Kocaeli Sanayi Odası (KSO) koordinatörlüğünde yürütülen Kocaeli AB Bilgi Merkezi tarafından ‘Sanayinin Geleceği AB Yeşil Mutabakatı’ konulu webinar gerçekleştirildi. Webinarda; KSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, İKV Genel Sekteri Doç. Dr. Çiğdem Nas ile Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği ((SEFİA) ) Direktörü Bengisu Özenç  konuşmacı oldu. Etkinliğin moderatörlüğünü KSO Proje Sorumlusu Aylin Aslan üstlendi. Katılımcılar, sunumları dinledikten sonra konuşmacılara sorularını yönelterek merak ettikleri konuları açıklığa kavuşturma fırsatı yakaladı.

 

 

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELE

Programın açılış konuşmasını KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu gerçekleştirdi, AB Yeşil Mutabakatı’nın nasıl ortaya çıktığından bahsederek şunları söyledi: “5 Haziran Dünya Çevre Günü’nü geride bıraktığımız şu süreçte çevre ve iklim konuları her geçen gün önemini artırıyor. Özellikle son dönemde plastik atıkların ithali ve Marmara’da görülen müsilaj konuları çok tartışıldı. Avrupa Yeşil Mutabakatı konusu da hem AB ile ilişkilerimize olan etkileri boyutuyla hem de BM İklim Rejimi’ne uyum boyutuyla gündemin en üst sıralarına yükseldi. Paris İklim Anlaşmasının küresel sıcaklık artışını 1.5 ila 2 arasında tutma hedefi AB’nin iklim değişikliği ile mücadele çabalarını hızlandırdı.

 

 

DÖNGÜSEL EKONOMİ

 Avrupa Komisyonu, Yeşil Mutabakat kapsamında 2030’da kadar sera gazı emisyonlarını %55 azaltma ve 2050’ye kadar iklim nötr kıta olma hedefini ortaya koydu. Bu hedef toplumsal ve ekonomik bir dönüşümü gerekli kılıyor. Sanayi üretimin sürdürülebilir olması ve döngüsel ekonomi ilkelerinin uygulanması, yenilenebilir enerji kaynaklarının fosil yakıtların yerini alması, akıllı ve çevre dostu ulaştırma sistemleri, tarımda pestisit ve kimyasal kullanımının ciddi biçimde azaltılması (2030’a kadar % 50 azaltım), biyoçeşitlilik kaybının geriye döndürülmesi, binalarda enerji verimliliğinin sağlanması, bu büyük dönüşümün kapsamındaki başlıklardan bazılarını oluşturuyor.”

 

AB EN ÖNEMLİ TİCARİ ORTAĞIMIZ

Türkiye için AB’deki gelişmelerin büyük bir önem taşıdığının altını çizen Başkan Zeytinoğlu, “Üyelik hedefimizin yanında AB en önemli ticaret ortağımız. İhracatımızın yarıya yakınını AB’ye yaparken, AB ülkeleri Türkiye’ye gelen doğrudan yatırımların yaklaşık % 60’ını oluşturuyor. Son yıllarda Türkiye’den Avrupa’ya giden yatırımların da artmakta olduğunu görüyoruz. Giden yatırımların gelen yatırımlara oranı son 5 yılda 18 puan artarak %40’ın üzerine çıktı. 2020 için Türkiye’ye gelen toplam yatırım: 7 milyar 829 milyon dolar, Türkiye’den giden yatırım ise 3 milyar 192 milyon dolar olmuş. Bu yakın ilişki Türkiye’nin AB’de mevzuat, norm ve standartlardaki değişimi izlemesi ve uyum sağlamasını gerektiriyor” dedi.

 

TÜRKİYE’Yİ DİKKATE ALMALI

AB’nin de Avrupa ekonomisini dönüştürürken Türkiye’yi de dikkate alması gerektiğini kaydeden KSO Başkanı Zeytinoğlu, “Zira Türkiye henüz üye olmasa da Avrupa’nın bir parçası ve değer zincirlerinde önemli bir yeri var. İlk olarak ekim ayında AB zirvesinde önerilen pozitif gündem bu açıdan büyük önem taşıyor. Pozitif gündemin önemli bir eksiği üyelik müzakerelerinin yeniden canlandırılması için herhangi bir öneri içermemesi. Ancak var olan koşulların iyileştirilmesi için yine de önemli bir fırsat sunuyor. Bu kapsamda üzerinde durulması gereken konular; Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, vize serbestliği, mülteci işbirliği ve yüksek düzeyli diyaloglar. Özellikle iş dünyası ve sanayi açısından baktığımızda pozitif gündemin en önemli maddesini Gümrük Birliği’nin güncellenmesi oluşturuyor” ifadelerini kullandı.  

