemiyordu. Üniversitede okumak ise tamamen hayaldi. Anadolu insanı, evladını ortaokulda ve lisede okutma imkanı bulamazken, o dönemin beyaz Türkleri halka rağmen fakirlik edebiyatı yaparak ülkeye düzen vermek isteyenlerin çocukları Amerika’da, İngiltere’de ve Almanya’da okuyorlardı. Türkiye’deki normal üniversitelerin ötesinde çocuklarını seçkin kolejlerde okutanlar, halkın vergisi ile en iyi üniversitede okuyup devleti yöneten yöneticiler yıllarca Anadolu insanı köylünün çocuğunun lisede ve üniversitede okumalarına imkân tanımamışlardı. {Kaynak Gebze gazetesi http://www.gebzegazetesi.com/yeni-egitim-yili-ve-ilkokul-hatiralarimiz-makale,5065.html)