 

GÜMRÜK BİRLİĞİ MODERNİZASYONU

“Gümrük Birliği’nin güncellenmesi için müzakerelerin başlamasına acil olarak ihtiyaç var” diyen Başkan Zeytinoğlu, “Gümrük Birliği’nde var olan sorunların çözümlenmesi Türkiye-AB ekonomik bütünleşmesinin daha da ilerlemesine yol açacak. Türkiye olarak AB karşısında bugüne kadar yaklaşık 300 milyar dolarlık bir açık verdik. Ancak son yıllarda bu açığın azaldığını ve ithalatın ihracatı karşılama oranının %95’e yükseldiğini gördük. Türk iş dünyası olarak yüksek maliyetine rağmen Gümrük Birliği’ne büyük önem veriyoruz. Bugüne kadar sınai üretiminde Türkiye’nin Avrupa değer zincirlerine katılmasını sağladı, verimlilik ve kalite artışına yol açtı. Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve modernize edilmesi ile tarım ve hizmet sektörlerinin de kapsama alınması bu potansiyeli daha da yükseltecektir. Ayrıca az önce bahsettiğim dijital ve yeşil gündem alanında da Türkiye ve AB’nin birlikte çalışmasına ve Türkiye’nin AB’deki sürece entegre olmasına ön ayak olacaktır” şeklinde konuştu.

 

 

SÜRDÜRÜLEBİLİR YATIRIMLAR

Avrupa Komisyonu’nun 14 Temmuz’da ‘fit for 55’ adı altında yeni bir iklim paketi tasarısı açıklayacağını, bu tasarının 2030’a kadar sera gazı emisyonlarını %55 azaltma hedefi için önlemler içereceğini söyleyen Başkan Zeytinoğlu, “Bu paketin içinde AB’ye yapılacak ithalata karbon vergisi koyulmasını içeren sınırda karbon düzenlemesi regülasyonu da yer alıyor. Ön bilgilere göre sınırda karbon düzenlemesinin çimento, gübre, elektrik, demir çelik ve alüminyum gibi enerji yoğun sektörlerden yapılan ithalatı hedef alacağı görülüyor. Bunun  getireceği ek maliyetlerden kaçınmanın tek yolu karbonsuz bir geleceğe yönelik adımları hızlandırmak ve ulusal stratejiyi güçlendirmekte yatıyor. Bu dönüşümün finansman boyutu da çok önemli. Bunun için Avrupa Yatırım Bankası gibi kredilere ulaşmanın yolu da yine sürdürülebilir yatırımlardan geçiyor” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

 

YENİ İŞ SAHALARI

 Başkan Zeytinoğlu’nun ardından İKV Genel Sekreteri Doç. Dr. Çiğdem Nas söz alarak, ‘AB Yeşil Mutabakat ile İlgili Son Gelişmeler ve Türkiye'ye Etkileri’ konulu bir sunum yaptı. Nas, “Yeşil dönüşüm Avrupa’daki tüm sosyo-ekonomik ve eğitim sektörünü etkileyecek. Oluşacak yeni iş sahalarında çalışacak iş gücü için yeni eğitim programları oluşturulacak” dedi. Doç. Dr. Nas, AB Yeşil Mutabakatı’na dair yatırımlar ve finansman faaliyetlerinden de bahsetti. Seminerin son konuşmacısı Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFİA) Direktörü Bengisu Özenç oldu. Özenç, ‘AB Yeşil Mutabakatı Uzun Dönemli Stratejileri ve Sanayiye Etkileri konulu bir sunum gerçekleştirdi, “Yeşil dönüşüm ile birlikte artık çevreyi kirletmeden sanayi üretimini artırmak mümkün olacak” diye konuştu.